O sıralar çalışmıyordum. İstedim ki ikimiz beraber yükselelim. Beraber matematik çalışırdık mesela. O da sınava girecekti. Gerçekten çok iyi niyetliydim. Hatta dedim ki sen üniversiteye gidersin o sırada ben de belki üniversitede araştırma görevlisi olurum. Sonra sen de araştırma görevlisi olursunBir an evvel kurtulmanız duasıyla.
Şunu da diyeyim ki eşiniz birazcık sizin eğitiminiz yanında içten içe EZİKLİK yaşamış.
Bunu size hırsının kurbanı olarak ŞİDDET e yönelerek tamamlamış.
Geçmiş olsun.
BSOBY olabilir ya da kısaca büyük yanılgıBoşanma sürecinde olduğun büyük yanılgım daha doğru ama uzun :))
Heeehhh bak işte bundan bahsediyorum .olmuş bitmiş ,el fatiha .. ben sandım ki hala içinde bir kıpırtı var .. şuan ki ruh halinden bahsetmiyorum. O an neden sustun diye kızıyorum .kaç yıllık kocamı bir tokatla adliye koridorlarina gömerim ,hiç acımam ..çünkü insanım ve benim de haklarım var . İhlal edildiğinde gaddarlasirim. Tıpkı el kaldıranın o anki gaddarligi gibi ..no merhamet yani :)Eski eşim tarzı şeyler söylenince sinirleniyorumGüya savunma yapmış , boşanmış bunun ailesi psikolojisi ondan bozuk diye. Sen de sağlıklı değilsin filan denilince hışımla gaddarlaşabilirdim ama geçti Haklısınız. Zerre insanlığı, ahlakı, kişiliği yoktu. Kendisine saygısı sevgisi yoktu ki bana versin.
O sıralar çalışmıyordum. İstedim ki ikimiz beraber yükselelim. Beraber matematik çalışırdık mesela. O da sınava girecekti. Gerçekten çok iyi niyetliydim. Hatta dedim ki sen üniversiteye gidersin o sırada ben de belki üniversitede araştırma görevlisi olurum. Sonra sen de araştırma görevlisi olursunSonra işi bırakacakmış, çok sıkılmış bir sene dinlenecekmiş. O sırada ben işe girsem iyi olurmuş. İyi para verirlerse işe girdiğim yere taşınırmışız. Böyle söylemeye başlamıştı.
BSOBY olabilir ya da kısaca büyük yanılgı
Hep düşünürdüm zaten, bir evlilik neden biter neden bitebilir diye. Fiziksel şiddet ve aldatma olmadıkça her türlü yürütülmeli fikrindeydim. Düzelir diyordum. Ama o zaman ki akıllarımla adliyeye gömmem icap eden işleri bitiremedim ne yazık kiHeeehhh bak işte bundan bahsediyorum .olmuş bitmiş ,el fatiha .. ben sandım ki hala içinde bir kıpırtı var .. şuan ki ruh halinden bahsetmiyorum. O an neden sustun diye kızıyorum .kaç yıllık kocamı bir tokatla adliye koridorlarina gömerim ,hiç acımam ..çünkü insanım ve benim de haklarım var . İhlal edildiğinde gaddarlasirim. Tıpkı el kaldıranın o anki gaddarligi gibi ..no merhamet yani :)
İyi beni anladığına sevindim .
Çook teşekkür ediyorum. Size de güzel bir ömür dilerim . Sevgiler bolca...11 ayda bunlar !
ilk başlarda sabretmiş olmanın nedeni yine aklı başında bir kız olman bence.
Akıllısın evlilik hemen öyle bırakılmaz demişsin, 11 ay sıkıntılı bir adamdan kurtulmak için çok ideal bir süre, boşandıktan sonra acabası kalmaycak aklında.
24 yaşındasın ve çok zekisin, herkesin başına kötü şeyler gelebilir, ama ancak zeki hatunlar bundan kurtulmanın ve hayatına devam etmenin yollarına bakar.
Geçmiş hiç canını acıtmasın, önüne bak çok gençsin ve akıllısın önünde eminim ki daha güzel insanlarla alınmış kararlar olacak.
Baharın tadını çıkar
Çok yerinde teşhisler,teşekkür ederim.Bir an evvel kurtulmanız duasıyla.
Şunu da diyeyim ki eşiniz birazcık sizin eğitiminiz yanında içten içe EZİKLİK yaşamış.
Bunu size hırsının kurbanı olarak ŞİDDET e yönelerek tamamlamış.
Geçmiş olsun.
Teşekkür ediyorum size de... Mutlu bir ömür dilerim.her şerde bir hayır vardır gerçekten. eğer bebeğiniz halen karnınızda olsaydı bebeğimiz olunca değişir belki aile olabiliriz diyip sabretmeye devam edebilirdini. ve asla değişmezdi bir insanın bir özü vardır hangi şartlarda olursa olsun hep o özden bi parça gösterir iyiyse iyi kötüyse kötü. anlattıklarını gözümün önünde canlandı öyle üzüldüm ki size.. neyse ki kurtulmuşsunuz umarım böyle kötü günler görmeyin bir daha. anlaşılan eski eşiniz aileyi böyle bir şey sanıyor kadına böyle davranıldığını sanıyor. böyle büyümüş çünkü. kadına değer vermekten aciz onu da geçtim köle olarak ‘zaten yapmak zorunda, zaten evlendik bir yere gidemez’ zihniyetinde bir ailede yetişmiş. doğrusunu görmediği doğruyu bu sanıyor. be adam bunca yaşa gelmişsin hiç mi etrafında arkadaşlarında görmüyorsun aile nedir diye. hoş belki de şimdiye kadar ailelerine gelen gelinlerin ailesi de bu yapıda olduğu için kadınlar bırakıp gidemiyorlardı ailelerini arkalarında hissetmiyorlardı. emin olun anne-babanın ayrı olmasının verdiği psikolojiden çok daha vahim bir durum. ayrı anne-babanız bile olsa size sahip çıkan bir aileniz olduğu için şanslısınız. kalite gerçekten böyle bir şey
Bilmiyorum ki ,sanki çok uzak geliyor o şekilde mutluluk. İşime gücüme ,okuluma bakayım da ,nasip.Hadi inşallah canım.. Hiç üzülmeye değmez.İler de seni gerçekten seven bir adamın karısı olur onun çocuğunu doğurursun. İsyan etme sakın bu da senin sınavın.
Yaşadıklarımın hepsini bir arada yaşayan var mı bilmiyorum ama anlatıp rahatlamak istedim. Sizlerden tecrübelerinizi yorumlarınızı bekliyorum. Uzun olacak biraz...
Şiddet görmenin ötesinde, hiçe sayıldığım, sürekli saygısızlık sevgisizlik gördüğüm , kişiliğimin sindirilmeye çalışıldığı, yediğim lokmanın bile sorun olduğu bir evlilik yaşadım. İyi bir üniversiteden ve bölümden mezunum. Mezun olacağım sene eşimle tanıştık. Alelacele evlendik. Çocuğum yok. Eşim lise mezunu ,çalışkan biri.
Geçimimiz ekonomik olarak iyiydi. Eşim istersem çalışabileceğimi ,yoksa hiç çalışmasam da olacağını söyleyerek evlenmişti. Ben de çalışmama engel olmamasını şart koşmuştum evlenirken. Ancak eşimin babası sürekli bir menfaat peşindeydi. Bana sürekli ikiniz de çalışın sana iş bulayım diyordu ama daha mezun olmamıştım. Babası bütün hayatı boyunca eşimi çalıştırmış. Kendisinde içki,kumar ne ararsan var.. Annesi desen çok görgüsüz bir insan... Böyle söylediğim için üzgünüm ama annesinin babası kızlarına kaşık düşmanı dermiş öyle bir aile.. Benim ailemin durumu ise,kendimizi zar zor geçindiriyoruz, maddi olarak güçlü değiliz ama şerefimize, namusumuza ,görgümüze bilgimize düşkün bir aileyiz. Soframız açık, dost olana kapımız açık.
Ailemde herkes de eğitimlidir. Aksine eşimin ailesinde herkes en iyi ihtimalle lise mezunu. Aşağılamıyorum tabi ki ama annemin üniversite bitirmesi bile ailenin diline düşen çok olumsuz bir olaymış. Sonra öğrendim.
Derken evlendik ama ilk günden beri eşim söylediğim her şeyi yanlış anlıyor. Herşeyde kötülük arıyor. Tüm dünyası çıkarları, menfaatleri, parası... Aldığı pek bir şey de yok ama sürekli eşya aldığını söylemesi, onun parasıymış, onun eviymiş,o çalışıyormuş... Yoruldum... Sürekli ailemde bir kusur buluyor, bende bir hata arıyor , her şeyi eleştiriyor... Eşyaları kırıyor, en ufak şeylerde aşırı tepkiler verip üstünü başını yırtıyor, yeter diye bağırıyor ,başını duvarlara vuruyor mesela ... evde iki güne bir cinnet geçiren, o zamanlar anlayamadığım ama şimdi hasta olduğuna kanaat getirdiğim eşim gün gün beni bitiriyor, enerjimi, zekamı iyi niyetlerimi sömürüyor... Bir kaç ay sonra ben de sesimi yükselttim diye tokat atıyor, sonra tokatları sürdürüyor... Böyle bir ortamda yaşadım. Bu süreç boyunca iki defa ailemin yanına gittim. Beni öyle suçlu hissettirip, kendini acındırmış ki kendim geri döndüm. Sürekli kendini öldürme tehditleri ,ağlayıp zırlamalar...ilginçtir özür yok. Suçluyor, bağırıyor,üste çıkıyor özür yok. Ve sıklıkla zekam,ruh sağlığıma saydırıyor. Evden kovuyor... Bana ilk attığı tokadın sebebi de onun emaili açıkken telefonu elime aldım. Tepsiyi duvara fırlatıp sesimi yükselttim diye tokat attı. Sonra hamile kaldım, bebeğim düştü. O hamilelik sürecinde annem kulağını çekti iki ay biraz insana benzedi. O da ucundan.
Şunu hiç unutamıyorum, bir gün evlilik sitesinden bir e mail gelmiş pembepanjur diye bir yerden, sevgili bilmem ne profilinizdeki eğitim bilgisini değiştirdiniz. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü tabi. Zaten güvenimi iyice kaybetmiştim. Efkan bilmem ne diye profil açmış, bana bir hafta önce de efkan sence güzel bir isim mi diye soruyor... Gerizekalı... karşıma bunlarla çıkma ben bu siteye girmedim diyor.
Bir mutlu huzurlu günü mü geçmez insanın... hatırlamıyorum ben öyle bir gün.
Bir gün ekmek teknesinin çekildiği yere gidelim dedik, Kuzguncuk tarafına gittik. Yolda acıktım diye tutturdu, benim de çok midem bulanıyordu o da balık ekmek yemek istemiş. Ben yemesem olur mu vapur da tuttu dedim. Karşımda balık ekmek yiyip bana da hiçbir şey almamıştı. Karşımda yemişti. O kadar üzülmüştüm ki anlatmam... Bebeğimi yeni kaybetmiştim, hastaydım... Güya moral olsun diye gezdirmeye çıkarmış beni. Bütün gün asabım bozuldu. Ağladım durdum. Her hareketi böyle iğrençti neden kalkıp gitmedim, defalarca eşyalarımı topladım ,terk ettim ama bir türlü bırakamadım ondan kurtulamadım kabus gibi dünyama çektim o pisliği.
Bebeğimin düşmesine çok üzüldüm... bunalıma girdim. Şimdi bir hayır varmış diyorum... Eşim hastaneye ailesini çağırmış, beni görür görmez ağır mı kaldırdın kaldırmasan düşmezdi dediler. Geçmiş olsun bile demeden...
Düşük yaptıktan sonra kürtaj oldum ve çok ağrım vardı. Ayakta zor duruyordum. Eşime ekmek almasını söyledim. Gitmedi. Ben de sürünerek ekmek yapmaya gittim. Yaparken de söylendim Allah aşkına yardım et diye. İçerden küfür etmeye başladı telefon da elinde. Ben de tepki gösterdim içeri girip küfür etti, ben de kötü bir şey söyledim istemsizce. Zaten bütün hormon dengem,sağlığım bozuk ve düşüncesizce evime misafir gönderiyorlar. Beni defalarca tokatladı o halimle. O kadar moralim bozuktu ki gidemedim tepki bile gösteremedim sadece ağlıyordum.
Babaannesi bize geldi. Bana sürekli nereye gidiyorsun, kadınlar dışarı çıkmaz, kocan hariç kimseye kapıyı açma, bu mutfak ne böyle pislik içinde, şura dağınık bura dağınık... Evde durmadan kadın programı açık yüksek sesle. Sabrettim. Annemi aradım beni götür diye. Annemin yanında sus pus oldu ezik ezik davrandı. Son bir defa deneyeyim diye kaldım. Babaannesi anneme de terbiyesizlik yaptı annem kalmadı bile bir gün sonra gitti...çok pişmanım.
En son bana yumruklarla tekmelerle anlattı ne biçim iğrenç biri olduğunu. Şimdi bana ulaşmaya bile yüzü yok. Şiddet göstermememiş, ben onun parasına puluna göz dikmişim, güya düğün altınlarını çalmışım, ben hastaymışım, ailem boşanmış olduğu için psikolojim bozukmuş. Mahkemeye yalancı şahitler bulmuş utanmaz. Benim ona ettiğim küfürlere şahitlermiş.
Oradan kendimi resmen kurtardım. O değersiz insanların vereceği değer kendilerine kalsın... Ne olur dua edin benim için ...
Kurana el basarak yeminler etti evlenmeden önce öyle farklı biri gibiydi ki... Sonradan sonradan para ile tamahkarlıkla alakası ortaya çıktı. İğrenç yüzünü açığa vurdu... Aile desen çamur ... Ruslarla eşini aldatan ev tutanlar, kocasını aldatan teyzeler, aldattı diye karısını aldatan damatlar, sarhoşlar, kumarbazlar, kadın =yarı köle anlayışıyla 5 tane çocuk sahibi olup kadına semer vuranlar, kaşık düşmanı zihniyeti, dedikoducular, altın tapıcısı manyaklar... ailedeki eksik figür de eşim. Yok dayakçı koca da halasının eşi, o da bipolar sosyopat. Her türlü suça açık.
Ben de ilk defa duydum vallahi... Sofradan kovulurmuş annesi... Bana da belki 10 defa annesi demiştir ki '' Benim gibi kadınların diploması yok nerede çalışalım ? Ama diploması olup da çalışmayanlar var ya işte onlar yiyici,kaşık düşmanı ''kurtuluyor olmanıza sevindim içiç şişti inanın okurken.. Her şerde bir hayır var gerçekten..
bide kaşık düşmanı ne demek??? inanın ilk defa duydum
Daha iyi anlayayım diye örnek verip, cümle içinde kullandımBen de ilk defa duydum vallahi... Sofradan kovulurmuş annesi... Bana da belki 10 defa annesi demiştir ki '' Benim gibi kadınların diploması yok nerede çalışalım ? Ama diploması olup da çalışmayanlar var ya işte onlar yiyici,kaşık düşmanı ''
Bu kendini ifade ediş tarzından zaten az çok sosyokültürel seviyen anlaşılıyor, yaşadıkların için çok üzüldüm ama yolun neresinden dönülse kardır. Bunlardan ders çıkarıp kendine değer vermeye bak. Yolun açık olsun kardeşim. Kurtulmanı dört gözle bekliyor ,seni destekliyorum. Allah yardımcın olsun. Kararından vazgeçmemeni dilerim hakkında hayırlısı olsun.Yaşadıklarımın hepsini bir arada yaşayan var mı bilmiyorum ama anlatıp rahatlamak istedim. Sizlerden tecrübelerinizi yorumlarınızı bekliyorum. Uzun olacak biraz...
Şiddet görmenin ötesinde, hiçe sayıldığım, sürekli saygısızlık sevgisizlik gördüğüm , kişiliğimin sindirilmeye çalışıldığı, yediğim lokmanın bile sorun olduğu bir evlilik yaşadım. İyi bir üniversiteden ve bölümden mezunum. Mezun olacağım sene eşimle tanıştık. Alelacele evlendik. Çocuğum yok. Eşim lise mezunu ,çalışkan biri.
Geçimimiz ekonomik olarak iyiydi. Eşim istersem çalışabileceğimi ,yoksa hiç çalışmasam da olacağını söyleyerek evlenmişti. Ben de çalışmama engel olmamasını şart koşmuştum evlenirken. Ancak eşimin babası sürekli bir menfaat peşindeydi. Bana sürekli ikiniz de çalışın sana iş bulayım diyordu ama daha mezun olmamıştım. Babası bütün hayatı boyunca eşimi çalıştırmış. Kendisinde içki,kumar ne ararsan var.. Annesi desen çok görgüsüz bir insan... Böyle söylediğim için üzgünüm ama annesinin babası kızlarına kaşık düşmanı dermiş öyle bir aile.. Benim ailemin durumu ise,kendimizi zar zor geçindiriyoruz, maddi olarak güçlü değiliz ama şerefimize, namusumuza ,görgümüze bilgimize düşkün bir aileyiz. Soframız açık, dost olana kapımız açık.
Ailemde herkes de eğitimlidir. Aksine eşimin ailesinde herkes en iyi ihtimalle lise mezunu. Aşağılamıyorum tabi ki ama annemin üniversite bitirmesi bile ailenin diline düşen çok olumsuz bir olaymış. Sonra öğrendim.
Derken evlendik ama ilk günden beri eşim söylediğim her şeyi yanlış anlıyor. Herşeyde kötülük arıyor. Tüm dünyası çıkarları, menfaatleri, parası... Aldığı pek bir şey de yok ama sürekli eşya aldığını söylemesi, onun parasıymış, onun eviymiş,o çalışıyormuş... Yoruldum... Sürekli ailemde bir kusur buluyor, bende bir hata arıyor , her şeyi eleştiriyor... Eşyaları kırıyor, en ufak şeylerde aşırı tepkiler verip üstünü başını yırtıyor, yeter diye bağırıyor ,başını duvarlara vuruyor mesela ... evde iki güne bir cinnet geçiren, o zamanlar anlayamadığım ama şimdi hasta olduğuna kanaat getirdiğim eşim gün gün beni bitiriyor, enerjimi, zekamı iyi niyetlerimi sömürüyor... Bir kaç ay sonra ben de sesimi yükselttim diye tokat atıyor, sonra tokatları sürdürüyor... Böyle bir ortamda yaşadım. Bu süreç boyunca iki defa ailemin yanına gittim. Beni öyle suçlu hissettirip, kendini acındırmış ki kendim geri döndüm. Sürekli kendini öldürme tehditleri ,ağlayıp zırlamalar...ilginçtir özür yok. Suçluyor, bağırıyor,üste çıkıyor özür yok. Ve sıklıkla zekam,ruh sağlığıma saydırıyor. Evden kovuyor... Bana ilk attığı tokadın sebebi de onun emaili açıkken telefonu elime aldım. Tepsiyi duvara fırlatıp sesimi yükselttim diye tokat attı. Sonra hamile kaldım, bebeğim düştü. O hamilelik sürecinde annem kulağını çekti iki ay biraz insana benzedi. O da ucundan.
Şunu hiç unutamıyorum, bir gün evlilik sitesinden bir e mail gelmiş pembepanjur diye bir yerden, sevgili bilmem ne profilinizdeki eğitim bilgisini değiştirdiniz. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü tabi. Zaten güvenimi iyice kaybetmiştim. Efkan bilmem ne diye profil açmış, bana bir hafta önce de efkan sence güzel bir isim mi diye soruyor... Gerizekalı... karşıma bunlarla çıkma ben bu siteye girmedim diyor.
Bir mutlu huzurlu günü mü geçmez insanın... hatırlamıyorum ben öyle bir gün.
Bir gün ekmek teknesinin çekildiği yere gidelim dedik, Kuzguncuk tarafına gittik. Yolda acıktım diye tutturdu, benim de çok midem bulanıyordu o da balık ekmek yemek istemiş. Ben yemesem olur mu vapur da tuttu dedim. Karşımda balık ekmek yiyip bana da hiçbir şey almamıştı. Karşımda yemişti. O kadar üzülmüştüm ki anlatmam... Bebeğimi yeni kaybetmiştim, hastaydım... Güya moral olsun diye gezdirmeye çıkarmış beni. Bütün gün asabım bozuldu. Ağladım durdum. Her hareketi böyle iğrençti neden kalkıp gitmedim, defalarca eşyalarımı topladım ,terk ettim ama bir türlü bırakamadım ondan kurtulamadım kabus gibi dünyama çektim o pisliği.
Bebeğimin düşmesine çok üzüldüm... bunalıma girdim. Şimdi bir hayır varmış diyorum... Eşim hastaneye ailesini çağırmış, beni görür görmez ağır mı kaldırdın kaldırmasan düşmezdi dediler. Geçmiş olsun bile demeden...
Düşük yaptıktan sonra kürtaj oldum ve çok ağrım vardı. Ayakta zor duruyordum. Eşime ekmek almasını söyledim. Gitmedi. Ben de sürünerek ekmek yapmaya gittim. Yaparken de söylendim Allah aşkına yardım et diye. İçerden küfür etmeye başladı telefon da elinde. Ben de tepki gösterdim içeri girip küfür etti, ben de kötü bir şey söyledim istemsizce. Zaten bütün hormon dengem,sağlığım bozuk ve düşüncesizce evime misafir gönderiyorlar. Beni defalarca tokatladı o halimle. O kadar moralim bozuktu ki gidemedim tepki bile gösteremedim sadece ağlıyordum.
Babaannesi bize geldi. Bana sürekli nereye gidiyorsun, kadınlar dışarı çıkmaz, kocan hariç kimseye kapıyı açma, bu mutfak ne böyle pislik içinde, şura dağınık bura dağınık... Evde durmadan kadın programı açık yüksek sesle. Sabrettim. Annemi aradım beni götür diye. Annemin yanında sus pus oldu ezik ezik davrandı. Son bir defa deneyeyim diye kaldım. Babaannesi anneme de terbiyesizlik yaptı annem kalmadı bile bir gün sonra gitti...çok pişmanım.
En son bana yumruklarla tekmelerle anlattı ne biçim iğrenç biri olduğunu. Şimdi bana ulaşmaya bile yüzü yok. Şiddet göstermememiş, ben onun parasına puluna göz dikmişim, güya düğün altınlarını çalmışım, ben hastaymışım, ailem boşanmış olduğu için psikolojim bozukmuş. Mahkemeye yalancı şahitler bulmuş utanmaz. Benim ona ettiğim küfürlere şahitlermiş.
Oradan kendimi resmen kurtardım. O değersiz insanların vereceği değer kendilerine kalsın... Ne olur dua edin benim için ...
Kurana el basarak yeminler etti evlenmeden önce öyle farklı biri gibiydi ki... Sonradan sonradan para ile tamahkarlıkla alakası ortaya çıktı. İğrenç yüzünü açığa vurdu... Aile desen çamur ... Ruslarla eşini aldatan ev tutanlar, kocasını aldatan teyzeler, aldattı diye karısını aldatan damatlar, sarhoşlar, kumarbazlar, kadın =yarı köle anlayışıyla 5 tane çocuk sahibi olup kadına semer vuranlar, kaşık düşmanı zihniyeti, dedikoducular, altın tapıcısı manyaklar... ailedeki eksik figür de eşim. Yok dayakçı koca da halasının eşi, o da bipolar sosyopat. Her türlü suça açık.
Çok teşekkür ederim... Sağolun. Sevgiler <3Bu kendini ifade ediş tarzından zaten az çok sosyokültürel seviyen anlaşılıyor, yaşadıkların için çok üzüldüm ama yolun neresinden dönülse kardır. Bunlardan ders çıkarıp kendine değer vermeye bak. Yolun açık olsun kardeşim. Kurtulmanı dört gözle bekliyor ,seni destekliyorum. Allah yardımcın olsun. Kararından vazgeçmemeni dilerim hakkında hayırlısı olsun.