Merhaba hanımlar. İçim bi süredir çok dolu sizlerle paylaşmak istedim.Belki bir kişinin yorumu bile bi umut ışığı olur. Öncelikle 28 yaşındayım çocuğum yok. Hayatımın en zor dönemiydi bu sene. Eşimle 1 senedir ayrıyız. Resmî olarak da yakında boşanacağız. Ayrılığı kabullenmek sürece adapte olmak çok zamanımı aldı bu yüzden bu kadar çok bekledim aslında . Hoş gram ilerleyebildin mi derseniz bazen bakıyorum da hala aynı noktadayım bir an geliyor hala o dipsiz kuyudan çıkamadığımı farkediyorum ve bu tokat gibi çarpıyor yüzüme. İyileşmek ve ilerlemek için daha ne yapabilirim bilmiyorum.
Her tartışmada boşanmayı öne süren ve evden gitmemi isteyen birisiydi. Hep gözümü korkutmak için. (Sonrasında hep sinirle söyledim böyle olsun istemedime getirirdi). Bende sütten çıkmış ak kaşık değilim. Hatalarım, özellikle öfkemi yönetemediğim anlar, istemeden yaptığım söylediğim ve sonrasında pişman olduğum çok anlar yaşandı. Sevmeyi beceremedim belki ama kalpten söyleyebilirim ki çok sevdim eşimi. Keşke böyle olmasaydı.. Fakat kaybetmeyi çok iyi bilen biri olarak hep söylüyorum en ufak olayda gözden çıkarılabilecek kadar değersiz olduğumu hissetmeseydim, kolay vazgeçilebilen olduğumu hissetmeseydim, güvenebilseydim bu evlilik öyle kolay kolay bitmezdi.
19 yaşında bir genç kızken eşimle ilişkiye başladık. Yine çok zor zamanlardı annemle babamın ayrıldığı dönemdi. Bu arada annemle babamın da mutlu bi evliliği olmadı hiç. O beni anlayan mutlu eden tek insandı. En iyi arkadaşımdı. Herşey çok güzel başladı ama şaşkınlık verici bi şekilde aynı evin içine girene kadarmış. 3 gün iyiysek 2 gün küstük o şekilde geçti 3 senelik evliliğim. Son 1 senesi tamamen ayrıydık zaten. Aylarca bekledim geri dön der mi arar mı sorar mı diye ama bunu yaptığında çok geçti artık ve emin olun samimi bi çaba görmedim. Ben evi terkettikten 3 ay sonra aradı ilk defa. Onda da dolaylı yollardan barışmak istediğini belirtti. Net değildi topu bana attı hep. Egosunu asla yenemedi. Birazcık savaşsın istedim benim için. Ona göre çok şey yaptı ama bana göre hiçbişey yapmadı. Biraz kaybetmekten korktuğunu hissetmek istedim ama bende olan kaybetme korkusu onda yoktu. Gitme dedi yine de tekrar deneyelim dedi ama herşey için çok geçti, ben umutsuzdum, güvensizdim ve herşeyi geride bırakıp o şehri terkettim.
Şuan başladığım noktadayım. Yurtdışına ailemin yanına yerleştim. Burayı da onun için bırakıp gitmiştim. Yapamadığım, yarım bırakıp gittiğim herşeyi tamamlamaya çalışıyorum. 3 ay oldu geleli ve eşim asla arayıp sormadı. Bırakıp gittiğim için bana tepkili ve öfkeli. Beni oyalayacak bi iş buldum şimdilik . Türkiye’deyken iyi bi işim vardı. Burda resmen sıfırdan başlıyorum. Fakat boş durmak istemiyorum. Yeni bi düzen kurmaya çalışıyorum. Bari iyi bi kariyerim olsun. İnşallah olur zamanla. Yarın bi iş görüşmem var. Yapamayacağım gibi geliyor. Bi kaç iş görüşmesine gittim ki iyi işlerdi ama geri dönmediler. Aklı bi karış havada geziyorum. Annem dikkatin çok dağınık diyor. Bazen oturup dalıyorum bana seslenildiğini bile duymuyorum. Bu iş görüşmelerinde de soruları idrak edemeyip bi kaç kere tekrarlattırdığım oldu belki bu iyi bi izlenim bırakmadı. Sürekli başım ağrıyor zaten. Kronik bi şekilde. Ve sürekli stresliyim.
Sosyal medyadan uzaklaşmaya çalışıyorum ama illa ki denk geliyorum bişeylere. Evlenen çiftler görüyorum , mutlu insanlar görüyorum yanlış anlamayın kıskanmıyorum ama üzüldüğümü ya da imrendiğimi hissediyorum. Evliliğimden eşimden mevzu açılınca gözlerim doluyor. Dokunsanız ağlarım. Bir de sürekli eşimi rüyamda görüyorum. Hep iyi günlerdeki gibi mutluyuz rüyalarımda Muhtemelen o da üzülüyordur ama benim gibi çaresiz kaderine razı gelmiştir belki. Gerçi seven neler yapıyor ama gurur diye de bi kavram var. Bi günüm bi günümü tutmuyor. Bi gün çok hevesli istekli olduğum bi konuya bi iş görüşmesine mesela ertesi gün aman olursa olur olmazsa olmaz modunda gidiyorum. Çok dengesiz bi ruh hali içindeyim. Cumartesi günü psikolog randevum var ilk defa. Bunun için bile dün ne kadar hevesliysem bugün o kadar isteksiz ve faydasız olacağı düşüncesi içindeyim. Hayat enerjim emilmiş gibi. Etrafımdaki insanlarla sürekli aynı şeyleri konuşup sıkmak istemiyorum da kimseyi. Bu yüzden buraya yazmak dertleşmek istedim. Kafamın içinde sürekli iç hesaplaşmalar ve farkettim ki belki bir gün yeniden beraber oluruz düşüncesi beni bi nebze ayakta tutuyor. Fakat biliyorum ki bu imkansız. Yine de bundan sonra hiç olmayacağı düşüncesini kabullenemedim hala. Bi anlamda kendimi kandırıyorum. Aylar önce buraya ben ne zaman iyi olacağım diye konu açmışım. Aylar geçti ben hala iyi olamadım. Sizce normal mi hala böyle hissetmem? Yorumlarınızı bekliyorum. Biraz uzun oldu ama teşekkür ederim şimdiden okuduğunuz için.
Her tartışmada boşanmayı öne süren ve evden gitmemi isteyen birisiydi. Hep gözümü korkutmak için. (Sonrasında hep sinirle söyledim böyle olsun istemedime getirirdi). Bende sütten çıkmış ak kaşık değilim. Hatalarım, özellikle öfkemi yönetemediğim anlar, istemeden yaptığım söylediğim ve sonrasında pişman olduğum çok anlar yaşandı. Sevmeyi beceremedim belki ama kalpten söyleyebilirim ki çok sevdim eşimi. Keşke böyle olmasaydı.. Fakat kaybetmeyi çok iyi bilen biri olarak hep söylüyorum en ufak olayda gözden çıkarılabilecek kadar değersiz olduğumu hissetmeseydim, kolay vazgeçilebilen olduğumu hissetmeseydim, güvenebilseydim bu evlilik öyle kolay kolay bitmezdi.
19 yaşında bir genç kızken eşimle ilişkiye başladık. Yine çok zor zamanlardı annemle babamın ayrıldığı dönemdi. Bu arada annemle babamın da mutlu bi evliliği olmadı hiç. O beni anlayan mutlu eden tek insandı. En iyi arkadaşımdı. Herşey çok güzel başladı ama şaşkınlık verici bi şekilde aynı evin içine girene kadarmış. 3 gün iyiysek 2 gün küstük o şekilde geçti 3 senelik evliliğim. Son 1 senesi tamamen ayrıydık zaten. Aylarca bekledim geri dön der mi arar mı sorar mı diye ama bunu yaptığında çok geçti artık ve emin olun samimi bi çaba görmedim. Ben evi terkettikten 3 ay sonra aradı ilk defa. Onda da dolaylı yollardan barışmak istediğini belirtti. Net değildi topu bana attı hep. Egosunu asla yenemedi. Birazcık savaşsın istedim benim için. Ona göre çok şey yaptı ama bana göre hiçbişey yapmadı. Biraz kaybetmekten korktuğunu hissetmek istedim ama bende olan kaybetme korkusu onda yoktu. Gitme dedi yine de tekrar deneyelim dedi ama herşey için çok geçti, ben umutsuzdum, güvensizdim ve herşeyi geride bırakıp o şehri terkettim.
Şuan başladığım noktadayım. Yurtdışına ailemin yanına yerleştim. Burayı da onun için bırakıp gitmiştim. Yapamadığım, yarım bırakıp gittiğim herşeyi tamamlamaya çalışıyorum. 3 ay oldu geleli ve eşim asla arayıp sormadı. Bırakıp gittiğim için bana tepkili ve öfkeli. Beni oyalayacak bi iş buldum şimdilik . Türkiye’deyken iyi bi işim vardı. Burda resmen sıfırdan başlıyorum. Fakat boş durmak istemiyorum. Yeni bi düzen kurmaya çalışıyorum. Bari iyi bi kariyerim olsun. İnşallah olur zamanla. Yarın bi iş görüşmem var. Yapamayacağım gibi geliyor. Bi kaç iş görüşmesine gittim ki iyi işlerdi ama geri dönmediler. Aklı bi karış havada geziyorum. Annem dikkatin çok dağınık diyor. Bazen oturup dalıyorum bana seslenildiğini bile duymuyorum. Bu iş görüşmelerinde de soruları idrak edemeyip bi kaç kere tekrarlattırdığım oldu belki bu iyi bi izlenim bırakmadı. Sürekli başım ağrıyor zaten. Kronik bi şekilde. Ve sürekli stresliyim.
Sosyal medyadan uzaklaşmaya çalışıyorum ama illa ki denk geliyorum bişeylere. Evlenen çiftler görüyorum , mutlu insanlar görüyorum yanlış anlamayın kıskanmıyorum ama üzüldüğümü ya da imrendiğimi hissediyorum. Evliliğimden eşimden mevzu açılınca gözlerim doluyor. Dokunsanız ağlarım. Bir de sürekli eşimi rüyamda görüyorum. Hep iyi günlerdeki gibi mutluyuz rüyalarımda
Son düzenleme: