Ben de bu sekilde her seyde "ben müdürüm " diyen iki kisiyle çalıştımÖncelikle daha önce çalışma arkadaşlarınızla aynı pozisyondayken onların yöneticisi olduysanız kabul edilmeniz zor olur. Bu sebeple bazı bankalarda sınavla müdür olan kişiyi çalıştığı arkadaşlarının başına müdür yapmayıp başka bir şubeye atarlar.
Naif oldu sert olmadı diye saygı görmeyecek değil insanlar. Hatta naif, asil, tatlı sert insanlar daha çok saygı görüyor çalışanlar tarafından. Ama ben saygı görmeliyim diye strese giren insanların saygı görme isteğini karşıdaki hissettiği an ters tepiyor. Eski bir yöneticimiz ben sizin üstünüzüm saygı duymalısınız demişti odada ve hiç bir zaman o kadar itici olduğunu görmemiştim. Kimse de onu sevmedi, işlerini surat asarak yaptılar. Ayrıca bu kişi işler yoğun olduğunda ve personel eksik olduğunda ben yöneticiyim diye sadece imza atar millet eşşek gibi çaşırken onun tek derdi saygı duyulması olurdu.
Daha sonra bu kişi gitti yerine çok sevecen, iyi niyetli ama gerektiğinde mesafeli, gerektiğinde sahaya inip personeline yardım ederek ekip olduklarını hisrttiren biri geldi. Mütevaziydi ve üstünlük taslamadı herkes ona saygı duydu ve çok sevdi.
Çok çok teşekkür ederim uzun uzun yazmışsınız. videoları eve geçtiğimde inceleyeceğim mutlaka. dedikleriniz çok doğru, öyle de olmam gerekir ama bu söylediğiniz karaktere nasıl erişirim burada tıkanıklık yaşıyorum. umarım videolar etkili olur. çok sağolun yenidenBu bence biraz sınır koymakla.alakali bir durum.
Is hayatinda ben de güler yüzlü olduğum icin böyle davraniyorlar sanirdim aslında hayır tam olarak öyle değil
Mesela.vatandas geldiginde sinirli bile.olsa onu sakinleştirip işini en kisa sekilde halletmeye calisirim ve bu hep lehime olmustur. Hatta arkamdan bile benim.icin güzel.seyler söyleniyormuş (izindeyken sormuslar orada bir hanim vardi güler yüzlü diye).
Sorun güler yüz degil yani. Ve otorite kurmak da baskiyla, kizmakla olmaz. Belli iletişim stratejileri gelistirmeniz gerekiyor.
Bunu anca siz asabilirsiniz.
Bir çaycı size atar yapamaz, çay getirmek onun görevi. Ya da is arkadaslarinizdan isini begenmediginiz varsa "lütfen Ayse hanim/Ahmet bey, şu konuda daha dikkatli.olursak sevinirim ya da bu raporda şu detaylara da yer vermeniz gerekiyor" şeklinde net bir üslupla ama icine duygu katmadan, o soylediklerinize anlam yuklemeden, aman kirar mıyım diye düşünmeden salt mantikla yaklasarak isinin geregini yapmasını isteyebilirsiniz.
Mesela ben bazi konularda kuralciyimdir, yanlış varsa söylerim. Bazi arkadaşlarim aman bosvercidir, ses de çıkarma dogrusunu da söyleme modunda, ben mutlaka bunu ifade ederim. Görevim neyi gerektiriyorsa o.
Bunda duygusallık olmaz. Ama tabii robot gibi de davranmaya gerek yok. O dozu iyi ayarlamak lazim. Isi kuralina/mevzuatina uygun bir sekilde yapmalarini söyleyeceksiniz ama bunu öyle bir üslupla söyleyeceksiniz ki "peki mmeris hanim" diyecekler.
Bir de saygi ile saygınlık biraz farkli seyler.
Saygı, herkesin birbirine göstermesi gereken bir sey ki bence toplumda biraz eksik olan bir sey. Ama saygınlık sizin söz ve davranışlarınızla kazandiginiz bir sey.
Boyle olmanızın sebebini de yazmissiniz zaten, babaniz otoriter olduğu icin siz ezilen taraf olmussunuz. Bu yönünüzü de hayatin her alanında yaşıyorsunuz ister istemez.
Kendinizde yapmaniz gereken degisiklik daha cok hayır diyebilmek ve sınır çizmek, insanlar sizin izniniz olmadan sizin alaniniza girememeliler.
Hesap sormalara da alttan alip aciklama yapmayın, "pardon, sen bana hesap mi soruyorsun hayirdir?" seklinde bir çıkış yeterli olur.
Youtubeda çok güzel videolar var onlari izleyerek baslayabilirsiniz bir seyleri değiştirmeye. Sınır çizmek yazin bir sürü öneri videosu gelir karşınıza, Psikolog Tülay Kök'ün videolarini öneririm sınır cizmekle ilgili de video yapmisti.
bu söylediğiniz gerçekten akla yatıyor. çünkü dediğiniz gibi benden üst veya başka bir yerde benim konumumda olan insanlarla aram gayet iyi. karşılıklı saygı, hoşgörü, birbirini dinleme, anlama vs birlikteyken kaliteli zaman geçirebiliyoruz.Kardesim cok iyi bir okuldan mezun ve alaninda taninmis uluslararasi bir denetim firmasinda calisiyor. 24 yasinda, genc, guzel, bakimli, tatli, guleryuzlu bir kiz. Isyerinde ustleri tarafindan cok seviliyor cunku isi hizli yapiyormus. Epey ovgu aliyor. Gel gelelim denetime gittigi firmalarda, en basit denetim kavramini anlamaktan aciz, egitim durumu yerlerde, afedersiniz ama zeka bakimindan biraz sikintili ERKEK bireylerden cok cekiyor. Kardesim soyleyince asla ciddiye almiyorlarmis, erkek is arkadasi ayni seyi soyleyince hemen "tabi Mehmet Bey". En basit kavramlar icin kardesime "sen bilmezsin" ayari cekiyorlarmis. Neden? Cunku genc, bekar, guzel, kibar, guleryuzlu ve en onemlisi KENDILERINDEN DAHA EGITIMLI, onlara kiyasla daha cok dil bilen, daha cok yer gezip gormus, yalniz yasayan, kentli.... bir kadin. Iste bu kadinin kendilerini denetlemesine, kendilerinden bir is istemesine bizim hanzo, denyo, cahil, egitimsiz, gerizekali erkegimiz tahammul edemez. Asagilamaya, ezmeye calisir. Sonra da biz boyle diyince elitist diyorlar.
Sadece kardesim degil, etrafimda neredeyse butun kadin arkadaslarim ayni seyden muzdarip. Is yaptiklari insanlardan, devlet dairelerinden, memurlardan, musterilerden, ozellikle erkeklerse, hayatlari boyunca maruz kalmadiklari hakaretler, saygisizlar goruyorlar. Bir sekilde sertlesiyorlar sonra, had bildirme konusunda uzmanlasiyorlar. Veya bu toplumun dandikligine dayanamayip yurtdisina kaciyorlar.
mesela ' Mesela çay getiren arkadasi kibar bı dille ikaz ederseniz neden hoşlanmadığınizi ve neye dikkat etmesi gerektiğini bilir.. 'demişsiniz siz olsanız nasıl uyarırdınız?Saygı olayı %50 sizde ,%50 karşı tatafta bitiyor.. yani sorun sadece sizde değildir emin olun..
Ben gayet esnek ve herkesin aynı seviyede hissettiği çalışma arkadaşlarına sahiptim ast üst ilişkisi içine girmedim.. Gerek yer paspasladim, gerek telefona baktım, gerek kendi işim olmayan başkalarının işlerini tamamladim çok guleryuzlu ve huzurlu bir çalışma ortamı sunduk birbirimize.. Önemli olan işin tamamlanmasi niteliğinde çalışırken herkes önce insan olduğunu bildi. Kendinizle ilgili de ince bir çizginiz olmalı ki bu çizgiye basacaklar da bı çekince oluşsun.. Saygı beraberinde sevgiyi ve korkuyu da barındırmali..
Mesela çay getiren arkadasi kibar bı dille ikaz ederseniz neden hoşlanmadığınizi ve neye dikkat etmesi gerektiğini bilir..ikaza rağmen sonuç alamazsaniz o zaman ikinci hamle gelmeli..
Bide karşınızdakinden bişey almadan bişey vermeyin..Hemen yeşil ışık yakmayın.. Sizden yardım talep edene fedakarca her zaman yaparım tavrı işin uzerinize kalmasına sebep olur.. yeri geldiğinde ve gerektiğinde..
Çalıştığım kurumda bizden epey yaşça büyük abiler vardı Abla diye hitap ederlerdi.. Tavrinizla çok alakası da olabilir..
Benim lafimin özü saygı kazanacagim derken diktatör olmayın.. ama gerektiginde tavrinizi ortaya koyun..
bana gelen bir iş özensizse beğenmediğimi dile getirip, doğrusunu anlatıp 'burayı bu şekilde tekrar yapalım, şuan hoş değil) diyorum meselaPrensiplerinizi ve ne istediğinizi net bir şekilde ifade ediyor musunuz? Örneğin size gelen işin özensiz olduğunu düşündüğünüzde tavrınız nasıl oluyor? Bence sert veya yumuşak olmaktansa disiplinli ve prensipli olmak önemli. Yani gülüp espiri yapabilirsiniz ama sizinle çalışanlar sizin kırmızı çizgilerinizi bilmeli ve ona göre davranmalılar. Beden dilinin çok etkili olduğunu düşünüyorum. Bu konuda birkaç video izleyebilirsiniz. Aklınıza yatarsa profesyonel yardım da alabilirsiniz.
kendimin farkına varmak. bunun için çabalıycam.Laktozsuz
Son mesajinizdaki kahve olayini okudum
Sizi yok saymış yani ne kadar "ben önemsizim/degersizim" imajı cizdiyseniz cayci bile oyle davranmış
Bunu lütfen size saygısızlık ya da asagilama olarak algilamayin niyetim bu degil
Demek istediğim yansıttığınız enerjiye göre geri bildirim alıyor olabilirsiniz. Kendinizin farkina varin, bakın bakalim hangi davranislarda nasil tepkiler aliyorsunuz?
Mesela çaycıya abla diye hitap etmeyerek baslayabilirsiniz.
Ben en alt düzeydeki çalışandan en üsttekine kadar hatta bize danışan vatandaşa bile bey/hanım diye hitap ederim. Genç diye "otur ablacim" yasli diye "gel amca/teyze " demem. Adını bilmiyorsam hanımefendi/beyefendi derim. Bu sınırı koymak bile insanlarin davranış şeklini degistiriyor.
Is yerinde hanım/bey diye hitap etme konusunda hep net oldum, sadece simdiki is arkadaslarimla yasitiz, aranızda isimle hitap ederiz kizlarla. Ama biri gelse hemen x hanima döneriz :)
Bizim çaycı da erkek o bana abla der ben Ahmet bey derim.
Yine diyorum sınır çizin ve bu sınırı korumaya çalışın.
Ama saygiya cok takintili olmayin, bir seye ne kadar odaklanirsaniz tersini yasamaniz olası. Kitaplari okudukca rahatlamaniz, aslinda size iyi gelmesi. Eminim katkisi olmuştur. Okudukça, farkina vardikca siz de değişirsiniz dolayısıyla etrafınızdaki insanlarin tavri da degisir.
Kimseye güler yüz yok mesafeli ol Bırak karşındaki senin karşında ezilsin . İş ortamında sert otoriter olmak gerekiyor mesleğin neydi bu arada :) az çook insanları tanımışsındır nabza göre şerbet . Biri bir şey mi diyor anında şak cevabını ver çekinme kır geç dimdik durMerhaba herkese. Benim derdim ben insanlara saygılı olduğum halde, insanlardan göremediğim saygı. İnanın bu konu çok canımı sıkıyor. İyi bir işim var ve iş yerinde takım arkadaşlarım arasında iş dağıtımı yapan, işi planlayan kişiyim. Takım arkadaşlarım genelde benden büyük insanlar (babam yaşında olan kişilere bile iş anlatıyorum, onlara elinde ki işleri ben veriyorum vs )
Eskiden bu mesleğin asistanlığını yaparken, asistanlığıma vurardım insanlardan saygı görmeme mevzusunu. Ama şimdi mesleğimin başındayım üst bir konumdayım ama herşey yine aynı
Ben kimseye saygısız, memnuniyetsiz tavırlar sergilemem. Eskiden çok güleçtim buna bağladım ve bu durumu törpülemem gerektiğini ,lafımı iş hayatında dinlettirebilmek için şu güler yüzlülüğü bir kenara bırakıp sert biri olmaya karar verdim. Öyle de yaptım eskisi kadar güleç değilim daha ciddiyim artık istesemde eskisi kadar güleç olamıyorum. (gerçi ne güler yüzlü insanlar var, gayette saygı görüyolar nasıl başarıyolar bunu?) benimle aynı mesleği yapan kişiler, karşısındaki kişiye iş buyururken, karşısında ki kişiler pür dikkat dinliyor, benimle aynı konumda olan x arkadaşımın işi beğenmesi için elinde ki işe özen gösteriyolar. Fakat benimle çalışan kişiler hep bi memnuniyetsiz, saygısız, dili pabuç oluyor bana gelince saygısızca sert cevaplar veriyolar. En basitinden firmada ki çaycı abla bile mesela çay getiriyo masamın bir diğer ucuna koyup gidiyor, böyle bi isteksiz zorla getiriyor gibi, geçen gün bana bir soru sordu ama hesap sorar gibi. Ben onu çaycı diye bir gün kendimden alt görmedim, çokta ince düşünürüm her yemekten sonra ‘ellerine sağlık, çok güzel olmuş, kolay gelsin’imi hiç eksik etmem. Bir gün günaydın demedim, diycek mi diye merak ettim, demedi bile
Artık bu konu çok canımı sıktığı için herkesin bana yaklaşımını çok ince tartıp biçiyorum. Telefonda görüştüğüm kişiler bana karşı daha saygılı, dış görünüşümde çok yumuşak değilimdir ama konuştuğum zaman batıyor sanki herşey. Ses tonum ince ve çok yüksek sesle konuşan biri değilim bu yüzden mi , yada farketmeden konuşurken insanlardan çekiniyorum da karşımda ki bunu mu hissediyor bilmiyorum.
Mesela 3 kişilik bir arkadaş grubumuzda ayşe Fatma ve ben olayım .ayşe fatmaya soru soracak diyelim fatmaya bir soru sorarken çok nazik yaklaşıyor, ama bana geldiğinde hesap sorar gibi.
İş hayatında öyle kadınlar görüyorum ki bir ortama girdiği zaman bir merhaba deyişinden insanlar masadan kafasını kaldırıp kendisine merak uyandırıp, saygı gören. Nasıl başarıyolar bunu ? bana yapılan şu tavrı bu kadınlara yapmak mümkün dahi değil. Kafamda canlanmıyor bile o sahne.
İnsanlar tarafından imrenilen bir kariyerim ve yaşantım var her türlü ortama girmiş biriyim. neden benim yerimde olan kişiler kadar saygı görmüyorum, lafımı geçiremiyorum. Hatta firmada asistanlar bile insanlara öyle lafını geçiriyolar ki . konumum gereği bunu artık başarmak zorundayım. Mesleğimde ne kadar iyi olsam da lafımı geçiremedikçe işlerim yürümüyor
Babam çok mükemmelliyetçi bir insan, abimler ve ben çok pısırık yetiştik, bişey demeye korkardık babama ki bu yaşımıza geldik hala çekiniriz. Abimde benimle aynı dertten muzdarip. O zavallım da saygı görmek için yeri geldiğinde insanları ezmek gerektiğini ve bunu yapamadığını düşünüyor. Ya biz nerede yanlış yapıyoruz lütfen bir fikir, bir örnek, bir akıl verin. O kadar iyi iş yerlerinden bu şekilde olaylar yaşayıp mutsuz olup ayrıldım ki. Ama sorun o kişilerde değil, gerektiği kişilere gayet saygılılar ben o saygıyı yakalayamıyorum sorun bende ve bu şekilde hiçbir zaman mesleğimde de özel hayatımda da mutlu olamıycam. Artık bu örnekler çoğaldıkça özsaygımı kaybetmekten korkuyorum. Nasıl girdiği ortamda kendini belli eden saygın bir kadın olurum, karşımda ki insan benimle konuşurken çekinmesini istiyorum ya, herşeyi bana lak diye düşünmeden söylemesin istiyorum. lütfen örnek verin bana soru sorun size atıyorum bir olay karşısında nasıl davrandığımı anlatayım falan. ne bileyim gün gün şöyle yap deyin bişey diyin lütfen. inanın bir ara intiharı düşündüm, çok mutsuzum. bu işi başarmam lazım
Ben de kafaya bir seyi koyduysam olsun diye ugrasir, cabalarim hatta belki gereginden fazla caba gösteririmkendimin farkına varmak. bunun için çabalıycam.
elimde değil inanın, hırslı bir insanım gerek iş gerek özel hayatımda yapamadığım bişeyden vazgeçmek yerine defalarca kez yapana kadar denerim. şuan da bu konu hırs oldu diyebilirim. çözmem gerekiyor. dediğiniz gibi insanların tepkilerini gözlemliycem
İşte saygı değil o korkugülmeyiin zaten çok canımı sıkan bir konu
mesela kimleri? o kadar çok var ki
yapar mısın deme demişsiniz ya. yapar mısın da değil, yapabilir misin diyorum ya bazen. sanki babamın hayrına yapacak o kişi, o iş zaten onun görevi
bunu bende düşündüm fakat. kendimi bu şekilde avutuyor olabilirim diye başka kişilerden fikirlerini almak istedim. ama inanın o hissiyatı hissediyorum. çünkü yeni bir iş başvurusuna bile gittiğimde yaşımı sorup 'bu işi yapabildiğine emin misin' deyip, bana çaktırmadan beni denediklerini görüyorum. işimi doğru yaptığımda ise görüp takdir alıp başlamışımdır o yerlerde ve genelde patronlar beni saygımdan ötürü severler. her çıktığım iş yerlerinde istifamı verdiğimde patronlarım bir kez konuşmuştur benimle. ama sıkıntım mesai arkadaşlarımla
evet o da bir ihtimal olabilir
evet gerçekten kendimi anında suçlayabiliyorum. mesela bişey oluyo, biri yaptığım bişeyi farketmeden yapmadın diyo. aklımdan geçen şey 'uff unutmuşum ya nsaıl unuturum' moduna girip anında kendi canımı sıkıyorum . oysa ki yapmışımda yani.
o an asıl düşünülmesi gereken şey 'bu işi yaptım mı yapmadım mı ' diye düşünmek değil midir? ama o an ben hemen yapmadığımı okeyleyip kendime kızıyorum. tabii sonradan bir bakıyorum ki zaten onu yapmışım mesela. bu düşüncemi değiştirmem lazım. inanın çok yıpratıcı
bu söyledikleiniz gerçekten çok çok önemli ve zaten özgüven hariç (ondan çok emin değilim) diğerlerine her zaman çok dikkat etmişimdir. ama şu da aklıma takılıyor ki. iş yerlerinde böyle memnuniyetsiz, mızmız, kendine bakmayan, ağzı bozuk, saygısız, karşısında ki kişiyi sürekli azarlayan insanlar öyle bir saygı görüyor ki. karşısına gelecek kişi gelmeden kafasında söyleyeceklerini bir düşünüyor yani bi çekinerek geliyo.
ben sorgulayıcıyımdır. dediğiniz gibi sorguluyorum okey. ama karşımda ki aa bunu farketmemişimden ziyade olsun ya böyle de güzel, yada yaparız ya hemen sıkıntı değil deyip kaçıyor ve kapanıyor hemen konu
kesinlikle harfi harfine katılıyorum size, çok haklısınız maalesef ki bo toplumda ayakta kalmak için o çirkin karakterlere bürünmek gerekiyor
ilk paragrafınız gibiyim bende aynı şekilde hemde. iş yerinde patronlarım, benden üst kişiler her zaman beni sever, saygımı takdir eder, benden fikir alır, sohbet eder, hediyeler alırlar. bende onlara karşı oldukça mesafeli fakat sıcağımdır
benimde saygı göremeediğim kısımlar iş yerinde birlikte çalıştığım alt veya benimle aynı konumda olan kişiler. bende ister istemez diğer insanlara yaklaştığım gibi yaklaşamıyorum çünkü enerjimi emiyolar resmen. yani 2 tip insan olmak gerekiyor sanki.
ilk bahsettiğimiz ortamlarda kendi benliğimizle durmalı
ikincci bahsettiğimiz ortamlarda ise olması gereken gibi olup, gerekirse rol icabı memnuniyetsiz ketum olmalıyız
Cok temiz cok iyi egitimli duyarlisin ama sondaki intihar olmadi ..baskalarini bu kadar önemseme kim seninle hangi üslüpta konusuyor önce kafanda ayir hadsizlerle muhattap olma olacaksanda ayni sekilde sert ve kararli konus ezilip büzülme önemli bir konu konusacaksan bir kac gün önceden calis mesela neler söylicene ...malesef insan oglu güce tapar konumu saglam olan surati mahkeme duvari bile olsa insanlar yaglar ballarMerhaba herkese. Benim derdim ben insanlara saygılı olduğum halde, insanlardan göremediğim saygı. İnanın bu konu çok canımı sıkıyor. İyi bir işim var ve iş yerinde takım arkadaşlarım arasında iş dağıtımı yapan, işi planlayan kişiyim. Takım arkadaşlarım genelde benden büyük insanlar (babam yaşında olan kişilere bile iş anlatıyorum, onlara elinde ki işleri ben veriyorum vs )
Eskiden bu mesleğin asistanlığını yaparken, asistanlığıma vurardım insanlardan saygı görmeme mevzusunu. Ama şimdi mesleğimin başındayım üst bir konumdayım ama herşey yine aynı
Ben kimseye saygısız, memnuniyetsiz tavırlar sergilemem. Eskiden çok güleçtim buna bağladım ve bu durumu törpülemem gerektiğini ,lafımı iş hayatında dinlettirebilmek için şu güler yüzlülüğü bir kenara bırakıp sert biri olmaya karar verdim. Öyle de yaptım eskisi kadar güleç değilim daha ciddiyim artık istesemde eskisi kadar güleç olamıyorum. (gerçi ne güler yüzlü insanlar var, gayette saygı görüyolar nasıl başarıyolar bunu?) benimle aynı mesleği yapan kişiler, karşısındaki kişiye iş buyururken, karşısında ki kişiler pür dikkat dinliyor, benimle aynı konumda olan x arkadaşımın işi beğenmesi için elinde ki işe özen gösteriyolar. Fakat benimle çalışan kişiler hep bi memnuniyetsiz, saygısız, dili pabuç oluyor bana gelince saygısızca sert cevaplar veriyolar. En basitinden firmada ki çaycı abla bile mesela çay getiriyo masamın bir diğer ucuna koyup gidiyor, böyle bi isteksiz zorla getiriyor gibi, geçen gün bana bir soru sordu ama hesap sorar gibi. Ben onu çaycı diye bir gün kendimden alt görmedim, çokta ince düşünürüm her yemekten sonra ‘ellerine sağlık, çok güzel olmuş, kolay gelsin’imi hiç eksik etmem. Bir gün günaydın demedim, diycek mi diye merak ettim, demedi bile
Artık bu konu çok canımı sıktığı için herkesin bana yaklaşımını çok ince tartıp biçiyorum. Telefonda görüştüğüm kişiler bana karşı daha saygılı, dış görünüşümde çok yumuşak değilimdir ama konuştuğum zaman batıyor sanki herşey. Ses tonum ince ve çok yüksek sesle konuşan biri değilim bu yüzden mi , yada farketmeden konuşurken insanlardan çekiniyorum da karşımda ki bunu mu hissediyor bilmiyorum.
Mesela 3 kişilik bir arkadaş grubumuzda ayşe Fatma ve ben olayım .ayşe fatmaya soru soracak diyelim fatmaya bir soru sorarken çok nazik yaklaşıyor, ama bana geldiğinde hesap sorar gibi.
İş hayatında öyle kadınlar görüyorum ki bir ortama girdiği zaman bir merhaba deyişinden insanlar masadan kafasını kaldırıp kendisine merak uyandırıp, saygı gören. Nasıl başarıyolar bunu ? bana yapılan şu tavrı bu kadınlara yapmak mümkün dahi değil. Kafamda canlanmıyor bile o sahne.
İnsanlar tarafından imrenilen bir kariyerim ve yaşantım var her türlü ortama girmiş biriyim. neden benim yerimde olan kişiler kadar saygı görmüyorum, lafımı geçiremiyorum. Hatta firmada asistanlar bile insanlara öyle lafını geçiriyolar ki . konumum gereği bunu artık başarmak zorundayım. Mesleğimde ne kadar iyi olsam da lafımı geçiremedikçe işlerim yürümüyor
Babam çok mükemmelliyetçi bir insan, abimler ve ben çok pısırık yetiştik, bişey demeye korkardık babama ki bu yaşımıza geldik hala çekiniriz. Abimde benimle aynı dertten muzdarip. O zavallım da saygı görmek için yeri geldiğinde insanları ezmek gerektiğini ve bunu yapamadığını düşünüyor. Ya biz nerede yanlış yapıyoruz lütfen bir fikir, bir örnek, bir akıl verin. O kadar iyi iş yerlerinden bu şekilde olaylar yaşayıp mutsuz olup ayrıldım ki. Ama sorun o kişilerde değil, gerektiği kişilere gayet saygılılar ben o saygıyı yakalayamıyorum sorun bende ve bu şekilde hiçbir zaman mesleğimde de özel hayatımda da mutlu olamıycam. Artık bu örnekler çoğaldıkça özsaygımı kaybetmekten korkuyorum. Nasıl girdiği ortamda kendini belli eden saygın bir kadın olurum, karşımda ki insan benimle konuşurken çekinmesini istiyorum ya, herşeyi bana lak diye düşünmeden söylemesin istiyorum. lütfen örnek verin bana soru sorun size atıyorum bir olay karşısında nasıl davrandığımı anlatayım falan. ne bileyim gün gün şöyle yap deyin bişey diyin lütfen. inanın bir ara intiharı düşündüm, çok mutsuzum. bu işi başarmam lazım
Bi dahakine sakayla karisik soyleme bence .direkt benim kahvem nerde acil alayim de git.emin ol daha saygili olacaktirbende öyle çok aman aman sıcak kanl ıdeğilimdir aslında iş yerinde ama bilmiyorum bi yerde yanlışlık yapıyorum ama nerde
'ah almıyı mderken ah eden ben olunca' ahhh ahh bu ben
çok haklısınız bir ara kişisel gelişim kitaplarına sardım ama okuduğum süre boyunca herşe ybiraz daha iyi gibi, ama biraz zaman geçince eskiye dönüyorum benliğime mi işlemiyor nedir
evet olabilir
yani bu süreçte inanın arkadaşlarımı şakayla karışık uyarıyorum da 'hayırdır, babamın koltukta yerin var herhalde ' gibi gibi ama yok ya herşey yine aynı. bi canları sıkılsın dertleşmek istesinler anında bana koşarlar ama
ay aslında ezeceksin ya. şu durumu öyle taktım ki kafaya. ya bu deveyi güdücem yada bu diyardan gidicem diye elime beyzbol sopasını alıp herkese dalıcam sonunda
o an laf sokmak aklıma gelmiyor. o olayı yaşarken 'yok ya o açıdan söylememiştir'diye geçiyor içimden. sonra düşündükçe kendime kızıyorum. ne diye kendine hesap sordurtuyosun diye
bugün herkese kahve yapmış bana yapmamış. arada böyle bazılarını atlıyor. bende gittim şakayla karışık biraz yükses bi ses tonuyla 'abla aşk olsun herkese kahve yapmışsın bana yapmadın' deedim . ay unuttum da dur 2 dk bekle ben şimdi yemek yapmaya başlıycam al da götür diyo. o an salak gibi de oyalandım orda. zaten hemen yapar düşüncesiyle. oysa işim gücüm var yani, yapıp getirsin öyle yemeğini yapmaya başlasın değil mi? ben mi çok alıngan düşünüyorum, yoksa ortada varolan bir anormallik mi var çözemiyorum ya
hemmmen söylediğiniz eğitimleri araştırıyorum sağolun
bende herkesle mesafeliyimdir. asla vıc vıc ilişki sevmem ama saygı görülme nokrası sıkıntılı bende. şu evreye en hızlı nasıl gelirim ki
çok güzel özetlemişssiniz ve tamamen haklısınız. çok sağolun deniycem
biri daha yazmış haftasonu mutlaka alıcam
evet ya gerçekten manyak oldum. bana saygı gösterecekler mi diye. o kadar sıkıldım ki şu durumdan kaç yaşına geldim. hala karakterimi değiştirmeye endesliyim bu olay canımı sıkıyor. bu yaşta çoktan karakterimin oturmuş olması gerekirdi.
kişisel gelişim kitapları okudum bir süre ama sadece kendimi daha iyi hissettirdi. kendimi daha iyi hissedince karşımda ki ssaygısız insana tahammülüm daha da arttı. mutluyum ya batmıyordu o kadar yaptıklarıya benbi yerde çok büyük hata yapıyoeum dda işte . acaba yanlış kitaplar mı okudum o da olabilir. mesela sağolsun burda birkaç kişi iktidarı oku demişler onu bir okuycam
mesela ' Mesela çay getiren arkadasi kibar bı dille ikaz ederseniz neden hoşlanmadığınizi ve neye dikkat etmesi gerektiğini bilir.. 'demişsiniz siz olsanız nasıl uyarırdınız?
bir de 'ikaza rağmen sonuç alamazsaniz o zaman ikinci hamle gelmeli..' demişsiniz burada ne yapardınız
tam anlamak için soruyorum kafama kazıycam da yanlış anlamayın
Bahsettiğim eski yönetici de aynen böyleydi. İş bilmez, çalışanı kendinden daha bilgili ve aktif. Bu tipler her yerde aynı demek kiBen de bu sekilde her seyde "ben müdürüm " diyen iki kisiyle çalıştım
Ikisi de bilmedikleri konusunda ahkam kesen ve sırf müdür diye boyun egmemi bekledi ama o isi ben yapıyorsam kendi bildigim sekilde ve usulüne uygun yaparim. Isi bilmiyorsam zaten üstüm olarak söylerim ona. Benim kanaatim bu kisilerin kendine güveni olmadığı yönünde ve sirf bu yuzden de makamlarini kullanarak saygi duyulmayi bekliyorlar.
Aynen valla sanki bu yorumu ben yazmisim :)Bahsettiğim eski yönetici de aynen böyleydi. İş bilmez, çalışanı kendinden daha bilgili ve aktif. Bu tipler her yerde aynı demek kiBir de işi çalışandan daha iyi bilmedikleri için kompleks yapıp makamlarını kullanıp müdür olduklarını sürekli dile getirirler. Bir yönetici çalışanın yaptığı her işi ondan daha iyi bilmeli ki çalışan tıkandığında yöneticisine danışabilsin, kendisine danışıldığında da ışığı gören tavşan gibi donup kalmasın