Merhaba kızlar.
Eşimle 7 yıllık sevgililik döneminden sonra 2.5 yıldır evliyiz. İlişkimiz hep inişli çıkışlıydı. İlk zamanlar demiştik "Ayrılık konusu olmayacak, olursa tamamen bitecek ve geri dönmeyecektik." Olmadı gerçekten 4 yıl boyunca ayrılık konusu.
Eşim herşeye hemen parlayan, yanımızda kim olursa olsun sinirini saklamayan, neye sinirlendiğini çoğu zaman anlayamadığım bir insan. Ben de babamın deyimiyle hırçın, ailedekilerin söylemiyle herşeye alınıp surat yapmamdan bıkılmış bir tipim/tiptim. Çabucak sinirlenirim. Buna rağmen çoğu zaman güleryüzlü ve çabuk uyum sağlayan biriyim.
Evlenene kadar ve evlendikten sonra deli deliyi görünce çomağını saklarmış misali eşim sinirli halimi 9 yıl boyunca görmemiştir. Çok sevdim, çok korktum onu kırmaktan. Çünkü o hep herşeye hemen sinirlenen ve sinirli anlarını doruklarda yaşayan bir insan olduğu için beni hep ezer, ağzına geleni sayardı. Ben hatam yokken dahi özür dilerdim sırf aramız düzelsin toparlayabilelim diye. Ben bu hallerini sevgiliyken çok görüşemiyoruz iletişimimiz kopuk olduğundan olayları net konuşamıyoruz o yüzden bu hale geliyor. Evlenelim herşeyi anlatacağım böyle şeyler yaşamayacağız her zmana yüzyüze konuşabileceğiz sıkıntılarımızı diye düşünürdüm.
Nişanlandık ailesi iyi göründü bana onlara yakın davrandım, onlar arkamdan sürekli eşimi doldurdular. Ben farketmedim bile..
Nişanlılık döneminde de çok sık tek görüşemediğimiz için konular sevgililik dönemindeki gibi ilerliyordu.
Evlendik sorunlar daha çok büyümeye başladı. Eşimin alttan alma özelliği yok. Hata yapma ihtimali ona göre yok. Çünkü o çok doğru ve iyi bir insan. Mükemmel görüyor kendini. Ama ben kendi kendine karar veremeyen, sorumsuz, hiçbir işi doğru yapmayan, unutkan vs daha birçok olumsuzluk sayabilirmiş öyle bir insanmışım.
Önceleri sırf kırılmasın diye cevap vermezsem belki sakinleşir konu çok uzamaz diye susuyordum, ağlamama engel olamıyordum. Ağlamam onu mutku ediyor olmalı ki daha çok üstüme geliyor, daha çok ağlamamı istiyordu. Dalga geçiyordu.
Baktım bu şekilde olmuyor, düzelmiyor artık cevap vermeye ve ağlamamaya karar verdim.
İlk zamanlar cevap vermedim hiç ama ağlamadım da. Yokmuş gibi davrandım. Sinirliyken konuşamayan, konuşacak olsa saçmalayanlardanım aklıma birşey gelmez.
Sakinleşince konuşmayı tercih ederim.
Son tartışmamızda bana hakaret etmişti ve vurmaya kalkmıştı. Benim artık tartışmalarda sessiz kalmamam ve ağlamamam onu çok sinirlendiriyordu farkındaydım. Bu yüzden daha çok korkutarak sindirmeye çalışıyor. Daha çok üzerime geliyor ve artık beni dövmekle tehdit etmeye başlamıştı. Bir daha bana cevap verirsen senin başını duvarlara kazıtırım vs... Ben de yapabiliyorsan şimdi yap ki bir daha cevap vermeye fırsatım olmasın gibisinden cevap veriyordum.
Olaydan kvnin haberi olmuş tartışma olurken görümcem evdeydi yaşı 18. Kvyi arayıp abim yengemin üstüne çok gidiyor yengem bunları haketmiyor demiş kvnin söylediğine göre.
Ertesi gün kv beni aradı bir telaş içinde ne oldu size diyerek. Anlattım. Bana akıl vermeye başladı. Eşime "Bir daha bana aynı şekilde davranırsan vurmaya kalkarsan gideceğim" de dedi. Ben de ben zaten bugüne kadar zor tuttum kendimi. Hep dayan buna değmez bu sebepten gidilmez diye avuttum kendimi. Bir daha olursa böyle birşey zaten gideceğim dedim. Tutuştu resmen. Kaynımı aramış konuşsun eşimle diye. Telefonumu susturmuyor köyde şuan yanınıza geleyim diye. Naptınız, hallettiniz mi, ne durumdasınız geleyim mi vs vs..
En son dayanamamış eşime kendisi arayıp söylemiş bir daha böyle birşey olursa gideceğimi. Eşim beni aradı resmen yıkılmıştı. Ben sana vurdum mu, ben seni dövdüm mü, sen böyle birşeyi gerçekten söyledin mi dedi. Ben de evet ben bunları yaşamak zorunda değilim yoruldum dedim.
Şimdi bunları da beynine kazıdı eşim.
En son ortada hiçbir şey yokken benim ona emrivaki yaptığımı iddia ederek beni anneme götüreceğini söyledi. Benden memnun olmadığını benim hiçbir şekilde ona karşı görevlerimi yerine getirmediğimi söyledi. Yol boyunca benim yalancı olduğumu, ona saygı duymadığımı, tartışırken ben kendimi ne sanıyormuşumki ona cevap verebiliyor olduğumu, neyime güvenip de onun karşısında susmadığımı, kendisinin koca olup karşısında susulması gerektiğini söyleyip durdu. O hakaret de etse ben susacakmışım. Böyle istiyor. Yalan söylemediğim halde bana lafı çevirip çevirip sen böyle söyledin diyerek yalancı olduğumu söylüyor. Bir tane örnek ver en azından açıklamasını yapayım ne demişim diyince susuyor. Gibi gibi gibi..
Şuan annemdeyim. Hala çok seviyorum, geçirdiğimiz güzel zamanları hatırlayıp üzülüyorum da ağlıyorum da. Ama bu sefer birşeyler düzelmeden dönmek istemiyorum.
Biliyorum hatayı en başında yaptım, en başından beri herşeyi atlatırız gözüyle baktım. İnsan çilesine aşık olurmuş sözünü doyasıya yaşıyorum.
Şuan arıyor açmıyorum. Mesajlarına da dönüş yapmıyorum. Konuşmak istemiyorum kendimi toparlayana kadar. Ama içimdr bitmiş değil herşey. Düzelmesini istiyorum. Ama nasıl olur bilmiyorum.
Uzun oldu okursanız hakkınızı helal edin. Kısaltmaya çalıştım olabildiğince.