Yasalar isvereni ve yeni dogum yapmis kadini desteklesin diyoruz. Kimse madur olmasin diyoruz. Tabi yuzde yuz bi odenek saglanmasin o zaman hicbir kadin calismaz. Ama yasalar calisan anneyi dogum izni sonrasi calismaya tesvik ederse kimse o tazminata ve issizlige tenezzul etmez. Hem calisayim hem cocugum madur olmasin gozuyle bakilir. Keza gelismis Avrupa ulkelerinde boyle. Anneanne babanne toruna bakmiyor. Devlet destekli kresler mevcut. Calisma saatleri ona gore ayarlaniyor. Bu konuya me yorumlar okudum sok icerisinde. O zaman gelismememiz gayet normal degil mi ?
hanımefendi yasaları yasa koyucu düzenler.. tepki işverene değil yasa koyucuya verilir..
kadının doğum akabinde haklarının korunması ile ilgili yasa yapılacak, yürürlüğe girecek, teşviki devlet yapacak.. kadının doğurması ile ilgili teşvikler işvereni bağlamaz sonuçta işveren de ülkeye katma değer sağlayan bir yer.. biyerde işverenin de korunması lazım.. işverenin sorumluluğu en basit halinde işçisine maaşını, sgk sını düzenli ödemek, devletine vergisini vermek..
ülkenin gelişmesi de işverenin doğum yapan personeline keyfiyetle/vicdanıyla sağlayacağı koşullarla olmaz..
şu anki koşullarda her kim kendi isteği ile işten ayrılırsa tazminatı da işsizlik maaşını da hak etmez..
hele konu sahibinin durumunda, konu sahibi isterse ücretsiz izin alabilir ve bir zaman sonra işine dönebilir ve hakları kaybolmaz ama kendisi bunu tercih etmiyorsa bunun ülke gelişimi ile alakasının sorgulanması inanın bu konunun öznesi değil..
kaldı ki ben de 3,5 aylıkken çocuğunu bırakıp çalışmak zorunda kalmış biriyim.. ben de isterdim maaş gelsin çocuğumu yaşına getireyim, devlet keşke bunu yapsa, ama devlet yapmıyor diye de hakkımız olmayan para işverenden talep edilmemeli işte bu etik değildir..