- 20 Mart 2015
- 300
- 358
- 53
- 29
- Konu Sahibi Kazuletbagyan
-
- #21
Laf etmesinden şikayetçiyim zaten. Evinde oturan her kadın buna maruz kalmak zorunda değil. Kaldı ki maddi durumu iyi benim çalışma koşullarım sorun oluyor diye çalışmıyorum benyani laf etsin ama ben rahatımı bozamam diyosunuz, siz bilirsiniz. benim asla anlamayacağım saygı duyamayacağım bir mantık bu.
Ama doğru söylemiş, sorumsuzsun. Geç kalıyorsun ve önemli bişeyi unutuyorsun. Ben de çoğu şeyi unutabilirim insanlık hali ama bu senin için önemli bir gün ve daha dikkatli olmalıydın. O sana sorumsuz dediğinde " evet canım ya panik yaptım herhalde" deseydin hikaye çok değişirdi. Seni tebrik ederdi ve hatta belki kutlmaya götürürdü.Sol şeritte araçlar hızlı ilerler ama yavaş gidiyorlardı. Kaza yaparsa bende ölcem yalnız gitmeyecek. Haklısınız o bana sorumsuz derken teşekkür etmeliydim.
Çok doğru söylemişsiniz. Ama birşey sormak istiyorum eşim benden daha mı az fevri yada kusursuz duruyor? Mesela panik yaptığım bu kadar ortadayken bu kadar germek yerine sınavdan sonra söyleseydi bunları benden daha farklı olmaz mıydı? Benden bir farkı varsa niye biz bu durumdayız?Ama doğru söylemiş, sorumsuzsun. Geç kalıyorsun ve önemli bişeyi unutuyorsun. Ben de çoğu şeyi unutabilirim insanlık hali ama bu senin için önemli bir gün ve daha dikkatli olmalıydın. O sana sorumsuz dediğinde " evet canım ya panik yaptım herhalde" deseydin hikaye çok değişirdi. Seni tebrik ederdi ve hatta belki kutlmaya götürürdü.
Tabiki bilemem ama buraya çok fevri biri gibi yansıyorsun. Belki de birikim ama bunları aşmak istiyorsan biraz dilini törpülemelisin.
Hiçbir kavga tek taraflı çıkmaz. Tabi ki eşin de gereksiz çıkışmış. Biz burda seni dinleyen taraf olduğumuz için sana söylüyorum. Gerçekten denemeye değer. Bizim de böyle saçma sapan kavgalarımız oluyordu baktım sonuç yok. İsteklerimi tatlı söylemeye başladım. Ama bizde böyle hayvan gibi hakaretler hiç olmadı, olsa kolay unutulmaz sanırım. Ama sen ama ben diye uzardı tartışma. İnan iki taraf için de yıpratıcı. Sakinliği korumak çok önemli.Çok doğru söylemişsiniz. Ama birşey sormak istiyorum eşim benden daha mı az fevri yada kusursuz duruyor? Mesela panik yaptığım bu kadar ortadayken bu kadar germek yerine sınavdan sonra söyleseydi bunları benden daha farklı olmaz mıydı? Benden bir farkı varsa niye biz bu durumdayız?
Bizim yaralarımız derin. Belki iyileşir iyi oluruz. Ama ben istemiyorum. Kendimi sürekli yalnız hayal ediyorum. Yalnız bi hayatta. Yalnız bir yatakta. Yalnız yemek yerken. Kafayı yediğimi falan düşünüyorumz. Bazen bütün suçlu onu görüyorum bazen kendimi görüyorum. Sonra kendi kendime ağır geliyorum. Şu canım şu bedenden çıksa da herkes benden kurtulsa diyorum. Kendimi öylesine yorgun,dışlanmış ve çirkin hissediyorum. Bazen kendime inanılmaz acıyorum. İnsan kendinden nefret eder mi ya? Ediyorum. Eşim sürekli dilin uzun diyor. Geçenlerde dilimi kessem gerçekten bu işkence biter mi diye düşündüm.Hiçbir kavga tek taraflı çıkmaz. Tabi ki eşin de gereksiz çıkışmış. Biz burda seni dinleyen taraf olduğumuz için sana söylüyorum. Gerçekten denemeye değer. Bizim de böyle saçma sapan kavgalarımız oluyordu baktım sonuç yok. İsteklerimi tatlı söylemeye başladım. Ama bizde böyle hayvan gibi hakaretler hiç olmadı, olsa kolay unutulmaz sanırım. Ama sen ama ben diye uzardı tartışma. İnan iki taraf için de yıpratıcı. Sakinliği korumak çok önemli.
Ben ilk günden bugüne hiç değişmedim. Herkese dilim uzundur. İçimde tutamam hiç. Fevriyimde. Hepsini kabul ediyorum. Ama eşim değişti. Önceden çok sakindi. Hatta ben onun sakinliği ile törpüledim kendimi. Ama şimdi değişik bir adam. Benim kişiliğim hep muhalefetti. Çocukken bile. Büyüyorum,tecrübe ediyorum oturuyor yavaş yavaş birşeyler. Ama eşim küçülüyor sanki. Sürekli “kendimi sana ezdirmem,altta kalmam” diyor. Benimle savaşıyor. Savaşıyoruz. Ve yorulduk. Çift terapisi benim için çok yıkıcı oldu. Bazı şeyleri biliyorsun ama kulağın duymayınca üstünü örtüyorsun ama insanın kuşağı duyunca kanadı kırılıyor. Benimde öyle oldu. Bir kürtaj geçirdim. O zaman evli değildik. Birlikteliğimizin 2. Ayında ben 7 haftalık hamileydim. Aldırmak istedi ben önce direndim sonra kabul ettim. Bir kavga esnasında gayri ihtiyari “benden olmadığını düşündüğüm için istemedim” dedi çok zoruma gitti ayrıldık,barıştık. Sinirden söyledim diye yeminler etti. Sonra bu çift terapisinde sinirden söylemediğini gerçekten öyle düşündüğünü söyledi. 2. Kez yıkıldım. Aynı yatakta uyumak bile tuhaf gelmeye başladı. Birşey koptu gitti sanki .hadi tamam sınav stresi ikinizde gerginlik yaşamışsınız da nedir bu yani ben varsam sen de varsın muhabbetleri. gerçekten gurur kırıcı. bu adam sizle evlenirken de siz böyle değil miydiniz? bence siz güzellikle içinizdekileri ona söyleyin. kırıldığınızı ve değersiz hissettiğinizi. Lokasyon tabi ki önemli madem çalışmanızı istiyor ona göre şartlar sağlasın size. İnsanlar iş için evlerini taşıyor. hayatı kolaylaştırmak varken ne bu eziyet yahu. herkes kendince haklı. kime sorsan hep ben haklıyım...
Bebek 7 haftalık değildi üstelik. Doktor ayına göre para alıyormuş 750 lira için 7 haftalık dedi. Daha 5 harflik bile değildi. Ama inanmadı.Ben ilk günden bugüne hiç değişmedim. Herkese dilim uzundur. İçimde tutamam hiç. Fevriyimde. Hepsini kabul ediyorum. Ama eşim değişti. Önceden çok sakindi. Hatta ben onun sakinliği ile törpüledim kendimi. Ama şimdi değişik bir adam. Benim kişiliğim hep muhalefetti. Çocukken bile. Büyüyorum,tecrübe ediyorum oturuyor yavaş yavaş birşeyler. Ama eşim küçülüyor sanki. Sürekli “kendimi sana ezdirmem,altta kalmam” diyor. Benimle savaşıyor. Savaşıyoruz. Ve yorulduk. Çift terapisi benim için çok yıkıcı oldu. Bazı şeyleri biliyorsun ama kulağın duymayınca üstünü örtüyorsun ama insanın kuşağı duyunca kanadı kırılıyor. Benimde öyle oldu. Bir kürtaj geçirdim. O zaman evli değildik. Birlikteliğimizin 2. Ayında ben 7 haftalık hamileydim. Aldırmak istedi ben önce direndim sonra kabul ettim. Bir kavga esnasında gayri ihtiyari “benden olmadığını düşündüğüm için istemedim” dedi çok zoruma gitti ayrıldık,barıştık. Sinirden söyledim diye yeminler etti. Sonra bu çift terapisinde sinirden söylemediğini gerçekten öyle düşündüğünü söyledi. 2. Kez yıkıldım. Aynı yatakta uyumak bile tuhaf gelmeye başladı. Birşey koptu gitti sanki .
Yaa saçmalamaBizim yaralarımız derin. Belki iyileşir iyi oluruz. Ama ben istemiyorum. Kendimi sürekli yalnız hayal ediyorum. Yalnız bi hayatta. Yalnız bir yatakta. Yalnız yemek yerken. Kafayı yediğimi falan düşünüyorumz. Bazen bütün suçlu onu görüyorum bazen kendimi görüyorum. Sonra kendi kendime ağır geliyorum. Şu canım şu bedenden çıksa da herkes benden kurtulsa diyorum. Kendimi öylesine yorgun,dışlanmış ve çirkin hissediyorum. Bazen kendime inanılmaz acıyorum. İnsan kendinden nefret eder mi ya? Ediyorum. Eşim sürekli dilin uzun diyor. Geçenlerde dilimi kessem gerçekten bu işkence biter mi diye düşündüm.
Eski konuları falan bilmiyorum ben ama Allah kolaylık versin Kendinizi geliştirin ve özgüveniniz olsun ona bazı şeyleri güçlenerek ispatlayan.Merhaba herkese...
Umarım güzel bir haftasonu geçiriyorsunuzdur.
Sorun şu ki bu sabah 09:00 direksiyon sınavım vardı 08:00 uyandım. Elimi yüzümü yıkayıp saçımı yaptım ve yüzüm bb krem ve gözüm rımel sürdüm. Bu benim rutinimdir. Dışarı bunlarsız çıkmam. 08:00 evden çıktık. Tam siteden çıkmıştık ki eşim altıma almam gereken minderi unuttuğumu hatırlattı ve geri dönüp onu almaya gitti. Bende sakinim ama aslında bütün gece sınavı düşünerek uyurum. Telefonumu bile almak aklıma gelmedi sabah telefonum olmadan gittim. Neyse yoka çıktık eşim bana onu bunu bırak geç kaldık falan deri makyaj yapmasaydın geç kalmazdık dedi. Bende; sende minderi hızlı getirseydin dedim. Biraz hızlı sür beni almazlar dedim. Biz sol şeritteydik kornaya bas hızlı gitsinler dedim. Eşimde bağırmaya başladı “ kör müsün ön araba dolu yapmasaydın makyaj, kimse senin sorumsuzluğunu çekmez zorunda değil,sorumsuzsun” falan dedi. Benim kayış koptu. “Hayvan mısın abi sen dedim? Alt tarafı kornaya bas dedim sınava almazlar diye niye beni iyice strese sokuyorsun,panik yapcam beni sokma strese dedim” neyse böyle konuşa konuşa yetiştik. Tam 09:00 ordaydım. Sağolsunlar beni aldıkları ve geçtim, ama hocalar beni sakinleştirmek için sürekli telkinde bulundu. Eşim beni tebrik bile etmedi geçtiğim için. Yüzünü astı. Niye tebrik etmiyorsun dedim başka derdimiz yok zaten bide tebrik mi edicem falan dedi. Bende ağzıma ne geliyorsa söyledim. Hatta ilk defa tipsiz dedim. Ne kadar hasetsin. Hiçbirşeyi başarmama tahammül edemiyorsun dedim. Güzel giyinsem güzel demezsin, birşey başarsam tebrik etmezsin ama iş hakaret olunca harikasın dedim. Kendimi çok kötü hissettim. Hala hissediyorum. Adam artık bana o kadar itici gelmeye başladı ki çirkin görmeye başladım onu. Kalbini kurdum tipsiz diyerek ama oda benimkini kırdı. İyilik yaptım ehliyete gönderdim birde tebrik mi bekliyorsun diyor. Ben olmasam görmemiş olarak kalacaktın diyor. Ne gördüysen benim sayemde diyor. Boşanmak istiyorum diye bağırmak istiyorum artık. Ama daha kötüsü yaşamak istemiyorum. Bıktım resmen. Kendi kendime ağır geliyorum. Kimsem yok bana yol göstersin. Beni omzuna yaslayıp sadece dinlesin. Sanki herkes sağır ve dilsiz. Kimse beni görmüyor.
Bizim yaralarımız derin. Belki iyileşir iyi oluruz. Ama ben istemiyorum. Kendimi sürekli yalnız hayal ediyorum. Yalnız bi hayatta. Yalnız bir yatakta. Yalnız yemek yerken. Kafayı yediğimi falan düşünüyorumz. Bazen bütün suçlu onu görüyorum bazen kendimi görüyorum. Sonra kendi kendime ağır geliyorum. Şu canım şu bedenden çıksa da herkes benden kurtulsa diyorum. Kendimi öylesine yorgun,dışlanmış ve çirkin hissediyorum. Bazen kendime inanılmaz acıyorum. İnsan kendinden nefret eder mi ya? Ediyorum. Eşim sürekli dilin uzun diyor. Geçenlerde dilimi kessem gerçekten bu işkence biter mi diye düşündüm.
Kaç kadın kendini buna layık görür? Gidip 2 aktarma ile 2 saatlik yolda iş bulup 16 saat uykusuz çalışıp eve mi geleceğim? 2 saat te geliş eder 4 saat. Lokasyon tabi ki önemli.
Böyle bi günde esi yanında olmayacaksa destek olmayacaksa neden evlendiler ki? Arabaları varken esi de evdeyken yuruyerek mi gitsin kadın ya da taksim tutsa onunda parasını adam vermis olacak zaten. Yani adamın karakteri böyleyken unutmasaydın demissiniz de adamın karakterinin böyle olması sorun istesen kendin gitmek yerine eşine kendini bıraktrırsan, böyle davranan eşin varken sabah 9 daki sınav için sadece 1 saat önce uyanıp adamın ağzına laf verirsen, hem de minderini unutursan sonu böyle olur.
kendi başına birşeyler yapacağını göstermek için bütün işlerini sen yapacaksın ve kusursuz yapacaksın. yoksa adamın dediği herşeyi sineye çekersin. böyle bir adamdan ne birşey isterim ne birşey alırım ilişkimiz ev arkadaşlığından öteye geçmez akıllanana kadar.
mesleğin olduğu halde çalışmazsan böyle başına kalkan adamın yanında, sonu böyle olur. bu daha iyi günleriniz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?