Kültür farki hkk

Karadeniz ve dogu insani genelde sert olur cografi sartlardan dolayi.Ama esinizin vurdum kirdim olmasi bence yetistigi yerden.Ama ne guzel duzeliyormus hic yoktan iyidir bide soyle dusunun siz gencsiniz degismeniz ve uyumunuz daha kolay olur
 
Benim eşimde böyle-idi.
Benimki sülalenin tek erkek evladı olduğu için " pipin bir yana dünya bir yana, koçum benim herşey hak sana be" diye yetiştirilmiş.

Her dişi varlığın kendisine tabi olması gerektiği gibi bir düşünceyle yetiştiği için, "tamam seni seviyorum zaten seni sevdiğim için yanındayım. Bu davranışlar beni senden soğutuyor. Böyle davranmaya devam edeceksen beni kaybedersin, zira kabalıktan, saldırganlıktan hoşlanmıyorum. Kimseye eyvallahım yok, sineye çekemem kusura bakma" deyince kafasına dank etti. Yani açıkça böyle davranırsan ben yokum dedim. Bir gün bile bana müdahale etmesine müsade etmedim. Zaten nerede nasıl davranacağımı biliyorum, birinin beni gütmesine ihtiyacım yok. Kış vakti sokakta bikini ile gezmediğim gibi ev oturmasına giderken de tuvalet giymiyorum. Sadece "yakışmış mı? sen ne dersin bu renk güzel mi?" diye soruyorum, fikrini alıyorum.
Atıyorum çay içiyoruz bana "canım çay doldurur musun?" demek yerine, bardağı ağzıma uzatıp salladığında "çay mutfakta git koy, sanki rica ettinde yapmadık gibi ne bu hareketler?" deyip yapmıyorum.

Kabadayılık mevzusunda, eşimde gençken hızlı tayfadanmış. Bazen yolda tanıdıklara rastlıyoruz hoş beş sonra dönüp bana diyor ki "bunu fena dövmüştüm." Falancayı şöyle şamarlamıştım. Buralar bizden sorulurdu falanlar filanlar.
Bende diyorumki "barzoluğu ile övünen bir seni gördüm, iyi birşey yapmış gibi anlatma gözünü seveyim."

Yani gurur duyduğu şeylerin aslında hoş şeyler olmadığını söyledim sürekli. Ne sertçe, ne tatlı dille hani dümdüz söyledim alınır mı, kırılır mı, bozulur mu diye düşünmeden. Çünkü kaba-saba insanlardan nefret ederim, kavgadan, tartışmadan nefret ederim. Beni seviyorsan beni üzen, geren bu davranışları bırakacaksın o kadar. Sana hakkını yedir, kimseyle tartışma demiyorum ama tartışmanın bile bir kalitesi olmalı. Sözlerin ile galip gelemediğin yerden yumruklarınla galip gelmeye çalışma. Yapmak zorunda kaldıysan da bununla övünme. Bu davranışlar kolaya kaçmaktır, basitliktir. Sen zoru yap, kaliteni koru.

Şimdi? Benimle konuşurken sesini yükseltmez, sert vurgular bile yapmaz. Evdeki işler konusunda yardımcı olur, aslında benim en büyük sıkıntım buydu çünkü çok dağınık. Yeri geldi tatlı dille yeri geldi cıngar çıkartarak, kafasına kakarak onuda başardım.
Misafir gelir, benimle beraber sofrayı hazırlar biri birşey istediğinde benden önce koşar getirir. Annesi, ablası şok. Akşam için taze fasulye yaptım diyorum "aa yemez ki" , şuraya gittik, şöyle yaptık "aa sevmez ki". Niye sevmesin, sen sürekli "ay oğluşum onu yemezsen bunu yaptım, bunu yemezsen şu var" diye şımartırsan tabii ki yemez. İstemiyorsan gitmeyelim deyip bağrına taş basacağına, bir kere senin istediğin olur bir kere de benim ki diyerek eşit tahammül oluşturacaksın.

Yani senin kuralların var, onun kuralları var. Ortak bir paydada buluşmanız lazım. Sen onun sert davranışlarından rahatsız oluyorsan senin yanındayken kibar davranması gerektiğini öğrenmek zorunda. Kimi nasıl dövdüğünü duymak istemiyorsan " bunları bana anlatma rica ediyorum" deyip kapat konuyu. Olur olmaz sinir harplerine başlıyorsa " bu şekilde seninle konuşmayacağım, mantıklı davranmaya karar verdiğinde ararsın" deyip uzaklaş. İnsanları olduğu gibi kabul etmek gerekir lakin "olduğu gibi olan hali" rahatsızlık veren ve düzeltilebilecek bir halse o zaman uğraşılmalı. Keskin sirke küpüne zarar. Naif ve kibar davranmaktan kimseye zarar gelmez, yeri gelince hakkını korur herkes. İyice abartıp sürekli "polat alemdar" gibi dolaşmanın bir mantığı ve çekiciliği yok.
 
Bir TRabzonlu olrak cevap vereyim:

Babam evi temizler, yemek yapar, eve annemden önce geldiği için annem gelmeden sofrayı hazırlar, toplar vs vs.
Amcamlar da aynıdır, eşler el üstünde tutulur.
Ben evliyim eşim de Trabzonlu. O da her şeyi yapar. Mesela Annemlere gidiyorum okulum onların bulunduğu şehirde geldiğimde ev tertemiz olmuş, mutfak dahil temiz, çamaşırlar yıkanmış kurutulmuş,camlar silinmiş oluyor. Bana ütü ve toz kalıyor.

Heyt höyt konusuna gelince sanırım ben de öyle olduğumdan pek garip gelmiyor :) çabuk parlarlar çabuk sönerler.

Ama alkol, kumar, kahve, şiddet bunların normal sayıldığı bir yer yoktur sanırım.

Size gercekten farklisi denk gelmis. Aslinda ic anadoludada, dogu anadoludada, egedede var böyle esim gibi olanlar, ama simdi esim karadenizli oldugu ve bende onlari tanidigim icin karadeniz icin konustum. Birde sadece esimin ailesini baz alarak degil, cevreleri cok kalabalik, trabzonlu, artvinli, rizeli vs vs hepsi var. Ve tanidiklarimin hepsi bu konularda neredeyse ayni,
 
Karadenizlilikle defiğin kadar alakalı olduğunu düşünmüyorum ama mahallenin bayağı etkisi olmuş belliki.
Bende eşimde karadenizliyiz dediğin gibi kabadayı tavırları falan yok sülalesindede hiç yok benim sülalemdede yok sert mizaçlı olur genelde erkekler ama bir okadarda komik olurlar büyüdüğü mahalleyle ilgili gibi.
Bide ben bu tavrından hoşlanmıyorum diye sürekli uyar zamanla değişir :KK66:
 
Benim eşimde böyle-idi.
Benimki sülalenin tek erkek evladı olduğu için " pipin bir yana dünya bir yana, koçum benim herşey hak sana be" diye yetiştirilmiş.

Her dişi varlığın kendisine tabi olması gerektiği gibi bir düşünceyle yetiştiği için, "tamam seni seviyorum zaten seni sevdiğim için yanındayım. Bu davranışlar beni senden soğutuyor. Böyle davranmaya devam edeceksen beni kaybedersin, zira kabalıktan, saldırganlıktan hoşlanmıyorum. Kimseye eyvallahım yok, sineye çekemem kusura bakma" deyince kafasına dank etti. Yani açıkça böyle davranırsan ben yokum dedim. Bir gün bile bana müdahale etmesine müsade etmedim. Zaten nerede nasıl davranacağımı biliyorum, birinin beni gütmesine ihtiyacım yok. Kış vakti sokakta bikini ile gezmediğim gibi ev oturmasına giderken de tuvalet giymiyorum. Sadece "yakışmış mı? sen ne dersin bu renk güzel mi?" diye soruyorum, fikrini alıyorum.
Atıyorum çay içiyoruz bana "canım çay doldurur musun?" demek yerine, bardağı ağzıma uzatıp salladığında "çay mutfakta git koy, sanki rica ettinde yapmadık gibi ne bu hareketler?" deyip yapmıyorum.

Kabadayılık mevzusunda, eşimde gençken hızlı tayfadanmış. Bazen yolda tanıdıklara rastlıyoruz hoş beş sonra dönüp bana diyor ki "bunu fena dövmüştüm." Falancayı şöyle şamarlamıştım. Buralar bizden sorulurdu falanlar filanlar.
Bende diyorumki "barzoluğu ile övünen bir seni gördüm, iyi birşey yapmış gibi anlatma gözünü seveyim."

Yani gurur duyduğu şeylerin aslında hoş şeyler olmadığını söyledim sürekli. Ne sertçe, ne tatlı dille hani dümdüz söyledim alınır mı, kırılır mı, bozulur mu diye düşünmeden. Çünkü kaba-saba insanlardan nefret ederim, kavgadan, tartışmadan nefret ederim. Beni seviyorsan beni üzen, geren bu davranışları bırakacaksın o kadar. Sana hakkını yedir, kimseyle tartışma demiyorum ama tartışmanın bile bir kalitesi olmalı. Sözlerin ile galip gelemediğin yerden yumruklarınla galip gelmeye çalışma. Yapmak zorunda kaldıysan da bununla övünme. Bu davranışlar kolaya kaçmaktır, basitliktir. Sen zoru yap, kaliteni koru.

Şimdi? Benimle konuşurken sesini yükseltmez, sert vurgular bile yapmaz. Evdeki işler konusunda yardımcı olur, aslında benim en büyük sıkıntım buydu çünkü çok dağınık. Yeri geldi tatlı dille yeri geldi cıngar çıkartarak, kafasına kakarak onuda başardım.
Misafir gelir, benimle beraber sofrayı hazırlar biri birşey istediğinde benden önce koşar getirir. Annesi, ablası şok. Akşam için taze fasulye yaptım diyorum "aa yemez ki" , şuraya gittik, şöyle yaptık "aa sevmez ki". Niye sevmesin, sen sürekli "ay oğluşum onu yemezsen bunu yaptım, bunu yemezsen şu var" diye şımartırsan tabii ki yemez. İstemiyorsan gitmeyelim deyip bağrına taş basacağına, bir kere senin istediğin olur bir kere de benim ki diyerek eşit tahammül oluşturacaksın.

Yani senin kuralların var, onun kuralları var. Ortak bir paydada buluşmanız lazım. Sen onun sert davranışlarından rahatsız oluyorsan senin yanındayken kibar davranması gerektiğini öğrenmek zorunda. Kimi nasıl dövdüğünü duymak istemiyorsan " bunları bana anlatma rica ediyorum" deyip kapat konuyu. Olur olmaz sinir harplerine başlıyorsa " bu şekilde seninle konuşmayacağım, mantıklı davranmaya karar verdiğinde ararsın" deyip uzaklaş. İnsanları olduğu gibi kabul etmek gerekir lakin "olduğu gibi olan hali" rahatsızlık veren ve düzeltilebilecek bir halse o zaman uğraşılmalı. Keskin sirke küpüne zarar. Naif ve kibar davranmaktan kimseye zarar gelmez, yeri gelince hakkını korur herkes. İyice abartıp sürekli "polat alemdar" gibi dolaşmanın bir mantığı ve çekiciliği yok.

Helal olsun ya sana. Okurken zevkle okudum. Bende hic sevmem kaba insani, tartismalari, vurdu kirdilari. Hiiic hoslanmam. Ama senin gibi tepkimi herzaman sert koymadim. Ilk zamanlar cok elimi verdim esime o da iyice simardi. Son yillarda artik tahammül sinirlarimi asmaya baslayinca ses tonumda yükselmeler, cingar cikartmalar felan basladi. Aslinda cazgirligi hic sevmem ama böylesine böyle. Mecbursun. Yoksa ezilirsin ve ezilmeye büzülmeye benimde hic niyetim yok. Kocamdir basimin tacidir derim, ama beni incitmez, kabadayilik yapmaz, Kibar, beyfendi gibi davranirsa. Aksi takdirde karsiligini alir.
Benim esimde tek evin tek oglu oldugunda, agam, pasam büyümüs. Cok bos birakilmis, kendileride itiraf eder bunu o yüzden zora gelemez. Aslinda kötü biri degil ama yetisme tarzi yanlis. Kac senelik evlisiniz?
 
Helal olsun ya sana. Okurken zevkle okudum. Bende hic sevmem kaba insani, tartismalari, vurdu kirdilari. Hiiic hoslanmam. Ama senin gibi tepkimi herzaman sert koymadim. Ilk zamanlar cok elimi verdim esime o da iyice simardi. Son yillarda artik tahammül sinirlarimi asmaya baslayinca ses tonumda yükselmeler, cingar cikartmalar felan basladi. Aslinda cazgirligi hic sevmem ama böylesine böyle. Mecbursun. Yoksa ezilirsin ve ezilmeye büzülmeye benimde hic niyetim yok. Kocamdir basimin tacidir derim, ama beni incitmez, kabadayilik yapmaz, Kibar, beyfendi gibi davranirsa. Aksi takdirde karsiligini alir.
Benim esimde tek evin tek oglu oldugunda, agam, pasam büyümüs. Cok bos birakilmis, kendileride itiraf eder bunu o yüzden zora gelemez. Aslinda kötü biri degil ama yetisme tarzi yanlis. Kac senelik evlisiniz?
3 senelik evliyiz canım. Tanıştığımızda eşimin bakış açısı "kadın erkeğin her hizmetini yapmak zorundadır, sevgisini böyle kazanır" idi. Valla canım dedim kusura bakma, önce ben mutlu olayım ki seni de mutlu edeyim.

Annesi bir gün kadına şiddet mevzusunda bana şöyle bir cümle kurdu; " tabi kadın dövülmez ama evin hanımı akşama yemek yapmadıysa, çamaşır yıkamadıysa hak etmiştir dayağı". Buyur bak bir kadının ağzından çıkan kelimelere bak. Şimdi oğlunun bana her konuda yardımcı ve destek olduğunu görünce şoklardan şok beğeniyor kendine. Vaktinde ablası diz hizasında etek giydi diye kızın bütün elbiselerini kesip biçen adam, ben giyince gururla "çok yakışmış, çok zevklisin" diyor bana.

Canım yemek yapmak istemezse yapmam, temizlik yapmak istemiyorsa yapmam. Büyük temizlik yapılacağı zaman eşim hemen kova-bez alıp camları siliyor, "sen yüksekten korkarsın, başın falan döner aman diyim" diyerek. Ben adama yeni yazılım yüklemedim ki. Şartların eşit olduğunu gösterdim sadece.
 
Ben de karadenizliyim.Karadeniz insanı kavgacıdır genelleme yapmak gerekirse, kendimden örnek :KK70:
Sizinki de bile bile lades olmuş, ne yapılabilir ki anlamıyorsa.
 
Merhabalar
Internette gezinirken sayfayi gördüm yeni üye oldum. Amacim memleket ayrimi yapmak felan degil, derdimi paylasip cözüm bulmak. Aslinda dertte sayilmaz bu, fakat cözümlemem gereken bir durum diyebilirim.

Esimle flört, nisanlilik, evlilik toplamda 7 senelik bir iliskimiz var. Ikimizde üniversite mezunuyuz. Kendisi karadenizli fakat dogma büyüme istanbullu ama geleneklerine cok baglilar ailece. Ben ise izmirliyim, hayatimin bir kismi izmirde diger bir kismida istanbulda gecti. Birbirimizi seviyoruz ancak kisilik, yetistirilme tarzi, mentalite olarak farkliyiz. Ben kadin-erkek esitligi olan bir ailede yetismis biriyim, esim tam tersi erkegin egemen oldugu bir ortamda. Benim cevremdeki insanlar genellikle sakindir, kavga gürültü yoktur, iyi bir insan olmak icin saygili olmak sarttir (alkol, aldatma, siddet zaten olmamasi gerekir ve bunlar yoksa birinde iyi bir insan o denilmez, ahlaka bakilir). Esime ve ailesine göre ise siddet, dayak, kumar, uyusturucu gibi seyler yoksa o insan iyidir, bunlar yoksa ahlakli görülür o insan, huysuz olabilir gecimsiz olabilir (özellikle erkek) ama problem olarak görülmez bunlar. Kavgaci bir mahallede büyümüs, racon kesme, kabadayilik, vurduk kirdik bir sekilde yetismis. Simdi karadeniz kültürü ile ne alakasi var diyeceksiniz. Tamamen onunla alakasi olmasada, yinede var. Bu vurduk kirdik olaylarini aile olarak tasvip etmeselerde bu gibi olaylara yinede bize göre cok normal bakiyorlar. Esimin cevresinde karadenizliden baska kimse neredeyse yok kadar az, is arkadaslari disinda kimse yok hatta görüstügü. Ve bakiyorum cevresindeki karadenizli olan bütün erkekler istisnasiz hepsi öyle.
Esim benimle evlendikten sonra cok sükür degisti biraz. Biraz kendi ortamlarinda uzaklasip baska dünyaya karisinca herseyin heyt hüyt'den ibaret olmadigini anladi. Evde bana hic ama HIC yardim etmezken son bir yildir artik camasilari asiyor, bulasiklari yikiyor vs vs. Bu degisime ragmen hala biraz kabadayi tavirlari var ve benim cevremle oturup kalktigimizda insanlar bunu hemen farkedip garipsiyorlar. Üzülüyorum esim adina cünkü kendi ortamlarinda kapali bir kültürde yetismis oldugu icin baska kültürlere ve ortamlara ayak uydurmakta zorlaniyor biliyorum.

Bazen bakiyorum cok dogal efendi bazende kabadayilasiyor konusmalari felan. Esimin bu kabadayi hallerinden vazgecmesi icin ne yapabilirim? Ve en nefret ettigim "biz vurduk, su kavhayi yaptik, sunu söyle dövdük" muhabbetleri. Bunlardan vazgecirmek istiyorum. Tavsiyeleriniz?


7 senelik tanidiginiz adam, ne guzelde anlatmissiniz ailesini yetisme tarzini kulturlerini falan bunlar size basta yanlis gelmedi mi ? rahatsiz etmedi mi ? Bir insani degistirmek kadar zor ve yipratici birsey yoktur, esiniz degismekten cok uyum saglamaya baslamis bence oda mecbur oldugu icin ve kabul gormek icin. Eh arada da dogal halinin su yuzune cikmasi zaman zaman kontrolunu kaybetmeside cok normal bence siz bu kadar ilerleme gosterdigine dua edin. Bence insanlar degismiyorlar sadece sevdikleri icin yada baska sebeplerden dolayi oyleymis gibi davraniyorlar, cunku o kulturle o ogretiyle buyuyup belli bir yasa geldikten sonra bastan asagi beynini yikasan yeniden yuklesen ancak degisir diye dusunuyorum. Esiniz icinde bulundugu sartlardan dolayi mecburen ilerleme kaydetmis. Kendisyle konusup onun gibi bir beyefendinin agzina bu sekilde sozlerin yakismadigini, (cocuklarini varsa, yoksada ileride olacak olanlari ornek vererek) bu sekilde iyi ornek olamayiz falan gibi konusabilirsiniz cok elestirmeden uzerine gitmeden. Ha birde sizinde sevdiginiz baska memleketli arkadaslariniz varsa ve esinizin kafasina uyacagini dusuncudugunuz kisilerse esler arasinda gorusmeler ayarlayabilirsiniz hani cift olarak. Boylece karadenizli haricinde gorusebilecegi baska erkek arkadaslar edinmis olur belki. Ama arkadaslarimdan da biliyorum karadenizlilerin hanimlari da pek bir astik kestik oluyorlar genelleme yapmayim ama benim gorduklerim hep oyleydi, genetik kulturel sanirim.
Kolay gelsin
 
Toplum kurallarina uymayan insanlari rahatsiz edecek hareketlerin kultur diye yurturulmasina karsiyim. Eger sevgili olsaydiniz bu ia olmaz derdim. Ama evliymiasiniz ve esinizi degistirmeyi basarmissiniz. Gercekten cok takdir ettim sizi. Insanlarin ben boyleyim diyerek isin icinden cikmasi cok kolay. Ama esiniz de sizin de olumlu katkinizla duzeliyorsa ne mutlu size. Mutluluklar dilerim...
 
Galiba asla deyişmez.
Bende karadenizliyim...ve gercekdende baya normal bize anlatdigin şeyler.
Yani degişecegini sanmam...
Hatta kendi ailemden bilirim...deyisik karakterli insanlar gayaye alinmaz. Sümsük denir...şambabasi...mizmiz. bu kelimeler hep sessiz sakin insanlara kullanilir.
Ve kadin erkek fark etmez...genelde argo konuşulur ve kadinlar bile küfür etmekden veya vurup kirmakdan kacinmazlar. Kacinanda zaten dedigim gibi aile icinde bile asla saygi görmez. Bu yüzden beyinizin deyişecegini sanmam.
 
Doğu Karadeniz ayrı bir memleket, bunu kabul etmek lazım. İzmirde doğup büyüdüm; iş nedeniyle 5 yıldır Karadenizin doğusundayım iki farklı ilde yaşadım bu süre içerisinde. Tuhaf tuhaf bir sürü anım oldu; bir gün dediler ki "x ilçesinde gene vurgun olmuş". Vurgun bizde denizde yenir. "Allah allah kış günü ne dalma aşkıymış, ne var ki zaten Karadenizin dibinde" dedim, iyi güldüler bana. Meğerse vurgun birinin birini çekip sokakta vurmasıymış; ben şok :KK57: İnsanlara da nasıl normal geliyor, ben böyle acaip bir ülkeye düşmüşüm gibi izliyorum.. Sokakta bağır çağır gürültüler, kavga var sanıyorum sohbet ediyorlar. Akşam evde oturuyorum birisi bir şarjör mermi boşaltıyor; ilk zamanlar zıplardım yerimden, sonra öğrendim ki tuttuğu takım gol atınca böyle seviniyor adamlar. Bir süre sonra alıştım, zira gördüm ki mizaçları bu. Kavgacı, gürültülü, asabi, kimi zaman geçimsizler; anlamaya çalışmayı bıraktım, bu kültüre alışmamış biri için zor iş vesselam. Bu arada bu söylediklerim benim açımdan 61, 53 ve 08i kapsar; diğer illerin daha sakin olduğu kanısındayım. Eşim kendisi de batı Karadenizli olmasına rağmen buraları sigaraya benzetiyor; "yavaş yavaş zehirliyor, bir gün değil her gün ölüyorsun" diyor :KK70: Velhasıl kelam; buralı olmayana buralılar zor biraz :KK51: Doğası muhteşem, hiçbir yerle kıyaslanamaz özellikle Rize ve Artvinin iç kesimleri.. Fakat iş nedeniyle mecbur olmasam kalır mıydım? Cıks..:KK12:

Sizin durumunuzda; eşinizi yontmanız gerekiyor sanırım; kendi çevresi dışındaki sosyal ortamlara daha sık girin bence. Bir de yukarıda bir arkadaş daha bahsetmiş, mümkünse ezin yaptıklarını. "Marifetmiş gibi bunu mu anlatıyorsun?" vs deyin açık açık, bu insanların geneli başkalarına akıl verip laf sokmaya bayılıyorlar, ve inanın karşılarındaki kişiden böyle bir çıkış almak onları şaşırtmıyor fazla. Ben de ilk geldiğimde insan ilişkilerimde çok daha kibardım ama baktım olmuyor, herkese hakkını veriyorum:KK11: Bence tünelin sonunda ışık var sizin için; kolaylık ve mutluluklar diliyorum :KK25:
 
Bence olduğu gibi kabul edin insanların hızlarını yada davranışlarını değiştiremezsiniz sonuca ta değişse bile yapay olur zaten birbirinize alistiktan sonra orta yolu bulursunuz
 
Cok sinir bozucu bir durum. Benim esimin babasi esimi uyarir aslinda efendi olmasi acisindan ama annesi gayet memnun oglunun halinden. Anlamak zor yani, o cocugu yetistirirken ne sorunlar acmis baslarina, ama gayet mutlular hallerinden yinede. Umarim esiniz degisir zamanla. En iyisi biraz o ortamdan uzak kalmasi aslinda ama ailesi olunca uzaklastirmak gibi bir hakkimizda olmuyor tabi.
Bi karadenizli olarak fikrimi soylim.esinizin bu durumuxbana hic garip gelmedi cunku gercekten biz oyleyiz inanin kadini bile diger yorenin kadinlarina gore daha serttir nasil diyim dominantir. Ege ile karadeniz insani arasinda cok fark var bi karadenizlk olarak ege de okudugumdan cokxrahatca bunu soyleyebilirim . Ama tatli dil yilani deliginden cikartir derler o yuzden guzelce anlatirsaniz esinizde girdigi ortamlarda daha dikkatli olur eminim
 
Ayh hanım efendi kraliyet ailesinden yetişmiş.
Sen beğendin aldın yedi sene de farketmedin kültür farkını da neyse
 
Valla uzulerek söylüyorum ki kaeadenizli bir ailede yetismis bir birey olarak erkekleri degismiyorlar. 55 yillik babam ornek. O da ilk zamanlarina gore degisti ben cocukken baskaydi felan ama iste. Yalniz babam anneme iyi davranmazdi misafur gelince degisirdi biraz. Biz bu sebeple cok kavga ettik babamla, ki annemde ayni sehirden.

Esiniz ins duzelir..
 
Eşim Karadeniz'li gayet beyefendi, nazik ve düşünceli bir yapıya sahiptir. Ailesi de aynı şekilde. Yetiştirilme ve çevre faktörü çok etkilidir diye düşünüyorum.

Kaldı ki öyle bir aile veya çevrede yetişmiş olsa bile yetişkin bir insan tutumlarındaki doğruyu yanlışı ayırt edebilir. Değişebilir.

Bu durumu yöreye indirgemek pek doğru değil diye düşünüyorum.
 
bende karadenizliyim eşimde benim eşim üniversite okumadı ama hiç hayt huytta değil gayette efendi birisi
hiç vurdulu kırdılı şeyleri yoktur çevremde de yok
bunun nereli olduğuyla ilgili olduğunu zannetmiyorum
öyle yetiştirilmiş ailesi ona dur dememiş tersi annesi destekliyor diyorsunuz eğitim ilk önce aileden başlıyor o eğitimide sanırım aile tam olarak verememiş.
 
Bahsettiğiniz vurdu-kırdı, şiddet, kavga, kabadayı tavirlarin bölgeyle alakası olduğunu sanmıyorum. Türkiye nin neresine giderseniz gidin maçta küfreder, trafikte kavga eder insanlar. Bazıları alanları genişletip bunları daha yaygın kullanır. Bu da bölgeden ziyade ailedendir.

7 yıl tanıma fırsatınız olmuş , kendini 7 yıl saklayamaz diye düşünüyorum, degistirmek isteyeceginiz biriyle neden evlendiniz?
Kendi adıma eşim beni değiştirmeye çalışsa rahatsız olurdum. Herkes tavırlarını kendine yakistirdigi şekilde oluşturur. Sizde eşinizi kendinize yakıştırmış ve evlenmissiniz.
Onun yanlısı anlama fırsatı olmamış, bu yüzden kimseyi kaybetmemis, canı yanmamış, işinden gücünden olmamış. Bedel ödemeden olan değişimlerin kalıcı olduğunu düşünmüyorum.
Ve size güzel bir karadeniz sözü,
'Sokma akıl 7 adım gider.'
 
Bahsettiğiniz vurdu-kırdı, şiddet, kavga, kabadayı tavirlarin bölgeyle alakası olduğunu sanmıyorum. Türkiye nin neresine giderseniz gidin maçta küfreder, trafikte kavga eder insanlar. Bazıları alanları genişletip bunları daha yaygın kullanır. Bu da bölgeden ziyade ailedendir.

7 yıl tanıma fırsatınız olmuş , kendini 7 yıl saklayamaz diye düşünüyorum, degistirmek isteyeceginiz biriyle neden evlendiniz?
Kendi adıma eşim beni değiştirmeye çalışsa rahatsız olurdum. Herkes tavırlarını kendine yakistirdigi şekilde oluşturur. Sizde eşinizi kendinize yakıştırmış ve evlenmissiniz.
Onun yanlısı anlama fırsatı olmamış, bu yüzden kimseyi kaybetmemis, canı yanmamış, işinden gücünden olmamış. Bedel ödemeden olan değişimlerin kalıcı olduğunu düşünmüyorum.
Ve size güzel bir karadeniz sözü,
'Sokma akıl 7 adım gider.'
 
X