- 24 Haziran 2011
- 23.278
- 48.236
-
- Konu Sahibi michaellscofield
- #41
Uzak olunca kan bağı yok olmuyor bilin de...eşim halamın oğlu ama yıllardır görüşmüyordüiuk öyle yakın bir kuzenlik ilişkilerimiz falan yoktu o yüzden
İnanın çok haklsınız bu söylediklerinizde. Deneyeceğim bunu. Hatta şuan bile denemeye çalışıyorum. Çok sağolun fikriniz için
Kafam karışık olduğu belli. Şu sıralar iyi değilim cidden. Ama bu dedikleriniz cidden yardımcı olacak sanırım bana. Zaten yuvamı dağıtma gibi bir niyetim yok. Sadece çektiğim acıdan bahsedip insanların bu konu üzerindeki fikirlerini de duymak istedim açıkçası biraz. Kendimi toparlamalıyım biliyorum. Zaten kendi çovukluk hayatım berbat geçtiği için kızıma asla aynı şeyi yaşatmak istemiyorum. Ona güzel bir aile olmak istiyorum eşim de aynı şekilde çok iyi bir baba olmak istiyor. Benim bu depresif sıkıntılarım evlenmeden önce de vardı, eşime sevdiğini hissettirmiyorsun diyerek sadece ona yüklenerek büyük haksızlık yapıyorum belki de.."O çok mutlu. Ben halimden ve ailemizden memnunum diyor. Bence sende bu kafanda kurduğun düşüncelerini bırakıp mutlu olmaya odaklanmılısın diyor"
bakın eşinizin dediği laf bu. eğer siz de kendi yolunuza bakarsanız hayatınız boyunca aile olamayacaksınız. aynı evde yaşayan 2 adet huzurlu ama yabancı insan olursunuz, aile olamazsınız. kendi yolunuza giderek bir süre kafa dağıtır ve rahatlarsınız ama fıtratınız gereği karı koca arasındaki bu "yabancılık" durumu sizi ilerde huzursuz edecek. çocuğunuzun ise bu durumdan mutlu olma, verim alma ihtimali 0. kendi yolunuza gitmeyin, yuvanızı yapın.
arkadaşın verdiği tavsiyeyi baştan aşağı yanlış buluyorum. "sizin mutlu olduğunuzu gördüğünde eşiniz size tekrar ilgi duymaya başlayacak" demiş. hayır, eşiniz sizin mutlu olduğunuzu gördüğünde "her şey iyi yani, bir sıkıntı yok" diye düşünüp kendi halinde takılmaya devam edecek. 2 senelik evlilik demişsiniz. şu an aranızdaki çekim şehvetinizi canlı tutuyor olabilir ama zamanla bu iletişimsizliğiniz aranızdaki şehveti de öldürecek ve belki de cinselliği de yaşamak istemeyecek eşiniz. cinsellik yaşanmadığında da sonu belli.
ben size etraflıca düşünmenizi ve özellikle aile terapisine gitmenizi çok tavsiye ediyorum. yorumlarınızı okudum, birbiriyle çelişen yorumlara dahi "haklısınız" demişsiniz. belli ki kafanız karışık. sağlıklı karar almanıza yardımcı olur.
Kafam karışık olduğu belli. Şu sıralar iyi değilim cidden. Ama bu dedikleriniz cidden yardımcı olacak sanırım bana. Zaten yuvamı dağıtma gibi bir niyetim yok. Sadece çektiğim acıdan bahsedip insanların bu konu üzerindeki fikirlerini de duymak istedim açıkçası biraz. Kendimi toparlamalıyım biliyorum. Zaten kendi çovukluk hayatım berbat geçtiği için kızıma asla aynı şeyi yaşatmak istemiyorum. Ona güzel bir aile olmak istiyorum eşim de aynı şekilde çok iyi bir baba olmak istiyor. Benim bu depresif sıkıntılarım evlenmeden önce de vardı, eşime sevdiğini hissettirmiyorsun diyerek sadece ona yüklenerek büyük haksızlık yapıyorum belki de..
Bu mantık evliliği değil ki.Merhaba arkadaşlar. Bu konuyu burada anlatmak istememin sebebi aslında derin bir yalnızlık çekiyor olmam anlatacak kimsemin olmaması... sizin de bu konudaki fikirlerinizi duymak ve biraz üzerine düşünmek istiyorum çünkü gerçekten yoruldum artık.. konuyu uzunca anlatacak olursam muhtemelen bir kitap olur.O yüzden kısa bir özet geçecek olursam, mantık evliliği yaptım daha doğrusu ben aşıktım eşime ama o bana aşık değildi hiçbirşey hissetmiyordu ama benden önce sadece bir kıza aşık olmuş o da kabul etmemiş arkadaş kalalım demiş. Dahası da biz kuzeniz yani eşim halamın oğlu ama yıllardır görüşmüyordüiuk öyle yakın bir kuzenlik ilişkilerimiz falan yoktu o yüzden. Benimle evlenme fikri de zaten ailesinin fikriydi ben aşık olduğum için benlik bir sorun yoktu direkt kabul ettim o da kabul etti ve ben bana kör kütük aşık olan beni seven erkekleri bir yana bırakıp kendi sevdiğimi seçmeyi tercih etrim ve evlendik. Bana aşık olmadığının faekındaydım ama evlenince belki olur bişeyler değişir umuduyla evlenmiştim ama yanılmışım. Evliliğimizin başlarında bana baya robot gibi davranıyordu aklı fikri sadece telefonda bilgisayarında. İçmiyo çekmiyo gezmiyo tozmuyo ama aşırı umursamaz ve kafaya takmayan bir kişiliği var. Aşık değilim ama seni seviyorum diyor ama bunu hissedemiyorum ben çok acı çektim 2 yıllık evliliğimde sürekli ağladım depresyona girdim beni değersiz hissettirdiğini defalarca söyledim ama ben böyle biriyim elimden gelen bu kadar dedi sadece seni sevdiğimi bil yeter dedi sana hissettiremediğimin farkındayım ama başka bişey gelmiyor elimden hem aşk biyerde biten birşey önemli olan sevgi saygıdır diyor. Ama sevgisini de hissedemiyorum işte.. yada bana pat diye ilk geldiğimde sana aşık değilim dediği içinmi kaldı bu şeyler bende travma gibi bilmiyorum.. yataktan kalkıyo hemen telefona bakıyor ve çıkıyor odadan hiçbişey demeden bilgisayar başında oturuyor arkadaşlarıyla oyun oynuyor yazılım fln çalışıyor gün içinde hiç sohbetimiz olmuyor hiç yakınlaşmıyoruz (cinsellik hariç) buda beni çok üzüyor..aynı konuyu defalarca konuştuk tartıştık ama gelişen birşey yok ve ben onu çok sevdiğim için acı çekiyorum içtrn içe. Aile evimde de hiç sevilmedim çocukluğumu yaşayamadım hep acı çektim geri kafalı olan düşünceden bir ailede büyüdüm kızların ayak altına alındığı ve hapishane gibi bir evde.annemle babamı bu yüzden hiç affetmeyeceğim. Ama orada yaşayamadığım mutlulukları belki evlenince aşık olduğum insanla yaşarım diye umut ediyordum hep. Ama olmadı. Şuan 5 aylık kizim var tek yaşama sebebim o. Onun dışında hayatta hiçbirşey heyecan vermiyor artık.. sizin düşünceleriniz nedir bu konuda? Sizce eşim beni gerçekten seviyor mu? hislerim mi beni yanıltıyor ya da..
Neden hiçbir ile yaramayacağını bile bile kadına tavsiyeler veriyorsunuz ? Aşk ya vardır ya yoktur. Sonradan hele evlendikten ve çocuktan sonra adam kadına aşık mı olacak ? Kafana takma olanla yetin kavga etme desen neyse de aile terapistine gittiklerinde adam kadına aşık mı olacak var mı böyle bir terapi şekli ?kolaylıklar diliyorum, sabredin kazanın
Valla aşk kendiliğinden gelişiyor bence de. Öyle çabalamayla falan olacak şey değil.Neden hiçbir ile yaramayacağını bile bile kadına tavsiyeler veriyorsunuz ? Aşk ya vardır ya yoktur. Sonradan hele evlendikten ve çocuktan sonra adam kadına aşık mı olacak ? Kafana takma olanla yetin kavga etme desen neyse de aile terapistine gittiklerinde adam kadına aşık mı olacak var mı böyle bir terapi şekli ?
Neden hiçbir ile yaramayacağını bile bile kadına tavsiyeler veriyorsunuz ? Aşk ya vardır ya yoktur. Sonradan hele evlendikten ve çocuktan sonra adam kadına aşık mı olacak ? Kafana takma olanla yetin kavga etme desen neyse de aile terapistine gittiklerinde adam kadına aşık mı olacak var mı böyle bir terapi şekli ?
Valla aşk kendiliğinden gelişiyor bence de. Öyle çabalamayla falan olacak şey değil.
Sevgi kavramıyla aşkı karıştırıyorlar sanırım.
Ben sevdiğim biriyle kafamız uyuşuyor diye ilişki denemesi yapmıştım. Birkaç hafta ancak sürdü ilişkimiz, ama eziyet gibiydi ya. Çok da iyi biriydi ama aşık değildim. İlgisi alakası memnun edeceği yere itici geliyordu.
Valla ağır olacak biraz ama istemediğin birinden gelen ilgi iğrenç geliyor insana. Ben yapamadım.
Ha sonra gittim beni mahvedecek birine aşık oldum, orası ayrı. Ama her ne olursa olsun, aşk bambaşka bir şey.
Onu tatmadan ölmemek lazım diyorum. :)
Katılmıyorum buna. Fikirlerinize saygı duyuyorum ama bence sadece cinselliğe indirgenebilecek bir duygu değil.selam. karı koca arasındaki "çekimi" (cinselliği) sağlamak ve sağlıklı bir "iletişim" kurmak huzurlu bir aile hayatı için yeterlidir. karı koca arasındaki çekimi ve iletişimi arttıracak tavsiyeler vermeye çalışıyorum. "aşk" denilen şeyden ne anlıyorum, "aşk ya vardır ya yoktur" konusunda ne düşünüyorum onu da alttaki alıntıya yazacağım, isterseniz okuyabilirsiniz.
selam. "iyi biriydi ama aşık değildim" demişsiniz. o kişi sizin ona cinsel çekim duymanıza sebep olabilecek bir özelliğe sahip değilmiş ki ona aşık olmamışsınız. bir insana karşı sizde neyin cinsel çekim oluşturduğu biraz genellenebilir olsa da kişiden kişiye değişir. bu daha farklı ve derin bir konu tabii çok girmiyorum.
aşk dediğimiz şey şehvetin estetik halidir. aşk özünde bir insana cinsel yönden çekim duymaktır. fakat biz insanlar elimizi attığımız her işi "güzel"leştirmeye çalışırız. bu sebeple "cinselliği", "şiddetli arzuyu" güzelleştirmişiz, romantikleştirmişiz ve adına aşk demişiz.
evlilik öncesinde ve evliliğin başında "şehvet" yani "aşk" duygusu çok şiddetli olur. şiddetlidir çünkü ürememiz için gereken cinselliğin sağlanması için bir motivasyon aracı olarak oradadır. bu süreçte cinselliğin yaşanması için de karşıdaki kişinin kusurlarını görmemenize, "aşkın gözü kör" denilen duruma girmenizi sağlar. dolayısıyla daha işin başında dahi sizi bir bakışta kitleyemeyen insanla evlenmek doğru olmayacaktır. çünkü ortalama 2-3 yıl sonra aranızdaki bu şiddetli şehvet (aşk) sağlıklı bir düzeye düşecek ve sevgi baskın hale gelmeye başlayacak. gözünüzdeki perdenin kalktığı o saatten sonra da özünde çekim duyamadığınız, fiziksel anlamda beğenemediğiniz kişiyle aranızdaki şehveti canlandırmak da zor olabilir.
fakat bunun sonucunda "aşk ya vardır ya yoktur" demek de yanlıştır. birine duyduğunuz "çekim" (aşk) yapılan işler doğrultusunda azalabilir ve artabilir. örneğin eşinizin bir anda 60 kilo aldığını düşünün. o kişiye karşı olan çekiminiz (aşkınız) zarar görecektir. ne zaman eşiniz o kiloyu geri verir, aşkınız (çekiminiz) geri canlanır. demek ki çekim yani aşk gidip gelebilen, canlanıp sönebilen bir şey.
başlığı açan hanımefendinin de kocasının karısına olan aşkını (çekimini) canlandıracak şeyleri yapmayı denemesi gerekiyor. tavsiyelerim de o yönde oldu.
bir erkeğin çekimini arttırmak ise yıllar sonra bile imkansız değildir. özellikle yatak hayatının renklendirilmesi erkekteki çekimi, eşine olan ilgisini çok üst seviyelere taşıyabilir.
Katılmıyorum buna. Fikirlerinize saygı duyuyorum ama bence sadece cinselliğe indirgenebilecek bir duygu değil.
Aşk bambaşka bir kokteyl ve kişiye özel bir şey. Benzetmeyi böyle yapabilirim ancak.
Çok alelade bir şeymiş gibi tanımlamalar yapmışsınız, yaptığınız tanımlamalar aşk değil zaten. Olsa olsa beğenidir.
Yoo hiç de erkeklere nefes alsın yeter falan değil.ne konular okuduk buralarda.aylarca, yıllarca ilişki yaşamayan.hem gerçekten de ihtiyaçtan yapılan seksle istekli yapılan seks de çok iyi hissediliyor.sevmiyorsa bile beğeniyor demek ki.ne kardeşi yani o kadar da değil.adam şevkle sevişiyormuş işte.siz de iyice kadına hırslanıp olumlu özellikleri bile inkar etmeye çalışıyorsunuz.Neye ikna etmeye çalışıyorsunuz kendinizi adam zaten sizi sevmeyerek evlenmiş, siz de bunu en başından kabul etmişsiniz. Şuan ısrarla kabul etmediğiniz, kendinizi ikna etmeye çalıştığınız konu nedir? Yalandan seviyorum diyor işte ne yapsın aynı evin içindesiniz geçiştiriyor sizi. Cinsellik için de görev gibi yapmıyor beni o anlamda istediğini hissediyorum yazmışsınız kusura bakmayın ama bu konuda erkeğe nefes alsın yeter. Aynı evin içindesiniz normal yani.
Birincisi kuzeninizle evlenmişsiniz en büyük yanlış bu bana göre. Siz kardeş sayılırsınız, adam sizi kardeşi gibi görüyor belki de. İkincisi de sizi sevmeyen bir insandan çocuk yapmışsınız. Çocuk yaparak aslında çoğalmamışsınız, daha da azalmışsınız.
Kadın ilgi ister, anlaşılmak ister, şefkat ister. İlgiyle beslenir, iki güzel sözle çiçeklenir mutlu olur, mutlu oldukça da güzelleşir. Siz kendinizi sevmeyen bir adama mahkum etmişsiniz. İçinizdeki boşluk bu adamla hiçbir zaman dolmayacak.
Durumu onaylamıyorum ama âşık olmasa bile çok sevebilir.zamanla birbirini sevmek çok olası bir durumdur.bu sekilde bir sürü insan var.şimdi tasvip etmediğimiz davranışlar ama resmen kadını gömmek için mantıksız sert yorumlar yapılıyor.Neden hiçbir ile yaramayacağını bile bile kadına tavsiyeler veriyorsunuz ? Aşk ya vardır ya yoktur. Sonradan hele evlendikten ve çocuktan sonra adam kadına aşık mı olacak ? Kafana takma olanla yetin kavga etme desen neyse de aile terapistine gittiklerinde adam kadına aşık mı olacak var mı böyle bir terapi şekli ?