İkinci çocuk? :/

2 çocuk annesiyim. Geç evlilik sonrası çocuğa karar verdikten sonra 2 ayda hamile kaldım, oğlum oldu.. Büyütürken niyetim 'bezi bıraksın, kendini ifade edebilsin, ikinci çocuğa sıra gelir' şeklindeydi. Uyumlu bir bebekti, zorlamadı pek beni. Sadece yemek konusu sıkıntılıydı, hala da öyle..
26 aylıkken bezi bıraktı, 30 aylıkken de memeden ayırdım. Eşim tek çocuk yeter moduna girmişti, ben de ikinci için ikna etmeye çalışıyordum..
Tam o dönemde KP hastalığı çıktı ortaya.. Aylarca tedavi sürecinden sonra kaybettik..
KP hastalığı esnasında eşim ve görümcem dönüşümlü ilgilendiler, birbirinin yükünü paylaştılar.. Bu stresli süreçte biz denemelere başladık ancak her zaman doktorların da söylediği gibi stres gebeliğe engel olabiliyor.. KP vefatından sonra hamile kalabildim ve kızım doğdu (abisiyle arasında 4,5 yaş var).

Annelik tek başına dünyanın en zor işi zaten.. Sevgi, emek, fedakarlık.. Yorgunluk, uykusuzluk, çaresizlik.. Ama her sabah küllerinden yeniden doğan kişidir anne, 'beni öldürmeyen şey güçlendirir' mottosuyla...

Benim bu yaşta (40) ikinci çocuk isteme sebeplerim:
* 2 kardeşiz, ablam benim her daim kıymetlim.. birbirimizin her derdine koşan, zor gününde yanında olan en iyi dost, can yoldaşıyız..
* bir kızım olsun istedim ve bunun için bilinçli çabaladım, nasip oldu :KK200:
* biz bu dünyadan göçüp gittiğimizde oğlumun bir dayanağı, bir yoldaşı olsun istedim
* oğlum 2,5 yaşında kardeş istemeye başladı (şu an kıskansa da kardeşini çok seviyor) ikisini oynarken, gülerken izlemek dünyanın en güzel duygusu..

Kaygılarım yok muydu? Vardı elbette.. Nasıl bakarız, maddi manevi yetebilir miyiz... Hâlâ da var, annelerin kaygıları hiç bitmez zaten...
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Konunun başlığını görünce kazayla hamile kaldınız sandım. Hatta çok özür dileyerek söylücem aldırma konusu sandım. Burda yazdıklarınızdan 2.yi istemeyeceğinizi düşünmüştüm.

Ben daha hiç doğum yapmadım. Çocuk fikri bu aralar bana da gelip duruyor. Okuyunca bende bu ikilemdeyim gibi. Yapamam diye düşünüyorum. Ama hormonal baskı mı nedir tam bilemediğim bir şey beni itiyor buna. Eşim tamam dese hamile kalmayı denerim diye düşünüyorum. Tabi ona gerçekten bu konuyu açmadım arada eşiniz gibi şakayla karışık söylüyorum. Gerçekten o da şaka yaptığımı sanıyor.

Bu sorunun cevabına da mantıkla verilmiş kararlar değil demek istiyorum nacizane. İçinden gelen istediği bakabilirim bence diye mantığa oturtmak olabilir, fazla düşünen insanlar içinde mantığa oturur mu hiç bir zaman emin değilim.

İnsan bebeğiyle kediyi karşılaştırmak doğru mu bilmem ama ilk kediye bakmak çok zordu. 2.sini alınca maddi manevi yıpranacağımı düşünmüştüm ama onlar birlikte başka bi ilişki kurdu. Bizim oyun seanslarımız zamanla azaldı. Şu an 3 kedim var. İlki kadar zor değil. Çünkü tecrübe her zaman stresini alır insanın.

Neyse yararsız cevabımdan sonra konunuzu takipteyim. Ben de merak ediyorum nasıl verildi çocuk yapma kararları. Ben ne kadar gerçekliğe yakın düşünüyorum.
 
Üç kardesiz kardeslerım ıyiki var cocuklarım için canlarını verirler. Kendime gelınce cocuklarımın arası dokuz sene ben de istemedim yıllarca büyük oglum sureklı kardes ıstegını soylerdi. Arkadaslarimin yada cevrede kı tanısın tanımasın cocukları severdi o kadar üzülüyordum ki ama simdı bebegımız dün 10. Ayına girdi ve ıyiki olmuş hatta 3. Bıle istiyoruz ufaklık ıkı bucuk uc yasına dogru insallah.
Bence siz de düşünün ama insanın hazır hissetmesi gerekiyorki o hamilelik güzel ve keyifli geçsin. Ve daha sonrası tabi. Ama hic bi cocuk tek kalmamalı bence.
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Şuan hamileyim ilk günden kanamalı hareket edemicek kadar sancılı zor bir hamilelik . Henüz doğum yapmadım Rabbim meleklerimizi korusun.
Ben de her zaman bir çocuğa verilebilecek en güzel hediyedir kardeş. Ben geleceği de düşünüyorum bahsettiğiniz gibi yalnızlık çok zor gerçekten. Benim suanki planım Rabbim sağlık sıhhat verirse meleğim dört yaşına girince ben de ikinci çocuğu istiyorum. Biri üniv. Bitirir nasipse diğeri gider ekonomik külfet yoğun olmaz . Vs vs her şeyi düşünüyorum. İnşallah o vakit geldiğinde sabrım sağlığım ekonomik durum elverirse Allah'ın izniyle planım bu. Elbette sizin kendinizi hazır hissetmeniz çok önemli
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Seni cok iyi anliyorum ama tum bur zorluklatom yani sira tek cocuk olmak da ne demek iyi biliyorum. Cok isterdim bir kardesim olsun. Nitekim esim de tek cocuk. O nedenle kardes fikrine sicak bakiyorum ama cocuk buyutme ve hamilrlik sureci gozumde buyuyor. Su an ilk cocuguma hamileyim simdiden sorguluyorum. Cekilen cileye kardesinin olmasi deger mi diye dusununce kesinlikle deger gibi geliyor
 
Kardeş kıskançlığı her yaşta olur. 1 yaş fark, 5 yaş fark bir şeyi değiştirmez. Bu biraz da yetiştirme ile ilgili.
Mesele sadece kıskançlık değil
Çocuk 5 yaşına kadar ki hayatını istiyor
İkimiz alışveriş yapalım,yemeğe gidelim,resim çizelim,oynayalım,sinemaya gidelim.
Çalıştığım halde onunla hepsini yapabiliyorduk
Evde Bebek varken şimdi bana akşam kek yapalım dedi mesela yapamadık
Ama kardeşi küçük olsaydı ondan önce alışkın olduğu bir düzen olmayacaktı
Bilmeyecekti
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Yazdığınız yazı direk 2.çocuk yapacağınız hissini veriyor. O kararı vermişsiniz zaten ama soru işaretlerinize cevap bulmak, ikna olmak istiyorsunuz ❤ zaman verin kendinize, zamanla ikna olacaksınız.
Sosyolojik olarak bakınca da, sizin gibi insanlar çoğalmalı 💕 ne karar verirseniz verin, en güzelini diliyorum sizin için 🌸
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Hiç detaya girmeden şunu söyleyeyim; annelik her halukarda çok zor, ister tek çocukla ister çok çocukla.

Siz kardeş sevgisini ve ne kadar şanslı olduğunuzu biliyorsunuz. Eşinizin kardeşi yok ve eksiklik hissediyorsa haklı.
 
anladığım kadarıyla siz de çocuk fikrine çok karşı değilsiniz

Ben bir sene daha beklemenizi tavsiye ederim.. ben oğlum 5 yaşında iken hamile kaldım çok aklı başında bir çocuk çok rahat büyüdü elhamdülillah ilk 3 aydaki kolik halini saymazsak... ikinci hamileliğin 12 haftasında ikizlerim olacağını öğrendim tabii 12 haftaya kadar çok zorlu bir gebelik geçirmiştim kanamam olmuştum

sonrasında prematüre ikizler ve kuvez süreci oğlunun rutinini alışkanlıklarını bozmama endişesi biraz yorucu oldu..

Yani hamilelik bu ne olacağı belli olmaz nasıl geçeceği belli olmaz.. tabii hemen de olmaz.. kardeşsiz kalmasın ama belki biraz daha beklenebilir
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Hazır olmak önemli ama bi kardeşin olması da önemli
Benimkilerin araları 22 ay biri 5 e diğeri 3 e girecek
Kabul 1-2 sene çok zorlandım aradaki kıskançlık vs en dipte tutmaya çalıştım severken bile çok dikkatliydim herneyse şimdi dediğim yaştalar o kadar güzel oyun oynuyorlar kahkalarla,yediklerini paylaşıyorlar biri düşünce diğeri hemen yanına koşuyor bunlar benim için o kadar güzel ki
Şimdi bunu yazarken bile onlara kahvaltı hazırlayıp uzandım biraz kızım kardeşine de yedirmeye çalışıyor demem o ki bence yapin
 
banada bazen bir kardesi olsun hevesi geliyor sonra birden bu fikrim yuzunden irkiliyorum bir onceki cocuga oyuncak verir gibi sen hayatta yalniz kalma diye sana bunu yaptik oleey demek bence 2.cocuga haksizlik sanki istenmemiste birinci cocuk olan evin prensine prensesine oynayacak birsey olsun diye yapilmis bir canli bence cok uzucu bir durum
eger ikinciyi yaparsam kizimin yaninda oynayacak biri olsun diye degil kendim bakmak istedigim icin bir cocuk daha buyutebilecek potansiyeli kendimde buldugum icin yaparim
 
Merhaba.
3,5 yasinda kizim var. Ben de bu konuyu düşünüyordum bu aralar.
Bir yanim "bu eş kisisinden 2. cocugu yapma" diyor, bir yanim cocugum kardessiz kalsin istemiyor. Ki burdaki detayli olumlu yorumlari okuyunca yapasim geldi 2.'yi :) Kendisine sorsan rahat adam, her zaman yapsak olur. Ne zaman ekonomiyi öğrenir, 1 cocukla beceremedigi, borc-harc yasadigi evi 2 cocukla gecindirmeyi becerirse o zaman yaparim yasim 40 da olsa.
Cocugu deli gibi isteyen esin gece-gündüz bakiminda da cok yardimci oluyorsa-olacaksa, sen kendini hazir hissettiğin zaman düşünün :) Oglun 5 yasindayken calismalar yapin, 6 yasinda dogurursun, 6 yas farki olsun. Ideali bu diye öğretmişlerdi bizim zamanimizda üniversitede. Ha bilgiler guncellendiyse bilmiyorum :)
Dilegim sen ve ailen saglikli, huzurlu olasiniz.
 
" Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor" şu yazdiginiza inanılmaz derecede katılıyorum. Çocuk meselesine gelince esinize net olarak istemiyorum diyorken şu an da acaba demeye baslamissiniz. Hemen bir karar vermeniz gerekmiyor bence biraz zaman tanıyın kendinize.
 
Merhaba.
3,5 yasinda kizim var. Ben de bu konuyu düşünüyordum bu aralar.
Bir yanim "bu eş kisisinden 2. cocugu yapma" diyor, bir yanim cocugum kardessiz kalsin istemiyor. Ki burdaki detayli olumlu yorumlari okuyunca yapasim geldi 2.'yi :) Kendisine sorsan rahat adam, her zaman yapsak olur. Ne zaman ekonomiyi öğrenir, 1 cocukla beceremedigi, borc-harc yasadigi evi 2 cocukla gecindirmeyi becerirse o zaman yaparim yasim 40 da olsa.
Cocugu deli gibi isteyen esin gece-gündüz bakiminda da cok yardimci oluyorsa-olacaksa, sen kendini hazir hissettiğin zaman düşünün :) Oglun 5 yasindayken calismalar yapin, 6 yasinda dogurursun, 6 yas farki olsun. Ideali bu diye öğretmişlerdi bizim zamanimizda üniversitede. Ha bilgiler guncellendiyse bilmiyorum :)
Dilegim sen ve ailen saglikli, huzurlu olasiniz.
yeni guncellemelere gore 3 4 yaş araligi uygun diyorlar
 
Bence çocuk kararı çiftlerin ikisinin de isteği olduğunda olmalı.
Bu çok ciddi bir karar.Iki tarafı da ömrünün sonuna kadar ilgilendiren bir karar olduğu için iyi düşünülmeli.
Bilinçli bir insansınız. Zaten doğurayım da nasıl olsa büyür gibi baştan savma tavrınız yok.
O yüzden bence hazır olmanız lazım.
Eğer hazır olmazsanız da tek çocukta kalmanız daha sağlıklı olur.
Bence önemli olan çocuk sayısı değil o çocuğu /çocukları nasıl yetistirdiğindir.
Ülkesine, halkına ve ailesine faydalı bir birey olması önemlidir.
Ülkesine, milletine, kendine, ailesine faydasız 2 veya 3 çocuk olacağına 1 tane olur ama pırlanta gibi olur.
Zaten önemli olanın nicelikten ziyade nitelik olduğunu anladığımızda gelişmiş bir toplum olacağız.
 
Benim kizlarimin yaş arası 2.
Daha büyütüp rahata ermeden peşi sıra olsun istedim ki daha rahat delireyim ahahah
Yaş arası kaç olursa olsun iki çocuk elbette biraz daha zorluyor insanı ama ben yaş arasinin yakin olmasinin daha avantajli oldugunu dusunuyorum cunku egitim hayati, zevkleri, ihtiyaclari paralel gidiyor.
Bazi gunler zor geciyor evet ama hayat da biraz boyle.
Su cok sicak gelsene :))

Hayirlisi olsun diyeyim hakkinizda
 
21 aylık kızım var ve herkes bir kardeş istiyor. Eşim ve bende istiyoruz hatta ilk gunden beri ama hileligim preklampsi ile gecti bu yuzden hamilelik evresinden cok ama cok korkuyorum. Ayrica biraz hayatı yaşamak da istiyorum, tatil falan... Ziraa bunlar ikinci çocukla çok çok daha zor olacak. Bazen hic gerek yok böyle daha iyi diye düşünmüyor değilim. Ama bende tek çocuktum ve baya zor. 🙃
 
X