cnm ozel mesaj atamadim karakterlere sigmadi burdan oku bari bebiskom:)
canim abdestli, üstünün başının temiz ve avret yerlerininde örtülü olması şarttır.
41 gun okunucak eger adet olursan baskasina okut ama her gun 1 tane aksatilmadan okunmasi lazim ve insallah hamile kalirsan da 41 gunu tamamla ALLAH yar ve yardimcimiz olsun.AMIN
1 - Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd.
2 - Bu, Rabbinin, kulu Zekeriyya'ya olan rahmetini anmadır.
3 - Bir zamanlar o, Rabbine gizlice (içinden) yalvarmıştı.
4 - Şöyle demişti: "Ey Rabbim! Şüphesiz (artık öyle bir durumdayım ki) benim kemiğim zayıflayıp gevşedi ve başım(ın saçı) bembeyaz alev gibi tutuştu. Sana dua etmekle de ey Rabbim, hiçbir zaman bedbaht olmadım."
5 - "Gerçekten ben, arkamdan yerime geçecek varislerden endişedeyim. Karım da kısır bulunuyor. Onun için katından bana bir çocuk ihsan et."
6 - "Ki bana da mirasçı olsun, Yakub ailesine de mirascı olsun. Rabbim, onu sen rızana kavuştur."
7 - (Allah şöyle buyurdu): "Ey Zekeriyya! Şüphesiz biz sana Yahya isminde bir oğlanı müjdeliyoruz. Bundan önce ona hiçbir adaş yapmadık."
8 - Zekeriyya: "Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?" dedi.
9 - (Allah yahut Cebrail ona şöyle) dedi: "Dediğin gibidir, (fakat) Rabbin buyurdu ki, bu işi yapmak bana kolaydır. Nitekim bundan önce seni yarattım. Halbuki sen hiçbir şey değildin."
10 - Zekeriyya şöyle dedi: "Rabbim! Bana alâmet ver." Allah: "Senin alâmetin, sapasağlam olduğun halde, üç gün, üç gece insanlarla konuşamaz hale gelmendir." buyurdu.
11 - Nihayet (birgün konuşamayınca) mihrabdan kavmine karşı çıktı da onlara "Sabah ve akşam (Rabbinizi) tesbih edin" diye işaret etti.
12 - "Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik.
13 - Hem de katımızdan bir merhamet ve (günahlardan) paklık verdik, o çok takva sahibi idi.
14 - Anne ve babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, zorba ve isyankâr değildi.
15 - Doğduğu gün, öleceği gün ve dirileceği gün ona selam olsun.
16 - (Ey Muhammed!) Kur'ân'daki Meryem kıssasını da an (insanlara anlat). Hani o, ailesinden ayrılarak (evinin veya mescidin) doğu tarafında bir yere çekilmişti.
17 - Sonra ailesiyle kendisi arasına bir perde koymuştu. Biz ona meleğimiz (Cebrail)i gönderdik de ona tam bir insan şeklinde göründü.
18 - Meryem: "Ben senden Rahmân (olan Allah) a sığınırım. Eğer Allah'dan korkuyorsan (dokunma bana)" dedi.
19 - Melek: "Ben, sana temiz bir oğlan bağışlamak için, Rabbinin gönderdiği bir elçiyim" dedi.
20 - Meryem: "Benim nasıl çocuğum olabilir? Bana hiçbir insan dokunmamıştır. Ben iffetsiz de değilim" dedi.
21 - Melek: "Bu, dediğin gibidir. Ancak Rabbin buyurdu ki: Bu (babasız çocuk vermek), bana pek kolaydır. Hem biz onu nezdimizden insanlara bir mucize ve rahmet kılacağız. Hem, bu önceden (ezelde) kararlaştırılmış bir iştir." dedi.
22 - Nihayet (Allah'ın emri gerçekleşti) Meryem İsa'ya gebe kaldı ve o haliyle uzak bir yere çekildi.
23 - Sonra doğum sancısı onu bir hurma dalına tutunup dayanmaya zorladı. "Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim" dedi.
24 - Melek, Meryem'e, aşağı tarafından şöyle seslendi. "Sakın üzülme, Rabbin alt tarafında bir ırmak akıttı."
25 - "Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün."
26 - "Ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen, ben Rahmân (olan Allah)a bir oruç (susmak) adadım. Onun için bugün hiçbir kimseyle konuşmayacağım" de.
27 - Sonra Meryem onu (İsa'yı) yüklenerek kavmine getirdi. Onlar (hayretler içinde şöyle) dediler: "Ey Meryem! doğrusu sen görülmemiş bir şey yaptın."
28 - "Ey Harun'un kızkardeşi! Senin baban kötü bir adam değildi, annen de iffetsiz bir kadın değildi."
29 - Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. Onlar; "Biz beşikteki bir çocukla nasıl konuşuruz?" dediler.
30 - (Allah'ın bir mucizesi olarak İsa şöyle) dedi: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. O bana kitab verdi ve beni bir peygamber yaptı."
31 - "Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti."
32 - "Beni anneme hürmetkar kıldı. Beni zorba ve isyankar yapmadı."
33 - "Doğduğum gün, öleceğim gün ve dirileceğim gün selam ve emniyet benim üzerimedir."
34 - İşte hakkında (yahudilerle hıristiyanların) ihtilaf edip durdukları Meryemoğlu İsa'ya dair Allah'ın sözü budur.
35 - Çocuk edinmek asla Allah'ın şanına yakışmaz. O bundan münezzehtir. O, bir şeyin olmasını dilerse, ona sadece "ol" der, o da oluverir.
36 - "Şüphesiz benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz Allah'tır. O halde ona ibadet edin, işte dosdoğru yol budur."
37 - Ne var ki, fırkalar (yahudi ve hıristiyanlar) kendi aralarında ihtilafa düştüler. O büyük (dehşetli) günü görecek kâfirlerin vay haline!
38 - Bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler! Fakat o zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.
39 - (Ey Muhammed!) İnsanların pişmanlık duyacağı ve işin bitmiş olacağı (kıyamet) günü ile onları uyar. Onlar hâlâ gaflet içindedirler, onlar iman etmezler.
40 - Şüphesiz biz bütün yeryüzüne ve üzerindekilere varis olacağız. Ve onlar da mutlaka bize döndürüleceklerdir. {*} İşte budur, ta beşikten tekrar dirilmesine kadar öyle doğan ve o sözleri söyleyen bir kuldur. {*} Hakk (olan Allah)ın bildirdiğine göre Meryem'in oğlu İsa {*} ki hakkında tartışıp duruyorlar. Görülüyor ki sûrenin başından beri ve buradan da sonuna kadar âyetler, hep elif fâsılasıyla biterken, sûrenin bu bölümünde yalnız yedi âyet "Nûn ve Mim" fâsılasıyla işlenmiş bir çerçeve içine alınmıştır. Bu da gösterir ki bu âyetler, bu sûrenin asıl maksadını anlatan karar mahiyetindeki âyetlerdir ki, başta Allah'a çocuk isnadını {*} "Allah'ın çocuk edinmesi hiçbir zaman olur şey değildir. O'nu tenzih ederiz." âyetiyle reddedip Allah'ı tenzih etmekte ve İsa'nın dilinden de {*} "Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na kulluk ediniz. İşte bu doğru bir yoldur." demek suretiyle tevhide davet etmektedir. Bu âyet, ta yukarıdaki {*} "Ben Allah'ın kuluyum." (19/30) cümlesine atfedilmiştir. Dolayısıyla {*} "Allah, benim Rabbimdir, dedi" demek olup İsa'nın konuşmasının bir devamıdır (Âl-i İmran Sûresi'nde geçen benzeri âyetin tefsirine de bkz: 3/51). Eldeki İncillerde de kendisine yer verilen bu söz, onun peygamberliğinde, davetinin özünü teşkil ettiği ve tevhid inancını net bir şekilde ifade ettiği için, burada tekrar sözkonusu yapılmıştır. {*} Sonra fırkalar kendi aralarında ihtilafa düştüler. Yahudiler bir türlü söyledi. Hıristiyanların kendi fırkaları da değişik tartışmaların içine girdiler; bir kısmı Allah'ın oğlu dediler, bir kısmı da Allah'ın kendisidir, yere indi sonra bhjgöğe çıktı dediler; diğer bir kısmı ise üçün biri dediler. Sağlam bir grup da Allah'ın kulu ve peygamberi olduğunu tasdik ettiler. {*} "Vay haline o küfreden kimselerin!{*}"
41 - Kur'ân'da İbrahim'i(n kıssasını da) an. Şüphesiz ki o, sıddık (özü, sözü doğru) bir peygamberdi.
42 - O, bir zaman babasına şöyle demişti: "Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?"
43 - "Babacığım! Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. O halde bana uy da, seni doğru bir yola eriştireyim."
44 - "Babacığım! Şeytana tapma, çünkü şeytan Rahmân (olan Allah)a âsî oldu."
45 - "Babacığım! Doğrusu ben korkarım ki, sana Rahmân'dan bir azab dokunur da şeytana (cehennemde arkadaş) olursun."
46 - Babası "Ey İbrahim! Sen benim ilâhlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Yemin ederim ki, eğer (onları kötülemekten) vazgeçmezsen, seni muhakkak taşlarım. (gerçektenveya söz ile- sana taş atarım). Haydi uzun bir müddet benden uzak ol" dedi.
47 - İbrahim şöyle dedi: "Selâm sana olsun, senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü o, bana çok lütufkârdır."
48 - "Ben, sizden ve Allah'tan başka taptığınız şeylerden çekilip ayrılırım da Rabbime dua (ibadet) ederim. Rabbime yalvarışımda mahrum kalmayacağımı umarım."
49 - İbrahim, kavminden ve onların Allah'tan başka ibadet ettikleri şeylerden uzaklaşınca, biz ona İshak'ı ve (İshak'ın oğlu) Yakub'u ihsan ettik. Ve hepsini de peygamber yaptık.
50 - Biz onlara rahmetimizden lütuflarda bulunduk. Hepsine de dillerde güzel ve yüksek bir övgü verdik.
51 - Kur'ân'da Musa'yı da an; Şüphesiz ki o, ihlaslı bir kuldu ve gönderilmiş bir peygamberdi.
52 - Biz ona Tur dağının sağ yanından seslendik ve onu hususi bir konuşmada bulunmak üzere kendimize yaklaştırdık.
53 - Rahmetimizden de ona, kardeşi Harun'u bir peygamber olarak ihsan eyledik. Meâl-i Şerifi
54 - Kur'ân'da İsmail'i de an; çünkü o, vaadine sadık bir kuldu ve gönderilmiş bir peygamberdi.
55 - Ailesine ve çevresine namaz kılmayı ve zekat vermeyi emrederdi ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.
56 - Kitapta İdris'i de an; çünkü o, çok sadık (özü, sözü pek doğru) bir peygamberdi.
57 - Biz onu yüce bir yere yükselttik.
58 - İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan ve gemide Nuh ile beraber taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve İsrail'in soyundan, hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdir. Kendilerine Rahmân (olan Allah)ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.
Tilavet secdesi yapmak niyetiyle abdestli olarak kıbleye dönülür ve eller kaldırılmaksızın "Allahüekber" diyerek secdeye varılır.
Üç kere "Sübhâne rabbiye'l-a'lâ" denildikten sonra yine "Allahüekber" diyerek kalkılır.
Secdeden kalktıktan sonra "Ğufrâneke Rabbenâ ve İleykel masîr" denir.
bu kadar tatlım.. meryem suresinin 58 inci ayetinin sonunda secde yazan bir yer var canım "süccedev " yazıyor..
59 - Sonra bunların ardından öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, heva ve heveslerine uydular; onlar bu taşkınlıklarının karşılığını mutlaka göreceklerdir. (Cehennemdeki "Gayya" vadisini boylayacaklardır.)
60 - Fakat tevbe edip iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır. Bunlar cennete girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır.
61 - O cennet, Rahmân (olan Allah)ın kullarına görmedikleri halde vadettiği "Adn" cennetleridir. Şüphesiz O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktır.
62 - Onlar orada boş bir söz işitmezler. Ancak "Selam" işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da hazırdır.
63 - İşte kullarımızdan takva sahibi olanlara vereceğimiz cennet budur.
64 - "(Cebrail dedi ki: Ey Muhammed!) "Biz senin Rabbinin emri olmadıkça inmeyiz. Önümüzdeki ve ardımızdaki (bütün geçmiş ve gelecek şeyler) ve bunların arasındakiler hep O'nundur. Rabbin de (seni) unutmuş değildir?"
65 - O, göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbidir. O halde, O'na ibadet et ve O'na ibadet etmekte sabırlı ol. Hiç sen Allah'ın ismini taşıyan başka birini bilir misin?
66 - Halbuki insan şöyle der: "Ben öldüğüm zaman, ileride gerçekten diri olarak (mezardan) çıkarılacak mıyım?"
67 - O insan, daha önce hiçbir şey değilken kendisini yoktan var ettiğimizi hatırlamaz mı?
68 - Rabbine andolsun ki biz onları (öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden kâfirleri) şeytanları ile beraber elbette ve elbette mahşerde toplayacağız. Sonra onları muhakkak cehennemin etrafında dizleri üstü hazır bulunduracağız (ki cennetlikleri görüp hasret çeksinler.).
69 - Sonra her zümreden Rahmân'a karşı en ziyade isyankâr hangileri ise, muhakkak ayırıp atacağız.
70 - Sonra o cehenneme atılmaya layık olanların kimler bulunduğunu elbette biz daha iyi biliriz.
71 - İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka herkes cehenneme varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
72 - Sonra Allah'dan korkup, sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan cehennemde bırakacağız.
73 - Âyetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman, o inkâr edenler, iman edenlere dediler ki :"Bu iki zümreden (Mümin ve kâfirlerden) hangisi mevki bakımından daha iyi, meclis ve topluluk itibariyle daha güzeldir?"
74 - Halbuki biz, kendilerinden evvel, mal ve gösterişce daha güzel nice asırlar halkını helak etmişizdir.
75 - Onlara de ki: "Kim sapıklık içinde ise, Rahmân ona mal ve evlatça ziyadelik ve azgınlığında mühlet verir. Nihayet kendilerine vaad edilen azabı, yahut kıyamet günü cehennemi gördükleri vakit, artık bilecekler kimin mevkii daha fena ve yardımcıları daha zayıfmış.
76 - Allah, hidayeti kabul edenlere, daha çok hidayet verir. Baki kalacak olan salih ameller, Rabbinin katında sevap bakımından da daha hayırlıdır, sonuç bakımından da daha hayırlıdır.
77 - Şimdi âyetlerimizi inkâr eden ve "Elbette bana mal ve evlat verilecektir." diyen adamı gördün mü?
78 - O (kâfir), gaybı mı bildi? Yoksa Rahmân (olan Allah) katından bir söz mü aldı?
79 - Hayır, asla öyle değil; biz onun söylediklerini yazacağız ve azabını çoğalttıkça çoğaltacağız.
80 - O söylediği (mal ve evlat gibi) şeyleri de hep elinden alacağız ve o, tek başına bize gelecektir.
81 - Onlar, kendilerine kuvvet ve şeref kazandırsın diye, Allah'dan başka ilâh edindiler.
82 - Hayır, (zannettikleri gibi değil) tapındıkları ilâhlar onların ibadetlerini inkâr edecekler ve aleyhlerine dönüp düşman olacaklardır.
83 - Görmedin mi? Biz şeytanları o kâfirler üzerine musallat ettik. Onları (günaha) kışkırtıp duruyorlar.
84 - Öyleyse onların hemen azaba uğratılmalarını isteme. Biz onların (ecel) günlerini sayıyoruz.
85 - O gün, takva sahiplerini, heyet olarak Rahmân'ın huzuruna toplayacağız.
86 - Suçluları da susuz olarak cehenneme süreceğiz.
87 - (O gün) Rahmân (olan Allah)'ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.
88 - (Yahudilerle hıristiyanlar) "Rahmân, çocuk edindi" dediler.
89 - Yemin olsun ki, siz çok çirkin bir şey söylediniz.
90 - Az kalsın, söyledikleri sözden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dağılacaktı,
91 - O Rahmân'a çocuk isnad ettiler diye...
92 - Halbuki Rahmân'a çocuk edinmek yaraşmaz.
93 - Göklerde ve yerde bulunan hiçbir kimse yoktur ki (kıyamet günü) Rahmân'ın huzuruna kul olarak çıkmasın.
94 - And olsun ki Allah onların hepsini kuşatmış, kendilerini ve yaptıklarını bir bir saymıştır.
95 - Kıyamet günü onların herbiri Allah'ın huzuruna tek başına çıkacaktır.
96 - İman edip, salih amel işleyenler var ya, Rahmân (olan Allah) onları (gönüllere) sevdirecektir.
97 - (Ey Muhammed!) Biz Kur'ân'ı senin dilin üzere kolaylaştırdık ki, onunla Allah'tan korkup sakınanları müjdeleyesin, inat edenleri de korkutasın.
98 - Hem onlardan önce nice nesilleri helak ettik. (Şimdi) onlardan hiçbirini görüyor musun, yahud onların hafif bir sesini işitiyor musun?
Sonra bu DUALARI okuyorum tatlim:
Allah'tan baska ilah yoktur, sadece O vardir. Onun ortagi yoktur. O, yücedir, uludur. Allah'tan baska ilah yoktur, sadece O vardir. Onun ortagi yoktur. O, her isi hikmetli olan, çok ikram edendir.
Rahman ve Rahim olan Allah'in adiyla.
"Allah, kendisinden baska hiçbir ilah olmayandir. Diridir, kayyumdur (varligi kendinden, kendi kendine yeterli, yarattiklarina hâkim ve onlari koruyup gözetendir). O'nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her sey; yerdeki her sey o'nundur. Izni olmaksizin o'nun katinda sefaatte bulunacak kimdir? O, kullarin önlerindekileri ve arkalarindakileri (yaptiklarini ve yapacaklarini) bilir. Onlar o'nun ilminden, kendisinin diledigi kadarindan baska bir sey kavrayamazlar. O'nun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayip kusatmistir. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup-gözetmek O'na güç gelmez. O, yücedir, büyüktür." (Bakara,2/255)
YA RABBİ
Dile getirdiğimiz her türlü eşsiz hamd ve sena ancak Sana mahsusdur.
Bütün salat ü selamlar rahmet ve selametlikler iki cihan güneşi baslarımızın tacı Rahmeten
lil'A lemin ResÜ I-i Ekrem ve Nebiyy-i Muhterem Seyyidina-Ebe'l-Kaasım Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz ve O'nun bütün ashabına olsun.
Benim isteklerim Acizce.
Dilim anca buna yetiyor.
ALLAH 'ım Sen Dünyada da Ahirette de en güzel dereceler mertebeler verdiğin bütün hayatını helal ve temiz nimetlerle bezeyip donattığın hesabsızca en güzel cennetini ve en yüksek rızana mazhar olan kız ve erkek evlatlar nesiller-zürriyetler nasib eyle.
Bizi onlara onları bize hayırlı kıl.
Bizi de Anne-Babalarımıza hayırlı saydığım ve sayamadığım güzel ahlaklar üzere eyle.
Muhakkak Sen Dualara En Güzel Şekilde İcabet edensin.
Bizlere bunları göster hayır ve güzellik üzere ihsan eyle
ALLAH'ım bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahlardan dolayı bizi cezalandırma AFFET !
Katından hayırlı nur yüzlü sağlıklı EVLATLAR ver Rabbim
ALLAH'ım sen okuduğum AYETEL KÜRSİLERİ bebeğimin gelmesi için vesile kıl.
Rabbim sen katından doktorlara bile gerek kalmadan kendiliğinden hayırlı bir evlat ver.
Rabbim sen her daraldığımda yar ve yardımcım ol .
SENİN HERŞEYE GÜCÜN YETER AMİN AMİN AMİN YA MUİN BİNLERLE NİHAYETSİZ AMİN
Es-salatu ves-Selamu Ala Rasulüna Muhammedin ve Ala Alihi vesahbibihi Ecmain
Vel-hamdülillahi Rabbil-Alemin. AMİN
ARDINDAN AYETEL KÜRSİ
-----------------------------------------------------------------------------
AYETEL KÜRSİ
Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ tehuzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. yalemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişeyin min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm.
-----------------------------------------------------------------------------
.
"Allâhumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ Seyyidinâ Muhammedinillezî tenhallü bihil ukadü ve tenfericu bihil-kürebü ve tukdâ bihil-havâicu ve tünâlü bihir-reğâibü ve hüsnül-havâtimi ve yustaskal ğamâmu bivechihil Kerîm ve alâ âlihî ve sahbihi fî külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma'lûmin lek."
BEBEK İÇİN:
Ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi bu yüce Peygamberi bana şefaatçı eyle! Onun hürmetine duamı kabul et.[Tirmizi]
**Lailaheillallahü ente süphaneke inni küntü minezzalimin.
** Rabbi la tezerni ferden ve ante hayrul varisi..
Kenzül Arş duası ANLAMI
Melik (kral) Hakk Mübin Allahtan başka ilah yoktur. Hakem Adl ve Metin Allahtan başka ilah yoktur. Bizim ve eski atalarımızın Rabbidir. Senden başka İlah yoktur. Sen arınıksındır. Ben zalimlerden oldum. Allahtan başka ilah yoktur. Onun ortağı yoktur. Yönetim onundur. Övgüler onun içindir. Diriltir ve öldürür. O diridir ve ebediyen ölmez. Hayır onun kontrolündedir dönüş onadır. Ve O her şeye gücü yetendir. Ve onunla yardım isteriz. İyilik yapmaya kötülükten kaçmaya güç kuvvet sadece yüce ve her şeyi bilen Allahtandır.
Nimetlere şükür olarak ondan başka ilah yoktur. Rabblığının ikrarı olarak ondan başka ilah yoktur. Yüceliğini arındırmak için Allah noksanlıklardan arınıktır.
Ey Allahım! Ya Rabbi! Cebrailin kanadında yazılı ismin hürmetine Mikailin kanadı üzerinde yazılı ismin hürmetine İsrafilin alnında yazılı ismin hürmetine Azrailin avucunda yazılı ismin hürmetine ve senin verdiğin Münker ve Nekir ismi hürmetine ve kullarının sendeki sırları hürmetine İslamı kendisiyle tamamladığın ismin hürmetine ve Ademin senden öğrenip cennetten indirildiği zaman kendisiyle sana seslendiği ve senin de kabul ettiğin ismin hürmetine Şitin sana seslendiği ismin hürmetine arşı taşıyan melekleri kendisyle güçlendirdiğin ismin hürmetine Tevratta İncilde Zebur!da ve Furkanda yazılı ismin hürmetine kullarına rahmetini sonsuza kadar ulaştırdığın ismin hürmetine sözlerin tamamı hürmetine İbrahim ateşe atıldığında hangi isminle sana seslendi de ateş soğuk ve selamet olduysa işte o ismin hürmetine İsmail kesilirken hangi isminle seslendi de onu kesilmekten kurtardıysan işte o ismin hürmetine İshak hangi isminle sana yalvardı da sen onun ihtiyaçlarını karşıladıysan işte o ismin hürmetine Hud hangi isminle sana seslendiyse işte o ismin hürmetine Yakup sana hangi isminle dua etti de sen onun gözlerini ve çocuklarını ona geri verdiysen işte o ismin hürmetine Davut hangi isminle sana seslendi de sen onu yeryüzüne halife yaptıysan ve demiri onun elinde yumuşattıysan işte o ismin hürmetine Süleyman hangi isminle sana dua etti de sen onu yeryüzüne kral yaptıysan işte o ismin hürmetine Eyyüb hangi isminle sana seslendi de sen onu içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtardıysan işte o ismin hürmetine Meryem oğlu İsa hangi isminle sana seslenip de onunla ölüyü dirilttiysen işte o ismin hürmetine Musa hangi isminle sana seslendi de sen ona Turda hitap ettiysen işte o ismin hürmetine Firavunun karısı Asiye sana hangi isminle seslendi de sen onu cennette rızıklandırdıysan işte o ismin hürmetine israiloğulları sana hangi isminle seslendiler de denizi geçirdiysen işte o ismin hürmetine Hızır hangi isminle seslendi de onu suda yürüttüysen işte o ismin hürmetine Muhammed SAV sana mağarada hangi isminle seslendi de sen onu kurtardıysan işte o ismin hürmetine senden istiyorum. Hiç şüphesiz sen cömertsin büyüksün. Bize Allah yeter. O ne güzel vekildir. İyilik yapmaya da kötülükten kaçmaya da güç kuvvet sadece yüce ve büyük Allahtandır. Allah efendimiz Muhammede ailesine ve arkadaşlarına destek versin güvenliklerini sağlasın!
İSMİ AZAM DUASI
Bismillâhirrahmânirrahim
Yâ Cemilu Yâ Allâh sensin Cemil ey Allah bizim her halimizi güzel eyle
Yâ Karîbu Yâ Allâh
sensin Karib ey Allah bizi yakinligini kazananlardan eyle
Yâ Mücîbu Yâ Allâh
sensin Mucib ey Allah dualarimiza icabet eyle
Yâ Habîbu Yâ Allâh
sensin Habib ey Allah bizi seni sevenlerden eyle
Yâ Raûfu Yâ Allâh
sensin Rauf ey Allah bize sevkatinle muamele eyle
Yâ Atûfu Yâ Allâh
sensin Atufu ey Allah bizi hediyelerinle sevinenlerden eyle
Yâ Ma`rûfu Yâ Allâh
sensin maruf eyAllah bizi seni bilip tanimakla sevinçli memnun eyle
Yâ Latîfü Yâ Allâh
sensin Latif ey Allah bizi lütfunla sevinenlerden eyle
Yâ Azîymü Yâ Allâh
sensin Azim ey Allah bizi senin azametine tanik olanlardan eyle
Yâ Hannânü Yâ Allâh
sensin Hannan ey Allah bizi ihsaninla neselenenlerden eyle
Yâ Mennânü Yâ Allâh
sensin Mennan ey Allah bizi yalniz sana minnet duyanlardan eyle
Yâ Deyyânü Yâ Allâh
sensin Deyyan ey Allah bizi yalniz sana borçlu kalanlardan eyle
Yâ Subhânü Yâ Allâh
sensin Subhan ey Allah bizi kusur ve aczini bilenlerden eyle
Yâ Emânü Yâ Allâh
sensin Emanu ey Allah bizi sana itaatle kurtulasa erenlerden eyle
Yâ Bürhânü Yâ Allâh
sensin Burhan ey Allah bizi seni gösteren burhanlari görenlerden eyle
Yâ Sultânü Yâ Allâh
sensin Sultan ey Allah bizi sana kullukla sultan olanlardan eyle
Yâ Müste`ânü Yâ Allâh
sensin Müstean ey Allah bizi yalniz senden yardim dileyenlerden eyle
Yâ Muhsinü Yâ Allâh
sensin Muhsin ey Allah bizi senin ihsaninla sevinenlerden eyle
Yâ Mütealü Yâ Allâh
sensin Mütealü ey Allah bizi seni yüceltenlerden eyle
Yâ Rahmânü Yâ Allâh
sensin Rahman ey Allah bizi senin rahmetine kananlardan eyle
Yâ Rahîmü Yâ Allâh
sensin Rahimü ey Allah bizi senin sevkatinle sevinenlerden eyle
Yâ Kerîmü Yâ Allâh
sensin Kerim ey Allah bizi senin kereminle doyanlardan eyle
Yâ Mecîdü Yâ Allâh
sensin Mecid ey Allah bizi sana itaatle sereflenenlerden eyle
Yâ Ferdü Yâ Allâh
sensin Ferd ey Allah bizi yalniz seni mabud bilenlerden eyle
Yâ Vitru Yâ Allâh
sensin Vitr ey Allah bizi seni biricik rab bilenlerden eyle
Yâ Ehadü Yâ Allâh
sensin Ehad ey Allah bizi senin birligine sahit olanlardan eyle
Yâ Samedü Yâ Allâh
sensin Samed ey Allah bizi yalniz sana karsi fakir olanlardan eyle
Yâ Mahmûdu Yâ Allâh
sensin Mahmud ey Allah bizi sana lezzetle hamd edenlerden eyle
Yâ Sadika`l-Vâ`di Yâ Allâh
sensin vadinde Sadik olan ey Allah bizi sana kulluk vadimize sadik kalanlardan eyle
Yâ Âliyyü Yâ Allâh
sensin Ali ey Allah bizi sana kul olmakla basi göge erenlerden eyle
Yâ Ganiyyü Yâ Allâh
sensin Gani ey Allah bizi yalniz sana karsi fakir olanlardan eyle
Yâ Sâfî Yâ Allâh
sensin Safi ey Allah bizi kalpleri gafletten sifa bulanlardan eyle
Yâ Kâfî Yâ Allâh
sensin Kafi ey Allah bizi yalniz sana razi olanlardan eyle
Yâ Muâfî Yâ Allâh
sensin Muafi ey Allah bizi her daim afiyette olanlardan eyle
Yâ Bâkî Yâ Allâh
sensin Baki ey Allah bizi ebedi hayatta daim eyle
Yâ Hâdî Yâ Allâh
sensin Hadi ey Allah bizi hidayet verdiklerinden eyle
Yâ Kâdiru Yâ Allâh
sensin Kadir ey Allah bizi aczini bilenlerden eyle
Yâ Sâtiru Yâ Allâh
sensin Satir ey Allah bizi ayiplarimizin utancindan halas eyle
Yâ Kahhâru Yâ Allâh
sensin Kahhar ey Allah bizi kahrina muhatap olmakdan uzak eyle
Yâ Cebbâru Yâ Allâh
sensin Cebbar ey Allah bizi sana eksiksiz itaat edenlerden eyle
Yâ Gaffâru Yâ Allâh
sensin Gaffar ey Allah bizi günah ve isyanlardan bagislananlardan eyle
Yâ Fettâhu Yâ Allâh
sensin Fettah ey Allah bizi akli ve kalbi hakka açik olanlardan eyle Eller açilir
Yâ rabbe`s-semâvâti ve`l-ard yâ zülcelâli ve`l-ikrâm
Es`elüke bi hakki hâzihi`l-esmâi küllihâ en tüsâlliye alâ seyyidinâ Muhammedin
ve alâ âli Muhammed verham Muhammeden kemâ salleyte ve sellemte ve bârekte
ve râhimte ve terahhamte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhime fil alemin Rabbenâ inneke hamîdun mecidün.Birâhmetike yâ erhâme`r-râhimin
Velhamdü lillâhi rabbi`l-âlemin
Ey semalarin ve arzin sahibi Ey Celal ve ikram sahibi Allahim
Bütün bu güzel isimlerin hakkini istiyorum ki
ibrahime ve ibrahimin soyuna salat ve selam verdigin
bereket ve rahmet ihsan ettigin ve merhamet ettigin gibi
seyidimiz Muhammed`e Muhammedin soyuna selam eyle Muhammed`e rahmet eyle.Ey rabbimiz sensin Hamid Her türlü hamd sena övgü ve minnet sana aittir.
Sensin Mecid Sensin her türlü seref ve yüceligin asil sebebi.Sensin her türlü rütbe ve itibarin sahibi.Rahmetinle medet eyle.
Amin
Ve canim 707 kere tesbih cekiyorum YA VASIR diyerek her gu