- 26 Kasım 2017
- 3.445
- 2.912
Merhabalar biraz uzun anlatacağım objektif olmak adına o yüzden kusuruma bakmayın lütfen.
Doğum yapalı 32 gün oluyor. Kısaca kaynanamın birkaç özelliğini yazacağım, aşırı titizdir, evinde yere oturup diş fırçası ile fayans aralarını fırçalayacak kadar. Düzenlidir başkasının düzenini beğenmez veya kabul etmez. Ona göre kendi yaptığı şekildir asıl düzenli olan. Kaynanam 53 yaşında çok yaşlı ve hasta değil. Hamileliğimde sağolsun çok yardımcı oldu, bulantılı dönemimde yemek yapmıştı eşimle gidip yiyip gelirdik, erken doğum riskim olunca da 2 günlük yemek yapıp gönderdi. Arada çok nadir yapmadığı oldu. Eşinden ayrılmış, tek başna kalıyor, babasından maaş alıyor o da ev kirasını karşılıyor sadece. Faturalarını ve birçok masrafını eşim karşılıyor. Bunun lafını bir kez olsun etmiş değilim. Bunun dışında nereye gidecek olsak, dışarda yemek yiyecek olsak eşime söylerim anneni de alalım, annene de sor derim mutlaka.
Neyse 36. haftamda acil sezaryen ile doğuma alındım. Ailem 12 saat uzak bi şehirde. Normalde ablam sezaryen günü belli olsun ona göre izin alıp geleceğim demişti, kendisi devlet memuru. Acil olunca gelemedi dolayısıyla.
Hastanede kaynanamla eşim yanımda kaldı, ama kaynanam ısrarla geceleri eşimi eve yolladı, git uyu sen ben yaparım dedi. Tamam eşim bebekle ilgilenemezdi, ben de ilk gece ilgilenemedim çünkü saat 5 te sezaryen olmuştum. İlk gece eşime kıyafetlerimi giydirip öyle git demiştim ama kaynanam buna da izin vermedi tabi. Kendi giydirdi iç çamaşırımı ve pijamamı, sağolsun.
2 gün kaldık hastanede çıkış yapacağımı gün eşimin babası ve karısı başka şehirden gelecekti ve bizde kalacaktı, kaynanam biz eve geçmeden yemekler yaptı, öyle gitti. Buraya kadar her şey normal. 3. gün öğlen eşimin babası ve karısı gittiler. Tabi ben bebekle ilgileniyorum geceden de uykusuzum, hastanede ilgilenemesem de hiç uyumamıştım yine. Neyse eşim kaynanamı getirdi. Ablamlar gelene kadar bizde kalıp yardımcı olacaktı güya. Bebeğin altını değiştirmek için serdiğim alt açma bezini, ıslak mendili falan kaldırmış odadaki yerinden. Ben de dikişlerin acısını yaşıyorum yani anne neden kaldırdın onları, her seferinde açıp hazırlamakla uğraşmayayım dedim. Dağınık durmasın diye kaldırdım dedi. Sonra hastaneye gidip geldiler randevusu varmış, odama girer girmez çekyatın üstünde yeleğim vardı onu alıp çocuğun park yatağına fırlattı gelişigüzel (bebiş reflü yatağında çekyatta yanımda), ben dağınıklığa gelemiyorum dedi, seslenmedim bu hareketine.
Sonra biz hastaneye gideceğiz anakucağına hangi battaniye ile koysak o an bi karar veremedik, kendisi de fikir verdi ben de şöyle dedim anne bunu üstüne örtelim şunu da ana kucağını kapatırız dedim. Vay sen misin bunu diyen, eşim de yanımızda Allah'tan. Ne yapıyorsanız yapın deyip eşyalarını aldığı gibi yola düştü. Ardına arabayla yetiştik, eşim anne saçmalama bin arabaya dediyse de binmedi. Eşime de mesaj atmış, şunları yazmış, ablamın adını ekleyerek Ayşe ayşe hep ayşe biliyor doğrusunu biz hiçbir şey bilmiyoruz sanki. Sen de beni annelikten sileceksen sil yazmış.
Ablam hemşire ve 10 yıl çocuk yoğun bakımda çalıştı ama ablamın dedikleri gayet normal şeylerdi bebeği göğsünde tut, emmese bile yanında uyusun, kokuna alışsın, mamadan sonra gaz çıkartın mutlaka başka da bir şey yok, mamadan sonra direk yatırmıştı kaynanam anne gazını çıkartmak gerek dedim, biz hep yedirip yatırdık bilmeyiz öyle gaz çıkarmak falan dedi. Bir de hastanedeyken dua okuyup nefesini bebeğime veriyordu kaynanam anne okumak yeterli dedim (sigara içiyor ayrıca) Ve hemşire biberona alışmasın dediğinde kaynanam zaten 2 ay sonra işe başlayacak dedi, ben de yoo ben hazirana kadar işe gitmeyeceğim dedim.
Velhasıl 4. gün tek başıma kaldım bebeğimle, eşim babalık iznini almamıştı nasılsa annem olacak yanında dedi. Öğle vakti görümcem sağolsun gelmişti yemek yapacağım demişti ama geldikten 15 dk sonra kaynanam görümcemi arayıp şekerim 400 oldu göremiyorum öleceğim dedi (abartıyor). Görümcem anne taksiye binip hastane git dediyse de dinletemedi ve o da yemek yapmadan annesine gitti. O akşam eşim işten gelince kavga ettik, ben sakince annen artık gelmesin dedim, o da yarın gelecek illa dedi. Ailemin niye gelmediğini yüzüme vurdu o anda, ben çok ağladım... Ertesi gün annesi gelmedi yemek falan da yapmadı, eşime de boşuna kavga etmişiz benim dediğim olacakmış zaten dedim o da güldü falan. Sonraki gün gidip getirdi annesini bu kez ben yüzüne pek bakmadım. Çünkü saçma sapan bi şeye alınıp beni tek bıraktı,4 günlük bebeğimle. Akşam da bebeği yıkayalım dedim eşime annene söyle dedim tamam dedi. Her şeyi hazırladık yıkama için bebeği soyduk, kaynanam yıkama pozisyonunda ben bebeğin kafası tarafındaydım biraz eğilmiştim yere, görümcem aynen şunları dedi, hadi annesi yıka oğlunu, anne su dök, başla annesi dedi. Oğlum çıplak zaten ben o an şaşkınlıkla 2100 gram olan bebeğimi yıkamaya çalıştım. Dikişlerimin acısını o gece çok yaşadım maalesef. Hala ağlayarak yazıyorum bu satırları.
7.gün annem ve ablam geldi, onlara yemeği eşimle ben yaptık. Eski kocasına ve onu karısına dahil yemek yapan kadın benim annem ve ablam geleceği gün hiçbir şey yapmadığı gibi güya hoş geldine geldiğinde beş karış suratla oturdu 1 saat boyunca. Annemler varken gelmedi bir de grip oldum demiş eşime. Annemlerin gittiği akşam çıkıp geldi, hani gripti dedim eşime değildir o dedi. Yani yalan söylemiş oluyor ailemin yanına gelmiyor.
Son olarak 4 gün önce eşim yine grip olmuş annem dedi. 2 gün sonra aldı eve getirdi yine seslenmedim ben de. Duş alacaktım girdim çıktım bi baktım kaynanam bebeği almış ağzına yakın seviyor, ben de " sen grip değil miydin anne?" dedim. Yoo ben iyiyim grip değilim dedi. A öyle dedi dün dedim. Sen ona bakma abartıyor dedi. Sorumdan sonra oğlumu bıraktı. Onları götürüp gelince eşimle tekrar kavga ettik, öyle sorulur muymuş? Saygısızlık etmişim. Ben de nasıl sormalıyım anlat o zaman dedim, kem küm cümle bile kuramadı eşim.
Çok uzun oldu, özür dilerim gerçekten. Ben şimdi ne yapayım, ne diyeyim? Kaynanam da buz gibi davranıyor, o öyle oldukça ben de en ufak bi sıcaklık hissettirmiyorum şahsen. Ve sizce kim haklı?
Ekleme;
(ben kesinlikle adım atmayacağım ona. O da nasıl isterse öyle davranır. ne zaman ki iyimser davranır o zaman ben de aynı olurum. evime beş karış suratla gelirse beş karış surattan başka bir şey bulamaz. Eşim de az çok anladı . Annesi için beni yıpratmaya devam ederse işler değişir. Hiçbir şey umrumda olmaz.
Son olarak iyilik yapıp başa kalkan hiç iyilik yapmayandan daha kötüdür benim fikrim bu. )
Doğum yapalı 32 gün oluyor. Kısaca kaynanamın birkaç özelliğini yazacağım, aşırı titizdir, evinde yere oturup diş fırçası ile fayans aralarını fırçalayacak kadar. Düzenlidir başkasının düzenini beğenmez veya kabul etmez. Ona göre kendi yaptığı şekildir asıl düzenli olan. Kaynanam 53 yaşında çok yaşlı ve hasta değil. Hamileliğimde sağolsun çok yardımcı oldu, bulantılı dönemimde yemek yapmıştı eşimle gidip yiyip gelirdik, erken doğum riskim olunca da 2 günlük yemek yapıp gönderdi. Arada çok nadir yapmadığı oldu. Eşinden ayrılmış, tek başna kalıyor, babasından maaş alıyor o da ev kirasını karşılıyor sadece. Faturalarını ve birçok masrafını eşim karşılıyor. Bunun lafını bir kez olsun etmiş değilim. Bunun dışında nereye gidecek olsak, dışarda yemek yiyecek olsak eşime söylerim anneni de alalım, annene de sor derim mutlaka.
Neyse 36. haftamda acil sezaryen ile doğuma alındım. Ailem 12 saat uzak bi şehirde. Normalde ablam sezaryen günü belli olsun ona göre izin alıp geleceğim demişti, kendisi devlet memuru. Acil olunca gelemedi dolayısıyla.
Hastanede kaynanamla eşim yanımda kaldı, ama kaynanam ısrarla geceleri eşimi eve yolladı, git uyu sen ben yaparım dedi. Tamam eşim bebekle ilgilenemezdi, ben de ilk gece ilgilenemedim çünkü saat 5 te sezaryen olmuştum. İlk gece eşime kıyafetlerimi giydirip öyle git demiştim ama kaynanam buna da izin vermedi tabi. Kendi giydirdi iç çamaşırımı ve pijamamı, sağolsun.
2 gün kaldık hastanede çıkış yapacağımı gün eşimin babası ve karısı başka şehirden gelecekti ve bizde kalacaktı, kaynanam biz eve geçmeden yemekler yaptı, öyle gitti. Buraya kadar her şey normal. 3. gün öğlen eşimin babası ve karısı gittiler. Tabi ben bebekle ilgileniyorum geceden de uykusuzum, hastanede ilgilenemesem de hiç uyumamıştım yine. Neyse eşim kaynanamı getirdi. Ablamlar gelene kadar bizde kalıp yardımcı olacaktı güya. Bebeğin altını değiştirmek için serdiğim alt açma bezini, ıslak mendili falan kaldırmış odadaki yerinden. Ben de dikişlerin acısını yaşıyorum yani anne neden kaldırdın onları, her seferinde açıp hazırlamakla uğraşmayayım dedim. Dağınık durmasın diye kaldırdım dedi. Sonra hastaneye gidip geldiler randevusu varmış, odama girer girmez çekyatın üstünde yeleğim vardı onu alıp çocuğun park yatağına fırlattı gelişigüzel (bebiş reflü yatağında çekyatta yanımda), ben dağınıklığa gelemiyorum dedi, seslenmedim bu hareketine.
Sonra biz hastaneye gideceğiz anakucağına hangi battaniye ile koysak o an bi karar veremedik, kendisi de fikir verdi ben de şöyle dedim anne bunu üstüne örtelim şunu da ana kucağını kapatırız dedim. Vay sen misin bunu diyen, eşim de yanımızda Allah'tan. Ne yapıyorsanız yapın deyip eşyalarını aldığı gibi yola düştü. Ardına arabayla yetiştik, eşim anne saçmalama bin arabaya dediyse de binmedi. Eşime de mesaj atmış, şunları yazmış, ablamın adını ekleyerek Ayşe ayşe hep ayşe biliyor doğrusunu biz hiçbir şey bilmiyoruz sanki. Sen de beni annelikten sileceksen sil yazmış.
Ablam hemşire ve 10 yıl çocuk yoğun bakımda çalıştı ama ablamın dedikleri gayet normal şeylerdi bebeği göğsünde tut, emmese bile yanında uyusun, kokuna alışsın, mamadan sonra gaz çıkartın mutlaka başka da bir şey yok, mamadan sonra direk yatırmıştı kaynanam anne gazını çıkartmak gerek dedim, biz hep yedirip yatırdık bilmeyiz öyle gaz çıkarmak falan dedi. Bir de hastanedeyken dua okuyup nefesini bebeğime veriyordu kaynanam anne okumak yeterli dedim (sigara içiyor ayrıca) Ve hemşire biberona alışmasın dediğinde kaynanam zaten 2 ay sonra işe başlayacak dedi, ben de yoo ben hazirana kadar işe gitmeyeceğim dedim.
Velhasıl 4. gün tek başıma kaldım bebeğimle, eşim babalık iznini almamıştı nasılsa annem olacak yanında dedi. Öğle vakti görümcem sağolsun gelmişti yemek yapacağım demişti ama geldikten 15 dk sonra kaynanam görümcemi arayıp şekerim 400 oldu göremiyorum öleceğim dedi (abartıyor). Görümcem anne taksiye binip hastane git dediyse de dinletemedi ve o da yemek yapmadan annesine gitti. O akşam eşim işten gelince kavga ettik, ben sakince annen artık gelmesin dedim, o da yarın gelecek illa dedi. Ailemin niye gelmediğini yüzüme vurdu o anda, ben çok ağladım... Ertesi gün annesi gelmedi yemek falan da yapmadı, eşime de boşuna kavga etmişiz benim dediğim olacakmış zaten dedim o da güldü falan. Sonraki gün gidip getirdi annesini bu kez ben yüzüne pek bakmadım. Çünkü saçma sapan bi şeye alınıp beni tek bıraktı,4 günlük bebeğimle. Akşam da bebeği yıkayalım dedim eşime annene söyle dedim tamam dedi. Her şeyi hazırladık yıkama için bebeği soyduk, kaynanam yıkama pozisyonunda ben bebeğin kafası tarafındaydım biraz eğilmiştim yere, görümcem aynen şunları dedi, hadi annesi yıka oğlunu, anne su dök, başla annesi dedi. Oğlum çıplak zaten ben o an şaşkınlıkla 2100 gram olan bebeğimi yıkamaya çalıştım. Dikişlerimin acısını o gece çok yaşadım maalesef. Hala ağlayarak yazıyorum bu satırları.
7.gün annem ve ablam geldi, onlara yemeği eşimle ben yaptık. Eski kocasına ve onu karısına dahil yemek yapan kadın benim annem ve ablam geleceği gün hiçbir şey yapmadığı gibi güya hoş geldine geldiğinde beş karış suratla oturdu 1 saat boyunca. Annemler varken gelmedi bir de grip oldum demiş eşime. Annemlerin gittiği akşam çıkıp geldi, hani gripti dedim eşime değildir o dedi. Yani yalan söylemiş oluyor ailemin yanına gelmiyor.
Son olarak 4 gün önce eşim yine grip olmuş annem dedi. 2 gün sonra aldı eve getirdi yine seslenmedim ben de. Duş alacaktım girdim çıktım bi baktım kaynanam bebeği almış ağzına yakın seviyor, ben de " sen grip değil miydin anne?" dedim. Yoo ben iyiyim grip değilim dedi. A öyle dedi dün dedim. Sen ona bakma abartıyor dedi. Sorumdan sonra oğlumu bıraktı. Onları götürüp gelince eşimle tekrar kavga ettik, öyle sorulur muymuş? Saygısızlık etmişim. Ben de nasıl sormalıyım anlat o zaman dedim, kem küm cümle bile kuramadı eşim.
Çok uzun oldu, özür dilerim gerçekten. Ben şimdi ne yapayım, ne diyeyim? Kaynanam da buz gibi davranıyor, o öyle oldukça ben de en ufak bi sıcaklık hissettirmiyorum şahsen. Ve sizce kim haklı?
Ekleme;
(ben kesinlikle adım atmayacağım ona. O da nasıl isterse öyle davranır. ne zaman ki iyimser davranır o zaman ben de aynı olurum. evime beş karış suratla gelirse beş karış surattan başka bir şey bulamaz. Eşim de az çok anladı . Annesi için beni yıpratmaya devam ederse işler değişir. Hiçbir şey umrumda olmaz.
Son olarak iyilik yapıp başa kalkan hiç iyilik yapmayandan daha kötüdür benim fikrim bu. )
Son düzenleme: