Mutsuzluk

skyrose

Guru
Kayıtlı Üye
8 Mart 2011
1.900
2.500
Merhaba hanımlar. İçim bi süredir çok dolu sizlerle paylaşmak istedim.Belki bir kişinin yorumu bile bi umut ışığı olur. Öncelikle 28 yaşındayım çocuğum yok. Hayatımın en zor dönemiydi bu sene. Eşimle 1 senedir ayrıyız. Resmî olarak da yakında boşanacağız. Ayrılığı kabullenmek sürece adapte olmak çok zamanımı aldı bu yüzden bu kadar çok bekledim aslında . Hoş gram ilerleyebildin mi derseniz bazen bakıyorum da hala aynı noktadayım bir an geliyor hala o dipsiz kuyudan çıkamadığımı farkediyorum ve bu tokat gibi çarpıyor yüzüme. İyileşmek ve ilerlemek için daha ne yapabilirim bilmiyorum.

Her tartışmada boşanmayı öne süren ve evden gitmemi isteyen birisiydi. Hep gözümü korkutmak için. (Sonrasında hep sinirle söyledim böyle olsun istemedime getirirdi). Bende sütten çıkmış ak kaşık değilim. Hatalarım, özellikle öfkemi yönetemediğim anlar, istemeden yaptığım söylediğim ve sonrasında pişman olduğum çok anlar yaşandı. Sevmeyi beceremedim belki ama kalpten söyleyebilirim ki çok sevdim eşimi. Keşke böyle olmasaydı.. Fakat kaybetmeyi çok iyi bilen biri olarak hep söylüyorum en ufak olayda gözden çıkarılabilecek kadar değersiz olduğumu hissetmeseydim, kolay vazgeçilebilen olduğumu hissetmeseydim, güvenebilseydim bu evlilik öyle kolay kolay bitmezdi.

19 yaşında bir genç kızken eşimle ilişkiye başladık. Yine çok zor zamanlardı annemle babamın ayrıldığı dönemdi. Bu arada annemle babamın da mutlu bi evliliği olmadı hiç. O beni anlayan mutlu eden tek insandı. En iyi arkadaşımdı. Herşey çok güzel başladı ama şaşkınlık verici bi şekilde aynı evin içine girene kadarmış. 3 gün iyiysek 2 gün küstük o şekilde geçti 3 senelik evliliğim. Son 1 senesi tamamen ayrıydık zaten. Aylarca bekledim geri dön der mi arar mı sorar mı diye ama bunu yaptığında çok geçti artık ve emin olun samimi bi çaba görmedim. Ben evi terkettikten 3 ay sonra aradı ilk defa. Onda da dolaylı yollardan barışmak istediğini belirtti. Net değildi topu bana attı hep. Egosunu asla yenemedi. Birazcık savaşsın istedim benim için. Ona göre çok şey yaptı ama bana göre hiçbişey yapmadı. Biraz kaybetmekten korktuğunu hissetmek istedim ama bende olan kaybetme korkusu onda yoktu. Gitme dedi yine de tekrar deneyelim dedi ama herşey için çok geçti, ben umutsuzdum, güvensizdim ve herşeyi geride bırakıp o şehri terkettim.

Şuan başladığım noktadayım. Yurtdışına ailemin yanına yerleştim. Burayı da onun için bırakıp gitmiştim. Yapamadığım, yarım bırakıp gittiğim herşeyi tamamlamaya çalışıyorum. 3 ay oldu geleli ve eşim asla arayıp sormadı. Bırakıp gittiğim için bana tepkili ve öfkeli. Beni oyalayacak bi iş buldum şimdilik . Türkiye’deyken iyi bi işim vardı. Burda resmen sıfırdan başlıyorum. Fakat boş durmak istemiyorum. Yeni bi düzen kurmaya çalışıyorum. Bari iyi bi kariyerim olsun. İnşallah olur zamanla. Yarın bi iş görüşmem var. Yapamayacağım gibi geliyor. Bi kaç iş görüşmesine gittim ki iyi işlerdi ama geri dönmediler. Aklı bi karış havada geziyorum. Annem dikkatin çok dağınık diyor. Bazen oturup dalıyorum bana seslenildiğini bile duymuyorum. Bu iş görüşmelerinde de soruları idrak edemeyip bi kaç kere tekrarlattırdığım oldu belki bu iyi bi izlenim bırakmadı. Sürekli başım ağrıyor zaten. Kronik bi şekilde. Ve sürekli stresliyim.

Sosyal medyadan uzaklaşmaya çalışıyorum ama illa ki denk geliyorum bişeylere. Evlenen çiftler görüyorum , mutlu insanlar görüyorum yanlış anlamayın kıskanmıyorum ama üzüldüğümü ya da imrendiğimi hissediyorum. Evliliğimden eşimden mevzu açılınca gözlerim doluyor. Dokunsanız ağlarım. Bir de sürekli eşimi rüyamda görüyorum. Hep iyi günlerdeki gibi mutluyuz rüyalarımda Muhtemelen o da üzülüyordur ama benim gibi çaresiz kaderine razı gelmiştir belki. Gerçi seven neler yapıyor ama gurur diye de bi kavram var. Bi günüm bi günümü tutmuyor. Bi gün çok hevesli istekli olduğum bi konuya bi iş görüşmesine mesela ertesi gün aman olursa olur olmazsa olmaz modunda gidiyorum. Çok dengesiz bi ruh hali içindeyim. Cumartesi günü psikolog randevum var ilk defa. Bunun için bile dün ne kadar hevesliysem bugün o kadar isteksiz ve faydasız olacağı düşüncesi içindeyim. Hayat enerjim emilmiş gibi. Etrafımdaki insanlarla sürekli aynı şeyleri konuşup sıkmak istemiyorum da kimseyi. Bu yüzden buraya yazmak dertleşmek istedim. Kafamın içinde sürekli iç hesaplaşmalar ve farkettim ki belki bir gün yeniden beraber oluruz düşüncesi beni bi nebze ayakta tutuyor. Fakat biliyorum ki bu imkansız. Yine de bundan sonra hiç olmayacağı düşüncesini kabullenemedim hala. Bi anlamda kendimi kandırıyorum. Aylar önce buraya ben ne zaman iyi olacağım diye konu açmışım. Aylar geçti ben hala iyi olamadım. Sizce normal mi hala böyle hissetmem? Yorumlarınızı bekliyorum. Biraz uzun oldu ama teşekkür ederim şimdiden okuduğunuz için.
 
Son düzenleme:
Evinizde cenaze çıkmış gibi davranmayın sadece boşanıyorsunuz dünyanın sonu değil bu. Ne güzel yurtdışındasınız orda kariyerinizin peşinden gidin kendiniz için birşeyler yapın. Eş dediğiniz kişi elin oğlu sonuçta boşu boşuna kendinizi üzüyorsunuz. İnanın bana mutlu olmak için bir çok sebep varken eş aşk sevgi gibi boş şeyler için üzülmeyin.
 
Psikolog mentor tarzı bir girişimde bulundun mu canım
 
Yıllardır birlikteymişsiniz zor süreç oluyordur sizin için anlıyorum. Ama bir gün barışırız umuduyla yaşamayın önünüze bakın düzeninizi kurun
 
Gerçekten üzüldüm sabah sabah umarım zamanla her ley daha güzel olur
Dün bu konuyu açtıktan sonra yine rüyamda onu gördüm. Gerçekten yoruldum artık bu konuyu fazlasıyla kafaya takmaktan ama daha ne yapabilirim bilmiyorum unutmak için. Rüyamda bu mevzunun tartışıldığı bir ortam var onun ve benim aile üyelerimiz var. Yine sinirlenip yakıp yıkıp söylenilenler işine gelmediği için ortamı terkediyor. Arkasından çıkıyorum gidecek mi diye. Ben çıkarken o geri dönüyor kapıda karşılaşıyoruz ve biz ne yapıyoruz biz ayrılmamayız falan diyor sarılıyoruz. Sonra kendi evime dönmek için hazırlık yapıyorum. Gerçekten biz ayrılmazdık boşuna o kadar acı çektik falan diye düşünüyorum. Yataktan ağlayarak kalktım yemin ederim. Hayatımın travması oldu bu evlilik ve boşanma. Çok üzülüyorum.
 
Kangren olmuş bacağı kesip atmadan bin sene de bu durum içinde yasasaniz iyi olamayacaksınız hatta daha da kan kaybedeceksiniz . Bir an önce bu işi bitirin . En azından resmi olarak haklı bir yas sürecine girer ve zamanla süreci tamamlar önünüze bakarsiniz . Zaman çok hızlı akıp gidiyor ve biz kadınlara çok acımasız .
 
Yıllardır birlikteymişsiniz zor süreç oluyordur sizin için anlıyorum. Ama bir gün barışırız umuduyla yaşamayın önünüze bakın düzeninizi kurun
Çok üzülüyorum gerçekten. Hiçbirşeye odaklanmıyorum doğru düzgün. Kitap bile okuyamıyorum okuduğumu anlayamadığım için . Annem kaygılanıyor çok dikkatin dağınık sanki buradasın ama kafan başka bir dünyada diyor. Ama toparlanmak için daha ne yapabilirim bilmiyorum ne gerekli. Çok zor bir süreç. Dün bu konuyu açtıktan sonra yine rüyamda onu gördüm . Bizim mevzunun tartışıldığı bir ortam var benim ve onun aile üyeleri var. Söylenilenlere sinirlenip ortamı terkediyor. Sonra kapıdan geri dönüyor. Ben arkasından bakmak için çıkarken kapıda karşılaşıp sarılıyoruz. Çok güzel şeyler söylüyor annemin gönlünü alıyor ben kendi evime dönmek için hazırlık yapıyorum. Mutluydum. Beynim bu yarım kalmışlığı tamamlamaya uğraşıyor galiba. Rüyası bile üzücü. Ağlayarak uyandım. Gerçekten yoruldum artık hayatımın travması oldu bu evlilik ve bu ayrılık.
 
Belki de haklısınız resmî olarak bitmediği için bende o umut devam ediyordur . Bu da aklıma gelmiyor değil. Türkiye’ye gider gitmez sonlandıracağım çünkü başka seçenek kalmadı. Ben yurtdışına döner dönmez bütün iletişimini kesti numaramı falan sildi ve 3 ayı geçmek üzere bir kere bile arayıp sormadı. Biraz çaba görsem kendimi biliyorum dönerdim. Ama görmedim.
 
Onu dünyamın merkezine alıp çok benimsemişim galiba. Çok içselleştirmişim. Bedenimin bi parçası gibi olmuş. Şuan farkındayım sanki bedenimin bir parçasından ayrılmışım gibi davranıyorum. Ve inanın bunu değiştirmek için herşeyi yapıyorum. Aylar oldu sene geçti evimi terketmemin üzerinden. İlerlemek istiyorum artık ama kendi zihnim bana engel. Sürekli keşkeler. Dur gitme diyebilseydi gitmezdim. Bu benim suçum değil. İnanın yanıma çıkıp gelip elimden tutup yapma gitme diyebilecek mesafedeydi ama o oturduğu yerden sana gitme diyorum seçim senin demekle yetindi. Kim olsa gitmezdi ki.. O otogarda bile gözüm onu aradı gelmiş olabilir mi diye o şehirden gittiğim gün. O evinde televizyonun başında bana bi veda bile etmedi. Fakat yine de beni suçluyor bırakıp gitti diye. Ortak tanıdıklarımızdan duyduğum kadarıyla o da iyi değilmiş ve çok öfkeli kırgınmış bana onu bırakıp gittiğim için.
 
Artık evliliğinize ve eşinize odaklanmayı bırakın, başka uğraşlar bulun kendinize, kariyerime geri dönmek istiyorum demişsiniz bu çok güzel, zaman herşeyin ilacı duzeleceksiniz.
Bunu o kadar çok istiyorum ki izi bile kalmasın ne olur iyi olayım uzun zaman geçti çok yıprandım iyiyim bitti gitti demek istiyorum artık.
 
İsteyen erkek çok güzel yapıyor bu egolu gururlu bilmem ne hepsi fasa fiso . İsteyen erkek toplum normlarinin çok dışında ahlaksız hayatlar yaşamış bambaşka hatunu da alıp hayatının orta yerine koyuyor olmazi olduruyor. Bugün size bunu yapan yarın belki başka kadına size gostermedigi büyük toleranslari taniyacak. Tüm bunları ben yaşadım biliyorum burda da okuyoruz . O yüzden sadece gençliğinizi ve zamanınızı dusunun. Zaman bizlerin aleyhine işliyor. Adam olsa nikahlı karısını daha boşanmadan rehberden silmez . İlk hamleyi sizden bekliyor çünkü içini rahatlatacak bu bitisin ducunu size yikacak kendi içinde . Bu taktikler hep aynıdır malesef ezberledik
 
O kadar haklısınız ki. Annem de benzer şeyleri söylüyor ki kendisi benim yaşadıklarımın on katını yaşamış bi insan. Bazı kadınlar gerçekten bazı erkekler için çok fazla iyi. Dediğiniz gibi çevrede görüyoruz duyuyoruz nice kadınlar nice yanlışlardan sonra bile hala el üstünde tutuluyor. Ben hatasız değilim evet yanlışlarım var ama iyi yönlerim hiç görülmedi. Öfkelendiğimde saygısızlık yaptım hoş olmayan şeyler söyledim mesela. Ki bunu o da yaptı. Ama demedi ki benim için herşeyi bırakıp geldi, ailesinden ayrıldı, yeni bi düzenin içine girdi. Ne yaptım ben bu insanlara anlamıyorum. Annesi, babası, kendisi, kardeşleri herkes bana düşman oldu. Annemin babamın evliliği benim için zaten bi yıkımdı. Kendi evliliğim öyle olsun istemedim ayrılığı hiç istemedim ki kaybetme korkumla karşı tarafa bi çok kez koz vermişim bunu şimdi daha iyi anlıyorum. Ben korktukça üstüme üstüme gelip ayrılığı öne sürdü. İnsanların bu kadar acımasız ve merhametsiz olmasına hayret ediyorum. Bazı yönlerden eksiklerim vardı belki beceremedim bazı şeyleri ama bazı zamanlarda gerçekten bu insanlar için bi pırlantaydım ellerinde tuttukları . Ben zaten davayı geçen sene açmıştım. Evi terkettikten 3 ay sonra aradı beni demiştim hani. Söylediklerine sinirlenip davayı açtım ve böyle bir hamleyi benden asla beklemiyordu. Sadece sonuçlanmadı gerekçeli kararı imzalamadığımız için. Ben yurtdışına dönünce gelmezsen atacağım imzamı dedi olumsuz yanıt verdim tepki olarak gitti kendi imzasını attı. Sonra da beni heryerden sildi. Bu kadar öfkeli bana karşı. Bende dönünce atacağım imzamı ve sonuçlanacak. Fakat dediğiniz gibi olan bana olacak biliyorum benden sonra ki el üstünde tutulacak, kaybetmekten korkulacak. Hep böyle olur zaten. Olan bizim gibilere oldu.
 
O sizden boşanmış siz bosanmiyorsunuz ama ? Herşey bir imzaya bakıyor atmayip sündüren olayı bitirmeyen sizsiniz. Pırlanta olduğumuzu düşünüyorsak bir sarraf dükkanına layık gibi davranmamiz lazım imzayı gidin atın ve bitsin. Korkunun fikri onu yaşamaktan daha korkunçtur. Bence bugün biletinizi alın imza için .
 
Yakın zamanda bende eşimden ayrıldım. Ben daha boşanmadan terapi görmeye başladım ve çok iyi geldi bu süreçte bana. Bu yaşanması gereken bir şey sanırım ama zamanla alışacaksınız. Ben karar verdiğim an hemen boşandığım için en azından bu süreçte kafam rahattı. İlk başta düzen kurmaya çalışırken kafamı meşgul ediyordu bi şeyler son 2 aydır bende de acaba yeniden mutlu olur muyum gibi düşünceler var. Ama bi şekilde aşmaya çalışıyorum çünkü beni gerçekten sevseydi bizim için çabalardı diyorum asla çabalamadı.
 
Size de sabır ve kolaylık diliyorum. O kadar zor birşey ki bu. Hayatımın travması oldu. Dilerim bundan sonra herşey daha iyi olur aynı durumda olan herkes için. Çok üzülüyorum. Bazen kendime kızıyorum 1 seneyi geçiyor evimi terkedip gideli nasıl hala oturup böyle hüngür hüngür ağlıyorum diye. Ama gerçekten çok sevmiştim. Herşeyimdi o benim. İnsanların değer kıymet bilmez olduklarını çok iyi bi şekilde öğretti bana. Geri dönmek istemeyecek kadar kırgın, öfke, nefret dolu olmama rağmen bazen bu özlem duygusuna engel olamıyorum. Çok canımı yakıyor. Ben kolay kolay bitiremedim. Evden ayrıldım ayrılmasa mıydım diye günlerce ağladım, dava açtım sonra açtığıma pişman olup imzamı atmadım sonlandıramadım, tekrar deneyelim dedi bi süre konuştuk baktım aynı tas aynı hamam. Yersiz bi umut süregeldi hep ama sonuç hep hüsran. Çok çok yıprandım. Terapi almaya başlayacağım bende umarım bana da iyi gelir.
 
Derdini bu kadar duzgunce anlatabilen bir kadin eşiyle nasil ortak bir iletisim kanali bulamaz saskinim ama inanin acinizi yurekten hissettim.

Yazinizi okudukca da yalan degil kafamda su yankilandi "iki lafi biraraya getiremeyen onlarca insan mutlu mesut yasarken, bu iyi egitimli kadin neden bu denli mutsuz?"

Bir nokta dikkatimi cekti, esim benim icin savassin istedim, demissiniz.
O hisle iliski olmuyor, yani en azindan bir taraf icin hicbir zaman bir iliski olmamış demektir, cunku seven insan ne kadar sevgisini gostermeyi ogrenmedigi bir evde de buyumus olsa bir caba sarfediyor, kalbindeki aciya dayanamiyor en azından.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…