benim ebeveynlerimde okuma alışkanlığı pek yok bu sebeple çocukken elime pek kitap almadım diyebilirim nadiren okurdum bu durum liseye kadar sürdü çok şükür kendi de bir ikizler olan teyzem ve kütüphanesi vardı okuma temellerimi onun sayesinde attım. Klasikleri onda okudum bu yancılığım üniversitede de devam etti ama o zamanlar da aman aman okuyan bir tip değildim. Başka bir şehire gittim görev için orada kasabada kalıyordum gene ara ara elime kitap alır alınca da harıl harıl okurdum ama şimdikine göre çok seyrekti. Bir arkadaşım Kürk Mantolu Madonna'yı önerdi okudum sevdim.Gittim D&R ye ne alsam diye bakınırken şimdiye kadar D&R da gördüğüm en düzgün çalışan tatlı bir kız geldi Hayvan Çiftliği'ni ,Otomatik Portakal'i önerdi yanında birkaç kitap daha tam hatırlamıyorum olnarı da bir çırpıda okudum. Yine başka bir arkadaşım 1984' ü ve Elif Şafak'tan Mahrem ile Araf'ı önermişti onları da aldım okudum yuttum. İçimde uyanan aç bir canavar vardı yıllarca diyet yapmış birinin regl döneminde çikolataya sarılışı gibi sarıldım okumaya ama ne okusam diye çırpınıyorum ona sor buna sor derken , internetten kitap satan siteleri keşfettim baktım daha ucuz dadandım buralara, ölmeden önce okunması gereken kitap listelerini vs taradım derken iyi kötü bir okuma alışkanlığı edindim, Burdan hepsine teşekkürü bir borç bilirim. :))))) Bu da böyle bir öykü işte, niye anlattım bilmiyorum.