K.k'nün güzel hanımları, siz olsanız bundan sonrası için nasıl davranmayı seçerdiniz?

Eşlerinizin ailesi ile mutlu olmadan (onları yok sayarak), eşlerinizle mutlu olabilir misiniz?


  • Ankete Katılan
    238
Sen yeteri kadar alttan almissin
Bu saatten sonra benim fikrim karsilastiginda yuzlerine bile bakmaman
Esinde bunun icin sana cephe alacaksa varsin alsin .
Niye kendini daha fazla uzuyorsun ki cigeri bes para etmez insanlar icin ? Denemissin olmamis , yaranamamissin.
 
Gerçekten var mı? Etrafımdaki herkes inadına git çatlat gibi saçma sapan akıllar veriyor, kendinize saklayın akıllarınızı diyorum. Öyle bir insan değilim.
Ben esimin ailesiyle 4 yıldır görüşmüyorum, görüşürken nasıl İsem şimdi aynıyım huzur olarak...2 hafta önce 3. bebeğimide dogurdum..anlayacagin kv nin oğlu artik benim zimmetime geçti...
 
Bence bu saatten sonra hazır düzeninizi kurmuşken bir daha muhattap olmayın. Anlaşamıyorsunuz bu belli, zorlamayın. Zaten sorunların büyüğünü yaşamışsınız ilerde daha ne olabilir ki? Eşiniz gün gelir başa kakar isyan eders e ailemden beni ayırdın diye bu mu çekinceniz? Öyleyse böyle bir şey yaşamamak için ailesi hk hiç olumsuz konuşmayın. Her zaman, ben görüşmüyorum ama senin annen o, görüş hayatım git hayatım ara hayatım vs vs diye yapıcı olun. Siz ilişkinizi ayırdınız ama eş hala evlatları vurgusunu yapın.
 
Ben ayni evde yasiyorum. Senin konunu okurken ben bdvye konu mu acmisim diye kontrol edesim geldi. Yaptiklarimi begenmemeler. Esimle biraz cok vakit gecirsem cok harciyosunuz vs demeler. Sabahlari odaya dalmalar. Herseye karismalar her seyi merak etmeler ve daha neler neler. Ve eşimin ailesi karsindaki duruşu sayesinde esimle aramizda nerdeyse hic problem yaratmiyo bu durum. 1 kere cok kotu kavga ettik esimle. Ama anliyo dengeyi koruyo ve bu cok onemli. Ayri eve cikmak icin esimin garanti gibi gozuken bi basvurusundan donus bekliyoruz. Insallah bi aksilik cikmaz. Biz ayri ev konusunu actigimizda ayni taviri goruyoruz reddetmis olursunuz. Beraber yeni bi eve cikalim vs. Ama umrumda degil. Eşim de kararlı.
Esinle aranda problem yoksa sorun gercekten ailesiyse esinle tabiki huzur icinde yasarsin(onlardan uzakta). Ben iletisimimi kesmem ailesiyle. Onlar kesmedigi muddetce. Ama senin durumunda olsaydim. Gitmezdim konusmaya. Olaylar cok buyumus. Evliligin cicim aylari denen zamanlar huzursuz ve kavgayla gecmis. Esinde arkanda. Bence hic gitme

İnsallah esinizin isi olur da ayrı eve çıkarsınız.
 
Herkes hemfikir konu sahibi.
Dertsiz basina dert arama.
Bende senin gibi dusunurdum...o onun annesi zart zurt diye.
Peki karsi taraf hic dedimi oglumun yuvasi oglumun sevgilisi esi diye? Demedi demezler.
Gelin diye diye toplumumuzu sindirmisler.
Kimseye kendini begendirme. Aman esimin ailesiyle iyi olmaliyim deme.
Gerek yok. Kendi yuvani kurdun bitti.

Karsi taraf oglumun yuvasi vs diyormu demiyor. Butun umudunu kez o yuzden.
Bak benim nenem de gelininden sikayet ediyor gelmiyor diye ama olsun yeterki oglum mutlu olsun herkes ayriliyor onlar ayrilmasin yeterki diyor. Gelinine yine de saygi duyuyor ele gune laf ettirmiyor.

Senin kv tipik ruh hastasi kaynana sendromuna girmis. Iyi oluruz buyuk bir aile oluruz diye beklentilerini umutlarini topyekun at sil aklindan.
Hatta o kadinin yuzune dahi bakma. Sana pskolojik siddet uygulamis resmen.

Onun emirleri istekleri senin hayatinda gecmez gecemez. Kim ki o? Allahin kulu.
Sallaaaaaaa gitsin. Vur patlasin cal oynasin..hayatina bak.


Ayrica oyle insanlar uc gunluk dunya ve iyi niyetten anlamazlar. Yuz bulurlar seni daha fena yaparlar. Onlarin iyi niyetleri ancak dilde o da ogluslarina karsi. Icraata bakarsan yanlarinda dahi oturmuyorlar oglunun yuvasi icin deyipte.
 
Son düzenleme:
Gerçekten var mı? Etrafımdaki herkes inadına git çatlat gibi saçma sapan akıllar veriyor, kendinize saklayın akıllarınızı diyorum. Öyle bir insan değilim.
Tabi ki var neden olmasın. O akıl verenlerin dediklerini yapmayın. Hem neyi neden çatlatasınız ki. İlk başlarda bende çok takıyorum ama eşimin ailesi otobüste yan yana otursak selam vereceğim insanlar bile değil. Hayatımda yerleri yok. Nasıl ki dünyada milyarlarca yabancı var benim umrumda değil, onlarda aynı şekilde. Kısacası benim için yoklar. Sizde hiç düşünmeyin. Eşinizle evinizde mutlu mesut yaşayın. İşinize gücünüze bakın, sınavınıza odaklanın. Kısacası hayatınız için önemli eylemleri gerçekleştirin.
 
Yazdıklarını baştan sona kadar okudum
Ben biraz kinciyim affetmezdim sen affetmişsin umarım pişman değil mutlu eder
Veya bir mutsuzluk da yanında durur , mutsuzluğun mutluluk olur
Ben gitmezdim ölse de gitmezdim Şahsen
Bence böyle devam et
Huzursuzluktan başka bişey vermemiş , varlığından huzur çıkmaz o kadının
 
Merhaba hepsini okudum. Sizde onlara yüz vermeyin. Böyle insanlar onları insan yerine koymadığınızda size değer veriyor .boşver
 
Evlenip hiç tanımadığım insanlarla cümbür cemaat yaşayacağıma, evlenmeyip kendi ailemle yaşarım.

Sizi el olarak gören insanlarla hala ilişki kurma çabanız çok anlamsız. Baştan beri yaptığınız her şey hata zaten. Aynı apartmanı kabul etmeniz, her çağırdıklarında gitmeniz, evi terk ettikten sonra geri dönünce haklı olduğunuz halde özür dilemeniz... Ve hala da ısrarla hata yapmak istiyorsunuz, anlayamadım. Kendi oğullarının eş seçimine saygı duymayan insanlardan size saygı göstermelerini mi bekliyorsunuz?

Siz tekrar görüşmek için çabaladıkça onlar haklılıklarına haklılık katacaklar kendilerince. Bırakın artık el uzatmayı. Görüşmek isterlerse onlar adım atsınlar.
 
Herkese Merhaba, uzun zamandır burayı takip ediyorum ve takıldığım bir noktada sizlerden fikir almak istiyorum.

Eşimle evlendiğimizde ben 24, eşim ise 29 yaşındaydı. Severek,isteyerek,aşık olarak,eşimin peşimden çokça koşması sonucunda, gençliğin ve güzelliğin de vermiş olduğu o özgüvenle, çok da hesap yapmadan evlendik. 3 yıllık evliyim.

Eşim 2 kardeş, bir abisi var; dolayısıyla benim de bir eltim. Eltim devlet memuru(öğretmen), kendi parasını kendisi kazanan, mesleği dolayısıyla aile içinde kendisine en üst sıralardan bir yer ve saygı sunulmuş. Sülalenin en iyi gelini,ılımlı,güleryüzlü,pasif :) 10 yıldır kv ile aynı apartmanda yaşıyorlar fakat eltim her anlamda kısıtlanmış durumda; arkadaşları ile dışarı çıkmak,sürekli ev oturmaları,eşiyle sık sık çıkıp gezmeler,yalnız tatile gitmeler vs hiçbiri yok. Sabahtan akşama kadar birlikteler, uyurken ayrılıyorlar. Kv, eşiyle arasında olan duygusal boşluk ve sorunları çocukları ve dolayısıyla hayatına dahil edeceği gelinleri ile doldurmak isteyen, kendimce "bencil" bir insan. Bende aynı apartmana karşı olmama rağmen, en başında çok saf ve iyi niyetli olduğumdan kabul ettim. Nişanlılık dönemimde gidip gelirken bana gayet normal davranıyorlardı. Eşimde bilhassa annesine ve o diğer 3 kişiye bağımlı gibi durmuyordu.

Beni güle isteye aldılar, bu arada bende ailemin tek kızıyım. Fakat evlendik, ilk sabah baktım eve kahvaltılık namına hiçbir alışveriş yapılmamış kv ye çıkmamız istendi. Eşime bizim kültürümüzde bunun ayıp olduğunu söylesem de çıktık, doğal olarak ben hiç bişey yiyemedim utandığımdan, derken balayına gidildi gelindi. Sonrasında hayatımın en kötü,en kabus yılı başladı.

Şirketim kapanması dolayısıyla,düğün arefesinde işimden ayrılmıştım. Her sabah bir görev gibi yatağımı toplar toplamaz, soluğu yukarda kv min yanında alırdım. Kural böyleydi, bir gün gitmesem sorun olur,surat asarlar kv laf sokardı. Eltim, eşim,abisi ve babası herkes kahvaltı eder etmez işe kaçıyorlardı. Benimse gidecek bir işim yoktu. (Ben üniversite, eşim ise lise mezunu) fakat öğretmenlik gibi temiz bir mesleğim olsaymış, bende çalışabilirmişim dedi kayınvalidecim. Diğer işleri önemsiz ve saçma gördüklerinden, çalışmak istediğimde çalıştırmadılar. Sonrası sürekli her yaptığım işi elimden çekip yapmalar, beğenmemeler, sürekli bana ve aileme laf sokmalar, hergün acımasızca eleştiriler,beni beğenmemeler başladı. Bense hep sustum,cevap vermemeyi "saygı" zannettiğimden. Çok şükür yaşadığım sıkıntılar beni daha çok yöneltmişti Rabbime, ve kendi isteğimle kapandım bu arada. Ve her sıkıntıda ona sığındım,neredeyse hergün ağlıyordum... Kocamla yalnız kalmak istemem, yalnız dışarı çıkmak istemem sorun oldu. Ailesine kısa sürede alışmam beklendi, insanlara ismiyle değil "abi" "abla" şeklinde hitap etmem bile söylendi,üstelik herşeyin bir vakti varken.

Sonrası çok daha kötü şeyler yaşadık ve her seferinde eşimin benim yanımda ve arkamda durmaması beni çok üzdü. Surat asmaya başlamışım istemeden,bu da sorun oldu. Tüm gün aşağılanan bir insan başka ne yapabilirdi ki? En son dayanamadım eşime anlattım, abarttığımı söyledi, arada kaldı. Kısacası ailesi ile aramdaki dengeyi koruyamamışken, annesi yanındayken bile bana defalarca hakaret ettiğinde haksız yere "sadece gülümsedi" ortamı yumuşatmak adına".

Çok sevdiğim eşimden nefret eder oldum, huzursuzluklar başladı. Ben onun ailesi ile evlenmiş ve bir kocam daha olmuştu. Hiç böyle hayal etmemiştim. Bu arada 8 kilo vermişim 6 ayda, sonunda dayanamayarak ailemin yanına geldim. Ailemin o zaman herşeyden haberi oldu. Sonrası özürler vs tekrar bir şans verdim. Çünkü kocam beni dövmemiş,sövmemiş, aldatmamıştı ! Her eve dönüşümde, küçük olduğum için kv ayağına gidip, özür diledim, hep alttan aldım eşimin hatrına. Ama böyle oldukça kendi hatalarını da görmez oldu.

Sonrası bana iyice düşman oldu eşimin ailesi, kv evden gitmemi sindiremedi çünkü eski kafalı idi hiçbir zaman kendisinin bundaki etkisini kabul etmedi. Eşim "artık yukarı çıkmayacaksın,mutfağımızı da ayırıyoruz" çözümünü buldu. İyi hoş, ama aynı binada çok zordu bu. Mutlaka denk geliyorduk, her gördüklerinde düşmanca bakıyorlardı. Eltim, kp ve abisi de eşim gibi evde pasif ve sözü geçen kişiler olmadığından aileden kimse sahip çıkamadı bana yada kimse karşısına almak istemedi kv yi. Birgün herkes işteyken kv ye tüm cesaretimi toplayarak, konuşmak üzere gittim. Amacım sadece yapıcı olmak ve bu huzursuzluğu düzeltmekti. "Ben size ne yaptım anne" dedim yalnızca. Neden her iki gelininize farklı davranıyorsunuz? Yemin ederim saygı çerçevesinde bir konuşmaydı ve asla haddimi aşmadım. İlk günden itibaren benim için "bir büyük" ve "anne" olduğu için saygı duyuyordum kendisine. Ben sizi ayırmıyorum, ikinizde el'siniz sonuçta benim için dedi. Fakat evlendiğim ilk günden itibaren her konuda bana eltimi örnek gösterdi ve kendim olmamı değil de onun gibi olmamı istedi. Sonra da "yapmacıksın" dediler. Ne yapsam olmadı yani. Eşim eve gelince de "gelin bana saygısızlık yaptı vs diye kocamı güzelce doldurmuş"
Sonuç tekrar ayrılık, fakat bu kez yaşadıklarımı haketmediğimi düşündüğümden "anlaşmalı boşanma protokülünü imzalayarak".
Çünkü artık eşim de kötü davranıyordu bana ve o evde kalmam için hiçbir sebep yoktu kendimce...

Eşim evde yokken kendime ait neyim varsa topladım birkaç kuzenim ile. Ve hepsi o eşyaların araca yüklenmesini yukarıdan izledi. Bir Allah'ın kulu da aşağı inip, ne oluyor,nereye gidiyorsun sen? demedi. Çünkü istedikleri buydu. Ama çok yorulmuştum,Allah'ından bulsunlar dedim ağlayarak çıktım evimden.

Yaklaşık 2 ay babamın evinde kaldım, kimse gelmedi. Eşime onlara uyum sağlayamadığımı söyleyip, vicdanlarını rahatlatmışlar. Fakat evimde, düzenim, temizliğim,eşime ve evliliğime karşı özverim çevrem tarafından da bilindiğinden; ailecek ortak görüştüğümüz arkadaş çevremizin de baskıları üzerine; hasretime de dayanamayan eşim eşim, aklı başına gelmiş ve çok pişman olmuş bir şekilde samimiyetiyle geldi bu kez. Ve herşeyin bu saatten sonra benim istediğim gibi olacağı sözünü verdi.

Biraz süründürdüm... Önce bir işe girdim, sonra farklı bir ilçeye taşınıp, kiraya çıktık. Ailesi eşimi reddetmekle tehdit etti, annesi duygu sömürüleri yaptı benimle barışmaması için! Sonuç olarak eşim ilk kez dik durdu ve o binayı terkedip, tabuları yıktık.

Şuan 1 yıl oldu, eşimle aramızda bir problem yok çok şükür. Ailesi ile görüşmüyorum, başta kendisi de gitmiyordu ama yeğenlerini özlediğinde görüp geliyor. Bayramlarda gitmeyi teklif ediyorum, beni götürmek istemiyor, bi laf söylerler üzülürsün yine diye. Bu şekilde de içime sinmiyor. İlerde eşimle olan ilişkimi etkiler diye kokuyorum ?
Geçtiğimiz bayram kendisi de gitmedi. Düğünlerde görüşüyoruz mecburen, onda da masalarına oturduğumda, kv ve eltim kalkıp masa değiştiriyorlar,yüzüme bakmıyorlar.
Toplum içinde hep gülümseyip belli etmesemde, çok üzülüyor ve görüştükten sonra bir süre kendime gelemiyorum...

Sıla-i rahim yapmak istiyorum ama karşı taraf da gençler,cahiller,yapmışlar bir hata diyip büyüklük gösteren bir "anne" yok. Kayınvalide bizi kabul etse, diğerileri ses çıkarmaz bile.
Bu sene kpss ye hazırlanıyorum, haftanın 5 buçuk günü çalışıp, kalan 1,5 günde de kursta oluyorum yani kendime ayıracak bile vaktim yok. Siz olsanız bu saatten sonra, eşinizin ailesi olan ilişkinizi nasıl ilerletirdiniz?

Hakkınızı helal edin çok uzun oldu anlaşılabilir olsun diye, yorum yapanlardan Allah razı olsun...
Seni cook iyi anliyorum canim. Senin yasadiklarin kadar olmasda bende yasadim baze seyler. Ama dicegim su ki esinin ailesi onlar. Seni acim acik dusman belleselerde esin onlarda vazgecmez. Sende onu ailesine sık sik tek gonderme. Ben yaptim bu hatayi 3 ay tek gitti ailesine degisti. Baktim olmuyor vurdum yumrugu masaya. Toparladim esimi.
 
Bir ekleme yapmak istiyorum,derdimin ne olduğu tam anlaşılamamış; şöyle ki

Ailem en başından beri karşı aileden hiçbir şey beklemedi, kızının mutluluğundan başka evime sık gelip gitmediler bunca olay oldu eşimi karşısına alıp kıracak birçok laf edebilirlerdi, etmediler. Çünkü eşim çok kinci bir insan, bunu anladılar. Herşey daha kötü olmasın diye boşanırken bile uzak ama arkamda durdular. Tüm bunlara rağmen o zamanlar annesini suçlu beni haklı bulup, bunu kabul edip babamın kapısına tekrar beni istemeye gelen eşim o zamanlar herşeyi kabul etmesine rağmen şimdi yine konusu açıldığında annesine asla laf söyletmiyor. Yengesi,abisi,annesi ne yapmış olurlarsa olsunlar, sürekli korumacı bir tavır içinde onlara karşı ve bu benim sinirlerimi çok yıpratmakta.

Evlendikten sonra kayınvalidem "siz yeni evlisiniz,evinize hırsız girer" (demirliklere sahip evimize) bahanesi ile altınlar bende kalsın demişti. Sonrada 1 hafta geçmeden, bana sormadan eşimle birlikte koşa koşa bozdurmaya gidip bana değeri düşük bir kelepçe bilezik getirmişlerdi. Şok olmuş bir şekilde yüzlerine bakınca, "Beğenmezsen bunu da alayım"demişti. Neymiş efendim büyük gelininkiler de onlara verilmiş zamanında ev borcu var diye. Ama benim zamanımda yani 10 yıl sonra durumları gayet iyiydi. Kp mali müşavir, kendi işlerini yapıyorlar. Eşime bunun haksızlık olduğunu söylediğimde, takıların borçlarımıza gittiğini söyledi. Bende ailen ne güne duruyor, hiç mi hakları geçmeyecek evlatlarına dediğimde benim hiçbişeyde hakkım yok dedi. Kp işleri kaynıma devretmiş, dükkanı kaynım çekip çeviriyor gece gündüz çalışıyor şimdi Allah var. Takılarımın alınmasına bile ses çıkarmadım ama yine de kötü gelin ilan edildim.

Eşim tüm bunlara rağmen aileme gelmiyor, bayramda beni kapıdan bırakıp kendisi içeri girmedi. Annemde yemek yemez, ancak kahve ve çay içer. Neden böyle saygısızca davranıyorsun, bu insanlar sana ne yaptı dediğimde susuyor. Ben onun ailesine gitmediğimden böyle davrandığı geliyor aklıma bu sefer de. Siz ne düşünürdünüz?


Eşiniz ailenize karşı çok ayıp ediyor. Benim gözlemlediğim kadarıyla erkekler, gelinin ailesi sizinki gibi hicbir seye karışmamıs olsalar bile sırf kızlarının arkasında durdukları için aileye soğuk davranarak tepki gösteriyor. Evini terk eden kadını o raddeye getiren sebeplere değil de, ailenin kızlarının arkasında durmasına odaklanıyorlar. Sanki ayrılmalarına sebep olan kendi aileleri değil de kızlarına kucak açan gelin ailesi gibi saçma bi düsünceyle kendi taraflarını aklıyorlar.

Bir diğer sebep, sizin ailenize bayramda gelirse yakın olursa yer icerse duyulur ve ailesi tepki gösterir yada kırılırlar diye korkuyordur. Bu aile " o bize bayramda bile gelmiyor ama sen onun ailesine içgüveysi mi oldun" der çünkü bence. Eşiniz de ailesine karşı bende onun ailesiyle görüsmüyorum diye aklınca dik durduğunu düsünüyor gibi. Size misilleme yapmıyor, ki siz zaten gayet ılımlısınız gidelim beni de götür diyen tarafsınız. Eğer siz daha sert bi tutum icinde olsaydınız o zaman misilleme yaptığını düsünürdüm.

Birde şöyle bir sey var. Ne olursa olsun esinizin ailesi hakkında onunla kötü konuşmayın. Ben de evi terk etmistim ve ilk zamanlar eşim de annesi ile görüsmüyordu. Fakat zamanla yumuşadı şimdi görüsüyorlar. Fakat ben hicbir tepki vermiyorum. Sormuyorum. Gecmisi hatırlatmıyorum. Böyle yaptı böyle dedi demiyorum. Kapattım tamamen. Benim bu net duruşum yuzunden o da lafını açamıyor. Açsa eminim o da annesini aklamaya çalışır. Kendince sebepler bulmaya çalışır. Ama benden duyacağı lafları bildigi icin ne o konuşuyor ne de ben. Ilk zamanlar olayların şoku üzüntüsü ve siniriyle bir tepkileri oluyor ama sonra yumuşuyorlar. Ne de olsa kan bağı, aile. Bunu kabullenmek lazım. Oturup da sizinle annesinin arkasından atmaz ilk günkü gibi öfkeli olmaz. Açmayın eski konuları. O zaman öyleydı simdi laf söyletmiyor diye kendinizi yıpratmayın. Şımdı ben sürekli esime konussam elime ne gecer hic. Bana hak veriyor haklısın diyor, gorusmem icin zorlamıyor. Bu bana yetiyor. Sizde konusmayın konuları geçince bir yorum yapmayın. Hatta öyle yok sayın ki konuları bile geçmesin.
 
Herkese Merhaba, uzun zamandır burayı takip ediyorum ve takıldığım bir noktada sizlerden fikir almak istiyorum.

Eşimle evlendiğimizde ben 24, eşim ise 29 yaşındaydı. Severek,isteyerek,aşık olarak,eşimin peşimden çokça koşması sonucunda, gençliğin ve güzelliğin de vermiş olduğu o özgüvenle, çok da hesap yapmadan evlendik. 3 yıllık evliyim.

Eşim 2 kardeş, bir abisi var; dolayısıyla benim de bir eltim. Eltim devlet memuru(öğretmen), kendi parasını kendisi kazanan, mesleği dolayısıyla aile içinde kendisine en üst sıralardan bir yer ve saygı sunulmuş. Sülalenin en iyi gelini,ılımlı,güleryüzlü,pasif :) 10 yıldır kv ile aynı apartmanda yaşıyorlar fakat eltim her anlamda kısıtlanmış durumda; arkadaşları ile dışarı çıkmak,sürekli ev oturmaları,eşiyle sık sık çıkıp gezmeler,yalnız tatile gitmeler vs hiçbiri yok. Sabahtan akşama kadar birlikteler, uyurken ayrılıyorlar. Kv, eşiyle arasında olan duygusal boşluk ve sorunları çocukları ve dolayısıyla hayatına dahil edeceği gelinleri ile doldurmak isteyen, kendimce "bencil" bir insan. Bende aynı apartmana karşı olmama rağmen, en başında çok saf ve iyi niyetli olduğumdan kabul ettim. Nişanlılık dönemimde gidip gelirken bana gayet normal davranıyorlardı. Eşimde bilhassa annesine ve o diğer 3 kişiye bağımlı gibi durmuyordu.

Beni güle isteye aldılar, bu arada bende ailemin tek kızıyım. Fakat evlendik, ilk sabah baktım eve kahvaltılık namına hiçbir alışveriş yapılmamış kv ye çıkmamız istendi. Eşime bizim kültürümüzde bunun ayıp olduğunu söylesem de çıktık, doğal olarak ben hiç bişey yiyemedim utandığımdan, derken balayına gidildi gelindi. Sonrasında hayatımın en kötü,en kabus yılı başladı.

Şirketim kapanması dolayısıyla,düğün arefesinde işimden ayrılmıştım. Her sabah bir görev gibi yatağımı toplar toplamaz, soluğu yukarda kv min yanında alırdım. Kural böyleydi, bir gün gitmesem sorun olur,surat asarlar kv laf sokardı. Eltim, eşim,abisi ve babası herkes kahvaltı eder etmez işe kaçıyorlardı. Benimse gidecek bir işim yoktu. (Ben üniversite, eşim ise lise mezunu) fakat öğretmenlik gibi temiz bir mesleğim olsaymış, bende çalışabilirmişim dedi kayınvalidecim. Diğer işleri önemsiz ve saçma gördüklerinden, çalışmak istediğimde çalıştırmadılar. Sonrası sürekli her yaptığım işi elimden çekip yapmalar, beğenmemeler, sürekli bana ve aileme laf sokmalar, hergün acımasızca eleştiriler,beni beğenmemeler başladı. Bense hep sustum,cevap vermemeyi "saygı" zannettiğimden. Çok şükür yaşadığım sıkıntılar beni daha çok yöneltmişti Rabbime, ve kendi isteğimle kapandım bu arada. Ve her sıkıntıda ona sığındım,neredeyse hergün ağlıyordum... Kocamla yalnız kalmak istemem, yalnız dışarı çıkmak istemem sorun oldu. Ailesine kısa sürede alışmam beklendi, insanlara ismiyle değil "abi" "abla" şeklinde hitap etmem bile söylendi,üstelik herşeyin bir vakti varken.

Sonrası çok daha kötü şeyler yaşadık ve her seferinde eşimin benim yanımda ve arkamda durmaması beni çok üzdü. Surat asmaya başlamışım istemeden,bu da sorun oldu. Tüm gün aşağılanan bir insan başka ne yapabilirdi ki? En son dayanamadım eşime anlattım, abarttığımı söyledi, arada kaldı. Kısacası ailesi ile aramdaki dengeyi koruyamamışken, annesi yanındayken bile bana defalarca hakaret ettiğinde haksız yere "sadece gülümsedi" ortamı yumuşatmak adına".

Çok sevdiğim eşimden nefret eder oldum, huzursuzluklar başladı. Ben onun ailesi ile evlenmiş ve bir kocam daha olmuştu. Hiç böyle hayal etmemiştim. Bu arada 8 kilo vermişim 6 ayda, sonunda dayanamayarak ailemin yanına geldim. Ailemin o zaman herşeyden haberi oldu. Sonrası özürler vs tekrar bir şans verdim. Çünkü kocam beni dövmemiş,sövmemiş, aldatmamıştı ! Her eve dönüşümde, küçük olduğum için kv ayağına gidip, özür diledim, hep alttan aldım eşimin hatrına. Ama böyle oldukça kendi hatalarını da görmez oldu.

Sonrası bana iyice düşman oldu eşimin ailesi, kv evden gitmemi sindiremedi çünkü eski kafalı idi hiçbir zaman kendisinin bundaki etkisini kabul etmedi. Eşim "artık yukarı çıkmayacaksın,mutfağımızı da ayırıyoruz" çözümünü buldu. İyi hoş, ama aynı binada çok zordu bu. Mutlaka denk geliyorduk, her gördüklerinde düşmanca bakıyorlardı. Eltim, kp ve abisi de eşim gibi evde pasif ve sözü geçen kişiler olmadığından aileden kimse sahip çıkamadı bana yada kimse karşısına almak istemedi kv yi. Birgün herkes işteyken kv ye tüm cesaretimi toplayarak, konuşmak üzere gittim. Amacım sadece yapıcı olmak ve bu huzursuzluğu düzeltmekti. "Ben size ne yaptım anne" dedim yalnızca. Neden her iki gelininize farklı davranıyorsunuz? Yemin ederim saygı çerçevesinde bir konuşmaydı ve asla haddimi aşmadım. İlk günden itibaren benim için "bir büyük" ve "anne" olduğu için saygı duyuyordum kendisine. Ben sizi ayırmıyorum, ikinizde el'siniz sonuçta benim için dedi. Fakat evlendiğim ilk günden itibaren her konuda bana eltimi örnek gösterdi ve kendim olmamı değil de onun gibi olmamı istedi. Sonra da "yapmacıksın" dediler. Ne yapsam olmadı yani. Eşim eve gelince de "gelin bana saygısızlık yaptı vs diye kocamı güzelce doldurmuş"
Sonuç tekrar ayrılık, fakat bu kez yaşadıklarımı haketmediğimi düşündüğümden "anlaşmalı boşanma protokülünü imzalayarak".
Çünkü artık eşim de kötü davranıyordu bana ve o evde kalmam için hiçbir sebep yoktu kendimce...

Eşim evde yokken kendime ait neyim varsa topladım birkaç kuzenim ile. Ve hepsi o eşyaların araca yüklenmesini yukarıdan izledi. Bir Allah'ın kulu da aşağı inip, ne oluyor,nereye gidiyorsun sen? demedi. Çünkü istedikleri buydu. Ama çok yorulmuştum,Allah'ından bulsunlar dedim ağlayarak çıktım evimden.

Yaklaşık 2 ay babamın evinde kaldım, kimse gelmedi. Eşime onlara uyum sağlayamadığımı söyleyip, vicdanlarını rahatlatmışlar. Fakat evimde, düzenim, temizliğim,eşime ve evliliğime karşı özverim çevrem tarafından da bilindiğinden; ailecek ortak görüştüğümüz arkadaş çevremizin de baskıları üzerine; hasretime de dayanamayan eşim eşim, aklı başına gelmiş ve çok pişman olmuş bir şekilde samimiyetiyle geldi bu kez. Ve herşeyin bu saatten sonra benim istediğim gibi olacağı sözünü verdi.

Biraz süründürdüm... Önce bir işe girdim, sonra farklı bir ilçeye taşınıp, kiraya çıktık. Ailesi eşimi reddetmekle tehdit etti, annesi duygu sömürüleri yaptı benimle barışmaması için! Sonuç olarak eşim ilk kez dik durdu ve o binayı terkedip, tabuları yıktık.

Şuan 1 yıl oldu, eşimle aramızda bir problem yok çok şükür. Ailesi ile görüşmüyorum, başta kendisi de gitmiyordu ama yeğenlerini özlediğinde görüp geliyor. Bayramlarda gitmeyi teklif ediyorum, beni götürmek istemiyor, bi laf söylerler üzülürsün yine diye. Bu şekilde de içime sinmiyor. İlerde eşimle olan ilişkimi etkiler diye kokuyorum ?
Geçtiğimiz bayram kendisi de gitmedi. Düğünlerde görüşüyoruz mecburen, onda da masalarına oturduğumda, kv ve eltim kalkıp masa değiştiriyorlar,yüzüme bakmıyorlar.
Toplum içinde hep gülümseyip belli etmesemde, çok üzülüyor ve görüştükten sonra bir süre kendime gelemiyorum...

Sıla-i rahim yapmak istiyorum ama karşı taraf da gençler,cahiller,yapmışlar bir hata diyip büyüklük gösteren bir "anne" yok. Kayınvalide bizi kabul etse, diğerileri ses çıkarmaz bile.
Bu sene kpss ye hazırlanıyorum, haftanın 5 buçuk günü çalışıp, kalan 1,5 günde de kursta oluyorum yani kendime ayıracak bile vaktim yok. Siz olsanız bu saatten sonra, eşinizin ailesi olan ilişkinizi nasıl ilerletirdiniz?

Hakkınızı helal edin çok uzun oldu anlaşılabilir olsun diye, yorum yapanlardan Allah razı olsun...
İlk evlendigimde eltim istenmeyen gelin olmasına kyv kypdr atıp tutmasına rağmen şuan deli gibi onu savunuyorlar artık görüşmüyoruz daha mutluyum

Bende bayramda eşimi babanın hatrina gitmek zorundasın diye diye götürdüm

O gitmeyelim dediğinde iyi tamam deseydim eminim ki döner dolaşır bana bı yerden bulasirdi eşim

Şimdi rahatım gelmiyorlaeda gitmiyorum da bizdeki mesele tamamen sizden farklı yalnız
 
Darısı başıma diyeyim.Bende aynı binadayım kahretsin bir türlü gidemiyoruz.Kurtulmussun işte bekle bence onların adım atmasını en azından.Sen niye bu kadar üstlerine düsuyorsunki
 
Herkese Merhaba, uzun zamandır burayı takip ediyorum ve takıldığım bir noktada sizlerden fikir almak istiyorum.

Eşimle evlendiğimizde ben 24, eşim ise 29 yaşındaydı. Severek,isteyerek,aşık olarak,eşimin peşimden çokça koşması sonucunda, gençliğin ve güzelliğin de vermiş olduğu o özgüvenle, çok da hesap yapmadan evlendik. 3 yıllık evliyim.

Eşim 2 kardeş, bir abisi var; dolayısıyla benim de bir eltim. Eltim devlet memuru(öğretmen), kendi parasını kendisi kazanan, mesleği dolayısıyla aile içinde kendisine en üst sıralardan bir yer ve saygı sunulmuş. Sülalenin en iyi gelini,ılımlı,güleryüzlü,pasif :) 10 yıldır kv ile aynı apartmanda yaşıyorlar fakat eltim her anlamda kısıtlanmış durumda; arkadaşları ile dışarı çıkmak,sürekli ev oturmaları,eşiyle sık sık çıkıp gezmeler,yalnız tatile gitmeler vs hiçbiri yok. Sabahtan akşama kadar birlikteler, uyurken ayrılıyorlar. Kv, eşiyle arasında olan duygusal boşluk ve sorunları çocukları ve dolayısıyla hayatına dahil edeceği gelinleri ile doldurmak isteyen, kendimce "bencil" bir insan. Bende aynı apartmana karşı olmama rağmen, en başında çok saf ve iyi niyetli olduğumdan kabul ettim. Nişanlılık dönemimde gidip gelirken bana gayet normal davranıyorlardı. Eşimde bilhassa annesine ve o diğer 3 kişiye bağımlı gibi durmuyordu.

Beni güle isteye aldılar, bu arada bende ailemin tek kızıyım. Fakat evlendik, ilk sabah baktım eve kahvaltılık namına hiçbir alışveriş yapılmamış kv ye çıkmamız istendi. Eşime bizim kültürümüzde bunun ayıp olduğunu söylesem de çıktık, doğal olarak ben hiç bişey yiyemedim utandığımdan, derken balayına gidildi gelindi. Sonrasında hayatımın en kötü,en kabus yılı başladı.

Şirketim kapanması dolayısıyla,düğün arefesinde işimden ayrılmıştım. Her sabah bir görev gibi yatağımı toplar toplamaz, soluğu yukarda kv min yanında alırdım. Kural böyleydi, bir gün gitmesem sorun olur,surat asarlar kv laf sokardı. Eltim, eşim,abisi ve babası herkes kahvaltı eder etmez işe kaçıyorlardı. Benimse gidecek bir işim yoktu. (Ben üniversite, eşim ise lise mezunu) fakat öğretmenlik gibi temiz bir mesleğim olsaymış, bende çalışabilirmişim dedi kayınvalidecim. Diğer işleri önemsiz ve saçma gördüklerinden, çalışmak istediğimde çalıştırmadılar. Sonrası sürekli her yaptığım işi elimden çekip yapmalar, beğenmemeler, sürekli bana ve aileme laf sokmalar, hergün acımasızca eleştiriler,beni beğenmemeler başladı. Bense hep sustum,cevap vermemeyi "saygı" zannettiğimden. Çok şükür yaşadığım sıkıntılar beni daha çok yöneltmişti Rabbime, ve kendi isteğimle kapandım bu arada. Ve her sıkıntıda ona sığındım,neredeyse hergün ağlıyordum... Kocamla yalnız kalmak istemem, yalnız dışarı çıkmak istemem sorun oldu. Ailesine kısa sürede alışmam beklendi, insanlara ismiyle değil "abi" "abla" şeklinde hitap etmem bile söylendi,üstelik herşeyin bir vakti varken.

Sonrası çok daha kötü şeyler yaşadık ve her seferinde eşimin benim yanımda ve arkamda durmaması beni çok üzdü. Surat asmaya başlamışım istemeden,bu da sorun oldu. Tüm gün aşağılanan bir insan başka ne yapabilirdi ki? En son dayanamadım eşime anlattım, abarttığımı söyledi, arada kaldı. Kısacası ailesi ile aramdaki dengeyi koruyamamışken, annesi yanındayken bile bana defalarca hakaret ettiğinde haksız yere "sadece gülümsedi" ortamı yumuşatmak adına".

Çok sevdiğim eşimden nefret eder oldum, huzursuzluklar başladı. Ben onun ailesi ile evlenmiş ve bir kocam daha olmuştu. Hiç böyle hayal etmemiştim. Bu arada 8 kilo vermişim 6 ayda, sonunda dayanamayarak ailemin yanına geldim. Ailemin o zaman herşeyden haberi oldu. Sonrası özürler vs tekrar bir şans verdim. Çünkü kocam beni dövmemiş,sövmemiş, aldatmamıştı ! Her eve dönüşümde, küçük olduğum için kv ayağına gidip, özür diledim, hep alttan aldım eşimin hatrına. Ama böyle oldukça kendi hatalarını da görmez oldu.

Sonrası bana iyice düşman oldu eşimin ailesi, kv evden gitmemi sindiremedi çünkü eski kafalı idi hiçbir zaman kendisinin bundaki etkisini kabul etmedi. Eşim "artık yukarı çıkmayacaksın,mutfağımızı da ayırıyoruz" çözümünü buldu. İyi hoş, ama aynı binada çok zordu bu. Mutlaka denk geliyorduk, her gördüklerinde düşmanca bakıyorlardı. Eltim, kp ve abisi de eşim gibi evde pasif ve sözü geçen kişiler olmadığından aileden kimse sahip çıkamadı bana yada kimse karşısına almak istemedi kv yi. Birgün herkes işteyken kv ye tüm cesaretimi toplayarak, konuşmak üzere gittim. Amacım sadece yapıcı olmak ve bu huzursuzluğu düzeltmekti. "Ben size ne yaptım anne" dedim yalnızca. Neden her iki gelininize farklı davranıyorsunuz? Yemin ederim saygı çerçevesinde bir konuşmaydı ve asla haddimi aşmadım. İlk günden itibaren benim için "bir büyük" ve "anne" olduğu için saygı duyuyordum kendisine. Ben sizi ayırmıyorum, ikinizde el'siniz sonuçta benim için dedi. Fakat evlendiğim ilk günden itibaren her konuda bana eltimi örnek gösterdi ve kendim olmamı değil de onun gibi olmamı istedi. Sonra da "yapmacıksın" dediler. Ne yapsam olmadı yani. Eşim eve gelince de "gelin bana saygısızlık yaptı vs diye kocamı güzelce doldurmuş"
Sonuç tekrar ayrılık, fakat bu kez yaşadıklarımı haketmediğimi düşündüğümden "anlaşmalı boşanma protokülünü imzalayarak".
Çünkü artık eşim de kötü davranıyordu bana ve o evde kalmam için hiçbir sebep yoktu kendimce...

Eşim evde yokken kendime ait neyim varsa topladım birkaç kuzenim ile. Ve hepsi o eşyaların araca yüklenmesini yukarıdan izledi. Bir Allah'ın kulu da aşağı inip, ne oluyor,nereye gidiyorsun sen? demedi. Çünkü istedikleri buydu. Ama çok yorulmuştum,Allah'ından bulsunlar dedim ağlayarak çıktım evimden.

Yaklaşık 2 ay babamın evinde kaldım, kimse gelmedi. Eşime onlara uyum sağlayamadığımı söyleyip, vicdanlarını rahatlatmışlar. Fakat evimde, düzenim, temizliğim,eşime ve evliliğime karşı özverim çevrem tarafından da bilindiğinden; ailecek ortak görüştüğümüz arkadaş çevremizin de baskıları üzerine; hasretime de dayanamayan eşim eşim, aklı başına gelmiş ve çok pişman olmuş bir şekilde samimiyetiyle geldi bu kez. Ve herşeyin bu saatten sonra benim istediğim gibi olacağı sözünü verdi.

Biraz süründürdüm... Önce bir işe girdim, sonra farklı bir ilçeye taşınıp, kiraya çıktık. Ailesi eşimi reddetmekle tehdit etti, annesi duygu sömürüleri yaptı benimle barışmaması için! Sonuç olarak eşim ilk kez dik durdu ve o binayı terkedip, tabuları yıktık.

Şuan 1 yıl oldu, eşimle aramızda bir problem yok çok şükür. Ailesi ile görüşmüyorum, başta kendisi de gitmiyordu ama yeğenlerini özlediğinde görüp geliyor. Bayramlarda gitmeyi teklif ediyorum, beni götürmek istemiyor, bi laf söylerler üzülürsün yine diye. Bu şekilde de içime sinmiyor. İlerde eşimle olan ilişkimi etkiler diye kokuyorum ?
Geçtiğimiz bayram kendisi de gitmedi. Düğünlerde görüşüyoruz mecburen, onda da masalarına oturduğumda, kv ve eltim kalkıp masa değiştiriyorlar,yüzüme bakmıyorlar.
Toplum içinde hep gülümseyip belli etmesemde, çok üzülüyor ve görüştükten sonra bir süre kendime gelemiyorum...

Sıla-i rahim yapmak istiyorum ama karşı taraf da gençler,cahiller,yapmışlar bir hata diyip büyüklük gösteren bir "anne" yok. Kayınvalide bizi kabul etse, diğerileri ses çıkarmaz bile.
Bu sene kpss ye hazırlanıyorum, haftanın 5 buçuk günü çalışıp, kalan 1,5 günde de kursta oluyorum yani kendime ayıracak bile vaktim yok. Siz olsanız bu saatten sonra, eşinizin ailesi olan ilişkinizi nasıl ilerletirdiniz?

Hakkınızı helal edin çok uzun oldu anlaşılabilir olsun diye, yorum yapanlardan Allah razı olsun...
Kurtulmussunuz bidaha ayni seyleri yasamayin lutfen uzak durun duruşunuzu koruyun... 3 yıldır esimin annesi , babasi ve küçük kaynimla görüşmüyorum inanin kafam rahat... onemli olan esinizin size destek vermesi gerisi bos ağrısız basiniza dert almayin.....

Biz düğünde bile karşılaşsak onlarla ayni masaya oturmuyorum slm dahi vermiyorum esim ailesine slm verip benim bulundugum masaya gelip oturuyor..
Gerçi biz gurbetteyiz ayni şehirde degiliz... bi kac kez kv rahatsizlandi onda dahi aramadim olmayinca olmuyor agrisiz basima dert almadim....
Şükür esimde karismaz.
 
Hepsini okudum bence görüşmeden daha mutlu olacaksınız aynı şeyleri yaşadım ama şuan boşanıyorum ve benim eşim malesef bir kez bile dik duramadı ailesine kv yüzünden evliliğim bitiyor cok bekledim kac aydr ailemin yanındayım 6 aylık hamileyim birkez annesine bu benim eşim diyemedi arkamda duramadı mutluluğunuz hiç bozulmaz inşallah.
 
X