İçki satan yerden alışveriş-Bu adam bana kafayı yedirtecek

Evinde elinde gavur icadı her şeyin ithal ülkenin hepsiyle anlaşmaları var. Ama içki satana para kazandırma. Dini hassasiyet falan değil toplum baskısı geleneksellesmis bakış açıları bunlar. Bu kadar hassas olan adam dini sorumluluklarını yerine getirsin önce sonra hassasiyet kassın.
 
Valla onu ben bilemem. Sadece travma durumu degil, dini hassasiyet de degil. İsine geldigi gibi takiliyor da olabilir. Sadece kisiler evli de olsa birbirlerini kisitlamamali onu soyleyebilirim. O marketten alma bu marketten alma eeeeeh yetti be der insan.

Aynen öyle yetti artık modundayım. Zaten 2 gün eve de onun için gitmedim. Burdaki bazı dikkatli arkadaşlar eski konularımı hatırlıyorlar sağolsunlar. Çok zor günler geçirdik daha yakın zamanlarda. Boşanmanın eşiğinden döndük. Ama bu konudaki son gelişmeleri ben yazmamıştım. Ben boşanma davasını açmıştım. Eşim beni geri döndürdü. Ve ozmandan beri gözümün içine bakan bir adam olmuştu yine. Tutkulu, sevgi dolu. Her neyse sorun bu değil zaten. Çocuk olasa bu tür takıntılar ya da hassasiyetler çok büyük problem oluşturmayabilir ama çocuk olunca olmuyor.

Hemen konuyu yine bazı bayanlar boşanmaya getirdiler. Ne kadar meraklısınız yahu birilerinin boşanmasına. Ben konuyu boşansam mı boşanmasam mı diye açmadım ki. Verecek bir öneriniz varsa söyleyin yoksa boşanmayı herkes akıl edebilir. Allaha şükür iyi bir mesleğim ve ayda 9 bin ila 10 bin arası gelirim var. Tek başıma ayaklarımın üstünde Allah sağlık verdiği sürece durabilirim de oğlumu büyütebilirim de. Ama konu bu değil ki. Eski konuları açanlar, boşan madem diyenler, inanılır gibi değil..
 
ya ben cidden anlamiyorum almasaniz ne olur yada sonradan gidip alsaydiniz...siz benim lafim gecsin oda benim lafim gecsin diyrosunuz sonunda ne olacak bosanma ... tamam siz dogru o yanlis buluyor ama orta yol bulunmasi lazim
 
Bi insan her zmn degisir, degismistir icmemeye baslamistir.. olamaz mi?

Konu sahibi sen saygi duyulmasini istiosun ama kendin saygi duymuyosun esine bence..oglunu buyuturkende ortak kararlar almaniz gerekir..hepimizin bu konuda esiyle anlasamadiklarimiz oluyor..

Değişir değişir, içki içer, bir sabah kalkar, ben ne yapıyorum kendime der, bırakır içkiyi. Bunlar saygı duyulacak kişiler onda bir sorun yok. Alkol satan yerden alışveriş de yapmaz, tamam onu da anlarım. Ama bu , ben içmiyorum, içkiyi bıraktım konusu değil ki. Birden bire, kırk yılda bir kendine bir şeyler bakmak için girdiği yerde, içki satıyorlar diye karısını "TEHDİT" etmeye başlarsa, bence bu aşırı bir değişimdir, ve normal değildir. Takıntıdır. Bildiğiniz, konu sahibesinin eşi takıntılı.

Diğer konularda da burada yazılanlardan yola çıkıyorum, eski konularını okumadım. 11 sene çıktım, evliliğimizde 3 yıl da bir şey değişmedi, ne olduysa 2 senede oldu diyor. Ben de diyorum ki, eş, ya içki bağımlılığını takıntılar ile değiştiriyor, ya 2 yılda etrafında bir şeyler değişti ve bu onu etkiliyor, ya da hep böyleydi 13-14 yıldır insanları olmadığı biriymiş gibi yaparak kandırıyor. Çünkü bu sadece, içkiyi bıraktım içmiyorum konusu değil.
 
Bir insan 11 yıllık eşini nasıl tanımaz? Atatürk’ü sonradan sevmemezlik yapmadı herhalde?
Ne kadar saçma sapan işler.
Bir insanın yanında bir gün kalsam ne olduğunu şak diye anlarım. Kaldı ki 11 yıl tanıyacağım, yok artık!

İnsanlar değişir Janet; bazı huylar da aynı evin içinde ortaya çıkar, bazıları fevkaladenin fevkinde kendini gizler.
Hiç unutmam, bir tanıdık, kız çalışan, okumuş aklı başında biri. Algısı, farkındalığı da yüksektir hani, öyle bir yeteneği-mantıklı yönü de mevcut. Bu kız uzun bir flört dönemi ve ardından nişanlılık yaşadı. Yaşı da vardı.

Evleneceği adam da nasıl bonkör, nasıl kibar.
Evlendiler ve 6 ay içinde kadın şiddetin alasını gördü, kaçarak boşandı. Adam masa filan ısırıyormuş sinirden öyle bir ruh hastası, kendini 5-6 sene nasıl gizlemiş? Bu kız mı çok aptaldı?

Ya da işte fikirler, huylar olsun; insan değişiyor. Benim eşim çocukluk arkadaşım, düşün ki sevgililikten ayrı arkadaşlık olarak da tanırım kendisini. Evlendik, 2 senenin ardından böyle bir kendini salma yok yani, adam yayıldı. Çocuk oldu, ayarları oynadı resmen dedeye bağladı ve onun etkileşimiyle ben de aksi, kaknem suratlı biri oldum. Birbirimizi değiştirdik.
Şimdi tamir ediyoruz işte elimizden geldiğince-iyi yönlerimizi hatırlatarak birbirimize.

Yani öyle olmuyor o işler; evlilik işi bir çeşit kumar. En iyisini en doğrusunu ayıklamak için gözlemliyorsun ediyorsun zaten kötüleri, affedersin malları ayıklıyorsun ok ama işte "Herkesin bir karanlık yüzü var kimseye göstermediği" lafı gibi, yüzde bir de şansına, bahtına ne çıkarsa olayına kalıyor.
 
Travma degildir sonradan degismistir bakis acisi. Esim evlenmeden oncede alkol almazdi ama alkol satan yerlerden alisveris yapmama gibi bir hassasiyeti yoktu. Hatta ben alkol kullanirdim arada ve alkollu ortamlarada giderdik. Evliligimizin ilk zamanlarinda da yoktu sonradan boyle bir yonelimi oldu. :KK70:
Ben çok kurcalamadım olayı.
Ya yonelsin de,esine neden baski uyguluyor ben o kisma karsiyim. Kisiler evlendiler diye ayni goruse sahip olacaklar diye bir kural yok. Ama kisitlama bambaska birsey ve cok anlamsiz
 
market gezmesi ne yahu?
Valla ben cocuklari gezdirmek amacli goturuyorum markete :) illaki birseyler alirim eli bos cikmam marketten.. sirf oyalansinlar diye yani :) ama tek olsam zevk icin gormem asla, tercihim kiyafet dukkani magazalari :)
 
Kocaniz haksiz ama kocanizin huyunu da biliyormussunuz.
Gerizekali deyip ustune bir de annenizde kalmaniz olmamis.

Konusarak bu huyundan vazgecirmeye calisin sabirla.
Olmazsa siz ayak uyduracaksiniz baska ne yapilabilir ki?
 
Konu erkek olunca vurun sopayı ama kadın olunca abartmış biraz keşke demeseymiş... ben eşinizin tutumunda yanlış bie şey göremedim ne var yani almasanız boş yere huzurunuzu kaçırmasanız. Ayrıca 10 sene önce niye içiyomuş diyenlere bakmayın adı üstünde 10 sene, geçmişi konuşmak kimseye bi şey kazandırmaz. Kaldı ki belki bir şeyi almak bile istemiycektiniz olmayan bir şey içi ağladınız. Annenize gittiniz falan. Ben olsam alma dediğinde markete girmem aman boş ver derim ama eve gittiğimizde beni uyarma şekli hakkında detaylı bir konuşma yaparım
 
İnsanlar değişir Janet; bazı huylar da aynı evin içinde ortaya çıkar, bazıları fevkaladenin fevkinde kendini gizler.
Hiç unutmam, bir tanıdık, kız çalışan, okumuş aklı başında biri. Algısı, farkındalığı da yüksektir hani, öyle bir yeteneği-mantıklı yönü de mevcut. Bu kız uzun bir flört dönemi ve ardından nişanlılık yaşadı. Yaşı da vardı.

Evleneceği adam da nasıl bonkör, nasıl kibar.
Evlendiler ve 6 ay içinde kadın şiddetin alasını gördü, kaçarak boşandı. Adam masa filan ısırıyormuş sinirden öyle bir ruh hastası, kendini 5-6 sene nasıl gizlemiş? Bu kız mı çok aptaldı?

Ya da işte fikirler, huylar olsun; insan değişiyor. Benim eşim çocukluk arkadaşım, düşün ki sevgililikten ayrı arkadaşlık olarak da tanırım kendisini. Evlendik, 2 senenin ardından böyle bir kendini salma yok yani, adam yayıldı. Çocuk oldu, ayarları oynadı resmen dedeye bağladı ve onun etkileşimiyle ben de aksi, kaknem suratlı biri oldum. Birbirimizi değiştirdik.
Şimdi tamir ediyoruz işte elimizden geldiğince-iyi yönlerimizi hatırlatarak birbirimize.

Yani öyle olmuyor o işler; evlilik işi bir çeşit kumar. En iyisini en doğrusunu ayıklamak için gözlemliyorsun ediyorsun zaten kötüleri, affedersin malları ayıklıyorsun ok ama işte "Herkesin bir karanlık yüzü var kimseye göstermediği" lafı gibi, yüzde bir de şansına, bahtına ne çıkarsa olayına kalıyor.
Ama bu dedikleriniz kişisel ruhsal değişiklikler. Fakat Atatürk’ü sevmek değişmez çünkü bu bir ideolojidir.
Onun fikirlerini en başta kabul edersen ömür boyu da seversin. Sonradan a işte Atatürk bunu yaptı artık sevmiyorum demezsin ki. Ki konu sahibinin demesine göre önceden de sevmiyormuş ama çocuk olunca gözüne batmış.
Benim için ideolojilerin değişimi boşanma sebebidir, yapamam. Ki burda konu sahibinin eşi değişmemiş. Bir insan her zaman siyasi ve dini konularda uygun olduğu kişilerle evlenmeli bence.
Yoksa arada kalan çocuklara ne öğretecekler? Çok çatışmalar çıkar. Ve hayatımız siyaset nerdeyse, nasıl 11 yıl bir evin içinde hiç Atatürk ya da başka şeyler konuşulmaz?
Bana hiç mantıklı gelmiyor.
 
Konu içinde konu olmasın dedim ama beni rahatsız eden benzer şeyler de var aslında. Örneğin eşim Atatürk sevdalısı bir adam değil. Bunu başından beri biliyordum aslında. Hatta "sevdalısı değil" ifadesi hafif kalabilir. Bense Atatürkçü bir ailede büyüdüm. Oğlum 3,5 yaşında ona geçen bir Atatürk şiiri öğrettim. babası eve gelince baba sana bir şiir okuycam dedi yavrum hevesle, gitti okudu . Adam bana ters ters baktı. Ya aslında benim kafamda deli sorular belirmeye başladı. Ve ben çok doldum galiba.

İçki, alışveriş, Atatürk,..

Ama biz bir çocuk büyütüyoruz. Ben oğluma bir şiir öğrettiğimde onun bana ters ters bakacağını ben daha yeni öğrendim. Bunu nasıl çözebilrim bilmiyorum

Ben onun bu tür takıntıları (ya da hassasiyetleri !) olduğunu 11 yıllık ilişkinin ve 5 yıllık evliliğin son 2 yılında öğrendim de ondan.

İlk tanıştığımızda bu adam her gece bir bardaydı. İçki içmediği gün pek yoktu. Atatürkçü olup olmamasına da saygı duyuyordum. Aramızda problem olmuyordu ta ki oğluma öğrettiğim şiirde verdiği tepkiyi görene kadar..
Bu okuduğum kilit mesajlar sonucu diyorum ki
Sizde var değişik birşeyler
İçkiden Atatürk'e geçmek falan az değilsiniz
 
Abartmışsın canm tamam kızabilirsin alma diye ama gerizekalı demek gidip arabada ağlamak annede kalmak Bence o kadarı doğru değil eşinizin hassasiyetini biliyorsunuz bide siz kendinizi boşa üzmüşsünüz eşiniz haklı bence
 
Siz ayrılmıştınız eski sevgilinizi görmüştünüz falan bir şeyler var ama anlatamam yazdınız somra kocanızla mı barıştınız?
Adamı geri döndürmek için yalvardınız beğenmiyosanız keşke ugrasmasaydınız boşanırdınız
 
Back