Herkese merhaba. Konum uzun. Ayrıntılı yazıp sizlerin fikirlerini almak istiyorum. Korkunçlu son (aldatma) yok fakat korkusu var.
Ben henüz genç yaşta, sıfırdan var olmuş, çocukluktan itibaren çalışmış didinmis, her seyi elleriyle kazıyarak kazanmış birisiyim. Şuanda kazançlı bir işim, dünyalar tatlısı yenidogmus bebeğim, severek evlendigim kocam var.
Eşimi 6 sene evvelinde görüp beğendim. bu çocuk benim kocam olmalı dedim. Çok efendi, güler yüzlü, konuşkan, girişken, sevimli birisiydi. Kibarlığından etkilendim. Zamane kızlarınin istedigi gibi sarı saç mavi göz adonis kası benim beklentilerimin arasında son siralardaydi. Eşim tombul, hafiften kısa, kaslı masli da değildi (artık zayıf ve kaslı). Ben de gittim kendimi tanıttim. O daha adımı bilmezden "Seni cok beğendim niyetim şu, görüştüğün birisi yoksa tanışmak istiyorum" dedim. Tanıştık ettik mezun olduk evlendik. Sağolsun evlendikten sonra da kibarlığıni kaybetmedi. Ailesine karşı asla ezdirmeyen, evden işe işten eve ve bütün ev işlerine yardımcı hatta öncü örnek koca o. Bırakın salonda çorap çıkarmayı, var olan kirlilerimi de toplar makineyi çalıştırır bitince de balkona asar.
Onu seviyorum fakat bu kaybetme korkusu beni benden alıyor. Her gece ruyalarimda o ve başka kadınlara ait çeşitli senaryolar dolanıyor. Kâh beni aldatıyor kâh aldatmiyor fakat beni sevmediğini söyleyip uzaklaşıyor kâh ben ölürken boşverip gidiyor.
Peki buna sebep olan ne? Hemen anlatıyorum.
Biz tanıştıktan bir süre sonra ben henüz sormadan geçmişini anlattı. Görüştüğü birkaç kişi olmuş fakat hiçbirine kocam teklif etmemiş. Hep kızlardan gelmiş bu teklifler. Bir tane de eşime aşık olup aşkına karşılık bulamayınca sayfalar dolusu mektuplar eşliğinde neredeyse intihara kalkışmış, çare olmayınca normalde tesettürlü iken bir anda açılıp derin dekolteler eşliğinde eşimin karşı masasına oturup bilerek firikik vermeye başlamış. İnanamadim fakat çeşitli kaynaklardan doğruladim bu konuyu. Beynim kazan gibi kaynamaya başladı.
Biz sevgili olduktan sonra da henüz sevgili olduğumuzu bilmeyen bir arkadaşım eşime asıldı görmezden geldim.
Bizim sevgili olduğumuzu bilen eşimin bir arkadaşı eşime asıldı neyse dedim.
Sevgili olduğumuzu bilen benim bir arkadaşım eşime aşılmaya başladı dilimi isirdim sustum.
Eşimin sevgilisinin olduğunu bilmeyen bir komşularının kızı eşimle evlenmek için kayınvalideye yaranmaya çalıştı tebessüm ettim.
Ve artık evlendikten sonrakilere hoşgörü gösteremiyorum. Evlendik ya hu!
İş yerimizde abla diyebilecegimiz bir insanla aram çok iyiyken eşimle tanıştıktan sonra birden bana düşman kesildi eşime yanasmaya çalıştı.
Yine iş yerinde bizden üst kademede guzel bir hatun neredeyse her gün eşimin odasına kahve içmeye gitmeye ve ben oraya gidince mutsuz olup odadan kaçmaya başladı. Tamam dedim kendi kendime sakin olayım fakat içim kanıyor artık.
Çocuğumuz doğdu çok mutlu olduk. Ve iki gün önce bu son bahsettiğim hatun yine eşime mesaj yazmis. Aslında daha uzun ama kısaltıyorum;
"Merhaba x, toplantida yoneticiyle ne kadar cesur konuştun öyle. Bu arada çocuğunuz dogmus hayirli olsun. Odama gel de kahve içelim ben gelemiyorum oda arkadaşını sevmiyorum" (hatunun odası izbe bir yerde ve tek kişilik)
Eşim bizzat gösterdi mesajı. Vallahi ben bişey yapmıyorum bak senden de gizlemiyorum niyeti kötü gör dedi.
Bugün de kahvaltı yaparken
"Ya azimlibedevi, aslında soylemeyecektim fakat senin sekreterin galiba bana asiliyor. Hatta arkadaşlarım da farketti hepsi tek tek gelip söylediler su kiz sürekli sana bakıyor diye. Ben de farkindaydim fakat konduramiyordum şimdi emin oldum. O kıza iyi davranma boş yere, dikkatli ol" dedi. Lokmalar bogazima dizildi resmen. Sekreterim işe yeni girmis, önce benle tanışıp neredeyse benle kanka olup sonra şans eseri eşimle tanışmış bir kızcağız. Yine ortak bir erkek arkadaşımız araciligiyla doğruladim bu olayı. Kız eşimin odasına gelip gelip sacmalayip gidiyormuş. Gözleri sürekli esimdeymis.
Ben anlayamıyorum yeni doğum yapmış bir kadının kocasına asılmak hangi vicdana sigiyor? Ne yapayım şimdi? İçimde volkanlar patlıyor artık fazla sabrettim gibi geliyor bana.
Ha bı de ben hamileyken eşime asılıp evden sürekli eşime dolmalar pastalar poğaçalar getirip yedirmeye çalışan diğer sekreterden bahsetmedim size.
Bu mesajı kusmuk lekeli tisortum, nasırlı ayaklarım, şişmiş kararmis gözaltı torbalarım, 24 saat kullanilmaktan yirtilan topuz lastigim, pijamamdan sarkan sümüklü mendilim ve balık kokulu ellerimle yaziyorum sizlere. Eşim yürüyüşte bebeğim salladigim beşikte.
Bu durumlarda nasıl tepki vermeliyim? Özguvenim yerlerde.