Merhaba Kadınlar...
Sizinle sosyal ilişkilerim konusunda benim kafamı karıştıran bir konuyu paylaşmak istiyorum.
önce kendimi tanitayim öyle konuma geçelim. 3 sene önce aldatıldigim için boşandım. 12 senelik ilişkim bitti tek celsede ve öğrenmem boşanmam arasında 2 ay oldu. Apar topar bitirdim çok büyük acılar çektim. Asla arkama bakmadım.
Işte arkama bakmamak benim klâsiğim. Ne olursa olsun affedemiyorum kimseyi. Bir hata yapılır uyarıyorum. Ikinci olursa geri dönüşü olmuyor benin için.
Çok arkadaşlığımı bitirdim bu sebepten. Bir sınır çiziyorum mesela, diyorum ki kız arkadaşıma " ben davranislarim konusunda eleştirilmekten hoşlanmıyorum " çünkü ben herkesi olduğu gibi kabul ederken ben neden kabul edilmiyorum ki???
Bu uyarıdan sonra 2. Kez yapılınca bunu saygısızlık olarak düşünüyorum ve iletişimi koparıyorum.
Bir arkadaşıma dedim ki, " ben dedikodu sevmiyorum. Insanların hayatini merak etmiyorum gereksiz bilgilerlei dolmak istemiyorum " bu uyarıma rağmen devam etti. Bıçak gibi kestim ilişkiyi. Içimden gelmiyor görüşmek. Sıkılıyorum.
Boşandıktan sonra Biriyle sevgili olmuştum . Bir gün çok kıskançlık krrizi yaşadı bana " sen bir dalı tutmadan başka bir dalı bırakmazsın " dedi. Yani inanın evlenirim ben bunla dediğim adam gözümde bitti. Çok ağladı yalvardı pişman oldu ama yok yani içimde yaprak kipirdamadi.
Biri bana yalan söyleyince ilişkim bitiyor , olmadığı biri gibi davranınca ilişkim bitiyor. Arkamdan konuştuğunu öğrenince ilişkim bitiyor.
Bir arkadaşım bana gelmek istedi şarap içelim dedi " müsait değilim yarın temizlik yapacağım. Alkol beni yoruyor" dedim. Inanılmaz tepki verdi. " evin çok pis olduğu zamanlarda da geldim sana şimdi niye sorun yapıyorsun " dedi. Içim buz gibi oldu. Eski samimiyetimi bulamadım.
Çalıştığım iş yerinde değer verdiğim biri bana laf soktu. Artık selam vermek gelmiyor içimden.
Ben hayatımda insan istemiyorum aslında sanırım. Kimse umrumda değil. Uğraşmak istemiyorum triplerle, ince laF sokma durumlarıyla , sevmedigim insanlarla görüşme durumlarıyla falan....
açıkçası yalnızlıktan da hiç şikayetçi değilim. Ama bazen düşünüyorum çok mu ütopik bir dünya hayal ediyorum. Samimiyetsiz bir dünyaya adapte olmam mi gerek?
Insanların sınırlarıma girmesine izin vermediğim için yalnız kaldigimın farkındayım. Acaba bağlanma sorunu mu yaşıyorum?
Aile ilişkilerim çok iyi. Çok yakın dostlarım var ama aynı şehirde değiliz. Sınırlarıma tecavüz etmeyen arkadaşlarım da var. Hatta bazen beni inciten ama niyetini bildiğim için sorun etmedigim insanlar da var hayatımda.
En son yaşadığım olayda iş yerinde biri bana hakaret etti. Ben olayı savcılığa taşıyacağımı söyledim amirime . Affedici olmamı bir sonraki sınırı aşma durumunda işlem yapabileceğini söyledi. Asla affedemem 37 yasındayım daha bir kere ailemden hakaret isitmedim dedim. Isitseydin affetmez miydin ' e getirdiler olayı. Buyumesini istemediler olayın. Ben de kavga edemiyorum kimseyle hırsımı da alamadım haksız yere maruz kaldım çünkü çok gereksiz bir tepkiye.
Yani şikayetçi olamadım sümenaltı edildi olay
Şimdi kendimi sorguluyorum. Ben kibirli bencil biri miyim? Sosyal bir varlık değil miyim?
Ben bu dakikadan sonra kaç zaman yaşayacsğim bilmiyorum. Ben eğlenmek istiiyorum artık. Yalnızken de eğlenemiyorum. Kalabalıkta da eğlenemiyorum.
Ordan bakınca bağlanma sorunu olan birine mi benziyorum ? Kırmızı çizgilerim çok mu kalın? Biraz acaba tolere mi etmem lazım insanları?
Ben hiç mi girmiyorum insanların sınırlarına bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.
Mesela aynı işyerinde küs oldugum bir arkadaşın evlendiğini bile aylar sonra nöbet defterinde farkettim. Ama o şahıs benim sosyal medya hesaplarımı stalklıyor.
umarım derdimi anlatabilmisimdir
Sizinle sosyal ilişkilerim konusunda benim kafamı karıştıran bir konuyu paylaşmak istiyorum.
önce kendimi tanitayim öyle konuma geçelim. 3 sene önce aldatıldigim için boşandım. 12 senelik ilişkim bitti tek celsede ve öğrenmem boşanmam arasında 2 ay oldu. Apar topar bitirdim çok büyük acılar çektim. Asla arkama bakmadım.
Işte arkama bakmamak benim klâsiğim. Ne olursa olsun affedemiyorum kimseyi. Bir hata yapılır uyarıyorum. Ikinci olursa geri dönüşü olmuyor benin için.
Çok arkadaşlığımı bitirdim bu sebepten. Bir sınır çiziyorum mesela, diyorum ki kız arkadaşıma " ben davranislarim konusunda eleştirilmekten hoşlanmıyorum " çünkü ben herkesi olduğu gibi kabul ederken ben neden kabul edilmiyorum ki???
Bu uyarıdan sonra 2. Kez yapılınca bunu saygısızlık olarak düşünüyorum ve iletişimi koparıyorum.
Bir arkadaşıma dedim ki, " ben dedikodu sevmiyorum. Insanların hayatini merak etmiyorum gereksiz bilgilerlei dolmak istemiyorum " bu uyarıma rağmen devam etti. Bıçak gibi kestim ilişkiyi. Içimden gelmiyor görüşmek. Sıkılıyorum.
Boşandıktan sonra Biriyle sevgili olmuştum . Bir gün çok kıskançlık krrizi yaşadı bana " sen bir dalı tutmadan başka bir dalı bırakmazsın " dedi. Yani inanın evlenirim ben bunla dediğim adam gözümde bitti. Çok ağladı yalvardı pişman oldu ama yok yani içimde yaprak kipirdamadi.
Biri bana yalan söyleyince ilişkim bitiyor , olmadığı biri gibi davranınca ilişkim bitiyor. Arkamdan konuştuğunu öğrenince ilişkim bitiyor.
Bir arkadaşım bana gelmek istedi şarap içelim dedi " müsait değilim yarın temizlik yapacağım. Alkol beni yoruyor" dedim. Inanılmaz tepki verdi. " evin çok pis olduğu zamanlarda da geldim sana şimdi niye sorun yapıyorsun " dedi. Içim buz gibi oldu. Eski samimiyetimi bulamadım.
Çalıştığım iş yerinde değer verdiğim biri bana laf soktu. Artık selam vermek gelmiyor içimden.
Ben hayatımda insan istemiyorum aslında sanırım. Kimse umrumda değil. Uğraşmak istemiyorum triplerle, ince laF sokma durumlarıyla , sevmedigim insanlarla görüşme durumlarıyla falan....
açıkçası yalnızlıktan da hiç şikayetçi değilim. Ama bazen düşünüyorum çok mu ütopik bir dünya hayal ediyorum. Samimiyetsiz bir dünyaya adapte olmam mi gerek?
Insanların sınırlarıma girmesine izin vermediğim için yalnız kaldigimın farkındayım. Acaba bağlanma sorunu mu yaşıyorum?
Aile ilişkilerim çok iyi. Çok yakın dostlarım var ama aynı şehirde değiliz. Sınırlarıma tecavüz etmeyen arkadaşlarım da var. Hatta bazen beni inciten ama niyetini bildiğim için sorun etmedigim insanlar da var hayatımda.
En son yaşadığım olayda iş yerinde biri bana hakaret etti. Ben olayı savcılığa taşıyacağımı söyledim amirime . Affedici olmamı bir sonraki sınırı aşma durumunda işlem yapabileceğini söyledi. Asla affedemem 37 yasındayım daha bir kere ailemden hakaret isitmedim dedim. Isitseydin affetmez miydin ' e getirdiler olayı. Buyumesini istemediler olayın. Ben de kavga edemiyorum kimseyle hırsımı da alamadım haksız yere maruz kaldım çünkü çok gereksiz bir tepkiye.
Yani şikayetçi olamadım sümenaltı edildi olay
Şimdi kendimi sorguluyorum. Ben kibirli bencil biri miyim? Sosyal bir varlık değil miyim?
Ben bu dakikadan sonra kaç zaman yaşayacsğim bilmiyorum. Ben eğlenmek istiiyorum artık. Yalnızken de eğlenemiyorum. Kalabalıkta da eğlenemiyorum.
Ordan bakınca bağlanma sorunu olan birine mi benziyorum ? Kırmızı çizgilerim çok mu kalın? Biraz acaba tolere mi etmem lazım insanları?
Ben hiç mi girmiyorum insanların sınırlarına bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.
Mesela aynı işyerinde küs oldugum bir arkadaşın evlendiğini bile aylar sonra nöbet defterinde farkettim. Ama o şahıs benim sosyal medya hesaplarımı stalklıyor.
umarım derdimi anlatabilmisimdir