Açılın tek çocuk geldi! :))
Tek çocuğum ve hayatımda bundan bir an bile şikayet etmedim. Hep bunun avantajlarıyla dolu mutlu bi hayatım oldu. İstediğim her şeye sahip olamayacağım kafama kazına kazına, sevgi dolu, kıvamında, şımartılmadan büyütüldüm. Zaten hiç mızıkladığım da olmamış öyle memnunmuşum halimden.
Okula başladığım andan itibaren kardeş isteyip istemediğim hep soruldu, her seferinde istemediğimi söyledim çünkü kardeşi olan arkadaşlarım eskisi gibi mutlu değillerdi. Bu hep dikkatimi çekti. Annemle babama benden sonra gelen bir başkasının anne-baba dediğini hayal etmek dahi gözlerimi dolduruyordu. Eşim dediğinde de garipsiyorum, hatta ailemin yanında şakasını da yapıyorum "anne baba demek zorunda değilsin, çok da şaapma" diye. Çok yakın mahalle arkadaşlarımla, kuzenlerimle birlikte büyüdüm. Gözümün önündeki kardeşler hep ağlayan, problem çıkaran küçük insanlardı. Ergenlikte akranlarınla birlikte bi yere gidemezdin çünkü arkada viyaklayan bi çocuk hep peşine takılırdı, ispiyonlardı. Lüzumsuz sümüklü tipler olarak kodlandı hep benim beynime kardeş kavramı. Şimdi büyüdüler ve aralarında rekabet olan karındaş adamlara dönüştüler. Biri birinin maaşını kıskanır, biri hissenin payını hesaplar, biri babama ben baktım büyük dilim benim olmalı der, birinin karısı eltisini gömer, biri baldız taşmış der, biri birinin kocasını, düğününü, takısını ırtını zırtını kıskanır, biri kardeşinin kılığına kıyafetine laf eder, sevgilisine takar. Sen kimsin lan düdük? Gerçekten iyi geçinen çok az kardeş gördüm ben. Çoğunluğu problem yaşıyor. Olmasalar da hayat çok güzel olabiliyo yani. Bence bu kadar dramatikleştirecek bi ihtiyaç değil kardeş kavramı. Toprak ağası değilsen, iş gücü, soy kalabalığı, fazladan yapalım lazım olur demiyosan, birbirinin arkalarını kollamalarını gerektirecek yabani bi kültüre sahip değilsen, kordon kanı lazım değilse kardeş yapmak da kardeş sahibi olmak da 'bence' gereksiz. Şart değil anlamında gereksiz demek istiyorum. Bu bi ihtiyaç değil yani. Eskidenmiş o.
Bir de sıklıkla bir yanılgı vardır ki tek çocuklar bencil olur, kıskanç olur, paylaşmayı bilmez. Halbuki tam tersi. O kadar doymuş büyüyorsunuz ki bazen paylaşımda sınırları ayarlayamıyorsunuz ve yaptıklarınız aşırı görünüyor. Sevgiye de doyduğunuz için hayatınızdan insan çıkarmak, reddetmek, silmek daha kolay oluyor. Kimseye eyvallahınız olmuyor çünkü yetişkinliğiniz boyunca her şeyle tek başınıza mücadele etmişsiniz zaten. Daha küçüklükte eğitiyorsun kendini. Evde tek başına nasıl kalınır, nasıl vakit geçirilir, bir oyunu iki kişiymiş gibi nasıl oynayabilirsin, nasıl yaratıcı olunur, bi işin üstesinden tek başına nasıl gelinir, bir suç ortağın olmadan suç nasıl tek başına üstlenilir bunları hep kendiliğinden öğreniyorsun. Aşırı ilgi ve şımartılmayla büyütülmediysen tek çocuk olmak demek hiçbir şeye özenmemek, anne baba dışında kimseyi kıskanmamak demektir. İnsanların zor durumlar karşısında tek başına kaldığında yaşadıkları bocalamayı, çaresizliği hayretle izlemek demektir. Hayat karşısında avantajı çoktur tek çocuk olmanın. Yarı yolda bırakıldığında, tek başına kaldığında ayakta kalabilirsin. İnsanlar "yazıık niye kardeş yapmamışlar sana" diyerek acıyomuş gibi tavırlara girebilirler ama bilmezler ki çoğu tek çocuk, kardeşli çocuklara göre daha güçlüdür. Kendilerine güveni daha yüksektir. Ezmeyi de bilmezler ezilmeyi de.
Ebeveyn kaybında ise fikrim şu: Tek çocuk da olsan 8 kardeş de olsan anne baba kaybında yaşayacağın acı her türlü aynı şiddette yakıp geçecek. Aynı acıyı başkasıyla aynı şekilde yaşayınca acının hafifleyeceğini ya da daha kısa sürede atlatılacağını düşünmüyorum. Her türlü yamulurum. Bu tamamen benim yapımla da ilgili olabilir tek çocuk olmakla da ilgili olabilir. Tek başımayken kötü dönemleri daha rahat atlatıyorum. Yani o travma anında soğuk kanlı olup gerekeni yaptıktan sonra tek başıma kalarak ve böğüre böğüre ağlayarak atlatıyorum hep. Annem felç geçirdiğinde de aynen öyle olmuştum. Yakınlarım ayılıp bayılıyodu ben kontrolü kaybetmemeye çalışıyordum çünkü babamı da düşünmek zorundaydım. Kendine geldiğinde hastane tuvaletinde ağlayıp rahatlamıştım. Birine sarılıp ağlamışlığım da yok mesela hiç. İstesem de olmuyo yani. Yalnız kalınca çözülüyorum. Kalabalıkta film izlerim ağlarım, haber izlerim ağlarım ama kriz anında, kendimle ilgili bi acıda niyeyse çok kontrollüyüm.
Bana göre tek çocuk olmanın tek olumsuz tarafı aileden çok uzakta bi şehirde yaşayamıyor olmak. Sürekli görüşemesek bile fazla uzakta yaşayamıyorum. Alo dendiğinde arabaya atlayıp en geç bi saatte yanlarında olmam lazım. Çok istediler git yurtdışında yaşa diye ama yapamadım. Üniversite yıllarımda bile 14 saatlik mesafede olmak hep kabus olarak dönüş yaptı geceleri. Halbuki kardeşin olsa geride, kafan rahat istediğin yerde yaşa, yetişir nasılsa zırto dersin. :))
Anam ne yazdım gıız. Yani özetle, kardeş isteyen çocuk çok olabilir ama bazıları gerçekten istemeyebilir. Ya da ister sonradan pişman olabilir.
Tek çocuk olmak bence çok süper bişidir. Çoh hoştiir..
Aynı anda iki kardeşe hatta üç kardeşe eyvallah, öyle denk gelmişiz derler ama ben ilkini yapmayı başarabilirsem ikinciyi düşüneceğimi hiç sanmıyorum. Zaten zaman da kalmıyo ihihihi.
Not: Bu yazı "annelik çok güzel bi duygu, çocuk yetiştirmeyi seviyorum o yüzden tekrar bu duyguları tatmak istiyorum" diyen anneler açısından değil, çocuklar açısından, yani hem tek çocuklarla hem çok kardeşli çocuklarla vakit geçiren bir tek çocuk gözünden yazılmıştır.
Gidem de uyuyam uyku saatim geldi.