Bir mali müşavir olarak size dünden bugüne her sıkıntımı anlatıp ışık tutmaya çalışacağım;
İşletme mezunuyum, okurken bile hep mali müşavir olmak vardı hayalimde bana çok havalı gelirdi. 3. sınıfın yaz tatilinde staj başlatma sınavlarına çalışmaya başladım. Neyse kazandım da dünyalar benim oldu. Sanıyordum ki kazanınca her iş bitti herkes beni işe almak için sırada bekleyecek , ama esas sıkıntı o zaman başladı. Staj yeri kafama göre bulamıyordum. Bir çok yerle görüşmeye gittim, ama ofise bakıyorum adama bakıyorum gözüm tutmuyor ama biliyorum ki bu mesleğin mutfağı muhasebe ofisi. bir kaç yerde kısa sürelerle çalıştım tek tek anlatayım :)
1. evime çok yakındı kabul ettim, fakat hergün yemek yapmamı istiyorlardı, ben daha hayatımda yemek yapmamışım orada nasıl yapayım, ilk gün makarna yaptım, dedim stajın bitene kadar dayan hiba, fakat 1-2 gün sonra baktım bnm yaptığım fedakarlığı kimse yapmıyor kimse iş öğretmiyor , ben de çok sinirim bozuldu ağladım ve ayrıldım oradan.
2. bu da kızılay da bir ofisti mali müşavir karı koca çalışıyordu, bana ufacık wc kadar oda verdiler, temizlik ve yemek beklentileri vardı, sonra birşey sorduğumda da azarlıyorlardı, sen çay getir diye , 2 gün dayandım yine ayrıldım.
sonra çok görüşmelere gittim baktım hepsi aynı hava, genelleme yapmayacağım abilerim üstüne alınmasın ama muhasebe-mali müşavir tayfası az sapık oluyor, dört duvar arasında sosyal hayatları ne olacak, çalışanlara sarmış durumdalar, üstünü çiziyorum hepsi değil, ama çevremden bu tarz şikayetleri dönem stajyer arkadaşlarımdan çok duydum.
Ki sen hissetmişsin , asla yanılmadın bence, ofis ortamı öyle oluyor, kaliteli yer bulmak zor,
Sonra artık vazgeçmiştim bu meslekten tüm mali müşavirlerden nefret etmeye başlamıştım. Başka kurslara yöneldim derken annem aradı beni, "kızım senin için çok iyi yer buldum, temizlikçisi açtı telefonu henüz sahipleri gelmemiş onunla konuştum, kızınızı hertürlü emanet edebilirsiniz, iyi insanlar dedi kadın ne olur görüş" diye başımın etini yedi :)
tabi ben okadar nefret ettim ki gitmek bile istemiyorum. annem çok yalvarınca gönlü olsun diye gittim. Ama baktım gerçekten çok iyi insanlar tek sıkıntı ücret, asgari ücretin 3 te 1 ini veriyorlardı. Ama sadece öğrenci gibi gidip geliceceğim sadece iş öğrenecektim. Mecbur kabul ettim, staj için çünkü sigorta da zorunlu ve onlara da yük oluyordu ki zaten tecrübem sıfırdı.
2 yıl çalıştım orada, a dan z ye herşeyi öğrendim hırslı olduğum için kurumlara kadar her aşamasını öğrendim. ve benim için artık ayrılma aşaması gelmişti, tabi ben ayrılacam deyince kıyamet koptu :) çünkü daha stajımın bitmesine 1 yıl var ve ben ayrılıyorum . stajım bitene kadar kalırım demiştim. ama evleneceğim için o para bana yetmezdi ayrıldım mecburen.
Şimdiki çalıştığım şirkete geçtim, ve şu an 7 yıldır aynı firmadayım hem ücret bakımından hem de çalışma bakımından çok rahatım.
Senin durumuna gelecek olursak, bence arkana bakmadan ayrıl, sebebi de saç okşamanın iyi niyeti olamaz. Onları iyi bilirim ben, esas yaşlılardan korkacaksın tecrübem bunu söylüyor.
Bizim meslek kasiyerlikle karşılaştırılamaz bile, keşke iyi biryer olsaydı da iyi öğrenebilseydin, en az 4 kasiyer maaşı alırdın ilerde.
Seni şu açıdan anlıyorum. Ben de asgari ücretin 3te 1 ine staj yaparken o zamanlar bir arkadaşım vakıfbank a uzman olarak girmişti 1900 maaş ile. Gözümde inanılmaz büyütmüştüm. Vaoov o nasıl para diye, acaba bende olsa nasıl harcarım falan diye. Kız deli gibi alışveriş yapmıştı, ilk maaşları peşin yatıyor, beraber gittik alışverişe hatta. O duygularımı unutamam, kıskanmak değil de neden ben kazanamıyorum diye üzülüyor insan.
Fakat şimdiii, önemli olan şimdisi, tüm bankacı arkadaşlar bana özeniyor, onlar deli gibi mesai yaparken ben daha rahat çalışıp onların 2-3 katı kazanıyorum.
Umarım bu yazılardan alman gereken mesajları almışsındır.
Başarılar diliyorum ve asla vazgeçme kadın çalışıp kend ayakları üstüne basmalı.