biz de bir buçuk yıldır çıkıyoruz. bu arada mayısta 20 olcam ben de. bana hep annesiyle babasının da bizim gibi 18 yaşnda çıktıklarını söyler. biz de onlar gibi olucaz der. ama kasımda bi tartışmada ayrıldk. telefonları kapattık birbirimizin suratına. çünkü o izmitte ve ben muğlada üni okuyorum. bu durum ilişkimizi biraz yıpratıyo. sonra msnde nicklerle birbirimize msjlar verdik ama inat yaptık aramadım sormadık. bi ay olmadan izmite gitttim. her zamanki gibi ailemi görmeye. ne yalan söyliim içmde onu da görme ümidi vardı tabi. dönüş biletimi aldm ve servise binmek içn otobüs şirketine geçip oturdum. bi baktm tam karşıda bana bakıo. gece karanlığı ve o soğukta inanır mısın beni tam 2 saat bekledi. servis çok gecikmişti. göz göze geldk. görmemezlkten gelmeye çalştm. servis geldi bastım gittim muğlaya. konuşmamaya devam ettik 10 gün sonra doğum günü vardı. kutladım msjla ve bana mutlu olmadığını ima etti. daha doğrusu zarf attı msjlar uzasın diye. yazmadm tekrar. yılbaşnda msjlaştk birbirimize hiç olmadığımz kadar açık davrandk bu kez. bu denemeler de başarısızdı. 5 ay ayrılıktan sonra 26 martta barıştık. şimdi çok iyiyiz. o onla ilgilenen kızlara hiç yüz vermedi. çevresnde çok popüler bi insandır. aksine seni seviyorum egemen diye ona açılan kızlara, ben hala esra diye birini seviyorum diye açıkyüreklilikle cvplar vermiş hep. keza ben de.
aşkınız büyükse geri dönecektir elbet. ama bence bu yaptığını ödettir önce. eğer uzun soluklu bi şey düşünüyosanz elbette kavgalar, ayrılmalar barışmalar olacaktır. ama çocukça sebeplerden olunca komik oluyo. ve şunu dicem: terkedilme korkusu olmalı her zaman. her ayrılmak isteyip geri dönmek istediğini söylediğinde kollarını açıp onu bekleyecek bi kız olduğunun rahatlığına varmamalı
sana tavsiyem budur akradaşım. kendimden örnek verdm