Anket Kadin Mı?bayan Mı?hangisi?

BAYAN MI,KADIN MI?HANGİSİNİ TERCİH EDERSİNİZ?


  • Ankete Katılan
    228
yaa kadın biras kaba yaa çünkü sonuçta o kişinin kadın ve kız olduğunu bilmiyosun kadın demek biraz kro işine kaçıyo:))) en ii si bayan

siz erkeklere bay mı diyorsunuz da kadınlara bayan denilsin istiyorsunuz, ayrıca kadın mı kız mı belli değil derken umarım o zarı kastetmemişinizdir, düşer bayılırım, kız da yok, bayan da yok, kadın...
 
Bayan hitap şekli,kadın cinsiyetin adıdır.
Yani bayan ya da hanımefendi denmesi en doğrusudur.
Çünkü hitap şekilleridir bunlar kadın diye bi hitap şekli yoktur.
''Güzel bir kadınsın'' denilebilir mesela ama seslenirken,hitap ederken kadın denmez.
 
Son düzenleme:

kadına bayan densin diyen ilk kadınlarsınız belkide hepinizi tebrik ediyorum öncelikle...

kadın mı bayan mı sorunsalını bi açalım önce.. hatta örneklerle

birincisi, kadın mı kız mı bilinemeyeceği için bayan densin düşüncesine nasıl cevap verebileceğimi bilemediğim için geçiyorum..

ikincisi ise, bir kadına birisi seslenirken hanfendi bayan bakar mısın diye seslenecek elbette, kadın bakar mısın diyen bir insan evladı olamaz..

buradaki sorun kadına kadın denilememesi, bayanın sadece seslenmelerde değil, her durumda kullanılması, yani kullanım yerine dikkat etmek lazım

misal "dün bir bayan gördüm, saçları çok güzeldi" cümlesinde büyük bir yanlış vardır.

"bayan değil kadın" diyenlerin anlatmak istediği:

"dün bir bay gördüm çok yakışıklıydı" denilmez hiçbir zaman, ama çok rahatça "dün bir erkek gördüm çok yakışıklı" denirken "dün bir kadın gördüm saçları çok güzeldi" de denebilmeli, insanın kadın ve erkek iki cinsiyet olarak ayrıldığına dikkat edilmeli, erkek ve bayan şeklinde hafifletilmemesi gerekir..

sorun bu.

yoksa elbet seslenmelerde "Kadın bakar mısınız?" denilemez, tıbkı "Erkek bakar mısınız?" denilemeyeceği gibi, "Hanfendi, Bayan bakar mısınız?" ya da "Bayım, Beyfendi bakar mısınız?" denilmeli..
 
ayrıca "kız öğrenci yurdu" olayı var bir de
"erkek öğrenci yurdu" denilebilirken neden "kadın öğrenci yurdu" denilemez, o da ayrı bir meseledir.. bu yurtta zarları henüz hasar görmemiş bakirelerimiz kalıyor mu denmek isteniyor, bilemedim..
gerçi daha kadın denmesin bayan densin diyen bir topluma bu yaklaşım nasıl gelecektir, tahmin etmesi güç değil, "ne saçmalıyor bu???" değil mi??

"kız öğrenci yurdu" varsa "tüyü yeni biten oğlan yurdu" olsun diğerinin de adı, madem öyle...
 
hitap şekli duruma göre değişir elbet ama bayan kelimesini hep itici bulmuşumdur sanki biz milleti bayıyormuşuz gibi kadın kelimesi ise güçlü demek gibi geliyor bana nekadar çok şeyi başardığımızı hatırlatıyor
 

aynen dediğin gibi ne saçmalıyor bu dedim okurken

ikisinin de kullanım yeri farklı.
hitaplarda seslenmelerde '' bayan,hanımefendi,hanım kız(zarla alakası yok,yaşa göre hitap şeklidir) vs..''
ikili diyaloglarda veya cinsiyet olarak dişiden bahsediliyorsa '' kadın/kadınlar..''. bunun yanında '' kadınım '' diye kullanılması ise sahiplenme,kadınlar içinde benim olan gibi anlama gelir..örnekler çoğaltılabilir...
 
bayan denmesi daha hoş
ne o kadın bakar mısınız mı güzel,bayan bakar mısınız mı?
tabi ki bayan
 
ben hala anlamadım kadın kelimesi çokk saçma herkeze kız densin ben zaten kzıım orası ayrı bişe kadın ne mantık erkeklere küççükken de öle denio büyükkende küççükkende ben herif derim
 
kadın kelimesinden pek hoşlanmıyorum bayan daha ince hoş geliyor kulağa bence=)
 
karı haricinde hepsi olur..kadın biraz kaba gerçi resmi ortamlarda bayan,hanımefendi gibi sözler söylenmeli
 
Neden Kadın?
Olur da bir gün ‘bayan’ kelimesinin şimdilerde kullanıldığı biçimine itiraz etmeye kalktınız. Önünüze en sıklıkla sürülecek karşı fikir “ ‘bayan’ın nezaket sebebi ile tercih edilen bir kelime olduğu, sık kullanımında kötü bir niyet aramamak gerektiği” olacaktır. O yüzden biz de akıl yürütmemize bu noktadan başlayalım.

Gerçekten de “erkek” ve “kadın” kelimeleri salt iki farklı cinsiyeti betimlemek maksadı ile kullanıldıklarında bir sıradanlık da içerirler. Bu sıradanlık halinin de bazı durumlarda uygunsuz kalması muhtemeldir. O durumlarda bu kelimelerin yerine daha fazla saygı ve nezaket kastettiği kabul edilen başka ifadeler tercih edilebilinir. Örneğin sokakta hiç tanımadığınız bir kişiye “hey kadın” diye bağıramazsınız. “Kadın” ve ’bayan’ kelimeleri arasında yapmak durumunda kalınılan tercih örneğin “sen” ve “siz” zamirleri arasındaki tür bir saygı katsayısı farkı ise, ‘bayan’ın o tür durumlardaki kullanımı aslen modern kentli yaşamin bir gereğinden başka bir şey değidir.

Ama zaten bizim derdimiz de “sayın baylar ve bayanlar” türü ifadeler ile değil. Daha doğrusu “bayan kelimesi nezaket sebepli kullanılır” diyenlerin gerçek kastı yukarıdaki tür bir durum değil.

Bizim ‘bayan’ kelimesinin yakın dönemdeki sık kullanımının sebeplerinin izini sürerken kullandığımız çok basit bir ölçeğimiz var: ‘bayan’ın kullanıldığı her durumda dönüp karşı cinsi betimlemek için hangi sözün kullanılmış olduğuna bakmak; bay mı erkek mi?

Girizgahta paylaştığımız örnekler tam da bu testten geçemeyen durumlardı. Çoğunun ortak noktaları iki cinsiyetin bahsinin geçmesi gereken bilimum halleri “bir erkek-bir bayan” şeklinde ifade etmeyi seçmeleri idi.

Nezaket Aslında Niye?

Diğer bir deyişle bu ‘bayan’ kelimesin yakın dönemdeki kullanılma biçimi her şeyden önce dengesizlikten menkul bir mesele. Bu da o yukarıda bize sarfedildiğini söylediğimiz “bayanın kullanımı nezaket gereği ” açıklamasındaki iyi niyet varsayımını çok kuşkulu bir hale getiriyor. Şunu unutmayalım ki eğer son dönemde sadece ‘bayan’ bu kadar sık kullanılır hale gelmiş ise ve eğer sadece ‘bayan’ın kullanımı bir nazeket meselesi olarak ifade ediliyorsa, o zaman burada asıl kastedilen nezaketin bir cinsiyeti olduğu. Eğer ‘bayan’ kelimesi gerçekten bir nezaket niyetinin ifadesi ise, demek ki bu kelime başka bir kelimenin çağrıştırdığı bir kabalık halini örtmek için tercih ediliyor. Ya da diğer bir deyişle mesele ‘bayan’da değil asılonun yerine kullanıldığı diğer kelimede, yani ‘kadın’da düğümleniyor.

Bizim ifade etmeye çalıştığımız da asıl sorunun tam bu olduğu: “Kadın” kelimesinin, çeşitli sebeplerden, kullanımı ayıp, uygunsuz olarak kabul edilmesi ve mümkünse kullanılmamaya çalışılması. ‘Bayan’ kelimesinin her kullanımı (anlaşılan) aslında şöyle bir açılıma maruz kalıyor: bugünkü çağrışımları ile kadın kelimesinde ters bir şeyler var, biz o yüzden o taraflara hiç bulaşmamak, kadın gibi kirlenmemiş ama aynı anlama gelebilecek bir başka kelimeyi tercih edelim. Yani ‘bayan’ın her kullanımı aslında “kadın”ın kullanılamazlığının da bir onayı.

Kendisini savunmaya geçip “benim ‘bayan’ derken öyle bir niyetim yok” diyeceklere çok uzatmadan cevap verelim. Buradaki mesele “toplumsal bilinçaltı” dediğimiz hale bir örnek. Yani biz sizin her ‘bayan’ deyişinizde aklınızdan uzun uzadıya “aman kadın demeyeyim, o uygunsuz bir laf, ‘bayan’ derken öyle kötü çağrışımlar yapmış olmuyorum” diye geçirdiğinizi iddia etmiyoruz. Bizim asıl sorun olarak gördüğümüz şey “kadın” kelimesinin kolektif biliçaltında gözle görülmez bir biçimde “kirlenmiş” kabul edilmesi. Bu durumda kişinin hesabına düşen de kadın kelimesini kendi başına temizleyemeyeceğini belli belirsiz hissedip, kendini aynı anlama gelecek başka bir kelimeye doğru yönlendirmesi. Ve tekrar edelim bunlar çok çok hızlı, üzerine akıl yürütmeden yapılıverilen şeyler.

‘Bayan’ın son beş-altı yıldır seyrettiğimiz inanılmaz yükselişi tam da böyle bir süreç. Bizim çağrımız işte bu üzerine düşünmeden ama giderek daha çok yaptığımız ‘bayan’a meyil etme haline bir ışık tutmak, bunu yaparken neyi neye ve niye tercih ettiğimizin adını koymak.

Bayan mı, Kadın Diyememek mi?

O yüzden biz öncelikle bu ‘bayan’ hadisesinin adını doğru koymak istiyoruz. Burada bizim asıl gördüğümüz şey Türkiye’nin gittikçe daha yaygınlaşan bir biçimde kadın diyemez hale geldiğidir. Peki ama niye? Biz Türkiye’liler neden kadın diyemez olduk? Kadın kelimesini Türkçe’de “kirleten” nedir? ‘Bayan’ kelimesinin yaygın kullanımı ile ilgili asıl tartışılması gereken kanımızca bu.

Yukarıdaki sorunun illa ki tek ve kesin bir cevabı yok. Ama tabi kendimizce bildiklerimizden ve çevremizde duyduklarımızdan elimizde bazı ipuçları var. Genel bir ifade ile mesele “kadınlık” halinin salt bir cinsellik ile özdeşleştirilmesi, bu durumun da bazı insanlar için ‘kadın’ kelimesinin öyle olur olmaz her cümle içinde kullanılmaya uygun olmayan çağrışımlar yapması gibi görünüyor.

Kadınlar, Kızlar, Erkekler, Oğlanlar

Bazılarına göre mesela ‘bayan’ kelimesi Türkçe’de yaptığımız “kız-kadın” ayrımını bertaraf etmenin bir yolu. Tekrar erkeklik halleri ile bir karşılaştırmaya girelim. Bir kere “oğlan-erkek” ayrımına baktığımızda benzer çağrışımlar orada çıkmıyor karşımıza. Dahası “kız-kadın” ikileminin asıl tehlikeli suları denklemin “kadın” tarafı iken, karşı yakada durum tam tersi. Orada daha olumlanan kelime işin “erkek”kısmı. Yaşı çok da büyük olmayan öğrencilerimize “size oğlan diyebilir miyiz?” diye sorduğumuzda gülüşmelerle karışık “estağfurullah” cevabını aldık mesela. Gene bir denksizlik durumu söz konusu burada; erkeklerin oğlanlıktan ilk fırsatta kurtulmaları gerekir iken, kızların ancak çok ve çok dikkat olarak kadınlığa geçmesi lazım.

Velhasıl anlaşılan o cenapta “oğlan” kelimesi diyelim ancak 5 yaşından küçük kişilerden bahsederken uygun olabiliyor. Onun dışında dil o taraftakilerin neredeyse istisnasız erkek doğup erkek ölmesine izin veriyor. Keşke bizim cephede de durumlar aynı olmuş olsaydı. Keşke kadınlar da kadın doğup kadın ölebilseydi. Ya da hadi diyelim illa bir eşik lazım, o zaman da kız ifadesi sadece örneğin “kadın cinsiyetinden ve yetişkin olmayan insan kişi”yi betimlemek için kullanılsa, aradakı eşik sadece bir yaş ve yetişkinlik farkını ifade etmek niyetinde kalabilse idi.

Ki yadsıyor görünmeyelim, “kız” kelimesinde tabi ki bir yaş göndermesi de var. Ama mesele söz konusu ayrımın sadece o noktada kalmaması. Ondan sonra yaşın ilerlemesinin cinsellikle ilgili bazı olgunlaşmaları da içerdiği kavramlaşması bulaşıyor kelimeye. Yukarıda “kız-kadın” arasındaki eşik diye bahsettiğimiz şey de işte bu. Bu eşiğin dilde bu kadar net olarak belirlenmesi onu hepimizin ister istemez geçmek zorunda kaldığımız anlamına geliyor.

Bu eşiğin tam olarak hangi noktaya kurulduğu sorusunun ise tek bir cevabı olması gerekmiyor. Adına isterseniz “evli mi değil mi”, ister “cinseliğe bulaşmış mı değil mi”, ya da belki “bakire mi değil mi” eşiği deyin. Meselenin daha mühim kısmı dilin erkekleri değil ama kadınları bir çeşit cins(iy)ellik referansı ile kategorize etmek zorunda hissetmesi ve dahası kendinde bu hakkı görmesi. O eşiğin aşıldığı bilgisi dil üzerinden deklare edildiğinde aynı kişinin bir anda başka bir gözle görülebileceği mesajı da iletilmiş oluyor. Ve işte bu yüzden biz de birbirimize kadın diyemez oluyoruz; tanımı gereği zaten kirlenmiş olan kadın kelimesi, onu taşıyacak herkesi de kirletme tehtidinde bulunuyor. Biz de göz göre göre sevdiğimiz ya da saydığımız birilerine bunu yapamayacağımız için alternatif ‘bayan’a meylediyoruz.

Bayan ya da Ms.

‘Bayan’ kelimesinin Türkçe’deki “kadın-kız” ayrımından kurtulmak için iyi bir ara yol olduğunu savunan görüşün kullandığı bir örnek İngilizce’deki “Mrs-Miss-Ms”in sıfatlarının geçirdiği evrim. Kısaca açıklayacak olursak İngilizce’de daha önceleri evli olmayan kadinlar icin Miss, evli olanlar icin ise Mrs. sıfatları kullanılırdı. Bugun ikinci dalga feminizm olarak adlandırdığımız 1960 ve 70’li yıllarda ise kadınlar bu çeşit bir kategorizasyona itiraz ettiler. İlk kez 1961’de Sheila Michaels tarafindan icat edilen Ms. kelimesinin kullanımı bu sebeple zaman içinde feminist kadınlar arasında yaygınlaştı ve Miss/Mrs ayrımını ortadan kaldırmak amacıyla benimsendi.

Ms.’in tarihinden ‘bayan’a baktığımızda dikkat etmemiz gereken çok önemli bazı farklar var. Unutmayalım ki İngiliz dilindeki bu değişiklik dönemin feminist mücedelesinin sonucunda kadınların kendilerinin yaptığı talepler sonucunda gerçekleşti. O dönemde kadınların Ms’in kullanımını talep etmelerini kısaca şöyle bir açılımı vardı:

1) Bir kadının medeni durumu sadece o kadını ilgilendirir. Özellikle de karşı cinsin medeni durumunun hiçbir biçimde ifade edilmediği gözönüne alındığında, sadece kadınların medeni durumlarının dilde ifade edilmesi beklentisi doğrudan kadınlara karşı yapılan bir harekettir.

2) Kadının evli olduğunun dil üzerinden işaretlenmesi kadının asli kimliğini kocası üzerinden edindiği anlamına gelir. Oysa kimlikler başkalarından türevsel olarak edinilmez, kişinin kendisine aittirler. Hiçbir kadın salt kocasının eşi değil, her zaman pek çok şey ama en önemlisi daima kendisidir.

Tekrar hatırlatalım, yukarıdaki itirazlar bundan 30 küsur yıl once İngiliz dili kapsamında yapılan “Miss-Mrs” ayrımına getirilen feminist eleştiri ve sorgulamaların özeti. Burada vurgulanması en önemi nokta Miss-Mrs.’den Ms.’e geçişin toplumsal bir tabanın talebi ile olmuş olması. Türkiye örneğine geri dönecek olursak biz şahsen Türkiye’de kadınların “bize ‘kadın’ demeyin, ‘bayan’ deyin” diye ayaklandığını, böyle bir talepte bulunduğunu duymadık, görmedik.

Ki buna rağmen ifade edelim tartışmaya girdiğimiz bazı kişilerin iddasına göre onların ‘bayan’ kelimesini tercih etmelerine sebep olan şey bazı kadınların kendilerine ‘bayan’ denmesini tercih etmeleri imiş. Yukarıda ifade ettiğimiz “kadın-kız” ayrımı bazen kadınları öyle bir kıskaçta bırakıyormuş ki kişinin bu tür bir gerilimi (mesela diyelim yaşı geçkince ama evlen(e)memiş bir kadının durumunda) bertaraf etmek için üçüncü bir ifade olarak ‘bayan’ kelimesini tercih ettiği oluyormuş.

Eğer gerçekten kendisine kadın denmesinden özellikle hoşlanmayan bazı kadınlar varsa –ki biz rastlamadık ama olabilir de- sırf bu olasılık bile bu duruma isyan etmek için yeterli bir sebeptir. Burada tekrar İngilizce ve Türkçe örnekleri arasındaki farkın altını çizelim. İngilizce’deki Ms. kelimesine geçiş, tabandan gelen bir toplumsal hareketin kadınlık durumunu maruz kaldığı ayrımcılıktan kurtarmak için yaptığı bir hareketin eseri. ‘Bayan’ın yükselişi ise kadınların bir toplumsal hareket halinde ortaya koyduğu bir talebin değil, tam tersine erkek egemen bir zihniyetin dile sızmasının sonucu. Böyle bir durumda bazı kadınlar da bu dili, tıpkı yukarıda ifade ettiğimiz gibi yaptıklarının çok da bilincine varmadan içselleştirip, normalleştiriyor olabilir. Ama bu durum ‘bayan’ın kullanımının yaygınlaşmasının kadınların isteği ile değil kadınlara rağmen gelişen bir süreç olduğu gerçeğini değiştirmez.

Sonuç Olarak

Özet mahiyetinde yineleyelim. Burada itiraz ettiğimiz bir Türkçe’nin yanlış kullanımı durumu değil. Burada bizim kastımız dilin aslen bir zihniyet dünyasının yansıması olarak görülmesi gerektiği. ‘Bayan’ kelimesinin kullanımı aslında bir seviyede buz dağının görünen yüzü. Bir ayna ‘bayan’ ve bize Türkiye’deki kadınlar ve kadınlık algısına ilişkin bir sürü şeyi gösteriyor. Bizi asıl dertlendiren da o aynadan bize yansıyanlar zaten.

Ama bu şu demek de değil; Türkiye’deki kadınlığa ilişkin algı zaman içinde düzelirse ‘bayan’ kelimesinin çarpık kullanımı da bu süreçte kendiliğinden düzelir, yani bekleyelim yeter. ‘Bayan’ hem bir semptom ama hem de kendi içinde bir sorun aynı zamanda. Çünkü kelimenin bu çarpık, düzeltilmeden kullanımı o altındaki daha büyük sorunu (kadınlık eşittir bir uygunsuzluk, bir ağıza alamama hali, bir çeşit cinsellik çağrışımı) da bir yandan besliyor, büyütüyor, yeniden üretiyor. ‘Bayan’ kelimesinin gereksiz her kullanımı aslında yukarıda ifade ettiğimiz meseleyi de normalleştiren, üzerini örten bir araç haline geliyor.

İşte bu yüzden bu mesele önemsenmeli ve üzerine gidilmelidir. Bu işin tek bir çaresi vardır , o da “kadın” kelimesine sahip çıkmak. Çabamız onun kendi içerdiği anlam dışındaki her türlü çağrışımdan arındırılmasıdır ki kadınlık adına verdiğimiz çeşitli mücadeleleri sürdürebilelim. Biz erkeklerin bizi erkek bakışının nesnesi, ikinci sınıf kişilikler haline getiren samimiyetsiz nezaket sözcüklerini değil, sadece kadın olmayı istiyoruz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
dışarda bayan diyenlere gıccık oluyorum. "bayaaan baghsana" al baktım
bide ablacım var. abla nın kibarcası. ya nerden ablan oluyom ben senin:95:. hem nerden biliyon belki senden gençim. güya sempatiklik yapıyo pütt pabucumun ablası

hanım efendi diyeceksiniz. hanım-efendi:95:
 
Son düzenleme:

sanırım onlarda bozulan bişey yokda ondan
Bknz:k.z
 

Anlatmak istediğim şey de aynı şey aslında,
Kadına bayan densin demedim
Hitap ediliyorsa bayan da denilebilir,kadın-kız ayrımı yapılmasına hiç girmediğim gibi bu ayrıma şiddetle karşı çıkanlardanım
Bana ne kadın ne de kız diye seslenilmesinde hoşlanırım
Hanım efendi denilmiyorsa bayan denmesi diğerlerinden en uygun olanı
Aslında "bay" da bir hitap şekli olduğu için bir "erkek cinsine" bay diye seslenmek gayet uygun olur
Fakat ülkemizde yaygın bir durum olmadığı için bize garip geliyor
Aynı şeyden bahsedildiği halde benim yorumumu alıntılayıp
benim yorumumla sadece cümle farklılıkları olan bir yorum yapılması ve
benim yorumumu eleştirir ifadeler de eklenmesi ilginç olmuş
Kısacası bir "kadına" "hitap" edilecekse kadın denmez
Ama insan cinsinden biri olan "kadından" bahsediliyorsa da bayan denmez
 
Son düzenleme:
Bayan/bay bunlar hitap kelimesi benim bildiğim, hanım/bey, hanımefendi/beyefendi gibi.
Örnek; Ayşe hanım, Ali bey. Pek kullanılmasa da bay Yılmaz, bayan Demir(soyisim kullanılır benim bildiğim) gibi...

Bir de sesleniş tarzı olarak kullanılıyor.
Bayan bakar mısınız? Beyefendi size bir konuda danışabilir miyim? gibi...
Burada kadın veya adam kelimesini kullanırsak kabalık etmiş oluruz. Sesleniş olarak bay pek tercih edilmiyor, alışkın olmadığımızdan sanırım. Bence bayan yerine de hanımefendi daha bir kibar sanki.

Ama hitap ve sesleniş dışında genel olarak kullanılırken kadını tercih ederim ve bence bu kullanım tercih edilmeli. 'Kadın' kelimesini kızlıktan olgunluğa geçis olarak görüp ona göre kullanmak pek akıllıca değil. Dışarıdan bakarak genç bir kızın kadın(?) olup olmadığını anlayamayız değil mi? Bunu akıldan geçirmek bile bence çok ayıp. İnsanların cinsel hayatına, bekaretine göre ona isim biçmek kimseye kalmadı. Buna bakarak da kadın yerine bir hitap kelimesi olan bayanı kullanmak bence çok abes.
Bunun aslında ne kadar abes olduğunu biraz düşünürseniz anlarsınız. Kadın kadındır. Doğumundan ölümüne kadar(cinsiyetini değiştirmezse tabi ki) kimliğinde cinsiyet hanesinde kadın yazar. Küçük bir kız çocuğuna tabiki de kadın diyemeyiz. Benim bahsettiğim genel kullanım. Kadın doktor, kadın milletvekili gibi. Veya güzel kadın, zeki kadın, iyi kadın gibi. Ne kadar yakışıyor ama değil mi bu sıfatlara 'kadın' kelimesi? Bazen sanki kadın kelimesinden utanılıyormuş izlenimi yaratıyor ben de kadın yerine bayanı kullanmak. Sanki ayıpmış gibi. Mesela kötü bayan denmez, bayan kibardır çünkü, kötü sıfatına yakışmaz. Ama kadın... Ne rahat kullanılıyor bu sıfatlarla...
Kadın daha iyi sıfatlara layık değil mi ama?..
 

Pinaran çok doğru düşünüyorsun ama keşke genele hitap ederken LadyEvil'in mesajını alıntılamasaydın. Çünkü onun ne demek istediği belli. Hatta aynı fikirdesiniz gördüğüm kadarıyla...
 
Ah şu kadınlıktan utanma yok mu, ah ah... Ne kadar üzücü...
Bay pipiler; 'errrrkeğim ulan ben!' diye erkekliğini cümle aleme kabul ettirirken, güzelim kadının;
Cinsiyetini kız-kadın şeklinde ikiye bölmesi ve bunu 'bayan' gibi anlamsız, aslında bir hitap kelimesi olan bir kelimeyle örtmesi...
Gerçekten çok üzücü...
 
Günaydın arkadaşlar çok uzun zamandır sayfayı ziyaret edemiyorum giriş yaptıgımda nasıl olduysa ilk bu anket gözüme ilişti
konuyla ilgili birşeyler yazmadan edemedim
Bayan kelimesi Baydan türedigi için ben Bayanı kullanmayı kabul etmiyorum bizler Kadınız bu yüzdendirki Kadın denmesini istiyoruz.
 
seslenirken değil tabaiki ama bahsederken kadın kelimesi benim kulağıma daha hoş geliyor.. bence "çok hoş bir bayansın" yerine " çok hoş bir kadınsın" cümlesi her kadına daha çekici gelir.. hepimiz daha çok kadınsı olmak istiyoruz.. ee bu bayan kelimesi de nerden çıktıı??? bence çok itici..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…