Cevap veren tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Moralim yine çok bozuk kızlar.
Dün aileler, daha doğrusu ailedeki kadınlar bir araya geldi bu işi ciddi manada konuşmak için.
Yıllardır ilk defa abla kendisi gelmedi ailesini gönderdi. Bir bahane buldu, dün yoktu aramızda. Biz yaptıklarından pişman oldu, yanlış ettiğinin farkında da utandığı için gelmiyor sanmıştık. Meğer ailesi rahatça bize istediğini sayabilsin diyeymiş.
Bizim genel tavrımız artık abim mutlu olsun da biz her şeye katlanırız şeklindeydi. Eskisi gibi sevgi dolu olamayacaktık karşı tarafa ama bu işi de biz bozmayalım diye düşünüyorduk. O yüzden dedik bir dinleyelim, ne talep ediyorlar. Elimizden geldiği kadar destek olalım da evlensin gitsinler diyorduk.
Bu konuya giriş cümleleri bile o kadar rahatsız ediciydi ki... Tembihlendim sen karışma kabak senin başına patlıyor diye. Yoksa çok şey saymak isterdim.
Mesele şuymuş: aile ablanın evlenmesini istemiyormuş. Kızlarına hiç kimseleri layık göremiyorlarmış. Dolayısıyla da tanışmadır, nişandır, düğündür bu tarz şeylere sıcak bakmıyorlarmış. Ne zaman konusu açılsa kapatıyorlarmış.
Bu yüzden de abla istiyormuş ki biz öyle gösterişli yapalım her şeyi, öyle dökelim ki varımızı yoğumuzu, aile utansın. Biz bu kızın evlenmesini istemedik ama karşı tarafın da durumu iyiymiş, her şeylerini eksiksiz yaptılar, diyeceklermiş. Onu düşünmüş abla. O yüzden bizden bilmemkaç bilezik ve düğün masraflarını talep etmiş. İkide bir dost var düşman var diyordu, kast ettiği buymuş. Yoksa asla paraya pula önem veren biri değilmiş. Öyle söylediler dün.
Ve karşı tarafa bu olayları nasıl anlattı bilmiyorum ama bilenmiş de gelmişler bize karşı.
İki laflarından biri, kızımızı artık üzmeyin ne isterse yapın oldu. Annem de dayanamadı oğlum hoş tutacak gönlünü, o bizim görevimiz değil dedi.
Üstelik annem sürekli geçmişte olanları kurcalayan, dedikoducu kadın muamelesi gördü. Ablanın annesi diyor ki fndkfndk'ın evlenme işi çıktığından beri hiç bizim kızın adını anmıyorsunuz, eskisi gibi ısrar etmiyorsunuz. O da buna çok kırılmış, bozulmuş. Çok üzüldü, hep ağladı vs vs...
Annem de diyor, kızınız bizi tembihledi bu konuyu kapatın. Ben söyleyene kadar asla ailemin yanında bahsedilmesin. Biz de bu yüzden hiç o konudan bahsedemiyorduk.
Annem böyle dedi diye hemen savunmaya geçiyorlar. Kızınız öyle dedi böyle dedi laflarını bırakın lütfen diye. E kadıncağız derdini anlatamadı bir türlü.
Bir güzel planlarını yapmışlar. Ne zaman yeni bir tanışma için evlerine gidilecek, ne zaman nişan olur falan bunları planlamışlar ve bize tek tek sıralandı bizden haber bekleyeceksiniz gel diyeceğiz geleceksiniz diye. Biz de armut gibi tamam dedik el mahkum...
Abimi hiç affedemiyorum annemi ezdirdi onlara karşı. Canları ne istiyorsa konuştular, istediklerini söylediler. Eskiden ben düğün dahi istemiyorum, insanları mutlu edemeyiz kusursuz da yapsak eleştiren can sıkan olacak diyen kız, şimdi görkemli istiyormuş her şeyi. Herkese karşı evlendiğim adamın ailesi hiçbir masraftan kaçınmadı, bize yakışan da budur zaten diyecekmiş.
Çok doluyum çok...
Ve bir daha mecbur kalmadıkça o aileden kimseyle yüzyüze gelmek istemiyorum.
Abla herkese karşı artık nasıl anlattıysa her şeyi... Şu an ben onun anlattıklarını bizimkilere anlatıp ortalığı karıştırmaya çalışan ama başaramamış bir insan konumundayım. Kendi annem babam inanıyor bana ama onların gözünde böyleyim. Öyle zoruma gidiyor ki... Çünkü ablanın da annesinin de bana çok emeği geçti. Yeri geldi moralim bozuktu birlikte kafa dağıttık. Yeri geldi kimseye anlatamadığım şeylerimi anlattım. O teyze bana annem memleketteyken annelik yaptı. Sınav stresim oldu, erkek arkadaşımla aram kötü oldu hep teselli etti. Şimdi ben onların gözünde dedikoducu ve kızının mutluluğunda gözü olan biriyim. Yüzlerine bakarken çok utanıyorum. Keşke bu yanlış anlaşılma bir şekilde düzeltilse. Bana herkesin bir özür borcu var ama abla başta olmak üzere hiçbirini affedebileceğimi sanmıyorum. Eskisi gibi olamayacak hiçbir şey...