KK'da ve Hayatta Yalnızlık


Amin inşallah. Teşekkür ederim, bazen insanın söyleyecek kelimeleri tükeniyor, yapacak yapılabilecek bir şey yok.
 
ben okudummm yani biz buralardayız.. sen nerelerdesin? bizi senden mahrum bırakma rast(bağımlılık yapan bi yapın var)

Ben de şu saat itibariyle buradayım biraz yorgundum, teşekkür ederim inceliğin için daha önce hiç birilerinde bağımlılık yapmamıştım : )
 
Rast nasılsın bu kadar ilgi gören bir konu görmemiştim :) KK'da yalnız değilsin artık

Teşekkür ederim Cecenn,
şükür sen nasılsın?
Evet ilgi gerçekten gösteriliyor ve ben ne diyeceğimi nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum sizlere...
 
Kısa bir anekdot anlatayım belki uzun belki kısa olur, okuyanlar okur okumayanların canı sağ olsun.
Bir başka aşka yelken açmak nedir anlayabilmiş değilim. Pardon ama biz hangi denizde hangi gemiyle yolculuk etmekteyiz, bir başka aşk' nedir yahu!
İnsan kaç defa aşık olur ya da her birlikte olduğunuz kişiyle siz aşk mı yaşıyorum diyorsunuz? Bende biraz anlama özürlülüğü var kusuruma bakmayın, biri açıklaya bilir mi, şu başka aşka yelken açmak cümlesinin anlamını.
Ben öyle aşk' hecesini hissedenlerden değilim açık söyleyeyim ama bildiğim bir şey varsa o da bu hecenin bu kadar basit ayaklar altına alınmaması gerektiğidir. Nedir bu yahu! Her insanla her ilişkimiz aşk mıdır? Bilmiyorum ne düşünürsünüz ama insan aşk' duygusunu bir kez yaşar hayatında bir daha da unutur mu bilemem ama bir kez yaşar... Hee kavuşamazsınız, ayrılırsınız orası ayrı ama bir kez aşık olursunuz. Diğerleri hep sevgidir. Seversiniz aşk'tan daha kuvvetli seversiniz ama bir aşk' duygusunu da ayaklar altına almaya gerek yok. Geriden gelen neslin böyle bir durumu var paylaşmak istedim sizlerle. Otobüste iki üç kişinin konuşmasına tanık oldum bugün, neymiş Ahmet-Mehmet olmuyorsa bir başkasıyla aşk yaşarmışsın. Neymiş iki güne kalmaz unuturmuşsun falanlar filanlar. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Sizin aşk dediğiniz şey bırak iki günü nice iki yıllar geçse bile unutulmaz bir duygudur. Bizim nesil yani şuan geriden gelen nesil ne aşk'ı bilir olmuş ne de eskiden çekilen çileleri. Pek o günlerde olmadığım için o bilgilere sahip değilim diye bir şey yok, az çok bilirim o günleri bir çok pamuk elli neneleri bir çok ak sakallı dedeleri dinlemişliğim vardır. İnsanalar eskiden buluşabilmek için kibrit kutusunun içine buluşma yerinin notunu yazar gönderirmiş, işin çok daha güzel tarafı çakmakla yakılmış mektupları, kokulu mendilleri, oyalı eşarpları vardı eskilerin. Tutuşamayan ellerin sıcaklığı vururdu yüreklere ya da bir seni seviyorum ya da bir senden hoşlanıyorum cümlesini kuramayan dedelerimiz vardı eskilerde. Şimdi sorarım neyimiz var bizim, bizim nesilin. Park kenarlarında yaşanılan iğrençlikleri mi, telefonda yazılan cicim aşkım mesajları mı. Ya da şu bu gün duyduğum o olmadı bir başka aşka yelken açarsın gibi saçmalıkları mı? Bu mudur yani... Çok kötü bir nesilde çok kötü bir çevrede ve çok kötü bir dünya da yaşamaktayım, Yüce Yaradan sonumuzu hayır etsin.
Neyse benden bu kadar, bir kaç cümle kurmak istedim. Malum otobüste kursaydım bu cümleleri anlayan çıkmazdı kesin. En azından içimi döktüm : )
 

Bu yazdıklarına katılmamak elde değil.Bende Aşkın çok özel bir duygu olduğunu düşünüyorum.Öyleki hayatımda bir kez 20 yaşında aşık olmuş bir insanım ve o aşk uğruna neler çektim,ne emekler verdim.Şuan yaşım 22 ve ben hala bu yaşadığım güzel duygunun aşkımın peşinden gidiyorum.Aslında istesem o yelken açma tabirini bende kullanırdım,kullanmaklada kalmaz kendi hayatımda bizzat uygulardım.Ama öyle olmuyor işte.
Aşk her zaman bulunucak bişey değil,bu dünyada bu duyguyu bulmuş olan varsa bence hiç bırakmasın çünkü onu bulan ender insanlardan biridir muhakkak...

Yani demem o ki aşkı diline sakız etmiş insanlar onun sadece değerini düşürüyolar,aşkı yelken açmak gören insanlar yüzünden sevilcek kimse kalmamış etrafta.
Eski hikayeleri bende çok iyi bilirim.Annem anlatır kavuşamayan aşıkların hikayesinede çok üzülürüm,kim bilir belki de gerçek aşk onlarınkidir. :)
 
Son düzenleme:

Katılıyorum, teşekkür ederim yorumların için. Bu günümüz insanları oldukça bu beyinler oldukça bence de gerçek aşk onların aşkıdır...
 


Aşk bir kere yaşanır yaşanmalı tek olmalı özel olmalıki her şey o kadar güzel olmalı.O bir kişiyi aramıyacaksın hayatında karşına çıkacağına bir gün bir yerde en güzel haliyle karşına çıkacağına inanmalısın.Acele etmiyeceksin hiç bir erkekle konşmamak olamaz koskoca insan oluyoruz.Tanıyacaksın seni tanımak isteyenlere bir fırsat vereceksin en azından ama aşık olduğun kişi değğilse arkadaş olarak kalabilirsn.O kadar güzel ki yazdıkların.Diyecek söz bulamıyorum.Aşk bir kere yaşanmalı.
 
canımm nasılsın aman yine döktürmüş bizim şair ve yazar hanım yüreğine sağlık çok güzel tespitlerde bulunuyorsun her zaman hayata dair doğru ve anlamlı ben hiç aşık olmadım biliyormusun hiç tatmadım o duyguyu keşke bende yaşasaydım dedim her zaman kısmet işte kader de ne varsa o inşallah sen doyasıya her duyguyu tadarsın dostun çok şanslı sen gibi bir cevhere dost olmak her yiğidin harcı değil bitanem
 

Çok teşekkür ederim yorumların için, izninle ekleme yapmak istiyorum:
Bence aşk dediğimiz duygu aranarak bulunmayan ender duygulardan biridir. Bence onu arayarak bulamayız, arandığında sevgi halini alır ve seversin. Deli gibi seversin bu başka bir şeydir aşk ise bambaşka.
Aşk ilk gördüğündür, kalbine daha önce hiç gönderilmemiş sinyaller gönderen duygudur aşk. Yemeğin yenilemez halidir, uykunun uykusuzluk olarak yer değiştirme halidir. Günlerce adını öğrenebilme çabasıdır. Haftalarca onunla bir çift söz konuşabilme çabasıdır, ya konuşmayı reddederse kuşkusudur. Sana tebessüm etmesi dünyanın en değerli en mutlu en özel anı olmasıdır. Bu ve buna benzer duygular bence kazanılmaz, ilk anda oluşur. İlk görüştür.
Eskilerden örnekle başladık eskilerden örnekle devam edelim. Eskiden kimsin nelerden hoşlanıyorsun ne yaparsın gibi soruların cevaplandığı bir cafe bir park tarzı yerler yoktu aşıklar için. Haftalarca bakışmalar vardı sadece... Bıyık altından sana aşığım demenin gururu yansırdı yüzlere. Ama ağızdan çıkmazdı uzun müddetçe kelimeler. Hep gözler konuşurdu eskiden. Ve açıkçası kim olduğu ne olduğu nelerden hoşlandığı bilinmeksizin kalp çarpardı. Çarpardı işte çünkü içtenlik, çünkü kalp asla neyi sevdiğine neyi sevmediğine nelerden hoşlandığına nelerden hoşlanmadığına ya da isminin ne olup ne olmadığına bakmazdı. Kalp sadece özdeşi olan kalbe bakardı. Ve nasıl oluyorsa en doğru kişiyi bulmuş olurdu. Bazen de en doğru kişi sayesinde öğreniliyordu sabır kelimesi...
Çünkü bazen hiçbir zaman kavuşamama durumu vardı aşıkların...
Vs. vs. uzayıp gider yazılarım. En iyisi sonrasını romana saklayalım. Ne dersiniz :)
 

Teşekkür ederim, ben de hiç sahip olmadım o duyguya ama o duygunun ayaklar altına alınmasına da izin vermem. Kısmet...
Dostuma gelince kendisini her şeyden soyutlamış bir kişi diyeyim. Öyle ki benden bile soyutluyor arada sırada. Teşekkür ederim. Son yazdığım yorumu oku bakalım onu da beğenecek misin.
 
Dilerim senin gibi özel bi' insanı hakedn biridir :)
Sormak istedim sadece canım :)

Dostluk benim duvarlarımı yıkan bir mertebe sanırım, onu da bu zamana dek bir kişi yıktı o da çocukluk arkadaşım...
Her şeyime az çok ortak olan biri. Kendisini her şeyden soyutlamış olan biri, hatta öyle ki arada sırada benden bile soyutluyo.
Öyle işte : )
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…