Kendime ihanet ettim...

fangolina

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
2 Ocak 2011
134
0
biraz uzun olabilir yazacaklarım ama hayatın omzuma yüklediği yük büyük kusura bakmayın... anlatacak kimsem yok belki biraz rahatlarım diye yazıyorum bunca şeyi...

2008 yılı eylül ayıydı okulumu bitirip ailemin yanına dönmüştüm hedefim mesleğimde yükselmek için bölümümün yükseğini okumaktı ancak üniversiteye göndermemek için 4 sene çabalayan babam buna da karşı çıkıp çalışmamı söylemişti tabi ozaman yeni bir ekonomik kriz yeni başlamış olduğu için iş bulmak kolay değil ve benim gibi idealist biri içinde mesleği haricinde iş kabul etmek kolay değildi... o sırada 2 yıllık erkek arkadaşım bana okumam için kitap desteğinde hatta sınav harcı desteğinde bulunabileceğini söylemiş bende kabul etmiştim tabi babam bunu duyunca daha çok sinirlenmiş ve bana çalışmadığım için eziyet etmeye başlamıştı. zaman böyle sıkıntılı geçerken birgün bir salaklık ettim ve beni hiç bir zaman sevmemiş ve hep kuyumu kazmış olan kardeşimi haklı olduğu bir konuda babama karşı savundum ve babam bunu fırsat bilip benimle aylarca küs kaldı tabi bu sırada daha önce kardeşime pc alınırken babamın kredi kartı limiti yetmediği için benimki kullanılmış ve bu pc nin taksitleri babam benimle konuşmadığı ve benimde gelirim olmadığı için ödenemiyordu.. artık icra durumuna düşecektim ki mesleğimi yapabileceğim bir iş buldum ve ben kendi borcum olmadığı halde bana yüklenen bu borcun altından kalkacağım için sevinirken bilmem kaçıncı darbe yine babam dan geldi ev kirası ve faturaları benim ödemem için üzerime bırakıyordu. bende maaşımı olandan 150-200 lira eksik söyleyip fazla mesai ücreti almadığımızı söyledim. aklımca o arttırdıklarımla kredi kartımı kapatacaktım ve hala benimle konuşmayan babamın üzerime yıktığı ödemelerin altından kalkacaktım... tabi kredi kartıma ne kadar para yatırırsam yatırayım bu borç kapanmayacaktı çünkü babamın kartları dolmuş market vs... gibi alışverişlerde benimki kullanılıyordu artık... ben 250 ayırıp yatırabilirken gün geliyor müsrifliklerinden 500 liralık market harcamaları yapıyorlardı, ama tabi değirmenin suyu nerden geliyor diye sormak kimsenin işine gelmediği için babam maaş aldığı günlerde eve gelene kadar maaşının tamamını kendi borçlarına yatırıp geliyor senin karta para kalmadı al şu 50 lirayı yatırda asgarisi kapansın deniyordu... ekonomik olarak çökmüş haldeydim ve evdeki eziyetler hoşlarına gitmiş olacak ki çalışıp eve para getiriyor5 olmama rağmen azalmıyor her geçen gün şiddetini arttırıyordu... anladım ki beni ekonomik olarak boğarak okumamı engelleyeceklerdi... buna karşı koymamam içinde evde beslediğim hayvanlara kadar eziyet ediliyordu ki onların ihtiyaçlarına bütçe ayırdığımda psikolojik olarak onlara şükredeyim... derken bunca sorun yetmezmiş gibi okulu bitirmeden önce tanışmış olduğum erkek arkadaşımın ailesi beni sevmiş ve ailemle tanışmak hatta mümkünse istemeye gelmek istiyorlardı, tabiki bu durumda reddedilecek ve bu yüzden bana yapmış oldukları eziyetler artacaktı, arttıda... bu sırada sınavsız geçişle myo ya giren kızkardeşim son sınıfa geçmiş ve erkek arkadaşı ile okul bitince evleneceğini açıklamıştı. benden 5 yaş küçük olan kardeşimin bu isteği ilk seferde sorgusuca kabul edilmiş ve erkek arkadaşı ve ailesi ile tanışılmış, erkek arkadaşı her allahın günü eve çaya davet edilir olmuştu... kardeşimin erkek arkadaşı lise mezunu ve getir götür yaparak para kazanan biri iken kabul edilip benim erkek arkadaşım ülkenin en iyi üniversitesinden mezun ve okulunda yüksek lisans yaparken kabul edilmeyişi açık bir ayrım ve eziyet olmuştu artık... bu şekilde 1 yıla yakın süre geçirdim nasıl yaşadığımı bilmeden... ve birgün ailede en mantıklı davrandığını düşündüğüm annem kuzenimin düğünü için uzak bir şehre gidince bende eziyete maruz kalmamak için erken yatıcağımı söyleyip odama çekildim evcil hayvalarımın odama girip çıkabilmesi için kapım sürekli açık olduğundan salonun kapısı kapatıldı; anladımki benden gizli mesleler dönüyordu ama aldırmadım daha ne kadar eziyet edebilirlerdi ki? zaten orta okuldan bu yana hep çalışarak okuyabilmiştim ama elime okul ihtiyaçlarım için bile para geçmemişti çoğu zaman... ama gariptir içimden uyumak gelmiyordu saatler geçmesine rağmen ne salonun kapısı açılıyor ne de bir ses geliyordu ki canım köpeğim salona girmek için kapıyı açtı o sırada sevgilimden bahsedildiğini duydum babam kardeşime beni asla evlendirmeyeceğini ama onu 1 yıl içinde evlendirmek istediğini bu mutluluğu benim haketmediğimi ama annem kardeşimin evlenmesine karşı çıkacağı için nasıl bir taktik uygulamaları gerektiğini kardeşime anlatıyordu bir taraftan da benim kuyum kazılıyordu tabi... o sırada babam ve kardeşimin sır kardeşliğini çok ileri seviyelere taşıyan bir olay yaşandı; babam annem hakkında biz küçükken annemin babamı aldattığını anlatmaya başladı... ben o gece duyduklarımdan babamın ve kardeşimin sınır tanımayacaklarını ve bana da iftira atarak kimbilir belkide sevgilimden ayıracaklarını anladım ve ertesi sabah bir karar verdim. yeni bir hayat kuracaktım sadece kendime ait... hemen uzak illerde yaşayan arkadaşlarımı aradım bana bir iş bulsunlar diye, köpeğime yeni bir sahip bulmak zorundaydım çünkü onu her ev sahibi kabul etmezdi ve benim çok fazla zamanım yoktu annem geri dönmeden gitmeliydim yoksa gidemezdim... ben iş için arkadaşlarımdan haber beklerken durumu sevgilimle paylaştım ve duyduklarımı onada anlattım ama o farklı baktı duruma ve ailesinin tutucu olduğunu yalnız yaşayan birini gelin istemeyebileceklerini anlattı ona göre en iyisi evlenmemiz ve yeterli ekonomik düzeye gelene kadar ailesi ile kalıp para biriktirmemizdi arkadaşlarımdan da iş hakkında olumsuz haberler gelince kabul ettim... ve çalıştığım yerden istifa ettim. ihbar sürem tamda cumartesi bitiyordu... pazar tatil ve pazartesiişe gidiyorum diyerek evden çıkacaktım ki annem geri döndü gitmem zorlaşmıştı ama artık kalamazdım kimseden yardımda alamazdım... ve bir karar verdim köpeğimi sahiplendirdiğimi gören anneme kedimi de sahiplendirdiğimi pazartesi işten izin alıp yeni sahibine götüreceğimi ve kedimi burakacağım evi görmek istediğimi söyledim inandı kedimin eşyalarını topladım ve kendi eşyalarımıda gizlice toplayıp bahçeye sakladım, pazartesi sabahı kedim ve eşyaları ile evden çıktım sakladığım çantamı da alıp sevgilimin yaşadığı şehre gittim evlendik 15 ay ailesi ile oturduk sonunda durumumuzu toplayıp kendi evimize kavuştuk ama bu evlilik sürecinde bende hayatımda dostumu düşmanımı yanlış bildiğimi farkettim... bana destek olur dediğim kim varsa sırtını döndü bana babanem ve amcam babamın korkusundan yüzüme bakmaz dediğim halde sahip çıktılar bana hep destek oldular... evime çıkarken babanem 15 ayda mobilya ve beyaz eşya hariç tüm evimin eşyasını tamamlamıştı bile 3 kuruşluk dul maaşıyla... canım babanem onun değerini geç bildim ama bunda sonra başımın tacıydı benim sadece eşya aldığı için mi? hayır daha değerli birşey verdi bana ŞEFKAT... hesap sormadı, kucakladı, annem arkamdan ne olduğunu anlama ve araştırma zahmeti bile görmeden ateş püskürürken o bana kucağını açtı, babanemin omzunda ağladım...

şuan 2 yıllık evliyim ve 2 yıldır babanemi baş tacı ettim, onun sayesinde evliliğimde ve eşimin ailesi ile olan diyaloglarımda başarılı oldum, babanem gerçekten yaşlı ve birçok hastalığı olan bir insan ve ben onun üzülmesini istemiyorum... benden geçenlerde birşey istedi ve bu durumun 2 yıldır onu çok üzdüğünü söyledi. ailem ile barışmamı istiyordu, babamın bu konuda kolay bir ilk basamak olacağını söyledi ve bizde eşimle babalr gününü bahane edip bir hediye ile bir adım attık annemle de barışmam babanem için önemli bunun içinde çok güvenilir(!) biri olan kardeşimin aracılık yapmasını istedi babam. onada evet dedim ve bu konuda 5 yaş küçük kardeşimden ve babamdan yine bir ton psikolojik şiddete maruz kaldım muhtemelen annemle barışırkende kötü şeyler yaşayacağım... babanem üzülmesin diye yapıyorum bunları kaç sene ömrü kaldı ki surada (allah yinede uzun ömür versin başımdan eksik etmesin tabide) ama içimde eskisinden çok daha kötü hisler var...

ben hep duygularımda dürüst olmuşumdur ve bu özelliğim benim için nefes kadar önemli bununla yaşıyorum resmen ama şuan babama ve kardeşime duygularım konusunda yalan söylerken kendime ihanet ediyormuşum gibi geliyor, sanki kendi ellerimle kendimi boğuyorum, daha annem var duygularım konusunda yalan söyleyeceğim offff... nefes almak çok zor... ne yapacağımı bilemiyorum... bana kalsa hayatıma asla geri almazdım onları... daha ilk okuldan sonra okumak istedim diye orta okuldayken beni başlarından atan ve yıllarca nerede kimlerle yaşadım umurlarında olmayan hatta bu gün sorsan o yıllar boyunca nerede yaşadığımı bilmeyen ama harçlık etmek için kazandığım 3 kuruşu elimden alıp liseyi bitirincede sabah 5 ten akşam 11 e kadar çalıştığım halde yoruluyordur diye üzülmeyip 15 günde 1 olan izin günümde de üzerime 15 gündür biriktirilmiş ev işlerini yıkacak derecede vijdanlı bir aileyi neden taşıyayım ki sırtımda?

ama babanem gibi mutlu olmayı hak eden birine yaptıkları duygu sömürüsünden sonra ellerini öpüp af dilemek yine bana düşüyor... ve ben duygularıma, kendime ihanet ediyorum... kendimi öldürüyorum... gerçekten nasıl dayanılır ne yapılır bilmiyorum...
 
öncelikle konuyu öyle tane tane ve hikaye tadında anlatmışsın ki iki sayfa daha olsa okurdum herhalde, tebrik ediyorum bu konuda seni..
bence içini rahatsız edecek bişey yapmıyosun. onlarla barıştın, iyi davranıyosun artık diye sürekli görüşeceğin ve sıkı fıkı olacağınız anlamına gelmiyo. b.annene de senin hatırın için barıştım ama elimden bu kadar samimi olmak geliyor ancak dersen o da anlayışla karşılayacaktır eminim ki..
 
Son düzenleme:
Sen kendine de duygularına da ihanet etmiyorsun. Sana en zor zamanlarında bir omuz veren insanı (babaanneni) vicdani bir yükten, içinde kalan bir ukteden kurtarıyorsun...

Samimi olmak zorunda değilsin, ziyaretlerde bulunmak zorunda da değilsin. Görevini yap yeter. Kendini hırpalama.

Bu arada, kararlılığından, azminden dolayı seni ve cıkarsız sevgisiyle seni sarmalayan babaanneni ve eşini de kutlamak istiyorum.
 
derdinizi tane tane anlattığınız için ben de okurunuz olarak teşekkür ediyorum, hiç zorlanmadım..
gerçekten sıkıntılı zamanlar yaşamışsınız; ama babaannenize borcunuzu ödemek, ailenizle tekrar yüzyüze gelecek olmanın hissettireceği rahatsızlığın çok daha üzerinde bir huzur verecektir size. eşinize sıkı sarılın, gerçekten iyi, kaliteli bir insanmış ki zor zamanınızda da sahipçıkmış size. allah babaannenizden razı olsun ve ömrü uzun olsun inşallah. her şey gönlünüzce olsun sonrasında..
 
çok zor şeyler yaşamışsınız hayatın yükü dışında birde ailenizi sırtlanmışsınız. babaannenizin isteğini kırmamakla en doğrusunu yapıyorsunuz olsun barışın ellerni öpün ama samimi olmayın çok nadir görüşürsünüz. en iyisi bu kesinlikle ben bunu kndinize ihanet olarak görmedim aksine tamamen babaanneye sadakat diyebilirim..
 
Ailenizle barışarak sadece babaannenizin gönlünü yapmış olmuyorsunuz..

İstemesenizde onlar sizin aileniz..
Onlara hiçbir şartta sırtınızı dönmeye hakkınız yok..

Evlenmişsiniz bir çok olay olmuş..
Haklısınız haksızsınız tartışılır..

Ailenize sorsak eminim onların da bir açıklamaları vardır bu konularda..

Siz cocuk olarak hissetiklerinizi yazmışsınız kendi açınızdan ve kendi bakış açınızla..

Onlarında anne babanız olarak illaki vardır söylicek birşeyleri..

Herneyse hayatınızı suanda düzene sokmuş olmanıza sevindim

Umarım hep böylede gider..Babaannenizi dinleyin her ne kadar haksızlığa uğradığınızıda
düşünüyor olsanız her nekadar soğumuşta olsanız onlar sizin ANNE VE BABANIZ..

ÇOOK ÇOOK İSTİSNAİ DURUMLAR HARİC HİÇBİR EVLADIN YOKTUR HAKKI ANNE BABASINA SIRTINI ÇEVİRMEYE..
Kininizi bitirmeye çalışın barışın arada bir gidin ailenize sürekli gitmesenizde.

Babaanneniz size ne büyük iyilik yapıyor biliyormusunuz..








 
destek veren herkese çok teşekkür ederim gerçekten anlatacağım kimsem yoktu biraz olsun ferahladım yazdıklarınızı okuyunca... benim için gerçektem zor bir dönem önümdeki... ama şimdi düşününce iyiki ülkenin öbür ucundayım diyorum... en azından bunu bahane ederek çok sık görüşmeme imkanım olur... stresten sol elimin yarısı uyuşuyor şu aralar... bunu da atlatırsam kolay kolay ölmem sanıyorum (duygusal anlamda)... ilgi gösterip içimi biraz olsun ferahlatan herkese tekrar teşekkür ediyorum... sayenizde dün geceyi elim uyuşmadan geçirdim
 
köpeğim salon kapısını açmak için can atıyrdu demişsiniz, sonrada kedimin eşyalarını topladım demişsiniz.....
 
köpeğim salon kapısını açmak için can atıyrdu demişsiniz, sonrada kedimin eşyalarını topladım demişsiniz.....

köpeğim salonun kapısını açtı dedim evet... ve ileride gitmeden önce ona yeni bir sahip bulduğumu çünkü kiracı olacağım için köpek kabul eden bir ev sahibi bulmakta zorlanacağımı ve o kadar vaktim olmadığınıda söyledim... ve evet ozaman hem kedim hem köpeğim hatta bir muhabbet kuşum ve bir balığım da vardı... muhabbet kuşum çok yaşlandığı için ben evden ayrılmadan 2 gün önce öldü balığımsa orada kaldı... başka bir pürüz var mı?

hayır anlamıyorum ben burada derdimi paylaşıyorum "anlatacak kimsem olmadığı için" ama insanlar acaba yalan mı diye açık aramak için okuyorlar...

keşke yalan olsaydı, keşke dediğiniz gibi bir yerde kedi bir yerde köpek demiş olsaydım... keşke bunlar hiç yaşanmamış olsaydı anlıyormusun aşk kırıntısı... benim hayatım olmuş hayat kırıntısı... sol elim kısmen uyuşmaya başlıyor artık stres ve sıkıntıdan keşke buda yalan olsaydı... lanet olsun keşke hiç yaşamamış olsaydım bu hayatın en mutlu dakikasını bile de bunları göğüslemek zorunda kalmasaydım...

kaç keşke sıralayabilirim değiştirmek elimde olmayan sadece kaderden kaynaklanan biliyor musun aşk kırıntısı...

anlamanı beklemiyorum beni, senin yada kimsenin anlamasını beklemiyorum... cevap beklediğim içinde yazmadım bunları... okadar yalnızım ki... bu olaylar yaşanırken dost sandığım onca insan bana öyle arkasını döndü ki... şimdi kimseye güvenip anlatamamak yada anlatacak değerde kimse bulamamak en az bu olaylar kadar boğuyor beni...

delirmemek için yazdım... arkadaş insanın aynasıdır çünkü onlara baktıkça yaptıklarının doğruluğunu yanlışlığını görürsün, arkadaşın yoksa kafanda pesimist bir dünya yaratır buna suçlu birini bulursun, bulduğun kişide sana en değer veren kişi olur çünkü sadece o sen suçladığında üzülecek ve senin egon tatmin olacaktır... ben bunları bu yüzden yazdım işte... bir sabah uyanıp beni herşeyden koruyan insana eşime kin duymamak için yazdım... bir bayram sabahı babanemin elini öpmek yerine onu suçlamamak için yazdım... kendim gibi kalabilmek için yazdım...
 
Canım aileni affet içinden de yani kalbinden de affet. Dinimizde de affetmek önemlidir aç Kuranı oku.Aileyle küs olmamak ta önemlidir dinimizde. Aynı şehirde olmaman da güzel işte boşver bayramdan bayrama görüşürsün sen de.
 
bo forumda o kadar fazla fake konu açılıyorki insan artık her konuya kuşkuyla yaklaşıyor. amacım açık aramak değildi tabiki, ama böyle düşünmekte pekala haklıydım, keşke yazsaydın kedinin köpeğinin olduğunu..... neyse artık....

birde bana yazdığın cevapta inan pek birşey anlamadım net ve açık derdinin ne olduğunu belirtseydin teselli için güzel şeyler duyabilirdin. eşime kin duymamak için falan demişsin ama açıklayıcı bişey yok.


yinede allah yardımcın olsun.
 

teselli beklemediğimi bunun için yazmadığımı belirttim zaten sadece anlatacak kimsem yoktu bu sıkıntı içimde büyümesin diye yazdım buraya...

kendi adıma kimsenin buraya fake konu açacağınıda düşünmüyorum (ruh hastaları bile yapmaz bunu)...

ben aslında gayet iyi derdimi anlatabildiğimi düşünüyorum...

ama tabi iletişimin basamaklarına takılıyor demek ki. benim anlatabildiğim karşımdakinin anlayabildiği kadar; çünkü sadece sana verdiğim cevapta bile zaten hem kedimden hem köpeğimden ilk yazımda zaten bahsettiğimi anlattım...

teselli duymak gibi bir çabam olmadığını anlattım, yalnız oldğum için, arkadaşım olmadığı için bunları anlatacak bu sıkıntının benim ruh sağlığımı bozmaması için yazdığımı anlattım...

çünkü bazen sadece anlatmak teselli duymaktan çok daha iyi gelir bazı yaralara...

eşim ve babanem gibi insanlar bu sıkıntının içimde büyümesinden kaynaklanan patlamada zarar görmesin diye yazdığımı anlattım...

yani işin özeti ben derdimi gayet net ve açık anlattım...

ve herşeyide gayet iyi açıkladım ilk yazımdan bu yana...

anlamak zorunda değilsin...

anlamıyorsan yargılamak zorunda da değilsin...
 
Son düzenleme:

İlk mesajında kedisi ve köpeği olduğunu anlıyoruz zaten. ..bir de kedim var. Kedimi de sahiplendirdiğimi söyledim anneme yazmış. Gerçekten açık aramak hiç hoş değil. Fake konular kendini ilk cümleden belli ediyor zaten..
 
Kendine ihanet olarak gorme
sadece sana destek veren kucak acan babannenin hatirina
ve "nede olsa ailedir" diyerek buyukluk yaptigini dusun..

icinden gelmesede en azindan ailen icin herseyi yaptigin icin
vicdanin rahat!

onemli olan gecmisin tortularindan siyrilip esinle mutlu olman
umarim mutlusundur ve huzurlusundur..

hak ettigin neyse onun icin yasa
cunku mutlulugu ve biraz olsun huzuru hak eden bir insansin
sevgiler canim..
 
Yahu bu konunun neresi fake olabilir?
ucuk bir seymi var?
bir tek belirsizlik bile yok

insanlari konu basina toplayip sok edecek bir durumda yok
insanca kadinca bir buruklugunu paylasmis bizimle konu sahibesi
ve iyide yapmis
cunku en azindan bu durumu anlayabilecek
insanlarda var bu forumda
 
Yani gidip görüşmende bir sakınca yok;ama annenle baş başa olayların nasıl geliştiğini konuşmanda fayda görüyorum...

Baban ve kardeşinle de çok samimi olmaya gerek yok..Sadece babaannenizin istediğin yapmış olursunuz...

En azından içinde kalanları söyleme fırsatın da olur...

İçinde kalıp dert olacağına gerektiğinde yüzlerine söylersin..Herkes yerini konumunu böylece bilir...
 
öncelikle dilinizi bende çok beğendim ve zevkle okudum. sizin çok güçlü aynı zamanda şanssız/şanslı biri olduğunuzu düşündüm.
aileniz konusunda kesinlikle şanssızsınız ancak eşinizle ani bi şekilde evlenmiş olmanıza rağmen herhangi bi sorun yaşamamanız şansınızın döndüğünü gösteriyor.
artık aileniz konusunda kesin bilgiler ve deneyimler edindiğinize göre geçmişten ders alarak davranın onlara. asla yüz vermeyin. okurken babanıza ve kızkardeşinize çok sinir oldum. Ben olsam yaptıkları o gizli konuşmayı yüzlerine vururdum. kesinlikle içimde tutmazdım. ama anladığım kadarıyla çok sabırlı birisiniz.
Şu hayali/yalan konusuna gelince;
varsayalım ki burada paylaşılan sorunların bir bölümü uydurma ve yine varsayalım ki bunları uyduran insanlar da ruh hastası. benzer sorunları yaşayan milyonlarca kadın bu yazılanlardan yararlanabilir. Ki ben kendi adıma üye olmaya bu şekilde karar vermiştim. bunun nesi kötü? nesi aldatma ? bundan yararlanan insanlar varsa ve aslında kimsenin yazdığı boşa gitmiyorsa, yazılanlar yalan da olsa ne farkeder ki? Ben tersini düşünüyorum yani bence kelimelere takılanlar yada yalan yada değil diye sorgulayanlar biraz tuhaf tipler :S canları çok sıkılıyor herhalde :/
 
destek olanlara teşekkür ederim...

dualarınızı isteyeceğim sizden... bana sabır ve dayanma gücü için... biraz önce babamdan telefon geldi... bana süpriz yapıyormuş yoldaymış 1 hafta kalmak için yanıma geliyormuş... Allahtan babanemde geliyor...

ne olur dua edin nasıl dayanacağım bilmiyorum... bu bir hafta nasıl geçer? ben nasıl nefes alırım... o kadar ani oldu ki... daha hazmedemeden tekrar...

dua edin bana lütfen, lütfen dua edin...
 
dualarım seninle..yalnız şuna dikkat et..bu tip insanlar genellikle işi düşünce gelirler ararlar sorarlar..evinize gelip sizin maddi durumunuzu yoklayıp sizden menfaaat sağlamak isterse sağlam durun yoksa evinizdede huzuruuz kaçar..kimsenin hatırını için de destek olmayın..sevgili babaannenizin ellerinden öpüyorum..annedir kıyamaz yardım et kızım der..babanız bugün çok zor durumdayım diye sizden maddi destek ister yarın sizden aldığı parayı kardeşinize birşey alamk için kullanır..ileride siz üzülürsüüz..
 

teşekkür ederim tavsiyeniz için, ama zaten yurtdışına gitme planımız var çalışma vizesi alabilirsek (inşallah alırız) onun için herşeyden kıstığımızı çok iyi biliyor ve babanemde bu konuda bana destek veriyor (hem para biriktirmem hemde kimseye özellikle babama para vermemem için daha önce bekarken çok param gitti çünkü bir parça çeyiz bile yapamadım)

dün gece çok zordu benim için, gelme niyetide belli oldu zaten; kardeşimin evini ve eşyasını övmek.
biz eşimle herşeyi yavaş yavaş aldığımız için beyaz eşya ve tv hariç genelde 2. el eşya kullanıyoruz şu sıra, bundaki niyetimiz almışken gönlümüze göre iyisini borç yapmadan alalım. beyaz eşya taksiti bitene kadar tv almadık mesela, tv taksiti bitincede koltuk takımı alıcaz tabi Türkiyede kalırsak. ama dün gece tuttuğumuz evden (kaloriferli orta halli bir ev sonuçta çok lüks değil) kullandığımız eşyaya kadar lafta(!) üzülündü, beğenilmedi, neden daha iyi bir ev tutmuyorsunuz denip karşımızda inşaatı yeni biten süper lüx daireler gösterildi. neymiş kardeşimin beyaz eşyaları krom metaldenmiş, çok pahalıymış, halıları en az 1000 tl imiş, sadece tv sehpası 450 tl imiş... imişde imiş...

ben kendi evime çıkarken babanem bana eşya alacağı zaman özellikle eski şeyler istedim (antika ve otantik eşyalar hoşuma gidiyor) babanemde sağolsun bana 80 yıllık kendi kayınvalidesinden kalma bakır şekerliğe kadar verdi hatta dün gelirken çok beğendiğim kendi çeyizinden kalan gaz lambalarınıda bana getirmiş... benim mobilya ve beyaz eşyam haricinden herşeyimi babanem 450 liralık dul maaşı ile aldı ben tutup ondan tanesi 1000 liralık halı isteyemezdim, ama aldığı halı 1000 lira olmasada gayet şık ve kaliteli ve hatta markalı...
aldığımız tv 82 ekran lcd olabilir ama ben onu 2. el dükkanından sırf nostaljik görünümünü beğendiğim için aldığım aynası kırıldığı için olmayan bir tuvalet masasına koymuş olabilirim bu benim zevkim, evimde sadece 1 takım koltuk olabilir ama ben misafir salonu oturma odası ayrı ayrı olmasına karşı biriyim benim evime gelen benim oturduğum koltuğa beğenip oturmayacaksa gelmesin zaten... bunlar kardeşimin eşyaları ile itina ile karşılaştırıldı ve ayıpmış gibi alttan alttan laf sokuldu bile...
pazar günü gidecekler ama ben nasıl dayanacağım o güne kadar bilemiyorum...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…