Merhaba hanımlar, benim derdim ve türevleri burada açılmış olabilir ve defalarca okuyup sıkılmış olabilirsiniz. Ama lütfen benim derdime de kulak verin, bu satırları yazıyor olmak da utanç veriyor ancak anonimliğin arkasına sığınarak sizden akıl almak istiyorum. biraz uzun bir yazı olabilir şimdiden kusura bakmayın.
mesele benim sevdiğim adamla ilgili, şimdiden klişe oldu farkındayım.
şöyle ki, ben onunla internetten tanıştım üç sene evvel. kendi kendime internette takılmayı severim ve onun yazılarıyla karşılaştım, ve ona ilgi duydum. ilk mesajları ilk konuşmaları ben başlattım ve böylece bi iletişimimiz oldu.
aradan zamanlar geçti, biz onunla her gün yazışır konuşur olduk. özellikle akşamları biz saatlerce konuşurduk, günlerimizin raporlarını verirdik adeta.
sonrasında bi konser sebebiyle buluştuk, o da güzel geçti. yani görünürde hiçbir sebep yok hikayeyi kötüye bağlamak için.
kendisi benim ilk ilişkim, tutulduğum ilk adamdı.
ancak şubat ayından beri ben bi buhranın içindeyim, ne yapacağımı bilmiyorum. çünkü her şey kesin olarak o zamandan beri kötüye gitmeye başladı.
konuşmamızdan 1.5 yıl sonra ilk buluşmayı gerçekleştirdik biz. ben onu ilk kez buluşma günü gördüm hatta. onu görmeden bu kadar çok seviyordum. bu süreçte, ben hep ona onu sevdiğimi, onunla olmak istediğimi söylerdim. o ise zamana bırakmam gerektiğini her şeyin olacağına varacağını derdi, hayırlısı olsun derdi sürekli. ama size tüm kalbimle yemin ediyorum ki sevgili gibiydik sadece adı yoktu. bi cinsellik yaşamadık ama çok şey konuştuk paylaştık, çocukluğumuzu hayallerimizi anlattık birbirimize. ben onun kafa yapısını o benimkini ezberledi. bir de aramızda öyle bir uyum vardı ki sormayın. kendisi de farkında bunun.
bundan sonrası için şöyle yazacağım, ben şubat ayında artık dedim ki, ilişkimiz net olsun adını koyalım, ben geleceğimde hep seninle olmak istiyorum, sadece seninle olmak istiyorum. bana dedi ki, ben seninle olmak istemiyorum, sana bunu hep diyordum ama sen anlamadın, ben seninle senin ısrarın yüzünden konuştum dedi. yaşadığımız o kadar şeyin üstüne, öncesinde hiç böyle şeyler demeyen adam o gün böyle dedi bana telefonda. o anki kalp sıkışmasını ve terlemeyi nasıl tarif ederim size bilmiyorum.
sonra ben gider gibi olum ama sürekli geri geldim. ben gidemiyordum çünkü gidince kendimi kötü hissediyor ve suçluyordum. bir kız olarak bir erkeğe baskı yaptığımı düşünüyordum, sabırsız olduğumu düşünüyordum.
okuduğum her bir yazıda tavsiyede, olmam gerekenin tam tersi olduğu anlıyordum, çünkü ben bu ilişkide ne gizemli ne sınır çizen ne cool bir kız olmuştum. bu ilişki kurumu bir oyunsa ben en başından kartları çok açık oynamıştım, oyunu kurallarına göre oynamamıştım. kendimi bu yüzden çok suçluyorum çünkü kendimi hiç geri çekemedim, onda hiç heyecan uyandıramadım, ne hayranlık ne keşfetme isteği.
benim gitgellerim haziran ayına kadar devam etti, onunla buluştuk tekrar. ben yine ona teklif ettim isteklerimi, bana dedi ki "ben bu hayatta tüm iyi duygularımı eski kız arkadaşımda kullandım." tabii hemen konuyu değiştirdi, hiçbir mesele bununla ilgili değil dedi. "sen çok iyi, masum, anlayışlı, fedakar bir kızsın. ancak ben seni hak edecek kadar iyi de akıllı da değilim çok üzgünüm. umarım seni kaybettiğim için pisi pisine mahvolmaz hayatlarımız, ben sana karşılık veremiyorum zorlama" dedi.
ben bu istikrarımla ve ısrarımla suçlu olduğumu biliyorum ancak ben suçluysam o da azmettiren.
ben onsuz bir gelecek düşünemiyorum ki, çünkü onu çok seviyorum ve onda hem kendimden parçalar var hem de tüm aradığım parçalar.
kafası hala eski kız arkadaşında desek, aradan beş yıl geçmiş, ama bayağı bir ayrılık acısı çekmiş, bana sürekli "sen benim eski halimsin, senin gibi masumdum ben de, şimdi akıllandım ama" diyor. yaşı da otuza yakın.
hazirandan bu yana üç ay geçti, ben yine gidip gidip geldim, şimdiki ilişkimiz daha bir değişik. şöyle, haftanın bir günü konuşuyoruz ve çok iyi, sürekli beni soruyor, ilgili davranıyor ve saatlerce konuşuyoruz o gün. ancak diğer altı gün pufff. aradığımda yazdığımda hiç bakmıyor ve kayboluyor. böyle yapma diyorum, tama diyor ama nafile.
bakın ben kendimi çok kötü hissediyorum, ne yapmalıyım? bırakmaya çakıştım anacak başarısız oldum defalarca. bir kırılma noktası aradım artık bırakmak için, ancak olmuyor. adam ne yaparsa yapsın bitiremiyorum. içimde bi umut var ve hayır'a redde doymuyorum. bunları yazarken de gerçekten utanıyorum.
uzun bir yazı oldu kusura bakmayın, ancak bana detaylı bir şeyler söyleyin, bana hakaret etmekte serbestsiniz ama acımasız da olmayın. diyin ki şu şöyle bu da şundan böyle, şunu yaparsan böyle olur veya olmaz. ben düşünmekten kafayı yiyeceği çünkü.