- 13 Nisan 2022
- 54
- -20
- 29
-
- Konu Sahibi Thedemetriax
- #1
Selam kızlar, beş ay önce doğum yaptım ve eşimin isteği üzerine annem ve kayınvalidem (kayınvalidem 5 dakikalık mesafede, annem ise 2 saatlik mesafede oturuyor) kaldılar. Kayınvalidem ile annem 40 çıkana kadar kalma konusunda anlaştılar, ilk 10 gün ikisi kalacaktı. Sonra iki hafta annem ve sonra iki hafta kayınvalidem. Ama kayınvalidem burnumuzdan getirdi. Sezaryendan çıktım ve eve geleli 3 gün olmuştu sütüm gece yarısı kesildi diye ağladım. Bana tavır yaptı "negatif düşünmeee, negatif enerji çekiyorsun" diye. Ertesi gün ise annem dedi ki "acaba çocuğun göbeğindeki mandal mi batıyor da ağlıyor". Kayınvalidem hemen tavırlara girdi dedi ki "yok canım biz de çocuk büyüttük bizim de bilgimiz var" dedi. Annem doğru söylüyor olabilir dedim, anneme hak veriyormusum da onu kaile almıyomusum diye bana kızdı. Kayinpederim ise 1+1 lohusa evine her gün sabah 8de geldi ve akşam 5-6-7ye kadar oturdu. Cidden şok oldum. Her akşam bizim evde yemek pisti, kayınpeder yedi ve kaynima da saklama kabında gönderdi kayınvalidem. Annem yemek yaptı, kendisi oturdu. Annem temizlik yapti, kendisi oturdu. Annem beni duşa soktu ve yarama merhem sürdü. Mecbur ayrı odaya geçtik, dedi ki"beni mi cekistiriyorsunuz".
Neyse gelelim asıl olaya. Ben doğum yaptıktan 3 hafta sonra kardeşim erken doğuma alındı acilen ve yoğun bakımda kaldı. Annem mecbur kardeşime gidince ben tek kaldım ve kayınvalidem onun eline kandım sandı ve sürekli eşim isteyken bana ters ters bakıp baskı yapmaya başladı. Doktor dedi ki çocuğa 90 cc mama verin, kadın gidip 60 CC verdi ve aç çocuk uyumadı. Ben de çocuğum uyumayınca üzüldüm ve ağladım. Dedi ki "bence sen psikologa git, bu çocuğa soğuk davraniyorsun! İleride bu çocuk sana evlatlık yapmaz. Sen erkek olsan kesin asker olurmuşsun çünkü hayatta tek senin bildiğin doğru, bana sorsan bu Evi kiralatmazdim, bana sorsan bu arabayı aldirmazdim" dedi ve içindekileri kustu. O an çöktüm resmen. Akşam eşim işten geldi kaşık bile cikarmadan aceleyle 2 tabak çıkarmıştım. Niye 3 tabak çıkarmadin diye trip attı eşimin yanında. Ve sabah kayinpederim gelmiş benden önce kahvaltı etmişler, bana bir zeytin bile çıkarmadı. İnanıyor musunuz nispet yapar gibi önünde çay ve dedi ki biz kahvaltı yaptık..
Derken tam 33 gün lohusaydim ve o akşam eşime dedi ki sen eşini dinliyorsun dolduruluyorsun, ben annen değil miyim. Ben de dedim ki sen beni çok kırdın anne, psikologa git falan dedin ve üslubun çok kötüydü. Hele ki bana anneliğime nasıl kötü laf ettin öyle dedim. Olabilir dedi geçiştirdi. Olamaz çok ayıp dedim. Bunun sabahina saat 6.30da evi terk etti. Ben de ailemin evine gittim eşimle. Bunu da cekemedi.
Annem dedi ki hadi neyse kaynanan 40 çıkarmasına gelsin dedi. Kadın geldi ama yüzüme bile bakmadı. Anneannem vefat etti, bizimkilere geldiler ve orada yine beni gördü yüzüme bakmadı. Oğlumu alıp sevmesini biliyor ama. Sonra tam oğlum 2 aylıkken eşimi arada ve telefonda hakaret etti. " Sen bizi sattın, sen de karına benzemissin, dunure gidiyorsun da buraya gelip kalmıyorsunuz" dedi ve telefonu yüzüne kapattı. Bunun üstüne ben son kez kaynanamın evine gittim eşimle ve yüzlestim. Dedim ki seni Allah'a havale ediyorum, sen bize çok çektirdin, affetmiyorum dedim. Tabii ki ailemin evine gidicem kıskanma dedi. Oğlunu benden kıskanıyorsun, dunurlerden kıskanıyorsun yeter dedim herkesin içinde ve gittim. o günden sonra 3 ay boyunca torununu görmeye gelmedi. Beş dakikalık mesafede oturduğumuz halde. Tam tersine torununu ayağına bekledi. Ben gölgeyim tabi hiç görmüyor beni. Neyse en son geçen hafta eşimin babannesinin evine gittik ve kaynanam da oradaydı kayinpederle. Oğlanı aldı kucağına ve yine bana bir merhaba, nasılsın bile demedi. Ben merhaba dediğim halde. Sabrettim ve kustum. Dedim ki ya geldik geleli yine gölge gibi muamele görüyorum. Çocuğumu alabilir miyim dedim. İyi al çocuğunu dedi. Dedim ki seni tanımıyor çocuk, sen terk edip gittin 3 aydır dedim. Bunun üstüne tam çocuk kucağımdayken beni koltuğa doğru göğsümden itti ve çocuk koltuğa düştü kolumdan. Ben de koltuğa kapaklandim. Üstüme saldırırken ayaklarımla onu ittim ve gözlüğünü kırdım ayağımla tekme atarken. Bizi ayırmaya çalıştı eşim. O sırada dedi ki "bırakın sarilicam"
. Yuh ya dedim ne sarılması hasta. Allah belanı versin pislik şeytan dedim. Bu çocuğun bir daha yüzünü göremeyeceksiniz dedim ve eşimle orayı terk ettik. Eşim de dedi ki" beni aramayın silin" dedi. Hala diyordu ki defolun gidin. Ya çocuğum düşüp beyin kanaması geçirse napcaktik? Ya da bana bir şey olsaydı.. orayı terk ettik ve gittik. Hala olayın sokundayim.
Bu saatten sonra öldüler benim için. Asla ve asla isimlerini bile duymak istemiyorum.. çok üzgünüm. Burdaki tüm rezillikleri yaşadığıma üzüldüysem de ifşa ettiğim için mutluyum. Ben Büşra ve oğlum Göktuğ büyüdüğünde bu lanet mahluk Sabiha (Burçin)'in yaptıklarını bilsin. Bilsin ki herkesin değerini kendi belirlesin. Gerçi ölmüşlere bir Fatihadan başka bir şey yapılamaz. Allah'tan belalarını diliyor, bir ömür sürünüşlerini görmeyi istiyorum. Asla ve asla unutulmayacak acılar gizli kalmayacaktır. Rüzgar eken fırtına biçer. Unutulmasın.
Neyse gelelim asıl olaya. Ben doğum yaptıktan 3 hafta sonra kardeşim erken doğuma alındı acilen ve yoğun bakımda kaldı. Annem mecbur kardeşime gidince ben tek kaldım ve kayınvalidem onun eline kandım sandı ve sürekli eşim isteyken bana ters ters bakıp baskı yapmaya başladı. Doktor dedi ki çocuğa 90 cc mama verin, kadın gidip 60 CC verdi ve aç çocuk uyumadı. Ben de çocuğum uyumayınca üzüldüm ve ağladım. Dedi ki "bence sen psikologa git, bu çocuğa soğuk davraniyorsun! İleride bu çocuk sana evlatlık yapmaz. Sen erkek olsan kesin asker olurmuşsun çünkü hayatta tek senin bildiğin doğru, bana sorsan bu Evi kiralatmazdim, bana sorsan bu arabayı aldirmazdim" dedi ve içindekileri kustu. O an çöktüm resmen. Akşam eşim işten geldi kaşık bile cikarmadan aceleyle 2 tabak çıkarmıştım. Niye 3 tabak çıkarmadin diye trip attı eşimin yanında. Ve sabah kayinpederim gelmiş benden önce kahvaltı etmişler, bana bir zeytin bile çıkarmadı. İnanıyor musunuz nispet yapar gibi önünde çay ve dedi ki biz kahvaltı yaptık..
Derken tam 33 gün lohusaydim ve o akşam eşime dedi ki sen eşini dinliyorsun dolduruluyorsun, ben annen değil miyim. Ben de dedim ki sen beni çok kırdın anne, psikologa git falan dedin ve üslubun çok kötüydü. Hele ki bana anneliğime nasıl kötü laf ettin öyle dedim. Olabilir dedi geçiştirdi. Olamaz çok ayıp dedim. Bunun sabahina saat 6.30da evi terk etti. Ben de ailemin evine gittim eşimle. Bunu da cekemedi.
Annem dedi ki hadi neyse kaynanan 40 çıkarmasına gelsin dedi. Kadın geldi ama yüzüme bile bakmadı. Anneannem vefat etti, bizimkilere geldiler ve orada yine beni gördü yüzüme bakmadı. Oğlumu alıp sevmesini biliyor ama. Sonra tam oğlum 2 aylıkken eşimi arada ve telefonda hakaret etti. " Sen bizi sattın, sen de karına benzemissin, dunure gidiyorsun da buraya gelip kalmıyorsunuz" dedi ve telefonu yüzüne kapattı. Bunun üstüne ben son kez kaynanamın evine gittim eşimle ve yüzlestim. Dedim ki seni Allah'a havale ediyorum, sen bize çok çektirdin, affetmiyorum dedim. Tabii ki ailemin evine gidicem kıskanma dedi. Oğlunu benden kıskanıyorsun, dunurlerden kıskanıyorsun yeter dedim herkesin içinde ve gittim. o günden sonra 3 ay boyunca torununu görmeye gelmedi. Beş dakikalık mesafede oturduğumuz halde. Tam tersine torununu ayağına bekledi. Ben gölgeyim tabi hiç görmüyor beni. Neyse en son geçen hafta eşimin babannesinin evine gittik ve kaynanam da oradaydı kayinpederle. Oğlanı aldı kucağına ve yine bana bir merhaba, nasılsın bile demedi. Ben merhaba dediğim halde. Sabrettim ve kustum. Dedim ki ya geldik geleli yine gölge gibi muamele görüyorum. Çocuğumu alabilir miyim dedim. İyi al çocuğunu dedi. Dedim ki seni tanımıyor çocuk, sen terk edip gittin 3 aydır dedim. Bunun üstüne tam çocuk kucağımdayken beni koltuğa doğru göğsümden itti ve çocuk koltuğa düştü kolumdan. Ben de koltuğa kapaklandim. Üstüme saldırırken ayaklarımla onu ittim ve gözlüğünü kırdım ayağımla tekme atarken. Bizi ayırmaya çalıştı eşim. O sırada dedi ki "bırakın sarilicam"
. Yuh ya dedim ne sarılması hasta. Allah belanı versin pislik şeytan dedim. Bu çocuğun bir daha yüzünü göremeyeceksiniz dedim ve eşimle orayı terk ettik. Eşim de dedi ki" beni aramayın silin" dedi. Hala diyordu ki defolun gidin. Ya çocuğum düşüp beyin kanaması geçirse napcaktik? Ya da bana bir şey olsaydı.. orayı terk ettik ve gittik. Hala olayın sokundayim.
Bu saatten sonra öldüler benim için. Asla ve asla isimlerini bile duymak istemiyorum.. çok üzgünüm. Burdaki tüm rezillikleri yaşadığıma üzüldüysem de ifşa ettiğim için mutluyum. Ben Büşra ve oğlum Göktuğ büyüdüğünde bu lanet mahluk Sabiha (Burçin)'in yaptıklarını bilsin. Bilsin ki herkesin değerini kendi belirlesin. Gerçi ölmüşlere bir Fatihadan başka bir şey yapılamaz. Allah'tan belalarını diliyor, bir ömür sürünüşlerini görmeyi istiyorum. Asla ve asla unutulmayacak acılar gizli kalmayacaktır. Rüzgar eken fırtına biçer. Unutulmasın.
Son düzenleme: