- 3 Haziran 2015
- 36.921
- 118.964
- 35
-
- Konu Sahibi cileksevilir
- #41
istanbul sözleşmesinin başkani Müge Anlı olmalı. Başkani erkek ise kaldirmaya izin veriyor bu sözleşmeyi kadinlar yönetsin istiyorum!!daha dün eski karısını çocuğunun gözü önünde bıçaklayan adam serbest bırakıldı.
kadın isyan etti illa ölmemi bekliyorsunuz diye.
yine yazıyorum ha var ha yok.
istanbul sözleşmesinin sosyal medya kadar müge anlı kadar hükmü yok bu ülkede.
B.k kafalılar... Çoğu otur evinin kadını ol kafasında ataerkillik zehirlenmesi yaşıyor. Kadına nefes aldırmamak için her haltı yiyorlar. Kadınlar bu pisliklere rağmen var olmaya çalışıyor. Nafaka ödemek istemeyen insan önce bu kafalardan kurtulmalı, kadınların savaşında onların safında yer almalı. Kadınların kendi ayaklarının üstünde durması için savaşmalı. O baskılamaya çalıştığın kadınlardan biriyle evlen, çocuk yap, sonra boşanınca nafaka niye ödüyoruz? Yok ya... Kaldı ki İstanbul Sözleşmesi'nde erkeği kadına nafaka ödemeye mecbur bırakan bir madde yok. Nafaka mevzusu Medeni Kanunda var. Ya bu sözleşmeye karşı çıkanlar, kadının sosyal hayatta var oluşuna karşı çıkan zihniyet işte. Akıllı insan şunu okuyup da, nesini ters, mantıksız bulabilir Allah aşkına?Adamlar boşanmış hala neden nafaka ödüyoruz diye sersenişte bulunuyorlar.
kaldirirsa kadinlar çok rahat dövecegi inaniyorlar. neymiş adamlara.. hakkını mi alsin ölsün mü...Şimdi sözleşmenin kaldırılması yönündeler nedense.
Yandaş bir platrom var oradada okuyorum,adamlar resmen kaldırılması yönünde konuşuyorlar.
Biri birde utanmadan profildeki yazısına sümeyye yazmışBurda bile iki kişi kaldırılsın demiş ne denirki yani.. amaç belli.
Giderek geriye giden bir sistem... Bunlar zaten olmasi gerek seyler iken boyle seylerin tartışmaya ya da yorumlara acik olmasi bile enteresan cidden bu akilla oynamadir. O kadar kadin cinayetlerinden sonra bir de bunlari kaldirmaya oylamak inanilir gibi değil. Bunu kabul etmeyenler öncelikle cezalarini bulmalilar. Sanki kendilerinin kiz cocuklari yokmus gibi davrananlar ancak baslarina geldigi zaman uyanırlar. Allah herkese akıl fikir versin gercektenMerhaba Arkadaşlar;
Son zamanlarda, kanal istanbul, covid-19, ekonomi, ayasofya tartışmaları derken, Kadın haklarının koruma kanunu kaldırılması ile ilgili gündeme gelen haberleri yakından takip etmeye çalışıyorum.
Öncelikle İstanbul Sözleşmesi nedir?ondan bahsediyim.
Avrupa Konseyi tarafından 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılan sözleşmedir.
Adının istanbul sözleşmesi olamasının yegane sebebi Avrupa konseyi tarafından hazırlanan sözleşmenin ilk imzalayan ülke Türkiye olması ve sözleşmenin istanbul'da imzalanmasıdır.
- Avrupa Konseyi’nin, kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin bu yeni sözleşmesi, ciddi bir insan hakları ihlali oluşturan bu sorunu en kapsamlı şekilde ele alan bir uluslararası sözleşmedir.
- Bu tür şiddete taviz vermeden, kanunlar çerçevesinde hızlı bir şekilde aksiyon alınması gösterilmesi hedeflemektedir ve Avrupa ile onun sınırlarını da aşan geniş bir alanda daha güvenli yaşanabilmesini sağlama yolunda önemli bir adımdır.
- Şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve şiddet uygulayanların adalete teslim edilmesi, bu sözleşmenin temel taşlarını oluşturmaktadır.
- Ayrıca, toplumun her ferdini, özellikle de erkekleri ve erkek çocuklarını, tutumlarını değiştirmeye davet ederek, bireylerin vicdanlarını ve düşüncelerini değiştirmeyi amaçlamaktadır.
- Esas itibariyle, erkeklerle kadınlar arasında daha fazla eşitlik sağlamaya yönelik çağrının yeniden yapılmasıdır; zira, kadınlara yönelik şiddetin kökleri, toplumda erkek ve kadın arasındaki eşitsizliğe dayanmakta ve bir hoşgörü ve inkar kültürünün sonucu olarak sürdürülmektedir.
İSTANBUL SÖZLEŞMENİN DEVLETLERDEN TALEPLERİ
Önleme
- Kadınlara yönelik şiddetin kabullenilmesine neden olan tutumların, toplumsal cinsiyet rollerinin ve klişelerin değiştirilmesi;
- Mağdurlar üzerinde çalışan profesyonel kadroların eğitilmesi;
- Farklı şiddet türleri ve bunların travma yaratıcı özellikleri hakkında farkındalık yaratılması;
- Eğitimin her kademesinde, eşitliği ele alan konuların ders müfredatına dahil edilmesi;
- Halka ulaşabilmek için STK’larla, medyayla ve özel sektörle işbirliği yapılması.
Koruma
-Tüm tedbirler içinde, mağdurların ihtiyaçlarına ve güven içinde olmalarına en büyük önemin verilmesinin sağlanması;
- Mağdurlara ve çocuklarına psikolojik ve hukuki danışmanlığın yanı sıra tıbbi yardım da sağlayan özelleşmiş destek hizmetlerinin düzenlenmesi;
- Yeterli sayıda sığınma evinin tahsis edilmesi ve günün her saati kullanılabilecek ücretsiz telefon yardım hatları sağlanması.
Yargılama
- Kadınlara yönelik şiddetin suç sayılmasının ve gerekli cezaların verilmesinin sağlanması;
- Gelenek, töre, din, yada “namus” gerekçelerinin, herhangi bir şiddet eyleminin bahanesi olarak kabul edilmemesinin sağlanması;
- Soruşturma ve yargılama sürecinde mağdurların özel koruma tedbirlerinden yararlanmalarının sağlanması;
- Kolluk kuvvetlerinin yardım isteyenlere anında yardıma gidebilmelerinin ve tehlikeli durumlara yetkinlikle müdahale etmelerinin sağlanması.
Bütüncül politikalar
- Yukarιda belirtilen tüm tedbirlerin kapsamlı ve koordineli politikaların bir parçası olmasının sağlanması ve kadına karşı şiddete karşı bütüncül bir mukabelede bulunulmasının temin edilmesi.
SÖZLEŞME KAPSAMINA GİREN SUÇLAR
Sözleşme taraf devletlere, aşağıda belirtilen davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu kιlmaktadιr:
- ev içi şiddet (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik)
- taciz amaçlı takip;
- tecavüz dahil, cinsel şiddet;
- cinsel taciz;
- zorla evlendirme;
- kadınların sünnet edilmesi;
- kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama.
Burada açıkça verilmek istenen mesaj, kadınlara yönelik şiddetin ve ev içi şiddetin özel hayatta saklı kalacak konular olmadığıdır. Aksine, mağdur olan kimse failin eşi, hayat arkadaşı yada ailenin bir ferdi ise, aile içinde işlenen suçların özellikle travma yaratıcı etkisini vurgulamak üzere bu kişinin cezası daha da ağırlaştırılabilir.
Akıllarından şüphe ediyorum..Hayir diyenler şiddet mi seviyor acaba ?
Iyi hali geç, o gelene kadar bile içerde durmuyorlar ki? Sosyal medyada gündeme gelmese hepsi dışarda.Siyaseti sevmediğim için takip etmiyorum.
O sözleşmenin yerine kanunlarımızdaki yaptırımlar artabilir. İyi hal indirimleri kalkabilir mesela...
Maalesef öyle kaldi ki koskoca mecliste bile kadin kelimesini cok goruyorlar bayan diye hitap ediyor bazıları gördükçe sinirlerim bozuluyor. Kadin kadindirBu sözleşmeyi ilk kabul eden devletiz. AB bile yeni kabul etti hatta. Ama gel gelelim kadın cinayetleri, şiddet gırla. Kaldı ki çekilme durumu gündeme gelmeseydi haberimiz bile yoktu çoğumuzun.
Bizim ülkemiz açısından değerlendirirsek sözleşme kanun değil uygulanabilirlik lazım. Erkektir yapar düşüncesinin tarihe gömülmesi lazım. Kadınlar ipleri eline alıp bu devranı döndürmedikçe hiçbir şey biz kadınları yaşatamaz.
B.k kafalılar... Çoğu otur evinin kadını ol kafasında ataerkillik zehirlenmesi yaşıyor. Kadına nefes aldırmamak için her haltı yiyorlar. Kadınlar bu pisliklere rağmen var olmaya çalışıyor. Nafaka ödemek istemeyen insan önce bu kafalardan kurtulmalı, kadınların savaşında onların safında yer almalı. Kadınların kendi ayaklarının üstünde durması için savaşmalı. O baskılamaya çalıştığın kadınlardan biriyle evlen, çocuk yap, sonra boşanınca nafaka niye ödüyoruz? Yok ya... Kaldı ki İstanbul Sözleşmesi'nde erkeği kadına nafaka ödemeye mecbur bırakan bir madde yok. Nafaka mevzusu Medeni Kanunda var. Ya bu sözleşmeye karşı çıkanlar, kadının sosyal hayatta var oluşuna karşı çıkan zihniyet işte. Akıllı insan şunu okuyup da, nesini ters, mantıksız bulabilir Allah aşkına?
kaldirirsa kadinlar çok rahat dövecegi inaniyorlar. neymiş adamlara.. hakkını mi alsin ölsün mü...
O adamlar anlamaz bundan,kadın dediğin evde oturur yemek yapar kocayı mennun eder mantığında bunlar.
Kadınla evlenirken bişey yok,üstünede çocuk doğursun sonrada eve tık hapis hayatı yaşat.
Dışarda da adam ağzındaki salyaları akıtarak kadın gözetler keser durur.
Onlara göre ölecek neden sorsan namus derler..
Mangalda kül bırakmazlar
Psikolojik Deliii Silent Scream duvarına yazdığınız okumuş biri olarak sadece meraktan soruyorum istanbul sözleşmesi kaldırılsın mi sorusuna nasıl evet diyebildiniz?
Ya tecavüzcüyü serbest birkaan , ölen karısının arkasından 'cocuklar senden değil dedi bir anda sinirlendim,arabada da silah vardi-oldurdum' dedigi için salan, suçu kadinda arayıp 'bir kadın erkekle alkol almışsa birlikteliği kabul etmiştir' açıklaması yapan insanlar sanki karısını oldureni, çocuğa tecavüz edeni mi idam edecek?Bu zamana kadar vardıda ne oldu? Surekli artis gosterdi siddet vakaları. Sozlesme yerine idam gelmeli bence