Konu güncel kalsin, bende basimdan geceni anlatayim...
Gebeligim boyunca inanilmaz kilo aldim, o kadar ki doppler zamaninda 95 kiloyu gorunce, ozel olarak gittigim hastanenin doppler cihazi yaglardan dolayi bana yetersiz kaldi.
Doktorun yonlendirmesi ile doppler icin bir arastirma hastanesine yonlendirildim.
Inceleme esnasinda anladim bir sikinti oldugunu, kaslar catildi, bir ayni yere defalarca olcumler yapildi, tek umbikal arter var dedi bakan doktor, sonra baska biri geldi.
Gelen "bu bir sorun da olabilir, olmayada bilir, ogleden sonra genetik ile gorusun" dedi.
O ogleden sonra gelmedi.. Hastane bahcesinde umbikal arterin ne oldugunu ogrenmeye calisiyorum telefondan...
Genetik esimle beraber gorustu bizimle.
Cok kotu ayrildim odadan, bir recete yazilmis kordosentez inesi, islem icin randevu kagidi, risk bilgileri, yapilacaklar...
Gunlerde cuma, randevu pazartesiye, sabah 9'a, bir de su bilgi verildi cikmadan "zaman kaybetmeden yapmak gerekiyor, engelli fetus icin yasal kurtaj icin zamaniniz cok az".
Kendi doktoruma gittim, caresizce, bir prof'un kartini verdi "Ozge, belki daha detayli bilgi verebilir diye"
Igneyi aldik, esimle eve donduk. Prof'u ariyorum, cevap veren yok.
Oturdum oyle, elimde 30 santimlik bir igne, karnimda hareket eden bebegim.
Butun hafta sonu agladim, pazartesi yanasti, gitmedim.
Internette doktor arayasina girdim, Hakan Apaydin'i buldum, gittim, tekrar doppler'e girdim.
Kordosentez'e girmeseniz de olur dedi, cevabi tatmin etmedi, eve dondum.
Recep Has'ti prof'un adi... Defalarca aradim, cevap veren olmadi.
ögleden sonra nihayet asistani telefonu acti, "Hocam kongrede, yarin geliyor fakat 4 ay boyunca randevulari dolu" dedi.
Telefonu kapatip mail yazdim, caresizligimi anlattim, kibarca yalvardim.
Cevap gelmedi.
Ertesi gun tekrar telefon actim, mail yazdigimi ama cevap alamadigimi soyleyince "Ozge Hn degil mi, Hocam yarin ogle arasinda alacak sizi, randevulari dolu 12.30 da burada olun dedi"...
Uzandim tekrar koltuga, ucuncu doppler...
Hoca girdi odaya, gayet guler yuz ve nese ile... inceliyor, bir yandan sessizce islik caliyordu.
Bebegin retinasinin bile normal degerde oldugunu soyledi, o derece ayrintili bakiliyormus meger dopplerde.
Inceleme bitince soyle soyledi :
-21 olamaz, ikili test cok dusuk
-13 veya 18 olursa, bu vakalar genelde dogumda veya dogumdan cok kisa bir sure sonra ölüyormus
Kordosentez benim icin uygun degilmis ayrica, plasentam arkada duruyormus, bebegim onunde, "ben kendim bile yapmazdim size kordosentezi" dedi
Kordosentez daha hizli sonuc verdigi icin genetik istemisti.
Isin asli su, trizomi sendromlu bebeklerin genelde tek arterli oldugu, fakat tum tek arterli bebeklerin trizomik olmadigi gercek.
Bazi kadinlarda bu bir ozellikmis, butun bebekleri tek arterli olurmus.
Kordonda ki arterler ve toplar damarlar ters isliyor. Aslinda bebekten cikan damar arter oluyor.
Tek olunca da, caplari genisliyor, normal olmasi gereken cikis degerine ulasiyor.
Erken dogum riski var, cok nadir de olsa ileride bobrek veya kalp yetmezligi riski var.
Ama bu her bebekte, her gebelikte de var.
Korkulacak bir sey degil, elbette ki suistimal edilecek birsey de dedil.
Ben 37+5 te dogum yaptim, gestasyonel diyabetdim, sivim azaliyordu.
Kordonla alakasizdi aslinda.
3,890 dogdu.
Ali bugun 4 yasinda, cok saglikli bir cocuk.
Kalp ve bobrek ultrasonu yapildi, ikisi de normal cikti.
Hic bir saglik sorunu yok.
O kordonsenteze gitseydim, o ignenin bebegime zarar vermesi cok yuksek ihtimaldi.
Allah hocadan binlerce kez razi olsun.
Hic oyle korkulacak, feryat figan edilecek bir tehsis degilmis.
Kim bilir, bazilarimiz tek arter bebegidir. Annelerimizin doneminde doppler mi vardi.
O yuzden panik yapip, ne kendinizi uzun, ne karniniza da ki bebegi.