- 22 Temmuz 2017
- 106
- 112
- 18
- 36
- Konu Sahibi balikburcukadini
- #61
Aileler ahh ah..
Ben kaynağın bu olduğuna inanıyorum. Hala ciddi bir ağırlık var üzerimde. Bizim de yapımızla ilgilidir biraz ama aileler bunu azaltabilirdi üstüne gitmek yerine.
Ben de laf sokamam kalırım öyle, sonradan aklıma geliyor o anda da değil... Bazen de geç anlarım, insanlara artık normal bir şeymiş gibi geliyor laf çarpmak. Ama ben o an çok gerildiğim için aslında bir şey söyleyecek olsam sinirle söylerim, öyle yumuşatarak alttan alttan laf sokmayı başaramıyorum, "net" olup yüzüne vurdun mu dışlanıyorsun, ama alttan alttan samimiyetsiz söyledin mi o ilişkiler bir şekilde yürüyor, bu yüzden de çok susar oldum, aman kavgacı bir tip olmayayım sinirlenmeyeyim diye diye sustum kaldım.. Bazen kaldıramayıp çok sinirlenince ağlamaklı oluyorum. Ben de bu düzene uymakta zorlandığım ve aşırı rahatsız edip enerjimi düşürdüğü için hep kaçmışımdır insanlardan bir noktadan sonra. Ama mecbur kalınca bir şekilde halletmek gerekiyor tabi.
Şu iyi niyetli davrandığınız halde "kesin altında bir şey var, bir çıkarı var" olayını da yaşadım, üzülüyor insan.
Neyse ki iş hayatında tutunmuşsunuz, ne sevdiğim bir bölüm okudum ne o iş ortamlarındaki maddi manevi karmaşaya alışabildim...
İnsanlardan kaçma olayı bende de var. Halbuki sosyalleşmek, başka insanlarla tanışmak çok istiyorum öte yandan da girdiğim ortamlarda beni çözecekler, laf sokup üzerimde n popülerlik kasacaklar diye geriliyorum. İnternette aratınca "avoidant kişilik bozukluğu" diye bir hastalık çıkıyor. Bir de laf sokmanın da sanatı varmış (birinden duymuştum), güle güle laf sokmalıymışız öbür türlü kavga gibi göründüğü için itici olurmuşuz ben bunu beceremiyorum çünkü gülerek laf sokmak için rahat olmak lazım. Ama o an gelen kalp çarpıntısı hepsini engelliyor o heyecan, kalp krizi gibi gelen his