Kan pıhtılaşması yüzünden bebeğini kaybedenlerin sohbet ve dua paylaşımı


Ankarada olsaydım sinan hocaya görünmek isterdim.çok merak ediyorum oda hamile kalda öyle gel dermiydi diye:)
 

Ankarada olsaydım sinan hocaya görünmek isterdim.çok merak ediyorum oda hamile kalda öyle gel dermiydi diye:)
öyle haklısın ki bütün endişelerinde. benim de yaşım 34. artık yaş geçiyor ve vücut kendini hemen toparlayamıyor. zaten bu hastalıklar da 30'dan sonra çıkıyor meydana. menopozu aklından çıkar bence kürtadan kaynaklıdır. nihayetinde hamile kalabiliyorsun. bu çok önemli. onun dışında bir de bebişleri rahimde tutabilmemiz lazım. ben de sinan hocaya yaşım 34 dediğimde merak etme 43'e kadar yolu var demişti:) allah o kadar bekletmesin inşallah. senin genlerinde problem var mı canım. sadece protein s ve antitrombin düşüklükleri mi var. zannımca protein s ve c aynı. belki etkinlikleri farklıdır. biri folikaisti etkiliyorsa diğeri b vitaminini etkiliyordur diye düşünüyorum. araştırmadım. ama araştırmak lazım. bence rahim duvarı için ilaç kullanmamakta isabetlisin. en güzeli doğal olanı. ama bu ayda adetin az gelirse muhakkak histereskopi yaptır. aklında hiç soru işareti kalmasın.
sinan hocaya gitseydin kesin bütün kanlarına bakardı. diyet verirdi. düzelince hamile kal derdi. örnek benim.
 
kizlar dr dan geldim.cok sukur hersey yolunda.bebis buyumus.8+3 gunluk olmus.darisi herkese...

çok şükür canım darısı diğer kontrollerine inşallah. pıtpıtlarını dinlerken ultrasonun monitörüne bakarken için gitmiştir tabi o masaya yatarken bir o kadar da panik olmuşsundur. çok sevindim eminecim.
 

teşekkür ederim arkadasım. dualarım sizlerle.
 
kızlar protein s, protein c ile ilgili blgiler buldum paylaşmak istedim. 67 elif bu arada senin antitrombin ııı düşüklüğü önemli imiş. protein c düşüklüğü de. protein c ve s nin düşük olması genlerdeki olumsuzluğun ön plana çıkmasına neden oluyor anladığım kadarıyla. bunlar düşük olmazsa genlerdeki promlemler baskılanabiliyor. yani bazılarımızın iğneye rağmen düşük yaparken bazılarımızın devam etmesinin nedeni bu da olabilir. evet bir çok gen hastası var. protein c ve s normalse bu gen promlemi o kadar da önemli değil. çünkü bu protein c ve s activitesi normal ise pıhtılaşmayı önlüyor. ama protein c ve s düşük olursa vücut pıhtı yapıyor.
Trombofili



Pıhtılaşmaya yatkınlık olarak adlandırılan trombofili daha çok toplar damarlar (ven) daki pıhtılaşmayı yansıtır. Damar bütünlüğünün bozulduğu durumlarda kanın akışkanlığının sağlanması için pıhtılaştırıcı (prokoagulan) ve pıhtılaşmayı engelleyici (antikoagulan) sistemlerin uyumlu çalışması gerekir. Pıhtılaşmayı engelleyici sistemin ana elamanları protein C, protein S ve antitrombin III dür.
Pıhtılaştırıcı sistemin yetersizliği veya pıhtılaşmayı engelleyici sistemin fazla çalışması kanamaya yol açarken , pıhtılaştırıcı sistemin fazla çalışması veya pıhtılaşmayı engelleyici sistemin yetersizliği (protein C, protein S ve antitrombin III eksikliği) pıhtı oluşumuna neden olur.
Özellikle uyluk bölgesindeki venlerde oluşan pıhtılar buradan koparak akciğerlere gidip olümcül olaylara neden olabilirler. Bacak dışında kol, beyin, karın içi ve gözdeki venlerde de pıhtılaşma (venöz tromboz) meydana gelebilir. Pıhtının oluştuğu yere bağlı olarak inme, körlük ve barsaklarda çürüme oluşabilir.
Pıhtılaşmayı artıran faktörler nelerdir?
Pıhtılaşmaya artıran (trombofili) faktörleri 2 grup altında toplayabiliriz.
A- Kalıtsal nedenler
1-Protein C eksikliği
2- Antitrombin III eksikliği
3- Protein S eksikliği
4- Anormal faktör V (faktör V Leiden )
5- Anormal protrombin
6-Faktör VIII yüksekliği
B- Edinsel nedenler
1- Yaşlılık
2- Hareketsizlik
3- Şişmanlık
4- Büyük ameliyatlar
5- Kanser
6- Gebelik
7- Doğum kontrol ilaç kullanımı
8-Bazı kan hastalıkları( polisitemia vera ,esansiyel trombositemi )
9- Damar duvarı hastalıkları

Damar tıkanıklığının en sık kalıtsal nedenleri nelerdir?
1-Antitrombin III eksikliği: Pıhtılaşma sisteminde bulunan bazı faktörleri (II, IX, X, XI, XII) antitrombin III ile etkisiz hale gelir. Bu nedenle eksikliğinde pıhtılaşmayı engelleyen sistem yetersiz kalır ve pıhtı oluşumu kolaylaşır. Antitrombin III eksikliği anne babadan çocuklara kalıtsal yolla geçer.
2-Protein C eksikliği: Protein C aktif hale geçtikten sonra pıhtılaşma sistemindeki faktör V ve VIII’i etkisiz hale getirir. Protein C eksikliğinde faktör V ve VIII etkisiz hale getirilemediğinden pıhtılaşma ve pıhtılaşmayı engelleyen sistemler arasındaki denge pıhtılaşma lehine bozulur ve pıhtı oluşumu kolaylaşır. Anne ve babadan kalıtsal olarak çocuklara geçer. Protein C eksikliği olan kişiler coumadin’e başlarken dikkat etmeleri gerekir bu hastalarda ciddi deri yaraları gelişebilir
3-Aktive protein C’ye direnç (faktör V Leiden ): Beşinci faktörde kalıtsal olarak oluşan bir bozukluk sonucu Protein C faktör V’i etkisiz kılamaz ve pıhtılaşmayı engelleyen sistem yetersiz kalır. Anormal faktör V anne veya babadan kalıtsal olarak çocuklara geçer.
4-Anormal protrombin (protrombin 20210A mutasyonu): Pıhtılaşmada rol oynayan protrombinde meydana gelen genetik bozukluk sonucu pıhtılaşmaya eğilim artar. Anne ve babadan kalıtsal olarak çocuklara geçer.
Protein C, antitrombin III eksikliği, protein C’ye direnç ve anormal protrombin’ li kişiler uzun süre hareketsiz kaldıklarında (ameliyat, alçı sonrası, inme geçirenler, gebeler ), bazı hastalıklara yakalandıklarında (kanser ve karaciğer hastalığı gibi) veya hiçbir neden olmaksızın kendiliğinden damarlarda pıhtı oluşabilir.
En sık bacak damarlarında tıkanma görülür. Bu kişilerde damar tıkanıklıkları daha erken yaşlarda ortaya çıkar ve genellikle tekrarlar, aile bireylerinin bazılarında da damar tıkanıklığı vardır, karın içi ve beyin damarları tıkanabilir.
Tanı nasıl konur?
Bacak damarlarında oluşan tıkanma bacakta şişlik, kızarıklık ve ağrı oluşturur. Damarın ultrason ile incelenmesi ile tanı sıklıkla konur. Şüpheli vakalarda damarın ilaçlı filmi (venografi, pulmoner anjiyografi) tanı için yeterli olur. Tomografi ve MR son yıllarda bu amaçla daha sık kullanılmaya başlanmıştır.
Genç hastalarda ,yineleyen damar tıkanıklığı geçirenlerde, aile üyelerinde benzer şikayeti olanlarda ve karın –beyin damarları gibi olağan dışı yerlerde damar tıkanıklığı olanlarda Protein C, antitrombin III, protein C direnci, anormal protrombin ve protein S düzeyleri ölçülmelidir. Protein C direnci ve anormal protrombin için genetik araştırma yapılmalıdır.
Nasıl tedavi edilir?
Damar tıkanıklığı tespit edildiğinde heparin başlanır. Son yıllarda düşük molekül ağırlıklı heparin daha sık kullanılmaktadır. Düşük molekül ağırlıklı heparin (Fragmin, Clexane, Fraxiparin ) klasik heparine göre kullanımı daha rahattır. Genellikle günde tek doz kullanılır, doz ayarlamak için özel test yapma gerekliliği yoktur ve daha az yan etkisi vardır. Heparin genellikle 5-7 gün kullanılır.
Heparin kullanılırken coumadine başlanır. Heparin kesildikten sonra ve tedaviye coumadin ile devam edilir. Tedavi süresi 3-6 aydır. Bazı durumlarda (akciğer, beyin damarlarında tıkanma gibi) tedavi ömür boyu sürebilir. Coumadin dozu INR testi yapılarak ayarlanır.
Miyokard enfarktüsü nedir?
Koroner damarın (kalbi besleyen damar) pıhtı ile tıkanması sonucu kalbin oksijensiz kalması ve kalp kasının tahrip olmasıdır. Gelişmiş ülkelerdeki tüm ölümlerin %30’u koroner arterin tıkanmasına bağlıdır. Sigara kullanımı, ailede kalp hastalığının varlığı, artmış LDL-kolesterol ve hipertansiyon kalp hastalığının oluşması için risk faktörleridir.

Miyokard enfarktüsünün oluşumunda pıhtılaşma sisteminin aktif hale gelmesi önemlidir. Koroner damar içinde zamanla yağ, hücre artıkları ve bağ dokusundan oluşan ve damarı daraltan aterosklerotik plak oluşur. Bu plağın çatlaması sonucu trombositler buraya birikerek pıhtılaşma sistemini aktif hale getirir ve sonuçta oluşan fibrin tıkaç, koroner damardaki kan akımını durdurarak myokard enfarktüsüne neden olur. Pıhtılaşmada rol oynayan bazı faktörlerin düzeylerinin normalden yüksek olması koroner kalp hastalığı için diğer risk faktörleridir.
Kalp hastalığının oluşmasında kolesterol ve trombosit iki temel faktördür ve bu faktörler diyetten etkilenirler. Diyet ile kalp hastalıkları arasında ilişkiyi inceleyen çok sayıda çalışma vardır. Ancak bu çalışmaların bazıları sadece laboratuar ortamında yapıldığı için elde edilen sonuçları insanlara uygulamak zordur. Bu nedenle laboratuar sonuçlarının hayvan ve özellikle de çok sayıda insan üzerinde yapılan çalışmalarla doğrulanması gerekir.
Diyet ile kalp hastalıkları arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar nasıl yapılır?

Diyetle kan hastalıkları (özellikle kalp damar tıkanıklığına bağlı gelişen kalp krizi) arasındaki ilişki genellikle çok sayıda insandan oluşan deneklere önceden tespit edilen standart bir diyetin belli bir süre verilmesi ve sonra deneklerde oluşan hastalıkların normal kişilerle kıyaslanması ile saptanır. Bu ilişkiyi saptamak için ya besin maddesinin kendisi veya besinin içinde hastalıkta etkili olduğu düşünülen etkin madde verilerek yapılır.
Diyetin pıhtılaşma sistemi, trombosit fonksiyonları, kan sayımı ve diğer hematolojik testler üzerine etkisi ya hastadan alınan kanın veya etkin maddelerin laboratuvar ortamında deneğin kanı ile karıştırılarak incelenmesi ile yapılır. Laboratuar ortamında elde edilen sonuçların hayvan ve insan üzerinde yapılan çalışmalarla doğrulanması gerekir.
Yağlar kaç çeşittir?
Yemeklerle alınan bazı yağlar pıhtılaşma sistemini uyararak koroner damarların tıkanmasına neden olduğu bilinmektedir. Yemekten sonra kana geçen zararlı yağlardan oluşan partiküller pıhtılaşma faktörlerini aktif hale geçirerek koroner kalp hastalığı gelişmesine yol açarlar. Bu yüzden yağları kısaca tanımakta yarar vardır.

Yağlar yapısına göre doymuş (katı), yarı doymuş ve doymamış yağlar olmak üzere üçe ayrılırlar.Vücutta yağlara ait olumsuz etkiler genellikle katı yağların fazla tüketilmesine bağlıdır. Zararlı olan yağlar doymuş yağlar olup bunlar tereyağı, margarin, iç yağı, kuyruk yağı, peynir, süt, krema, dondurma, kaymak, yumurta, kırmızı et ve çikolatada vardır. Doymuş yağlar kanda kolesterolü artırarak koroner arter hastalığının oluşmasına zemin hazırlarlar.Tereyağı ve sütteki doymuş yağın kandaki LDL kolesterol denen zararlı kolesterolü biftek ve çikolatadan fazla arttırdığı bilinmektedir. Sütteki zararlı yağ oranı (doymuş yağ) fazla olduğundan süt ve süt ürünlerinin (peynir, yoğurt vs) yağsız olarak tüketilmesi daha sağlıklıdır.

Kurabiye, margarin, bisküvi, pasta, cipste ise trans yağlar bulunur. Bu yağlar doğal değil insan yapımı yağlardır ve zararlıdır.
Omega 3 ün önemi nedir? Hangi besinler omega 3 ten zengindir?
Omega 3 yağları ; balık yağı ve yağlı balıklar (somon, sardalya, uskumru, ton balığı vs) da bulunur. Bitkilerde ise alfa linoleik asit (ALA) olarak zeytinyağı , soya yağı ve keten tohumunda bulunur. Haftada 2 kez balık yenmesi ile yeterli omega 3 yağları alınır. Omega 3 yağları tombositlerin pıhtılaşması için gerekli maddeleri (tromboksan) azaltarak pıhtılaşmayı engeller. Bunun yanı sıra felç, egzema ve bazı romatizmal hastalıklarda iltihabı önleyici etkisinden dolayı faydalı olduğu bulunmuştur.

Greenland‘de yaşayan eskimolarda koroner kalp hastalığını az görülmektedir. Bunun nedenleri araştırıldığında eskimoların omega 3 ten zengin diyetle beslendiği ve omega 3’ün de pıhtılaşmayı engellemek suretiyle kalp hastalığı gelişme riskini azalttığı bulunmuştur. Bundan sonra birçok ülkede binlerce kişi üzerinde araştırmalar başlamış ve omega 3 kapsülü alanlarda miyokard infarktüsü almayanlara göre daha az görüldüğü saptanmıştır.

Omega 3 ten zengin Akdeniz diyeti ile beslenenlerde kalp hastalığına neden olan bazı pıhtılaşma faktörlerinin azaldığı, bu nedenle kalp hastalığı riskinin düştüğü saptanmıştır. Yapılan bir çok çalışma kalp hastalığı için risk faktörleri olan kişilerde diyetin bu risklerin azaltılmasında olumlu etkileri olduğunu göstermiştir.

Balık yağı omega 3 ten zengindir. Damar duvarını genişleterek kan dolaşımını rahatlatır, trombosit fonksiyonunu bozduğundan koroner damarların tıkanmasını engeller ve koroner kalp hastalığı için risk faktörü olan bazı pıhtılaşma faktörlerini azaltarak pıhtılaşmanın oluşumuna engel olur, koroner kalp hastalarında bu faydalı etkilerinden dolayı kullanılması önerilir.

Omega 6 yağları ise ayçiçek yağı, susam yağı, pamuk ve mısır yağında bulunur.
Omega 3 ve omega 6 dan zengin diyetle beslenenlerde zararlı kolesterol (LDL kolesterol) de azalma olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca trombositlerin ve bazı pıhtılaşma faktörlerinin aktif hale gelmesi engellenerek koroner kalp hastalığının oluşması durdurulmaktadır.
 
Factor v g1691a(leiden),factor xıı v34l heterozigot, mthfr c677t homozigot paı-1 4g/5g, protein s düşük, fv leiden heterozigot,lupus antikoagülan(la1) düşük
 

Oyyy maşallah oğluşumuzmu geliyormuş..Sağlıkla gelsin inşallah sonuna kadar sağlıkla büyüsün canım benim. İsim daha hiç düşünmedim sağlıklı olsunda buluruz inşallah. Aklıma hemen şimdi gelenleri yazayım:)) Emir, Eren, Çınar 3 tanesi benden....:))
 

sinan hocaya sorsanıza istanbulda benzeri varmıymış:)) benim yaşımda 36 malesef.anne tarafım erken menopoza girmiş.biri benim yaşımda biride 42yaşında.annemde 37yaşında rahim ameliyatı oldu.onun oyüzden belli değil ama 40i geçmezdi diye düşünüyorum.menopoz yaşınızı öğrenmek için anne tarafına bakın diyolar. genlerinde problem var derken anlayamadım cnm.o nasıl anlaşılıyor.hangi tahlille?kromozon analiziyse eşim ve benim kromozonlarımız normal çıktı şükür.gen problemini açarsan sevinirim.aklımda şüphe oluştu şimdiden.yapmadımmı acaba diye ama görseniz bir dünya tahlil oldum.inşallah yaptırmışımdırda normaldır.ben et yemediğim için b12vitamin eksikliğim var protein s ondan olabilir demişin.ben en iyisi b12 vitamini kullanayım.gittiğim doktorlar hiç b12yi ölçtürmediler.ben bekarlığımdan biliyorum.her ay iğne oluyodum.evlenip kürtaj olamaya başlayınca bırakmıştım.
 

şenaycığım eline sağlık çok güzel yazmışsın.bu aradada çok korktum protein S ve atrirrombin III çok tehlikeliymiş.belkide o yüzden iğneler bir işe yaramıyor.doktor şuan hormanların çalışıyo ama yaşlanınca bundan çok çekersin demişti.erkenden gidiciyiz desene.çocuğum olsa üniversiteyi bitirmeden yetim kalcak gibi.okuyunca içim karardı.bazı notlarıda aldım çok sağol cnm.verdiğin bilgiler için.
 
Son düzenleme:
Cok guzel bir paylasim olmus cnm.eline saglik.
Mthfr den hic bahsedilmemis ama.mthfr mutasyonlarinda protein c, protein s onemi yok.bizim mutasyonlati niye kimse ciddiye almiyo
Bir de omega 6 varmis ve faydaliymis sasirdim.cunku ben artik sadece zeytin yagi kullaniyorum yemeklerde.kizartmada aycicek yagi.diger yaglar da faydaliymis.misir yagina gene de dikkat etmek lazim.
Bu arada ben gunde bir omega 3 hapi yutuyorum.iyi yapiyomusum:)
 

canımmm gözünaydın maşallahh, hep böyle güzel haberler alalım inşallah.

bir de duamızdan 1000 tane okudum. ben yarın memlekete gidicem, şu 1 hafta nete pek giremeyebilirim. o yüzden duaya pek katılamayabilirim canlar. bizimkilerle hasret gidereyim de sonra yine girerim nete :)
 
kizlar dr dan geldim.cok sukur hersey yolunda.bebis buyumus.8+3 gunluk olmus.darisi herkese...

ayy yanlış alıntı yapmışım

canımmm gözünaydın maşallahh, hep böyle güzel haberler alalım inşallah.

bir de duamızdan 1000 tane okudum. ben yarın memlekete gidicem, şu 1 hafta nete pek giremeyebilirim. o yüzden duaya pek katılamayabilirim canlar. bizimkilerle hasret gidereyim de sonra yine girerim nete :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…