- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.557
Bana muhalefet olarak açtığınız konu aslında konumun destekleyicisi.
E zaten ben de farklısını iddia etmiyorum ki:)Evet özbakımlarını bitirinceydek koskoca yıllarımı harcadım ve annelik bununla bitmiyor evladın tattığı her acı yine gelip beni bulacak diyorum .
Her insan zaten ölen için onu kaybettiği için ondan yoksun olduğu için ağlar farklısın hiç duymadım .
Sizin bu yazınız “Keşke anne olmasaydım “ adlı konumu çürütecek bi yazı mı sizce ?
Annem böyle düşünerek en büyük zararı verdi bana biliyor musunuz?
Onun gereksiz fedakarlıkları, hakkımdaki endişeleri, sürekli koruma çabası ve set gibi önüme durmaya çalışmaları, sessiz dalışları, müdahale edemediği zamanki o buhranlı hali ile ezilir ve onu üzmemek için çabalarken kendi hayatımdan ödün verirdim, kendi hayatımdan ödün verdikçe ben bittim. Kendi kendini de bunalttığından bazen öyle anları gelirdi ki kaçma ihtiyacı hissederdi. 14-15 yaşımdan sonra resmen rolleri değiştik.
Anne olunca anlarsın derdi bana, anne olduktan sonra ise "Anne seni anladım, sana sadece yarı yarıya hak verdim! Sen kendi endişelerin için benim hayatımı da mahvettin" dedim. :)
"Onun canı yanacak benim de canım yanacak" üzerinden gidiyorsunuz ya. Bu aslında anneliğin en ama en bencil kısmı. Bunu düşünün bi. Üzerinden değil, geniş geniş bir süre düşünün... Gerçekten kimin canının en çok yanmasından korktuğunuzu. Lütfen yanlış anlamayın, ama düşünün. Çünkü gözümün önünde annem olmasaydı, aynı noktaya ben de haddinden fazla kaptırırdım, göremezdim. İnsan sevdiğinin ölümünde kendine ağlar. Özlemine, hasretine, kaybına, sabretmesi gerekeceğine, nasıl dayanacağına ağlar en çok.
Bir tutam teslimiyet, ölçülü bir kadercilik... Çünkü böyle hayat yaşanmaz be kuzum, yaşanmaz yani.
Çocuklarınız zor çocuk olabilirO kadar pişmanım ki anne olduğum için...5,5 senedir kapana sıkışmış cebelleşiyorum.Bekarlıgımda ağlayan zırlayan çocuklara bakıp anneleri hakkın da “bi kadın neden çocuk yapar ki hayatını mahvetmek için mi?”diye düşünür çocuk yapmalarına hayret ederdim.Çünkü özgürlük kelimesinden oluşuyordum ben.Evliliğimden 2,5 sene sonra çocuk sahibi olmaya karar verdim fıtrat gereği sanırım.O dönem net hatırlayamıyorum nasıl karar verip nasıl cesaret ettim hiç bilemiyorum .İkincisi ise kazara oldu ...
5,5 senedir ben diye birşey yok .7/24 bakıcı olarak kiralanmışım.Sosyallik şöyle dursun bi banyo/wc ye bile insan gibi girip çıkamıyorum.
Annem destek olmadı hiç bir zaman sadece bir ben vardım .7 ay baktı hergin oğlum oraya bırakırken yalvarıyordu bırakmamam için.Ve her hafta beni twl de rahatsız ediyordu su gün izin al günüm var su gün izin al gezim var vs saçma sapan sepeblerden .Sanırım anaç olmamam ondan gelen bi kalıntı .Ama ondan daha çok sevgi verdiğimi düşünüyorum evlatlarıma .
Çocuklarımı kaybetsem dünya basıma yıkılır onları çok seviyorum ama onlar doğmamış olsaydı onları hiç tanımamış hiç sevmemiş olacaktım.O zaman olmayan bişeyin yokluğu için ağlamayacaktım .
İş hayatım bittikten sonra çocuklar daha ağır gelmeye başladı.Ve durmadan kavga eden iki erkek çocuk .Büyüdüler iş kolaylaşacak diye beklerken gün ve gün benim isyanım artıyor .Onlara yapabildiğim tek şey avazım çıktığı kadar “yeter “diye bağırmak oluyor .Anlamıyorlar tatlı tatlı anlatsam da beş dakika sonra herşey yine aynı.Büyük oğlum doğduğundan bu yana zor bi çocuktu hala öyle .Küçük nispeten daha sakindi artık o da ön teker arka teker misali abisinden geri kalır yanı kalmadı .
Büyük oğlumu cimnastik,yüzme futbol aktivitelerine gönderdim yaz okullarına gitti hiç bir fayda göremedim ,enerjisi yine hiç tükenmedi .
Evin her yerine yiyecek taşıyorlar şeftali ile duvar kapı pencere siliyorlar .Birbirlerini meyve suyu ile yıkıyorlar.Birbirleri ile çoğu zaman kavga halindeler küçük canı hep acıtılan taraf .Tv den nefret ederim hiç açmam ;büyük oğlum çizgi film bagımlısı ev de gün boyu tv bangır bangır.Şöyle rahat rahatı elime kitap ,telefon alıp keyif yapamıyorum .Yani yazacak çok sey var ama şimdi öyle aklıma gelenler .
Ben anaç bi kadın değilmişim .Keşke hiç evlenmeseydim keşke hiç çocuk sahibi olmasaydım boguluyorum.Anne olmak böyle birşey mi yoksa benim çocuklarım mı böyle bilmiyorum çok daralıyorum .
İlk oğlum doğduğundan 2 yaşınadek mükemmel besledim 2 sene mememde uyudu resmen emme refleksi çok güçlüydü çok düşkündü sütüm çok güzeldi .Sabahlara kadar emerdi.Özellikle hayatımda ki o 1 yıl sadece meme vermek üzerine kurulu idi hayatım .Banyo için bile 1 saat hazırlık yapardım .Cocuklarıma bir kez emzik dahi vermedim emmelerini etkilemesin diye .
Büyük oğlumu büyütürken kardeşi doğmadan önce bi kere kızıp bağırmadım .Suan ise evde her gün sesi göklerde bi anne olmaktan bitap düştüm yıldım arkadaşlar ben ....
Siz de su acıdan bakın zaten bütün kadınlar kendi nefisleri için yaparlar çocuğu değil mi?Muhalefet olması için yazmadım, bir karşıtlık değil düşünce yönü sundum.
Üzerine basa basa da "Üstünden almayın geniş düşünün" dedim. Siz, sizi çürümek için yazdığımı nasıl düşünebildiniz hayret doğrusu.
Neyse, zamanla anlarsınız diyelim, gereksiz incinmeden ve incitmeden umarım.
Siz de su acıdan bakın zaten bütün kadınlar kendi nefisleri için yaparlar çocuğu değil mi?
Zira sizin anneniz sizi dogurmadan önce sizi tanımıyordu yanı siz tanıyarak dünyaya getirmeye karar vermedi değil mi?Peki hal böyle iken evladın basına birşey gelince bi annenin kendi nefsi için de ağlaması normal değil midir ?
Ben de size soruyorum ?Yazdıklarınız ile neyi düşüneceğim ???Kendi nefsiniz için başlarına bisey gelmesinden endişe ediyorsunuz diyorsunuz ya zaten çocuğu da kadın kendi nefsi için yapar değil mi?Ben sizin yazdıklarınızdan ne düşünmem gerek ?Çok düz tartışmaya çalışıyorsunuz ve yaptığım yorumu çok çabuk düşünüp geçtiğinizi söyleyebilirim. Bana karşı neyi savunuyorsunuz şu an mesela çok merak ettim. Hakikaten savunduğunuz şey nedir?
Bakın, insan en sevdiği şeyde en bencil hale gelmeye meyillidir.
Siz bence o bencillik lafına biraz bozuldunuz da oradan gitmeyin; "Ölçülü kadercilik"ten gidin.
"Onun canı yanacak benim de canım yanacak" üzerinden gidiyorsunuz ya. Bu aslında anneliğin en ama en bencil kısmı. Bunu düşünün bi. Üzerinden değil, geniş geniş bir süre düşünün... Gerçekten kimin canının en çok yanmasından korktuğunuzu. Lütfen yanlış anlamayın, ama düşünün.
Ben de size soruyorum ?Yazdıklarınız ile neyi düşüneceğim ???Kendi nefsiniz için başlarına bisey gelmesinden endişe ediyorsunuz diyorsunuz ya zaten çocuğu da kadın kendi nefsi için yapar değil mi?Ben sizin yazdıklarınızdan ne düşünmem gerek ?
Konu güzel bir noktaya taşınmışken bu mesajınıza hiç anlam veremedim.Bana muhalefet olarak açtığınız konu aslında konumun destekleyicisi.
E zaten ben de farklısını iddia etmiyorum ki:)Evet özbakımlarını bitirinceydek koskoca yıllarımı harcadım ve annelik bununla bitmiyor evladın tattığı her acı yine gelip beni bulacak diyorum .
Her insan zaten ölen için onu kaybettiği için ondan yoksun olduğu için ağlar farklısın hiç duymadım .
Sizin bu yazınız “Keşke anne olmasaydım “ adlı konumu çürütecek bi yazı mı sizce ?
:) Evet bencil lafıma bozulmuşsunuz, çünkü tahmin ettiğim gibi aşırı fedakarsınız.
Çocuğunuz için her basamakta ölümüne endişelenmek, acısıyla bir acı haline bürünmekten çekinmek, onları her şartta dizginlemeye çalışmak, doğru adımlar için zorlama ortamlar oluşturmak vb. zorunda hissetmeyin kendinizi diyorum. Bu korkularınız sadece size ait, çocuklarınıza ait korkular değil; sıkıştırdıkça, düzene koymaya çalıştıkça kendinizin ve çocuklarınızın basıncını yükseltip birbirinizi hayattan bezdirmeyin; endişelerinizi makul düzeyde tutun ve gerektiği noktada teslimiyetçi olun; bağımlı değil, bağlı olun; anneliği ömür boyu taşıyacağınız endişe ve felaket senaryolarıyla dolu bir görev olmaktan çıkarıp, kendinizi ölçülü kadere teslim edin ve en güzelini düşünün. Pişmanlığınız, zamanla iyi ki lere dönecek ve en özgür zamanlarınızı çocuklarınızın özgürlüğüyle birlikte yaşayacaksınız. Sizin iddia ettiğinizin aksine hatta ben sizin anaç değilim demenize de inanmadım, siz anaçsınız, ama anneliği kendiniz için berbat hale getiriyorsunuz.
Anaç bir anne çocukları için endişelidir ve kendini sorgular; ancak aşırı anaç anne için kendisi de tehlikenin büyüğüdür çünkü bencilliğini "En" hale getirmiştir. Ve bu "En" yüzünden, çocuğuna verdiği zararı göremez hale gelir. Siz müdahil olmuyorum dediğiniz noktalardan da çocuk o yüzünüzden, ses tonunuzdan alır. Kendinizi düşünün; annenizin hangi cümlesi ve davranışının ne manalar taşıdığını anlardınız değil mi? İşte çocuklar da anlar.
Onlar dökecek kıracak, siz bir yandan aheste aheste saçlarınızı tarayabilmelisiniz anlatabildim mi?
Tuvalete neden insan gibi giremediniz mesela? Muhtemelen dayanamadınız çocuklarınızın ağlamalarına. Anladınız mı?
Çocuğum az ağlasın diye yarım yamalak çıktınız o tuvaletten belki de; buna gerek yoktu.
Çocuğuma hiç emzik vermedim dediniz, buna gerek yoktu, dinlenmek için emziği verirdiniz ama olası etkilerini düşünürken kendinizi yediniz ve şimdi bu düzen içinde kendinizi alıştığınız şeyde daha bitkin hale geliyor, geldikçe öfkenizi dalgalandırıyorsunuz. Özgürlüğünüzün çoğu sizin kafanızın içinde bitti.
Daha anlaşılır oldu mu?
Hadi 2bucuk yasindaki neyse de 6 yasindaki çocuğun bunlari yapmasi tuhaf bence.Biraz şımartmis olabilir misiniz acaba.Wc ye girince biri ışığını kapatıyor öbürü kapıyı var gücüyle yumrukluyor .Bu bizim rütinimiz.İnsan gibi girip çıkamıyorum çünkü artık çin işkencesine döndü.
Konuya yorum yapmıycam iki erkek cocugum var Allah bagıslarsa ama siz ve yorumlarınız muazzam. Kendimı ifade bicimimı begenırım, etrafımda begenır. Ama sizin her cumlenız baska bir boyut demeye geldim. Okadar sıkıldım ki duz mantık insanların yorumlarına bu sebeple problemlerimı en yakınlarıma bile anlatamaz oldum,o yuzden bakıs acınıza bayıldım der ve giderim. Sevgiyle kalın.Çok düz tartışmaya çalışıyorsunuz ve yaptığım yorumu çok çabuk düşünüp geçtiğinizi söyleyebilirim. Bana karşı neyi savunuyorsunuz şu an mesela çok merak ettim. Hakikaten savunduğunuz şey nedir?
Bakın, insan en sevdiği şeyde en bencil hale gelmeye meyillidir.
Siz bence o bencillik lafına biraz bozuldunuz da oradan gitmeyin; "Ölçülü kadercilik"ten gidin.
Evet size katılıyorum .Kardeşi doganadek çok fazla hayırla büyütmedim .Kardeşini daha kurallı yetiştirdiğim için küçük daha akli selim davranışlar sergiliyor ancak abisini rol model aldığı için çok fazla sonuç alamıyorum .Hadi 2bucuk yasindaki neyse de 6 yasindaki çocuğun bunlari yapmasi tuhaf bence.Biraz şımartmis olabilir misiniz acaba.
Konuya yorum yapmıycam iki erkek cocugum var Allah bagıslarsa ama siz ve yorumlarınız muazzam. Kendimı ifade bicimimı begenırım, etrafımda begenır. Ama sizin her cumlenız baska bir boyut demeye geldim. Okadar sıkıldım ki duz mantık insanların yorumlarına bu sebeple problemlerimı en yakınlarıma bile anlatamaz oldum,o yuzden bakıs acınıza bayıldım der ve giderim. Sevgiyle kalın.
Est. teşekkür ederim.
:) Evet bencil lafıma bozulmuşsunuz, çünkü tahmin ettiğim gibi aşırı fedakarsınız.
Çocuğunuz için her basamakta ölümüne endişelenmek, acısıyla bir acı haline bürünmekten çekinmek, onları her şartta dizginlemeye çalışmak, doğru adımlar için zorlama ortamlar oluşturmak vb. zorunda hissetmeyin kendinizi diyorum. Bu korkularınız sadece size ait, çocuklarınıza ait korkular değil; sıkıştırdıkça, düzene koymaya çalıştıkça kendinizin ve çocuklarınızın basıncını yükseltip birbirinizi hayattan bezdirmeyin; endişelerinizi makul düzeyde tutun ve gerektiği noktada teslimiyetçi olun; bağımlı değil, bağlı olun; anneliği ömür boyu taşıyacağınız endişe ve felaket senaryolarıyla dolu bir görev olmaktan çıkarıp, kendinizi ölçülü kadere teslim edin ve en güzelini düşünün. Pişmanlığınız, zamanla iyi ki lere dönecek ve en özgür zamanlarınızı çocuklarınızın özgürlüğüyle birlikte yaşayacaksınız. Sizin iddia ettiğinizin aksine hatta ben sizin anaç değilim demenize de inanmadım, siz anaçsınız, ama anneliği kendiniz için berbat hale getiriyorsunuz.
Anaç bir anne çocukları için endişelidir ve kendini sorgular; ancak aşırı anaç anne için kendisi de tehlikenin büyüğüdür çünkü bencilliğini "En" hale getirmiştir. Ve bu "En" yüzünden, çocuğuna verdiği zararı göremez hale gelir. Siz müdahil olmuyorum dediğiniz noktalardan da çocuk o yüzünüzden, ses tonunuzdan alır. Kendinizi düşünün; annenizin hangi cümlesi ve davranışının ne manalar taşıdığını anlardınız değil mi? İşte çocuklar da anlar.
Onlar dökecek kıracak, siz bir yandan aheste aheste saçlarınızı tarayabilmelisiniz anlatabildim mi?
Tuvalete neden insan gibi giremediniz mesela? Muhtemelen dayanamadınız çocuklarınızın ağlamalarına. Anladınız mı?
Çocuğum az ağlasın diye yarım yamalak çıktınız o tuvaletten belki de; buna gerek yoktu.
Çocuğuma hiç emzik vermedim dediniz, buna gerek yoktu, dinlenmek için emziği verirdiniz ama olası etkilerini düşünürken kendinizi yediniz ve şimdi bu düzen içinde kendinizi alıştığınız şeyde daha bitkin hale geliyor, geldikçe öfkenizi dalgalandırıyorsunuz. Özgürlüğünüzün çoğu sizin kafanızın içinde bitti.
Daha anlaşılır oldu mu?