• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kayınvalidem beni yok sayıyor..

Ben olsam perdeleri sonra asacağım demeye bile utanırdım pasif kalırdım, onlar da ağzıma rahatça tükürürdü. Ama siz gayet güzel uyarmışsınız sonuç değişmemiş. Bence asla evlenmeyin, perdeleri biz aldık diyen nişanlınız, anasına uyup burnunuzdan getirecek.
Bakın ben evimizin her şeyini nişanlımla aldım. Nişan kıyafetimi, düğün salonumu vs hepsini ben ödedim, ödemek zorunda bırakıldım. Düğüne iki hafta kala, anası dedi ki nişan için sana bir şeyler alalım. Gittik, bir gecelik takımı, bir iç çamaşır takımı aldım, baktım ki kasaya gidip benim borcunu ödediğim kartla ödüyorlar. Şok oldum, ağzım kilitlendi. Suratım düştü. Hala diyorlar ki gidelim ne istersen alalım. Hayır dedim, ayrıldım onlardan. Nişanlımın yanına gittim, bir haddini bildirdim. Sonra ne mi oldu? Anası demiş ki etek, ayakkabı, çanta alınması lazım. Nişanlımla gittik aldık ama nişanlım onları kendi evlerine götürdü, anası da bayram hediyesi diye tekrar alıp bana getirdi, yani onları da ben ödemiş oldum. Had bildirme işe falan yaramadı. Ben bunları istemiyorum, tekmeyi basayım dedim, öyle şey mi olur dediler, düğün zamanı geldi diye. Yani keşke salon, beyaz eşya, halı, perde, yatak odası falan aldım demeyip bassaydım tekmeyi. Bitmedi, düğüne bin kadar kişi çağırdılar. Yemekli düğün. Düğün salonunun sahibi, üç taksit yaptı sağolsun. Üç ay boyunca gidip bileziklerimi bozdurup salon kirası ödedik. Üstelik çağırdıkları o kadar kişiden sadece iki dandik bilezik geldi, diğerlerini benim akrabalar taktı. Onun ablası bile bilezik takmadı. Üstelik hep derler, oğlumuzun çok hakkı var diye. Resmen evin babası olmuş yıllardır. Düğünden sonra da eşim dedi ki düğünde takılan her şey ortaktır. Yine şok oldum. En son mehrimin bir kısmıyla yapmak istediğim bir şey vardı, ona da karıştı, bana sormadan karar alamazsın dedi, haddini bil dedim. Ama sonuç değişmedi, o ailesi her halta burnunu sokuyor. Her ramazanda sahura kalkmamız için aramalar mı dersin, evine aldığı peynirin parasının yarısını siz verin demesi mi dersin. Yani Kaç kurtul
Sizinkiler level atlamış arsizlikta maşallah ağzım açık kaldı.
 
Alintidan okudum. Simdi tam ayrilmanin valti canim ... hazir coronada var kimseyle yüz göz olmadan yüzügp kargoyla yolla evin anahtarlarini. Ne yapmak istiyorlarsa yapsinlar. Numarani degistir. Sil at ... anasiyla yasasin o evde
 
Ne demek perdeleri dusunuyorsun felan sen ne hayallerle diktirdin hazirladin o evi yaptiklari buyuk terbiyesizlik simdiden boyleyse ilerde ne olcak tavrini net bir sekilde koy bugun seni takmadan eve giren yarin seni o evden atar nisanlinin yaptigi tavirda hic his degil ayrica
 
O yüzüğü attın attın atmadın benim gibi psikolojin bozulur. Gerçi ben şanslıyım görüşmüyorum eş ailesiyle ama gene de burada kaç kişi var böyle evli olan!!
 
Bu tip es ailesine yapilacak tek sey her seyi goze alarak bastan tepki vermek asla pasif kalmamak.cunku yaptiklari terbiyesizlikleri giderek arttiriyorlar karsisindakini ezik gordukce.
Onun derdi evde kalmak degil kendi hakimiyetini ilan etmek simdiden.oglumun evi istedigimi yaparim sen kimsin ki diyor alttan alta.
Benimkiler de denedi ayni sekilde ben hic taviz vermedim.ne hamileligimden bir sey anladim ne logusaligimdan ama sonucta hadlerini ogrendiler cenelerini kapadilar,simdi giki cikmaz hicbirinin de bana karsi.
 
Ben olsam perdeleri sonra asacağım demeye bile utanırdım pasif kalırdım, onlar da ağzıma rahatça tükürürdü. Ama siz gayet güzel uyarmışsınız sonuç değişmemiş. Bence asla evlenmeyin, perdeleri biz aldık diyen nişanlınız, anasına uyup burnunuzdan getirecek.
Bakın ben evimizin her şeyini nişanlımla aldım. Nişan kıyafetimi, düğün salonumu vs hepsini ben ödedim, ödemek zorunda bırakıldım. Düğüne iki hafta kala, anası dedi ki nişan için sana bir şeyler alalım. Gittik, bir gecelik takımı, bir iç çamaşır takımı aldım, baktım ki kasaya gidip benim borcunu ödediğim kartla ödüyorlar. Şok oldum, ağzım kilitlendi. Suratım düştü. Hala diyorlar ki gidelim ne istersen alalım. Hayır dedim, ayrıldım onlardan. Nişanlımın yanına gittim, bir haddini bildirdim. Sonra ne mi oldu? Anası demiş ki etek, ayakkabı, çanta alınması lazım. Nişanlımla gittik aldık ama nişanlım onları kendi evlerine götürdü, anası da bayram hediyesi diye tekrar alıp bana getirdi, yani onları da ben ödemiş oldum. Had bildirme işe falan yaramadı. Ben bunları istemiyorum, tekmeyi basayım dedim, öyle şey mi olur dediler, düğün zamanı geldi diye. Yani keşke salon, beyaz eşya, halı, perde, yatak odası falan aldım demeyip bassaydım tekmeyi. Bitmedi, düğüne bin kadar kişi çağırdılar. Yemekli düğün. Düğün salonunun sahibi, üç taksit yaptı sağolsun. Üç ay boyunca gidip bileziklerimi bozdurup salon kirası ödedik. Üstelik çağırdıkları o kadar kişiden sadece iki dandik bilezik geldi, diğerlerini benim akrabalar taktı. Onun ablası bile bilezik takmadı. Üstelik hep derler, oğlumuzun çok hakkı var diye. Resmen evin babası olmuş yıllardır. Düğünden sonra da eşim dedi ki düğünde takılan her şey ortaktır. Yine şok oldum. En son mehrimin bir kısmıyla yapmak istediğim bir şey vardı, ona da karıştı, bana sormadan karar alamazsın dedi, haddini bil dedim. Ama sonuç değişmedi, o ailesi her halta burnunu sokuyor. Her ramazanda sahura kalkmamız için aramalar mı dersin, evine aldığı peynirin parasının yarısını siz verin demesi mi dersin. Yani Kaç kurtul
O kadar bensinki o kadarmi benzer.bende bohcami kendim yaptim resmen.ben hakkimj esim dahil hicbirine helal etmiyorum.Allah ailesinede kendisinede sorun haram zikkim olsun diyorum hep.bosanamiyorumda adam yakamdan dusmuyor
 
Merhaba. İçerisinde olduğum ve beni üzen bir durumu anlatıp yerimde olsanız ne yapardınız diye sormak istiyorum. Geçtiğimiz sene nişanlandım. Nişanlandıktan sonra nişanlımla birlikte evi boyattık, tadilat işlerini yaptırdık, temel eşyalarımızı alıp yerleştirdik. Bu süre zarfında kayınvalidem ve kayınbabam bir kere olsun çıkıp evin son durumunu merak edip bakmadılar, bir ihtiyacınız var mı diye sormadılar malesef, maddi beklenti anlamında değil, manevi destek anlamında da birşey göremedik. Herşey için ben ve nişanlım koşuşturduk. Nişanlım askere gitti daha sonra. Geçtiğimiz hafta kayınvalidem nişanlımı aramış. Ben işe gidip geliyorum, evdekilere korona bulaşmasın, sizin evde kalayım karantinaya alayım kendimi demiş. Ki hani işten de ayrılmadı hala işe devam ediyor yani korona ne zaman biterse artık. Ancak sorun şu ki "evde doğalgaz, musluk bataryası, ocak, beyaz eşya vs" hiçbir şey yok bir tek duşakabinin bir tane muslugu var yani mecbur kendi evine gidecek yine bazı günlerde. Oturma odası takımı ve yatak odası takımı var. Bir de perde diktirmiştim 3 ay peşine koştuk yanlışlık çıktı sürekli diye, onları da bazanın altına kaldırdım düğüne daha var diye, camlara gazete yapıştırdık.
Neyse kayınvalidem arıyor nişanlımı. Birlikte karar veriyorlar kayınvalidemin evlenince oturacağımız evde kalmasına. Ben karar alındıktan sonra haberdar oluyorum. Saygıyla karşıladım kötüye yormak istemedim hatta bir ihtiyacınız olursa haber verin getireyim vs. dedim. Yinede insan bekliyor kızım durum bu bu rızan var mı diye sorulmasını ama sorulmadı.
Güneşlik var mı evde diye beni aradı kayınvalidem. Ben de ben onları evlenene kadar asmayacağım camlardada gazete var dedim. Tamam dedi kapattı telefonu eve yerleşmesine daha 2 gün vardı. Herhalde perde ya da bi örtü alır gelir cama perde istiyorsa diye düşündüm. Eve geldiği gün beni aradı, 5dkya gelde bana hangi perdenin neresinin olduğunu göster dedi. Şok oldum. Kırmamak için tekrardan nazikçe ben evlenene kadar asılmasını istemiyorum dedim. O işi geç, bu ev güneşliksiz olmaz parası neyse veririm ya da aynisini diktiririm dedi (bunca zaman hiçbir şeye destek olmayıp bunu demesi ayri birsey) .. Pencerede gazeteler var diyip olayı kapattım ve telefonları kapattık.. Sonra markete giderken bir de ne göreyim.. Perdeleri bazanın altından çıkartıp asmış... Nişanlımı aradım daha sonra böyle böyle oldu demek için, bir daha kayınvalidemle yüz göz olmak istemedim, nişanlıma evde sigara içilmemesini söylemesini istemiştim konuşurlarken laf arasında, astımım var ev bir daha boyanmayacak koku sinmesin diye. Annesine anne perdeleri zaten asmışsın artık birşey diyemiyorum ona ama senden ricam evde sigara içmesen dediğindede suratına telefonu kapatmış kayınvalidem. Ki benim astımım oldugunu da biliyor. Yok evide terkedecegim buraya da perde takacagim vs demiş -ki ben evde kalmasina birsey demedim, esyaya onem veriyor olsaydim koltuga da oturmasin dolabimida kullanmasin derdim- .. Sonra da kayınvalidem ve nişanlımın erkek kardeşi nişanlıma bir ton sayıp 1hafta boyunca nişanlımla konuşmadılar.. Nişanlımda kendi ailesine ağırlığını koyamayıp bana "bir perdenin lafını mı ettin, ben senin ailene boyle yapmazdım" dedi. Bende olayın perde olmadıgıni yok sayılmak oldugunu soyledim anlamadı yinede.. Benim ailem zaten ne eve girerdi ben girmeden, ne de çeyizlik eşyalara dokunurdu sormadan dedim.. Nişanlımda "perdeleri birlikte aldık evin eşyası sayılıyor çeyizin sayılmıyor, çeyizin olsa zaten dokunmazdı" dedi.. Bu cümlesinde de parasını biz verdik anlamında birşey hissettim.. Ancak evlilik masraflarini maaşı+ dedesinin evi dosememiz icin verdigi parayla doseyebildik. Anne babasinin dedigim gibi ne maddi ne manevi bir katkisi yoktu.. Napacağımı bilmiyorum yerimde olsanız ne yapardınız.. Kayınvalidem hala o evde kalıyor bu arada.. Geçen sokağa çıkma yasağı gelince kendi evine gitmiş duş alıp oturmuş yatmış, bu nasıl karantina anlamadım zaten..

Siz buzdağının üstü ile karşılaşmışsınız. Şanslısınız evlenmeden ileride olacakların özeti olmuş.
KV neden orada kalmak istiyor? Gelinin eşyalarını kullanmak, eve yerleşmek, size hiç bir şey sormadan bunların yapılması? Size perde olayından girmişler ama sizin de baştan tepki vermeniz gerekirdi. Gerçi sizi sallayan olmamış. Sırf eşyanıza konmak için boşanacağınız bir evliliğe ikna edilebilirsiniz.
 
Ben olsam perdeleri sonra asacağım demeye bile utanırdım pasif kalırdım, onlar da ağzıma rahatça tükürürdü. Ama siz gayet güzel uyarmışsınız sonuç değişmemiş. Bence asla evlenmeyin, perdeleri biz aldık diyen nişanlınız, anasına uyup burnunuzdan getirecek.
Bakın ben evimizin her şeyini nişanlımla aldım. Nişan kıyafetimi, düğün salonumu vs hepsini ben ödedim, ödemek zorunda bırakıldım. Düğüne iki hafta kala, anası dedi ki nişan için sana bir şeyler alalım. Gittik, bir gecelik takımı, bir iç çamaşır takımı aldım, baktım ki kasaya gidip benim borcunu ödediğim kartla ödüyorlar. Şok oldum, ağzım kilitlendi. Suratım düştü. Hala diyorlar ki gidelim ne istersen alalım. Hayır dedim, ayrıldım onlardan. Nişanlımın yanına gittim, bir haddini bildirdim. Sonra ne mi oldu? Anası demiş ki etek, ayakkabı, çanta alınması lazım. Nişanlımla gittik aldık ama nişanlım onları kendi evlerine götürdü, anası da bayram hediyesi diye tekrar alıp bana getirdi, yani onları da ben ödemiş oldum. Had bildirme işe falan yaramadı. Ben bunları istemiyorum, tekmeyi basayım dedim, öyle şey mi olur dediler, düğün zamanı geldi diye. Yani keşke salon, beyaz eşya, halı, perde, yatak odası falan aldım demeyip bassaydım tekmeyi. Bitmedi, düğüne bin kadar kişi çağırdılar. Yemekli düğün. Düğün salonunun sahibi, üç taksit yaptı sağolsun. Üç ay boyunca gidip bileziklerimi bozdurup salon kirası ödedik. Üstelik çağırdıkları o kadar kişiden sadece iki dandik bilezik geldi, diğerlerini benim akrabalar taktı. Onun ablası bile bilezik takmadı. Üstelik hep derler, oğlumuzun çok hakkı var diye. Resmen evin babası olmuş yıllardır. Düğünden sonra da eşim dedi ki düğünde takılan her şey ortaktır. Yine şok oldum. En son mehrimin bir kısmıyla yapmak istediğim bir şey vardı, ona da karıştı, bana sormadan karar alamazsın dedi, haddini bil dedim. Ama sonuç değişmedi, o ailesi her halta burnunu sokuyor. Her ramazanda sahura kalkmamız için aramalar mı dersin, evine aldığı peynirin parasının yarısını siz verin demesi mi dersin. Yani Kaç kurtul
Siz niye hala bu iğrenç insanlarla berabersiniz? Yazık. Ben kurtuldunuz diye sonuna kadar okudum. Çok üzüldüm.
 
Ben olsam perdeleri sonra asacağım demeye bile utanırdım pasif kalırdım, onlar da ağzıma rahatça tükürürdü. Ama siz gayet güzel uyarmışsınız sonuç değişmemiş. Bence asla evlenmeyin, perdeleri biz aldık diyen nişanlınız, anasına uyup burnunuzdan getirecek.
Bakın ben evimizin her şeyini nişanlımla aldım. Nişan kıyafetimi, düğün salonumu vs hepsini ben ödedim, ödemek zorunda bırakıldım. Düğüne iki hafta kala, anası dedi ki nişan için sana bir şeyler alalım. Gittik, bir gecelik takımı, bir iç çamaşır takımı aldım, baktım ki kasaya gidip benim borcunu ödediğim kartla ödüyorlar. Şok oldum, ağzım kilitlendi. Suratım düştü. Hala diyorlar ki gidelim ne istersen alalım. Hayır dedim, ayrıldım onlardan. Nişanlımın yanına gittim, bir haddini bildirdim. Sonra ne mi oldu? Anası demiş ki etek, ayakkabı, çanta alınması lazım. Nişanlımla gittik aldık ama nişanlım onları kendi evlerine götürdü, anası da bayram hediyesi diye tekrar alıp bana getirdi, yani onları da ben ödemiş oldum. Had bildirme işe falan yaramadı. Ben bunları istemiyorum, tekmeyi basayım dedim, öyle şey mi olur dediler, düğün zamanı geldi diye. Yani keşke salon, beyaz eşya, halı, perde, yatak odası falan aldım demeyip bassaydım tekmeyi. Bitmedi, düğüne bin kadar kişi çağırdılar. Yemekli düğün. Düğün salonunun sahibi, üç taksit yaptı sağolsun. Üç ay boyunca gidip bileziklerimi bozdurup salon kirası ödedik. Üstelik çağırdıkları o kadar kişiden sadece iki dandik bilezik geldi, diğerlerini benim akrabalar taktı. Onun ablası bile bilezik takmadı. Üstelik hep derler, oğlumuzun çok hakkı var diye. Resmen evin babası olmuş yıllardır. Düğünden sonra da eşim dedi ki düğünde takılan her şey ortaktır. Yine şok oldum. En son mehrimin bir kısmıyla yapmak istediğim bir şey vardı, ona da karıştı, bana sormadan karar alamazsın dedi, haddini bil dedim. Ama sonuç değişmedi, o ailesi her halta burnunu sokuyor. Her ramazanda sahura kalkmamız için aramalar mı dersin, evine aldığı peynirin parasının yarısını siz verin demesi mi dersin. Yani Kaç kurtul
Bu site beni sınır hastası edecek vallahi billahi . Allah sizede sabır versin .sizde kaçın kurtulun lütfen 🙏
 
Snaa sormadan nisanlin annesine kal dememeliydi diyemez ikinizi evi orasi basta burda sesini cikarmaliydin. Kv sana inat orda kaliyor ne alaka her calisan baska evdemi kaliyor bu surecte. Ve size saygisiz uslubu tavirlari perdeleri asmasi falan. Malesef nisanlin pasif ve evlendikten sonrada her zaman laf yiyen taraf sen olacaksin simdiden dusun kararini ver asla annesine ailesine toz kondurmayacak perdeler yeni alinmis ceyiz olsa dokunmazdi diye sacma bir bahane olamaz nisanlin kendini belli etti uzgunum bu hep boyle olacak
 
Ben olsam perdeleri sonra asacağım demeye bile utanırdım pasif kalırdım, onlar da ağzıma rahatça tükürürdü. Ama siz gayet güzel uyarmışsınız sonuç değişmemiş. Bence asla evlenmeyin, perdeleri biz aldık diyen nişanlınız, anasına uyup burnunuzdan getirecek.
Bakın ben evimizin her şeyini nişanlımla aldım. Nişan kıyafetimi, düğün salonumu vs hepsini ben ödedim, ödemek zorunda bırakıldım. Düğüne iki hafta kala, anası dedi ki nişan için sana bir şeyler alalım. Gittik, bir gecelik takımı, bir iç çamaşır takımı aldım, baktım ki kasaya gidip benim borcunu ödediğim kartla ödüyorlar. Şok oldum, ağzım kilitlendi. Suratım düştü. Hala diyorlar ki gidelim ne istersen alalım. Hayır dedim, ayrıldım onlardan. Nişanlımın yanına gittim, bir haddini bildirdim. Sonra ne mi oldu? Anası demiş ki etek, ayakkabı, çanta alınması lazım. Nişanlımla gittik aldık ama nişanlım onları kendi evlerine götürdü, anası da bayram hediyesi diye tekrar alıp bana getirdi, yani onları da ben ödemiş oldum. Had bildirme işe falan yaramadı. Ben bunları istemiyorum, tekmeyi basayım dedim, öyle şey mi olur dediler, düğün zamanı geldi diye. Yani keşke salon, beyaz eşya, halı, perde, yatak odası falan aldım demeyip bassaydım tekmeyi. Bitmedi, düğüne bin kadar kişi çağırdılar. Yemekli düğün. Düğün salonunun sahibi, üç taksit yaptı sağolsun. Üç ay boyunca gidip bileziklerimi bozdurup salon kirası ödedik. Üstelik çağırdıkları o kadar kişiden sadece iki dandik bilezik geldi, diğerlerini benim akrabalar taktı. Onun ablası bile bilezik takmadı. Üstelik hep derler, oğlumuzun çok hakkı var diye. Resmen evin babası olmuş yıllardır. Düğünden sonra da eşim dedi ki düğünde takılan her şey ortaktır. Yine şok oldum. En son mehrimin bir kısmıyla yapmak istediğim bir şey vardı, ona da karıştı, bana sormadan karar alamazsın dedi, haddini bil dedim. Ama sonuç değişmedi, o ailesi her halta burnunu sokuyor. Her ramazanda sahura kalkmamız için aramalar mı dersin, evine aldığı peynirin parasının yarısını siz verin demesi mi dersin. Yani Kaç kurtul
Hala evli misiniz? :KK57:
 
Benim bütün evim serildi tüm işi ailem yaptı, her küçük ayrıntının peşinden ben koştum. Düğünden bir gün önce kaynanam geldi burada banyo yapabilir miyim dedi:63: seninkinin yanında önemsiz ama zerre kadar düşünce yok.. 1 aydır eşimin bekar evinde kalıyorlardı su yeterince sıcak değilmiş.. hamama git o zaman..
Ben asla evimde kalmasını istemezdim eşyayı geçtim buna karar verirken oğluna da değil önce sana sormalıydı
 
Back