Allah acil şifalar versin diliyorum ve biliyorum ki siz de benim gibi kendinizi zamanla çok daha iyi hissedeceksiniz.Bundan oldukça eminim, çünkü bunu yaşayıp da kendini sürekli depresyona adamış hiç kimseyi görmedim. Benim gördüklerim bilakis
çok daha hayat dolu, çok yönlü ve hayattan keyif alan kadınlar.Bunu söylemek benim için bile şu an çok enteresan( tamamen dibi boylamış biri olduğum düşünülürse) ama şimdi sakin kafayla baktığımda gerçekten de bu böyle. Gripten bile ölen insanlar varken bizim normal insanlardan farkımız ne ki.Yatalak değiliz, elimiz kolumuz tutuyor çok şükür.Ama işte hastalığın adı kötü ki, yabancı bir makalede meme kanserinin tıpta kanser literatüründen çıkartılmasının gündemde olduğunu okumuştum. Çünkü tedavisi oldukça mümkün(ileri evrelerde bile) ve diğer kanserlerle aynı şekilde değerlendirilemezmiş.
Ben kemoterapi alırken kilo almadım, fakat ilk iki ay üzüntüden mi ilaçlardan mı bilmem 50 kilodan 46-47 kiloya kadar düştüm.(Bu arada boyum 162cm). Kendimi öyle görmekten korktuğum için fazla yemek yemeye başladım ve kendimi toparladım.Şu an yine 49-50 kiloyum.İdeal kilom olduğunu düşündüğüm için beslenmeme olmasa da sporuma dikkat ediyorum.Yani
bu ilaçların kilo aldırdığı ya da verdirdiğine pek inanmıyorum.Kişi neyse gene o oluyor bence.Yalnız başlarda kemoterapi ilaçları sindirim sistemini de bozduğu için (bağırsaklardaki faydalı bakterileri de öldürmek gibi) bol bol kefir içtim ki şu an bunları yazarken de önümde bir bardak kefir var.Kefirin bağırsak florasını düzenlediğini duymuşsunuzdur siz de.Mümkünse her gün mayalayıp içmenizi tavsiye ederim.
Yine bir ara "enoant" isimli kara üzüm ekstresi kullanmıştım kan değerlerim için ama çok maliyetli olduğu için ayrıca mucize diye bir ürün de olmadığı için bıraktım.5-7 gün için her hafta 120 lira harcamak beni ciddi külfete sokmaya başlamıştı.Onun yerine bol bol kırmızı et tüketmek zaten hemoglobini yükseltiyor.Bir ara et yemekten tiksinir olmuştum .
Benim ilk 4 kemoterapimde kan değerlerim tam 21 gün olduğunda yerine gelmiş oluyordu fakat bu sonuncu yani 5. kürde bir hafta daha beklemem gerekti.Bu da ilaçların etkisi, herkese böyle oluyormuş zaten.Yani kürler 21 günden 1 aya çıkmaya başladı.
Ben tedaviye başlarken doktor
en fazla 8 kür alırsın deyip muallak bir ifade kullandığı için son gittiğimde" kendimi iyi hissediyorum, tümörüm neredeyse yok oldu, 6 kürde kesilme ihtimali var mı" diye sordum, ama devam edileceği söylendi.
Şimdilik yapılan hiçbir kontrol olmadı ama öğrendiğim kadarıyla son kürden belli bir süre (1 ay gibi) sonra tekrar pet çekiliyormuş.Bilgilendirilme açısından doktorumdan çok net yanıtlar alamıyorum ama burada doktorların ne şekilde çalıştıkları ve hastaya yapılan muamele konularına girip, konudan uzaklaşarak bir polemik konusu yaratmayı asla istemiyorum.Eminim ki bu konudan muzdarip olan birçok hasta vardır.Allah yardımcıları olsun, çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor.Başkaları adına utanmak vardır ya, bazı doktorların adına ben onu yaşadım diyebilirim. (Neyse ki verilmeyen ya da geçiştirilen cevapları doktor olan kuzen vs.den alabiliyorum.) Yani tedaviye devam edip etmediğimiz, ne durumda olduğumuz tedavi gördüğüm hastanede kimsenin umurunda değil. Özel hastaneler ve çoğu Avrupa ülkelerinde onkoloji hastaları düzenli takip edilir oysa...
Hastalığınızın ayrıntılarını anlatmışsınız ya, işte o ayrıntıların tümünü araştırma kısmını ben de yaşadım.Bu konuyla ilgili herşeyi defalarca okudum.Bence iki göğsün de alınmasına karar vererek çok iyi yapmışsınız. Duymuşsunuzdur Angelina Jolie geçen yıl rahmini bile aldırmış.Yani bunlar vazgeçilmez şeyler değil, ki siz silikon bile taktırdığınıza göre eskisinden de havalı olmuştur.( Bir de bunu zevk için yaptıranları düşünsenize)
Bunların dışında...
Kaş ve kirpik dökülmesi olanlar için de çok sorun değil aslında, kaş kalemi veya kurşun kalem iyi iş görüyor, ayrıca çok başarılı ipek kirpik çalışmaları da var.
Saçlarınızın uzun olması çok güzel isterseniz kendi saçınızı peruk yaptırabilirsiniz.Benimkiler de oldukça uzundu ama o zamanki ruh halimle gözüm hiçbir şeyi görmedi ve tamamını zaten elimde kalması nedeniyle tutam tutam yoldum.Çok kolay oldu diyebilirim.Kendime 3 ay önce annemin ısrarıyla eski saçımın görüntüsünde bir peruk almıştım.Bugün ilk kez taktım.Kendimi çok beğendim ve havalı havalı gezdim diyebilirim.
Bu hastalığı atlatmış bir abla var tanıdığım.Çok hayat dolu, pozitif bir insan.Bana üzülmeme değmeyeceğini söyleyip dururdu hep.Önceden onunla konuştuğumda beni anlamadığını düşünür, benim hastalığımın onunkinden daha kötü olduğunu zannederdim.Sonra farkettim ki aslında aynı yollardan geçmişiz.Benim onu anlamam için sadece zaman geçmesi gerekiyormuş...
Son olarak kemoterapiden asla korkmayın, başta sarsılabilirsiniz ama sonunda ölüm yok, ama hayat var.Her kür birbirinden beter olsa yine de asla pes etmezdim. Bence en büyük zorluk bu hastalıkla yüzleşmek ve kabul etmek kısmı.Aslında bir nevi ölümü koklamak yaşadığımız.Bu duyguyla hesaplaştıktan sonra bizi başka hiçbir şeyin kolay kolay yıkamayacağını görüyoruz ve hayata daha çok sarılıyoruz.
Umarım siz bu süreci çok daha çabuk atlatırsınız.
Bu şiiri o dönem ( hala öyle) duygularımı çok iyi anlattığı için paylaşmak istedim...
İNANÇ
İşte, soluk alıyorum,
Çalışıyorum, yaşıyorum,
Ve şiirler yazıyorum
(Elimden geldiğince).
Hayatla ben bakışıyoruz kaş altından
Ve savaşıyorum onunla,
Gücümün yettiğince..
Hayatla kavgalıyız,
Ama sanma ki
Nefret ediyorum hayattan
Tersine, tam tersine!
Sonunda bilsem öleceğim,
Hayatı kaba, çelikten pençeleriyle
Yine seveceğim!
Yine seveceğim!..
Diyelim, boynuma
Geçirip yağlı urganı
Sordular bana:
"Söyle, ister misin bir daha yaşamak?"
Haykırırım hemen:
"Çözün!
Çözün!
Çabuk çözün
İlmeği canavarlar!"
Hayat için
herşeyi yapabilirim,
Uçabilirim gökyüzünde
Bir deney uçağıyla,
İçine girebilirim patlayacak
Bir roketin bir başıma,
Çok uzak
Bir gezegeni
arayabilirim
boşlukta..
Gönlüm yine de
Titrer sevinçten
Masmavi
Göğü
seyrederken.
Gönlüm yine
titrer sevinçten
hala sağım diye,
yaşıyorum..
Ama diyelim ki,
Aldınız
Ne kadar diyelim
Bir buğday tanesi kadar
İnancımdan
Haykırırım o zaman
yüreğinden yaralı
bir panter gibi
Haykırırım acıdan..
Ne'm kalacak
benim o zaman
Soyulduktan sonra
darmadağın olurum
daha doğrusu
açıkçası
Soyulduktan sonra
sıfıra inerim ben..
Belki de siz
mutlu günlere
inancımı benim
yıkmak istersiniz
inancımı
daha güzel
daha anlamlı olacağına
gelecekteki yaşamın!...
Söyleyin lütfen neyle saldıracaksınız?
Kurşun?
Hayır! Yararsız!
Durun! Kurşununuz beş para etmez!
İnancım
zırhla kaplıdır göğsümde
ve bu zırha işleyecek
kurşun
icat edilmemiştir henüz,
İcat edilmemiştir!
Nikola Vaptsarov
( 1909 - 1942 )