K.k'nün güzel hanımları, siz olsanız bundan sonrası için nasıl davranmayı seçerdiniz?

Eşlerinizin ailesi ile mutlu olmadan (onları yok sayarak), eşlerinizle mutlu olabilir misiniz?


  • Ankete Katılan
    238
Herkese Merhaba, uzun zamandır burayı takip ediyorum ve takıldığım bir noktada sizlerden fikir almak istiyorum.

Eşimle evlendiğimizde ben 24, eşim ise 29 yaşındaydı. Severek,isteyerek,aşık olarak,eşimin peşimden çokça koşması sonucunda, gençliğin ve güzelliğin de vermiş olduğu o özgüvenle, çok da hesap yapmadan evlendik. 3 yıllık evliyim.

Eşim 2 kardeş, bir abisi var; dolayısıyla benim de bir eltim. Eltim devlet memuru(öğretmen), kendi parasını kendisi kazanan, mesleği dolayısıyla aile içinde kendisine en üst sıralardan bir yer ve saygı sunulmuş. Sülalenin en iyi gelini,ılımlı,güleryüzlü,pasif :) 10 yıldır kv ile aynı apartmanda yaşıyorlar fakat eltim her anlamda kısıtlanmış durumda; arkadaşları ile dışarı çıkmak,sürekli ev oturmaları,eşiyle sık sık çıkıp gezmeler,yalnız tatile gitmeler vs hiçbiri yok. Sabahtan akşama kadar birlikteler, uyurken ayrılıyorlar. Kv, eşiyle arasında olan duygusal boşluk ve sorunları çocukları ve dolayısıyla hayatına dahil edeceği gelinleri ile doldurmak isteyen, kendimce "bencil" bir insan. Bende aynı apartmana karşı olmama rağmen, en başında çok saf ve iyi niyetli olduğumdan kabul ettim. Nişanlılık dönemimde gidip gelirken bana gayet normal davranıyorlardı. Eşimde bilhassa annesine ve o diğer 3 kişiye bağımlı gibi durmuyordu.

Beni güle isteye aldılar, bu arada bende ailemin tek kızıyım. Fakat evlendik, ilk sabah baktım eve kahvaltılık namına hiçbir alışveriş yapılmamış kv ye çıkmamız istendi. Eşime bizim kültürümüzde bunun ayıp olduğunu söylesem de çıktık, doğal olarak ben hiç bişey yiyemedim utandığımdan, derken balayına gidildi gelindi. Sonrasında hayatımın en kötü,en kabus yılı başladı.

Şirketim kapanması dolayısıyla,düğün arefesinde işimden ayrılmıştım. Her sabah bir görev gibi yatağımı toplar toplamaz, soluğu yukarda kv min yanında alırdım. Kural böyleydi, bir gün gitmesem sorun olur,surat asarlar kv laf sokardı. Eltim, eşim,abisi ve babası herkes kahvaltı eder etmez işe kaçıyorlardı. Benimse gidecek bir işim yoktu. (Ben üniversite, eşim ise lise mezunu) fakat öğretmenlik gibi temiz bir mesleğim olsaymış, bende çalışabilirmişim dedi kayınvalidecim. Diğer işleri önemsiz ve saçma gördüklerinden, çalışmak istediğimde çalıştırmadılar. Sonrası sürekli her yaptığım işi elimden çekip yapmalar, beğenmemeler, sürekli bana ve aileme laf sokmalar, hergün acımasızca eleştiriler,beni beğenmemeler başladı. Bense hep sustum,cevap vermemeyi "saygı" zannettiğimden. Çok şükür yaşadığım sıkıntılar beni daha çok yöneltmişti Rabbime, ve kendi isteğimle kapandım bu arada. Ve her sıkıntıda ona sığındım,neredeyse hergün ağlıyordum... Kocamla yalnız kalmak istemem, yalnız dışarı çıkmak istemem sorun oldu. Ailesine kısa sürede alışmam beklendi, insanlara ismiyle değil "abi" "abla" şeklinde hitap etmem bile söylendi,üstelik herşeyin bir vakti varken.

Sonrası çok daha kötü şeyler yaşadık ve her seferinde eşimin benim yanımda ve arkamda durmaması beni çok üzdü. Surat asmaya başlamışım istemeden,bu da sorun oldu. Tüm gün aşağılanan bir insan başka ne yapabilirdi ki? En son dayanamadım eşime anlattım, abarttığımı söyledi, arada kaldı. Kısacası ailesi ile aramdaki dengeyi koruyamamışken, annesi yanındayken bile bana defalarca hakaret ettiğinde haksız yere "sadece gülümsedi" ortamı yumuşatmak adına".

Çok sevdiğim eşimden nefret eder oldum, huzursuzluklar başladı. Ben onun ailesi ile evlenmiş ve bir kocam daha olmuştu. Hiç böyle hayal etmemiştim. Bu arada 8 kilo vermişim 6 ayda, sonunda dayanamayarak ailemin yanına geldim. Ailemin o zaman herşeyden haberi oldu. Sonrası özürler vs tekrar bir şans verdim. Çünkü kocam beni dövmemiş,sövmemiş, aldatmamıştı ! Her eve dönüşümde, küçük olduğum için kv ayağına gidip, özür diledim, hep alttan aldım eşimin hatrına. Ama böyle oldukça kendi hatalarını da görmez oldu.

Sonrası bana iyice düşman oldu eşimin ailesi, kv evden gitmemi sindiremedi çünkü eski kafalı idi hiçbir zaman kendisinin bundaki etkisini kabul etmedi. Eşim "artık yukarı çıkmayacaksın,mutfağımızı da ayırıyoruz" çözümünü buldu. İyi hoş, ama aynı binada çok zordu bu. Mutlaka denk geliyorduk, her gördüklerinde düşmanca bakıyorlardı. Eltim, kp ve abisi de eşim gibi evde pasif ve sözü geçen kişiler olmadığından aileden kimse sahip çıkamadı bana yada kimse karşısına almak istemedi kv yi. Birgün herkes işteyken kv ye tüm cesaretimi toplayarak, konuşmak üzere gittim. Amacım sadece yapıcı olmak ve bu huzursuzluğu düzeltmekti. "Ben size ne yaptım anne" dedim yalnızca. Neden her iki gelininize farklı davranıyorsunuz? Yemin ederim saygı çerçevesinde bir konuşmaydı ve asla haddimi aşmadım. İlk günden itibaren benim için "bir büyük" ve "anne" olduğu için saygı duyuyordum kendisine. Ben sizi ayırmıyorum, ikinizde el'siniz sonuçta benim için dedi. Fakat evlendiğim ilk günden itibaren her konuda bana eltimi örnek gösterdi ve kendim olmamı değil de onun gibi olmamı istedi. Sonra da "yapmacıksın" dediler. Ne yapsam olmadı yani. Eşim eve gelince de "gelin bana saygısızlık yaptı vs diye kocamı güzelce doldurmuş"
Sonuç tekrar ayrılık, fakat bu kez yaşadıklarımı haketmediğimi düşündüğümden "anlaşmalı boşanma protokülünü imzalayarak".
Çünkü artık eşim de kötü davranıyordu bana ve o evde kalmam için hiçbir sebep yoktu kendimce...

Eşim evde yokken kendime ait neyim varsa topladım birkaç kuzenim ile. Ve hepsi o eşyaların araca yüklenmesini yukarıdan izledi. Bir Allah'ın kulu da aşağı inip, ne oluyor,nereye gidiyorsun sen? demedi. Çünkü istedikleri buydu. Ama çok yorulmuştum,Allah'ından bulsunlar dedim ağlayarak çıktım evimden.

Yaklaşık 2 ay babamın evinde kaldım, kimse gelmedi. Eşime onlara uyum sağlayamadığımı söyleyip, vicdanlarını rahatlatmışlar. Fakat evimde, düzenim, temizliğim,eşime ve evliliğime karşı özverim çevrem tarafından da bilindiğinden; ailecek ortak görüştüğümüz arkadaş çevremizin de baskıları üzerine; hasretime de dayanamayan eşim eşim, aklı başına gelmiş ve çok pişman olmuş bir şekilde samimiyetiyle geldi bu kez. Ve herşeyin bu saatten sonra benim istediğim gibi olacağı sözünü verdi.

Biraz süründürdüm... Önce bir işe girdim, sonra farklı bir ilçeye taşınıp, kiraya çıktık. Ailesi eşimi reddetmekle tehdit etti, annesi duygu sömürüleri yaptı benimle barışmaması için! Sonuç olarak eşim ilk kez dik durdu ve o binayı terkedip, tabuları yıktık.

Şuan 1 yıl oldu, eşimle aramızda bir problem yok çok şükür. Ailesi ile görüşmüyorum, başta kendisi de gitmiyordu ama yeğenlerini özlediğinde görüp geliyor. Bayramlarda gitmeyi teklif ediyorum, beni götürmek istemiyor, bi laf söylerler üzülürsün yine diye. Bu şekilde de içime sinmiyor. İlerde eşimle olan ilişkimi etkiler diye kokuyorum ?
Geçtiğimiz bayram kendisi de gitmedi. Düğünlerde görüşüyoruz mecburen, onda da masalarına oturduğumda, kv ve eltim kalkıp masa değiştiriyorlar,yüzüme bakmıyorlar.
Toplum içinde hep gülümseyip belli etmesemde, çok üzülüyor ve görüştükten sonra bir süre kendime gelemiyorum...

Sıla-i rahim yapmak istiyorum ama karşı taraf da gençler,cahiller,yapmışlar bir hata diyip büyüklük gösteren bir "anne" yok. Kayınvalide bizi kabul etse, diğerileri ses çıkarmaz bile.
Bu sene kpss ye hazırlanıyorum, haftanın 5 buçuk günü çalışıp, kalan 1,5 günde de kursta oluyorum yani kendime ayıracak bile vaktim yok. Siz olsanız bu saatten sonra, eşinizin ailesi olan ilişkinizi nasıl ilerletirdiniz?

Hakkınızı helal edin çok uzun oldu anlaşılabilir olsun diye, yorum yapanlardan Allah razı olsun...
Yazınızı baştan sona okudum. Eşiniz yanınızda ve arkanızdayken şakın eskiye dönmeyin derim kendi içinize eşinize evinize ilk yıllarda yapamadığınız seylere yönelin kaba bi tabir olacak ama özür dilerim kaşınmayın boşuna, yarayı kaşımayın yani el kızısın ya madem oğlunu görsün yeter boşver
 
Çok fazla affedip, bu meseleyi kendime yük yapmaktan vazgeçmek istedim ama kırgınlıklarım çok fazla olduğu için. Bu süreçte 2 defa evimi taşıdım ve bir sefer düşük yaptığımda bile eşimin ailesi yanımda yoktu. Bundan sonra da onlara hiçbir ihtiyacım yok. Aile zor zamanlarda olur ve ben hala bayramlarda gitmiyoruz, keşke böyle olmasaydı diye buruluyorum böyle insanlar için. Bu merhamet duygumdan hiç hoşlanmıyorum bazen :KK43:
Ya cok alakasiz ama burcun ne senin ?
 
Kaynana ile aynı binada bile oturmaya karşıyım. Mümkünse aynı sokakta bile oturmamak lazım. Her gün yeni bir örnekle ne kadar haklı olduğumu görüyorum. Bence uzaklaşmışken hiç adım atmayın. Eşiniz gidip görsün ailesini. Siz mesafeyi koruyun. Zira baştaki duruma bakılırsa eşiniz de sorunlu imiş. Etkilenip eskiye dönmesin.
 
Herkese Merhaba, uzun zamandır burayı takip ediyorum ve takıldığım bir noktada sizlerden fikir almak istiyorum.

Eşimle evlendiğimizde ben 24, eşim ise 29 yaşındaydı. Severek,isteyerek,aşık olarak,eşimin peşimden çokça koşması sonucunda, gençliğin ve güzelliğin de vermiş olduğu o özgüvenle, çok da hesap yapmadan evlendik. 3 yıllık evliyim.

Eşim 2 kardeş, bir abisi var; dolayısıyla benim de bir eltim. Eltim devlet memuru(öğretmen), kendi parasını kendisi kazanan, mesleği dolayısıyla aile içinde kendisine en üst sıralardan bir yer ve saygı sunulmuş. Sülalenin en iyi gelini,ılımlı,güleryüzlü,pasif :) 10 yıldır kv ile aynı apartmanda yaşıyorlar fakat eltim her anlamda kısıtlanmış durumda; arkadaşları ile dışarı çıkmak,sürekli ev oturmaları,eşiyle sık sık çıkıp gezmeler,yalnız tatile gitmeler vs hiçbiri yok. Sabahtan akşama kadar birlikteler, uyurken ayrılıyorlar. Kv, eşiyle arasında olan duygusal boşluk ve sorunları çocukları ve dolayısıyla hayatına dahil edeceği gelinleri ile doldurmak isteyen, kendimce "bencil" bir insan. Bende aynı apartmana karşı olmama rağmen, en başında çok saf ve iyi niyetli olduğumdan kabul ettim. Nişanlılık dönemimde gidip gelirken bana gayet normal davranıyorlardı. Eşimde bilhassa annesine ve o diğer 3 kişiye bağımlı gibi durmuyordu.

Beni güle isteye aldılar, bu arada bende ailemin tek kızıyım. Fakat evlendik, ilk sabah baktım eve kahvaltılık namına hiçbir alışveriş yapılmamış kv ye çıkmamız istendi. Eşime bizim kültürümüzde bunun ayıp olduğunu söylesem de çıktık, doğal olarak ben hiç bişey yiyemedim utandığımdan, derken balayına gidildi gelindi. Sonrasında hayatımın en kötü,en kabus yılı başladı.

Şirketim kapanması dolayısıyla,düğün arefesinde işimden ayrılmıştım. Her sabah bir görev gibi yatağımı toplar toplamaz, soluğu yukarda kv min yanında alırdım. Kural böyleydi, bir gün gitmesem sorun olur,surat asarlar kv laf sokardı. Eltim, eşim,abisi ve babası herkes kahvaltı eder etmez işe kaçıyorlardı. Benimse gidecek bir işim yoktu. (Ben üniversite, eşim ise lise mezunu) fakat öğretmenlik gibi temiz bir mesleğim olsaymış, bende çalışabilirmişim dedi kayınvalidecim. Diğer işleri önemsiz ve saçma gördüklerinden, çalışmak istediğimde çalıştırmadılar. Sonrası sürekli her yaptığım işi elimden çekip yapmalar, beğenmemeler, sürekli bana ve aileme laf sokmalar, hergün acımasızca eleştiriler,beni beğenmemeler başladı. Bense hep sustum,cevap vermemeyi "saygı" zannettiğimden. Çok şükür yaşadığım sıkıntılar beni daha çok yöneltmişti Rabbime, ve kendi isteğimle kapandım bu arada. Ve her sıkıntıda ona sığındım,neredeyse hergün ağlıyordum... Kocamla yalnız kalmak istemem, yalnız dışarı çıkmak istemem sorun oldu. Ailesine kısa sürede alışmam beklendi, insanlara ismiyle değil "abi" "abla" şeklinde hitap etmem bile söylendi,üstelik herşeyin bir vakti varken.

Sonrası çok daha kötü şeyler yaşadık ve her seferinde eşimin benim yanımda ve arkamda durmaması beni çok üzdü. Surat asmaya başlamışım istemeden,bu da sorun oldu. Tüm gün aşağılanan bir insan başka ne yapabilirdi ki? En son dayanamadım eşime anlattım, abarttığımı söyledi, arada kaldı. Kısacası ailesi ile aramdaki dengeyi koruyamamışken, annesi yanındayken bile bana defalarca hakaret ettiğinde haksız yere "sadece gülümsedi" ortamı yumuşatmak adına".

Çok sevdiğim eşimden nefret eder oldum, huzursuzluklar başladı. Ben onun ailesi ile evlenmiş ve bir kocam daha olmuştu. Hiç böyle hayal etmemiştim. Bu arada 8 kilo vermişim 6 ayda, sonunda dayanamayarak ailemin yanına geldim. Ailemin o zaman herşeyden haberi oldu. Sonrası özürler vs tekrar bir şans verdim. Çünkü kocam beni dövmemiş,sövmemiş, aldatmamıştı ! Her eve dönüşümde, küçük olduğum için kv ayağına gidip, özür diledim, hep alttan aldım eşimin hatrına. Ama böyle oldukça kendi hatalarını da görmez oldu.

Sonrası bana iyice düşman oldu eşimin ailesi, kv evden gitmemi sindiremedi çünkü eski kafalı idi hiçbir zaman kendisinin bundaki etkisini kabul etmedi. Eşim "artık yukarı çıkmayacaksın,mutfağımızı da ayırıyoruz" çözümünü buldu. İyi hoş, ama aynı binada çok zordu bu. Mutlaka denk geliyorduk, her gördüklerinde düşmanca bakıyorlardı. Eltim, kp ve abisi de eşim gibi evde pasif ve sözü geçen kişiler olmadığından aileden kimse sahip çıkamadı bana yada kimse karşısına almak istemedi kv yi. Birgün herkes işteyken kv ye tüm cesaretimi toplayarak, konuşmak üzere gittim. Amacım sadece yapıcı olmak ve bu huzursuzluğu düzeltmekti. "Ben size ne yaptım anne" dedim yalnızca. Neden her iki gelininize farklı davranıyorsunuz? Yemin ederim saygı çerçevesinde bir konuşmaydı ve asla haddimi aşmadım. İlk günden itibaren benim için "bir büyük" ve "anne" olduğu için saygı duyuyordum kendisine. Ben sizi ayırmıyorum, ikinizde el'siniz sonuçta benim için dedi. Fakat evlendiğim ilk günden itibaren her konuda bana eltimi örnek gösterdi ve kendim olmamı değil de onun gibi olmamı istedi. Sonra da "yapmacıksın" dediler. Ne yapsam olmadı yani. Eşim eve gelince de "gelin bana saygısızlık yaptı vs diye kocamı güzelce doldurmuş"
Sonuç tekrar ayrılık, fakat bu kez yaşadıklarımı haketmediğimi düşündüğümden "anlaşmalı boşanma protokülünü imzalayarak".
Çünkü artık eşim de kötü davranıyordu bana ve o evde kalmam için hiçbir sebep yoktu kendimce...

Eşim evde yokken kendime ait neyim varsa topladım birkaç kuzenim ile. Ve hepsi o eşyaların araca yüklenmesini yukarıdan izledi. Bir Allah'ın kulu da aşağı inip, ne oluyor,nereye gidiyorsun sen? demedi. Çünkü istedikleri buydu. Ama çok yorulmuştum,Allah'ından bulsunlar dedim ağlayarak çıktım evimden.

Yaklaşık 2 ay babamın evinde kaldım, kimse gelmedi. Eşime onlara uyum sağlayamadığımı söyleyip, vicdanlarını rahatlatmışlar. Fakat evimde, düzenim, temizliğim,eşime ve evliliğime karşı özverim çevrem tarafından da bilindiğinden; ailecek ortak görüştüğümüz arkadaş çevremizin de baskıları üzerine; hasretime de dayanamayan eşim eşim, aklı başına gelmiş ve çok pişman olmuş bir şekilde samimiyetiyle geldi bu kez. Ve herşeyin bu saatten sonra benim istediğim gibi olacağı sözünü verdi.

Biraz süründürdüm... Önce bir işe girdim, sonra farklı bir ilçeye taşınıp, kiraya çıktık. Ailesi eşimi reddetmekle tehdit etti, annesi duygu sömürüleri yaptı benimle barışmaması için! Sonuç olarak eşim ilk kez dik durdu ve o binayı terkedip, tabuları yıktık.

Şuan 1 yıl oldu, eşimle aramızda bir problem yok çok şükür. Ailesi ile görüşmüyorum, başta kendisi de gitmiyordu ama yeğenlerini özlediğinde görüp geliyor. Bayramlarda gitmeyi teklif ediyorum, beni götürmek istemiyor, bi laf söylerler üzülürsün yine diye. Bu şekilde de içime sinmiyor. İlerde eşimle olan ilişkimi etkiler diye kokuyorum ?
Geçtiğimiz bayram kendisi de gitmedi. Düğünlerde görüşüyoruz mecburen, onda da masalarına oturduğumda, kv ve eltim kalkıp masa değiştiriyorlar,yüzüme bakmıyorlar.
Toplum içinde hep gülümseyip belli etmesemde, çok üzülüyor ve görüştükten sonra bir süre kendime gelemiyorum...

Sıla-i rahim yapmak istiyorum ama karşı taraf da gençler,cahiller,yapmışlar bir hata diyip büyüklük gösteren bir "anne" yok. Kayınvalide bizi kabul etse, diğerileri ses çıkarmaz bile.
Bu sene kpss ye hazırlanıyorum, haftanın 5 buçuk günü çalışıp, kalan 1,5 günde de kursta oluyorum yani kendime ayıracak bile vaktim yok. Siz olsanız bu saatten sonra, eşinizin ailesi olan ilişkinizi nasıl ilerletirdiniz?

Hakkınızı helal edin çok uzun oldu anlaşılabilir olsun diye, yorum yapanlardan Allah razı olsun...

Dertsiz başınıza dert aramayın lütfen
 
Herkese Merhaba, uzun zamandır burayı takip ediyorum ve takıldığım bir noktada sizlerden fikir almak istiyorum.

Eşimle evlendiğimizde ben 24, eşim ise 29 yaşındaydı. Severek,isteyerek,aşık olarak,eşimin peşimden çokça koşması sonucunda, gençliğin ve güzelliğin de vermiş olduğu o özgüvenle, çok da hesap yapmadan evlendik. 3 yıllık evliyim.

Eşim 2 kardeş, bir abisi var; dolayısıyla benim de bir eltim. Eltim devlet memuru(öğretmen), kendi parasını kendisi kazanan, mesleği dolayısıyla aile içinde kendisine en üst sıralardan bir yer ve saygı sunulmuş. Sülalenin en iyi gelini,ılımlı,güleryüzlü,pasif :) 10 yıldır kv ile aynı apartmanda yaşıyorlar fakat eltim her anlamda kısıtlanmış durumda; arkadaşları ile dışarı çıkmak,sürekli ev oturmaları,eşiyle sık sık çıkıp gezmeler,yalnız tatile gitmeler vs hiçbiri yok. Sabahtan akşama kadar birlikteler, uyurken ayrılıyorlar. Kv, eşiyle arasında olan duygusal boşluk ve sorunları çocukları ve dolayısıyla hayatına dahil edeceği gelinleri ile doldurmak isteyen, kendimce "bencil" bir insan. Bende aynı apartmana karşı olmama rağmen, en başında çok saf ve iyi niyetli olduğumdan kabul ettim. Nişanlılık dönemimde gidip gelirken bana gayet normal davranıyorlardı. Eşimde bilhassa annesine ve o diğer 3 kişiye bağımlı gibi durmuyordu.

Beni güle isteye aldılar, bu arada bende ailemin tek kızıyım. Fakat evlendik, ilk sabah baktım eve kahvaltılık namına hiçbir alışveriş yapılmamış kv ye çıkmamız istendi. Eşime bizim kültürümüzde bunun ayıp olduğunu söylesem de çıktık, doğal olarak ben hiç bişey yiyemedim utandığımdan, derken balayına gidildi gelindi. Sonrasında hayatımın en kötü,en kabus yılı başladı.

Şirketim kapanması dolayısıyla,düğün arefesinde işimden ayrılmıştım. Her sabah bir görev gibi yatağımı toplar toplamaz, soluğu yukarda kv min yanında alırdım. Kural böyleydi, bir gün gitmesem sorun olur,surat asarlar kv laf sokardı. Eltim, eşim,abisi ve babası herkes kahvaltı eder etmez işe kaçıyorlardı. Benimse gidecek bir işim yoktu. (Ben üniversite, eşim ise lise mezunu) fakat öğretmenlik gibi temiz bir mesleğim olsaymış, bende çalışabilirmişim dedi kayınvalidecim. Diğer işleri önemsiz ve saçma gördüklerinden, çalışmak istediğimde çalıştırmadılar. Sonrası sürekli her yaptığım işi elimden çekip yapmalar, beğenmemeler, sürekli bana ve aileme laf sokmalar, hergün acımasızca eleştiriler,beni beğenmemeler başladı. Bense hep sustum,cevap vermemeyi "saygı" zannettiğimden. Çok şükür yaşadığım sıkıntılar beni daha çok yöneltmişti Rabbime, ve kendi isteğimle kapandım bu arada. Ve her sıkıntıda ona sığındım,neredeyse hergün ağlıyordum... Kocamla yalnız kalmak istemem, yalnız dışarı çıkmak istemem sorun oldu. Ailesine kısa sürede alışmam beklendi, insanlara ismiyle değil "abi" "abla" şeklinde hitap etmem bile söylendi,üstelik herşeyin bir vakti varken.

Sonrası çok daha kötü şeyler yaşadık ve her seferinde eşimin benim yanımda ve arkamda durmaması beni çok üzdü. Surat asmaya başlamışım istemeden,bu da sorun oldu. Tüm gün aşağılanan bir insan başka ne yapabilirdi ki? En son dayanamadım eşime anlattım, abarttığımı söyledi, arada kaldı. Kısacası ailesi ile aramdaki dengeyi koruyamamışken, annesi yanındayken bile bana defalarca hakaret ettiğinde haksız yere "sadece gülümsedi" ortamı yumuşatmak adına".

Çok sevdiğim eşimden nefret eder oldum, huzursuzluklar başladı. Ben onun ailesi ile evlenmiş ve bir kocam daha olmuştu. Hiç böyle hayal etmemiştim. Bu arada 8 kilo vermişim 6 ayda, sonunda dayanamayarak ailemin yanına geldim. Ailemin o zaman herşeyden haberi oldu. Sonrası özürler vs tekrar bir şans verdim. Çünkü kocam beni dövmemiş,sövmemiş, aldatmamıştı ! Her eve dönüşümde, küçük olduğum için kv ayağına gidip, özür diledim, hep alttan aldım eşimin hatrına. Ama böyle oldukça kendi hatalarını da görmez oldu.

Sonrası bana iyice düşman oldu eşimin ailesi, kv evden gitmemi sindiremedi çünkü eski kafalı idi hiçbir zaman kendisinin bundaki etkisini kabul etmedi. Eşim "artık yukarı çıkmayacaksın,mutfağımızı da ayırıyoruz" çözümünü buldu. İyi hoş, ama aynı binada çok zordu bu. Mutlaka denk geliyorduk, her gördüklerinde düşmanca bakıyorlardı. Eltim, kp ve abisi de eşim gibi evde pasif ve sözü geçen kişiler olmadığından aileden kimse sahip çıkamadı bana yada kimse karşısına almak istemedi kv yi. Birgün herkes işteyken kv ye tüm cesaretimi toplayarak, konuşmak üzere gittim. Amacım sadece yapıcı olmak ve bu huzursuzluğu düzeltmekti. "Ben size ne yaptım anne" dedim yalnızca. Neden her iki gelininize farklı davranıyorsunuz? Yemin ederim saygı çerçevesinde bir konuşmaydı ve asla haddimi aşmadım. İlk günden itibaren benim için "bir büyük" ve "anne" olduğu için saygı duyuyordum kendisine. Ben sizi ayırmıyorum, ikinizde el'siniz sonuçta benim için dedi. Fakat evlendiğim ilk günden itibaren her konuda bana eltimi örnek gösterdi ve kendim olmamı değil de onun gibi olmamı istedi. Sonra da "yapmacıksın" dediler. Ne yapsam olmadı yani. Eşim eve gelince de "gelin bana saygısızlık yaptı vs diye kocamı güzelce doldurmuş"
Sonuç tekrar ayrılık, fakat bu kez yaşadıklarımı haketmediğimi düşündüğümden "anlaşmalı boşanma protokülünü imzalayarak".
Çünkü artık eşim de kötü davranıyordu bana ve o evde kalmam için hiçbir sebep yoktu kendimce...

Eşim evde yokken kendime ait neyim varsa topladım birkaç kuzenim ile. Ve hepsi o eşyaların araca yüklenmesini yukarıdan izledi. Bir Allah'ın kulu da aşağı inip, ne oluyor,nereye gidiyorsun sen? demedi. Çünkü istedikleri buydu. Ama çok yorulmuştum,Allah'ından bulsunlar dedim ağlayarak çıktım evimden.

Yaklaşık 2 ay babamın evinde kaldım, kimse gelmedi. Eşime onlara uyum sağlayamadığımı söyleyip, vicdanlarını rahatlatmışlar. Fakat evimde, düzenim, temizliğim,eşime ve evliliğime karşı özverim çevrem tarafından da bilindiğinden; ailecek ortak görüştüğümüz arkadaş çevremizin de baskıları üzerine; hasretime de dayanamayan eşim eşim, aklı başına gelmiş ve çok pişman olmuş bir şekilde samimiyetiyle geldi bu kez. Ve herşeyin bu saatten sonra benim istediğim gibi olacağı sözünü verdi.

Biraz süründürdüm... Önce bir işe girdim, sonra farklı bir ilçeye taşınıp, kiraya çıktık. Ailesi eşimi reddetmekle tehdit etti, annesi duygu sömürüleri yaptı benimle barışmaması için! Sonuç olarak eşim ilk kez dik durdu ve o binayı terkedip, tabuları yıktık.

Şuan 1 yıl oldu, eşimle aramızda bir problem yok çok şükür. Ailesi ile görüşmüyorum, başta kendisi de gitmiyordu ama yeğenlerini özlediğinde görüp geliyor. Bayramlarda gitmeyi teklif ediyorum, beni götürmek istemiyor, bi laf söylerler üzülürsün yine diye. Bu şekilde de içime sinmiyor. İlerde eşimle olan ilişkimi etkiler diye kokuyorum ?
Geçtiğimiz bayram kendisi de gitmedi. Düğünlerde görüşüyoruz mecburen, onda da masalarına oturduğumda, kv ve eltim kalkıp masa değiştiriyorlar,yüzüme bakmıyorlar.
Toplum içinde hep gülümseyip belli etmesemde, çok üzülüyor ve görüştükten sonra bir süre kendime gelemiyorum...

Sıla-i rahim yapmak istiyorum ama karşı taraf da gençler,cahiller,yapmışlar bir hata diyip büyüklük gösteren bir "anne" yok. Kayınvalide bizi kabul etse, diğerileri ses çıkarmaz bile.
Bu sene kpss ye hazırlanıyorum, haftanın 5 buçuk günü çalışıp, kalan 1,5 günde de kursta oluyorum yani kendime ayıracak bile vaktim yok. Siz olsanız bu saatten sonra, eşinizin ailesi olan ilişkinizi nasıl ilerletirdiniz?

Hakkınızı helal edin çok uzun oldu anlaşılabilir olsun diye, yorum yapanlardan Allah razı olsun...
Eşiniz herşeyi görmüş ve artık ailesi ile görüşmenizi istemiyor, ailede sizi görmek istemiyor..
Siz neyin mücadelesini vermeye çalışıyorsunuz.
Gitseniz gelseniz artik iyi mi olacak sanıyorsunuz, eşiniz bile demis birşey derler canın sıkılır diye...o bile ailesinin değişmeyeceğini biliyor.
Tekrar huzursuzluk istemiyor iseniz bu sekilde devam edin, yoksa evliliğiniz bitebilir bile...
Ayrıca kv deniz ahtapot tipi anne...kp, elti ve kayın sessiz demissiniz...aileyi o yönetiyor yani... kurtulmuşken bulaşmayın
 
Çok fazla affedip, bu meseleyi kendime yük yapmaktan vazgeçmek istedim ama kırgınlıklarım çok fazla olduğu için. Bu süreçte 2 defa evimi taşıdım ve bir sefer düşük yaptığımda bile eşimin ailesi yanımda yoktu. Bundan sonra da onlara hiçbir ihtiyacım yok. Aile zor zamanlarda olur ve ben hala bayramlarda gitmiyoruz, keşke böyle olmasaydı diye buruluyorum böyle insanlar için. Bu merhamet duygumdan hiç hoşlanmıyorum bazen :KK43:

Çünkü başka masaya oturmam da laf olacaktı. Kimsenin ağzına laf vermek istemedim. O topluluktaki herkes gördü, eltimin ve kayınvalidemin ne olduğunu. O evden ayrılışımı her hatırladığımda daha çok kinleniyorum malesef onlara. Sanırım hiçbir zaman affedemeyeceğim bu aileyi.

Nedense sen de kendimi gördum. Ben de zor gunler gecirdim cocugumu falan gormeye gelmediler. Ama yumusuyorum nedense. Sonra kendime telkin veriyorum şöyle boyle bak sana bunu yaptilar vs. Yine sinirleniyorum ya biraz zaman geciyo yine uzuluyorum ya iyi olsak olmaz miydi diyorum.

Gecen esimin telefonun da ablasinin mesajini gordum. Dogum oldugu gun esim ablasina mesaj atmis. Abla hadi hastaneye gel aranizdaki bu kirginlik bitsin diye cevap olarakta ablacim arabam yok suan arabam olsaydi seni gormeye gelirdim. Cevap tam olarak bu. Suan tekrar sinirkendim. Hastnyede 10 dk mesafede yani. Ayni sitede altli ustlu oturuyoruz ve bu kadin yine gelmedi. Ama hergun esimle ayni isyerin de. Ya ne diyim ki ?

Basim agridi yine sinirden. Sen iyi düsun. Iyi dusunmekten geri kalma. Ama bir adim atma lutfen. Senin masaya oturman bile bir adimdir anlayana. Ama yok iste gercekten ugrasma karsin da bunu anlayacak insan yok.
 
Çok şükür "bugün" durumlar iyi ama ileriki yıllarda bu sorun yaratır mı eşimle aramda? Sonuçta anneye bağımlı yetiştirilen bir evlat var ortada ve alışkanlıklar kolay değişmiyor malesef.
Eşiniz anne emrinden kurtulmuş, tekrar gittiğinizde yeniden emrine girecek.. görmüyorsunuz maalesef
 
Esin ailesiyle görüşmeyi reddederek uzun vadede mutluluk olmaz diye düşünüyorum ama eşiniz sizin arkanizda ve sizin şu durumda sucunuz yokken çokta güzel mutlu olunur valla eşiniz takdire layık gerçekten. .
Ama ilerde çocuk olursa ona torun olacak sonuçta gorusursunuz az çok mesafeli olarak şimdilik kimse adım atmasın bi bayram veya sizin hamilelik döneminiz içinde esin sizi bir araya getirip en azindan helallik istetmeli birbirinizden.
"Ölümlü dünya.."
 
oncebidinle oncebidinle kurtulmuşken kendinize dert yaratmayın :) karsınızdaki insanlar hatalarını anlayan kisiler değil. Size dügünde nasıl davranmışlar, iki kere ev taşımışsınız, iki kere baba evine gitmişsiniz, ailenizi evden kovmuşlar bir düşüğünüz olmuş ama siz hâlâ bu insanlarla iletişime gecmek, iletisimi ilerletmek istiyorsunuz.

Ben kendi kayınvalidemle bayramda dahi görüşmüyorum. Kindar bir insanımdır. İcımde gayet rahat, iftira attı cünkü. Hiç de umursamıyorum kafaya takmıyorum. Neden takayım ki ? Ben haklıyım, yaptıkları yüzünden hamile halimle ben mağdur oldum. Kimse benden önemli değil. Kendi mutluluğuma huzuruma bakarım. Bana kötülük yapan biriyle de görüşmem.

Sizin meselenizde aradan bir sene geçmis. Eşiniz rahatsız olsaydı zaten bu süre icinde dile getirirdi. Gidelim teklifinizi kabul ederdi. Belli ki o da böyle huzurlu mutlu ve birseylerin degisecegine inanmıyor ki sizi götürmüyor. Siz de durduk yerde basınıza dert aramayın :) dedigim gibi ben görüşmüyorum çünkü bana göre tekrar görüsmek demek "yaptıkların yetmedi gel bir daha yap "diye karşı tarafa yüz vermek demek. Öyle bi insan çünkü. Ama belli ki siz iyi niyetli bir insansınız benim kadar da kindar değilsiniz :) şimdi böyle devam edim bence. Gitmek görüsmek bir araya gelmek icin ilk adımı siz atmayın. Onlar atsın.
 
BEN OLSAM BARIŞMAZDIM. sen büyüklük yapıp barışmışsın. eşin öpüp başına koysun seni :KK66:

Evet, eşimi de hala içimde biryerlerde affetmiş değilim aslına bakarsanız. Ama sorun o binadan mı kaynaklı, yoksa anlaşamayan biz miyiz? sırf bunu görüp ilerde pişman olmamak adına bir şans daha verdim kendisine.
 
Siz sıkıntılı günlere özlem duyuyorsunuz...
Eşiniz sikinti yapamıyorsa sen ne yapacaksın...
Anne ise annelik yapsaydı

Çok haklısınız ilk zamanlar saygı duyardım, artık yapmadığı anneliğine, atalığına da bir saygım yok malesef. Sevgim zaten yok. Eşim şuan sorun yapmıyor gibi görünüyor ama zaman zaman sırf bu konu yüzünden bile kavgalarımız olabiliyor. Geçmiş kolay unutulmuyor malesef. Hepsinin suçlusu "eşim" di bana göre.
 
Eşimin sevgisine eminim çok şükür zaten öyle olmasa onlara rest çekip, o binadan çıkıp şimdi kirada oturmayı kabul etmezdi. Üstelik annesi bize kirayı vermemek için evi boş tutuyor :)

Üzüldüğüm nokta eşim hiçbir akrabasına, ailesine bayramda bile getirmiyor beni? Acaba annesi getirme, görmek istemiyorum mu diyor, bikaç sefer sordum ama geçiştirdi cevap vermedi. Ben ne yaptım ki bu insanlara bende bunu sindiremiyorum, hiç mi çocuklarının hatrı yok ?
Sen kendi açından bakıp kendini sucsuz görüyorsun.
Kv penceresinden bak birde...
Kv nin kurduğu düzene baskaldirmissin.
Duzen degismeyince kusup ailene gitmişsin, onlarda çevrelerine rezil olmuş,
Oğlu annesini dinlememis, isyankâr gelinin arkasından gitmiş..
Daha sayayim mi

O kv seni asla affetmez de sevmez de.. boşuna çabalama..
Forum da kv kerim neler yaptığını oku biraz, artık gitmediğin için yat kalk şükür namazi kil..
 
Şu an için kendinize yüklenmeyin; çünkü siz payınıza düşen her şeyi yapmışsınız. Hem de fazlasıyla. İçiniz rahat olmalı. Vicdan yapması, kendini sorgulaması gereken onlar. Ama onlar gibiler dönüp de benim hatam ne diye sormazlar kendilerine. Varsa yoksa karşı taraf suçludur.:ukala: Sizi anlayabiliyorum. Biz hassas insanlar olduğumuz için kendimize çok fazla yükleniyoruz. Ben de bu durumdan şikayetçiyim.:KK51:İnanın kurtulmaya çalışıyorum. Bu konuda sizi takipteyim. Kurtulursanız haber verin.:cry:
 
oncebidinle oncebidinle kurtulmuşken kendinize dert yaratmayın :) karsınızdaki insanlar hatalarını anlayan kisiler değil. Size dügünde nasıl davranmışlar, iki kere ev taşımışsınız, iki kere baba evine gitmişsiniz, ailenizi evden kovmuşlar bir düşüğünüz olmuş ama siz hâlâ bu insanlarla iletişime gecmek, iletisimi ilerletmek istiyorsunuz.

Ben kendi kayınvalidemle bayramda dahi görüşmüyorum. Kindar bir insanımdır. İcımde gayet rahat, iftira attı cünkü. Hiç de umursamıyorum kafaya takmıyorum. Neden takayım ki ? Ben haklıyım, yaptıkları yüzünden hamile halimle ben mağdur oldum. Kimse benden önemli değil. Kendi mutluluğuma huzuruma bakarım. Bana kötülük yapan biriyle de görüşmem.

Sizin meselenizde aradan bir sene geçmis. Eşiniz rahatsız olsaydı zaten bu süre icinde dile getirirdi. Gidelim teklifinizi kabul ederdi. Belli ki o da böyle huzurlu mutlu ve birseylerin degisecegine inanmıyor ki sizi götürmüyor. Siz de durduk yerde basınıza dert aramayın :) dedigim gibi ben görüşmüyorum çünkü bana göre tekrar görüsmek demek "yaptıkların yetmedi gel bir daha yap "diye karşı tarafa yüz vermek demek. Öyle bi insan çünkü. Ama belli ki siz iyi niyetli bir insansınız benim kadar da kindar değilsiniz :) şimdi böyle devam edim bence. Gitmek görüsmek bir araya gelmek icin ilk adımı siz atmayın. Onlar atsın.

Haklısınız aslında işimi ve kursumu bahane ederek gitmeyeceğim bu kez.
Onların yüzünden insanların en mutlu günlerinden ve çekilen aile pozlarından bile mahrum kalıyoruz ama söylediğiniz gibi bunlar iyi niyetten anlayan insanlar değil.
İftira kısmına gelince, terbiyesizlik yapmadığım halde bana saygısız diyen kayınvalidem de benim gözümde iftira attığı için bitmiştir. Ama ben yine de bazen 3 günlük dünya aman boşvereyim herşeyi diyorum işte:kahve:
 
Ben ayni evde yasiyorum. Senin konunu okurken ben bdvye konu mu acmisim diye kontrol edesim geldi. Yaptiklarimi begenmemeler. Esimle biraz cok vakit gecirsem cok harciyosunuz vs demeler. Sabahlari odaya dalmalar. Herseye karismalar her seyi merak etmeler ve daha neler neler. Ve eşimin ailesi karsindaki duruşu sayesinde esimle aramizda nerdeyse hic problem yaratmiyo bu durum. 1 kere cok kotu kavga ettik esimle. Ama anliyo dengeyi koruyo ve bu cok onemli. Ayri eve cikmak icin esimin garanti gibi gozuken bi basvurusundan donus bekliyoruz. Insallah bi aksilik cikmaz. Biz ayri ev konusunu actigimizda ayni taviri goruyoruz reddetmis olursunuz. Beraber yeni bi eve cikalim vs. Ama umrumda degil. Eşim de kararlı.
Esinle aranda problem yoksa sorun gercekten ailesiyse esinle tabiki huzur icinde yasarsin(onlardan uzakta). Ben iletisimimi kesmem ailesiyle. Onlar kesmedigi muddetce. Ama senin durumunda olsaydim. Gitmezdim konusmaya. Olaylar cok buyumus. Evliligin cicim aylari denen zamanlar huzursuz ve kavgayla gecmis. Esinde arkanda. Bence hic gitme
 
X