Bugün gittim sonucu almaya. Enfeksiyon tebii. Sağ bademciğim ve sağ kulağım, remazanda 2 kez ağrıdı. 2-3 gün içinde geçtiydi. Hatta dilimin kökünde aft çıkmış gibi acıdıydı. Ülen insan bir ayna alıp ne oluyor benim boğazımda diye bakmaz mı. Az evvel baktım. Sağ bademciğimin üzerinde 3 tane beyazlık bir de mercimek küçüklüğünde boncuk gibi bir şişlik var. Ne manyağım ben ya. İşi menapoza bağlayıverdim. İltihap ateş yapıp duruyormuş meğerse. İğne yazıyorum dedi doktor. Aman dedim, en sevmediğim şey. Antibiyotikle ağrı kesici falan yazdı. Geçmezse gel dedi. Geçer inşallah. Antibiyotik yokken millet ne yapıyordu acaba.
Dün kanımı alan salağa sağ kolumdan alır mısın dedim. Olur dedi. Soluma oturup, sağ kolumu tersin tersin uzattırdı bana. Bir yandan da arkadaşıyla, düğüne gitsek mi gitmesek mi diye yorumlar yapıyorlar. Şimdi patlatacak damarımı derken, öyle bir patlattı ki, daha iğneyi çekerken damarımda nohut kadar tümsek oluştu. O kadar da bastırdım. Kan durdu ama tümsek öyle duruyor. Röntgenin kapısından döndüm. Bu ne olacak böyle dedim kıza. Üstüne basmamışsın dedi. Bir daha alkollü pamuk verdi, bastır iyice dedi. Eve geldim, etrafına morluk yayıldı. Bugün bir torba taşıdım, Kolumum yanı şişti, morluk daha yayılmaya başladı. Telefon ettim. Korkulacak bişey yok, üstüne bastır, bişey olursa acile git dedi. Zilli. Resmini çekip rektöre yollamak var ya, neyse. Birkere de kan aldıktan sonra kolum uyuşmuştu hatırlarsınız. meğer sinire denk gelince öyle oluyormuş. Günde kimbilir kaç kan alıyorlar, nasıl delmeden damara girmeyi başaramıyorlar, şaşıyorum valla. Kimisinin girdiğini bile anlamazsın yağ gibi.
Aslı, bence o bacaklar Sibel Can'ın. Oğlan çocuğunda kalça mı olur. Resmen yanlarında kalça var.
O fıkrayı ben de yeni okumuştum. Sonunda ne yaptıkları kalmamıştı aklımda. Unutmazsam birdaha bakayım demiştim. Bu kaa olur.
Filiztoşum, sen bana ehtiyar mı dedin.