Hoşbeş Sayfası

Valla Aslıcım, Sibel Can'ı ben de sevmiyorum. Sesini de şarkılarını da.Ne bileyim
Ebru Gündeş'in etkileyen birkaç şarkısı var. Böyle damardan damardan söylüyor, efkarlı zamanlarda jilet etkisi yapıyor. Ama ah bir Ebru gündeş şarkısı olsa da dinlesem dememişimdir hiç.
 
Günaydın Selen'im nasılsın iyi misin canım.
Bu sabahta hava nasıl kasvetli puslu değil mi insanın içine fenalık veriyor valla.

Mukaddes ablacım, sağoalsın canım benim, iyiyim. Sen nasılsın? Sabah girdim, hemen çıkmam gerekti, senin mesajı şimdi gördüm.
Evet ya, sorma sabahtan beri acayip karanlık puslu bir hava vardı. Şimdi biraz güneş var, aydınlandı biraz. Çok da soğuktu sabah. Bir de bende kansızlık olduğu için herhalde, çok fazla üşüyorum. İnsanlar hırkayla dışarı çıktıklarında bile ben kabanla çıkıyorum
 

Ben de Sibel Can hastası değilim ama kadının çok da güzel şarkıları var.Bence önyargılısınız.Ebru Gündeş'in de mp3'çümde olan birkaç şarkısı vardır.Bu da onlardan biri.Duygunuz nerede sizin.

[video=youtube;Kx3QpSC25Mc]http://www.youtube.com/watch?v=Kx3QpSC25Mc[/video]
 
Aslicim seni duygumla doverim canim :) ah surada baltali adamcik olacakti :))
Ben duygularimi Mabel Matizle canlandiriyorum.cok guzel sozleri olan sarkilari var.
Akilli tabii benim telefonum her seyi yapiyor.bazen hizli hizli okuuorum o zaman arada kayniyor bazi cumleler.acelem olunca zaten okuyup cikiyorum napcen iste
o sarayli diziyi ben de izledim guzele benziyor ama daha erken bakalim.ilk bolumfe cikti kizin babasi oldugu.kizin uvey babada ne gicik ya olse bari.
 

Baltalı adamcık mı lazım.Al sana o zaman.
Asıl ben seni duygularımla döverim.
Pehhh.Mabel Matiz'miş.:86:O sesle başkası şarkı söylese adamı döverlerdi.O Ses Türkiye'de kesin elenirdi o sesleHep hızlı hızlı oku zaten.

Kızın babası ölüyor bu bölüm.Ben doktoru sevdim.
 
Yine işyerinde kaldım bu saate kadar.Geçenki vukuattan sonra dakika dakika hesap veriyor bana.Vur dedik öldürdü bu da
 
Ben Mabel Matiz'i de sevemedim. Çok seveni dinleyeni var, biraz dinledim, beğenmeye çalıştım, olmadı

Bugün'ün Saraylısı'nda kızın üvey babası ölüyor mu ikinci bölümde aaa Fragmanda görmüştüm gerçek baba da öğreniyor kısı olduğunu. Düğümler en başta çözülüyor. Ama kız gerçeği uzun süre öğrenemeyecek herhalde.
 
Son düzenleme:
Bence de iyi oldu abla:)Gerçekten birşey almayacağım diye gidiyorsun elin kolu geri dönüyorsun.Ucuz birşey gördüm mü almadan da olmaz ki:)Sen de benim gibisin desene.

Elim durmaz ki Aslı'cım aldım hem de bir sürü şeyler.
 
Aslı'cım duygu demişken bizim Duygu'nun çoçuğu var mı acep çünkü bir hayli oldu evleneli gerçi illaki olacak diye bişey de yok ama aklıma geldi sorayım dedim.
Bende hoşuma giden her türlü müziği dinlerim ister arabesk olsun ister fantezi .tsm şarkıların da yeri ayrıdır tabi.
Bakınız sabah radyodan bu şarkıyı dinledim bende her telden var anacım anlıyım anlamayım kulağa gönlüme hoşluk veriyorsa benim için bitmiştir olay.

seksenlerin popüler şarkılarından, 'SelLF Control.
dinleyin bakalım beğenecek misiniz.

Laura Branigan - Self Control - YouTube
 
Son düzenleme:
Mukaddes abla eskilerin ünlü şarkıları bunlar.Self Control ve One Way Ticket adlı şarkıları çok iyi hatırladım.Eskiden yabancı hit şarkıları daha iyi bilirdik.Tek kanal olduğu için takip ediyorduk mecburen.Kanallar çoğalınca takip edemez olduk.

Dizide adam ölüyor gibi anladım ben.Belki de ölmüyordur.
 
Muko abla 80 ler muzikleri harika cok dogal melodiler simdikiler gibi elektronik degil. One way ticket cemberimde gul oyada calmsti.o geldi aklima.Barbara da cok guzel sese sahip o da hem oyuncu hem sarkici.bizdekilere laf soylerler bir de.
 
Bir derdim Var'a daldım.Oraya dalan da zor çıkar:)Bir başlık vardı devamlı tok gezen arkadaşım diye.Çok cimriymiş arkadaşı,dışarıda birşey yemezmiş.Ablamın başına gelen bir olay geldi aklıma.Ablamın okulundan bir arkadaşı bunları ev oturmasına çağırmış.Bunlar da nasıl olsa hazırlık yapmıştır diye aç gitmişler.Kadın bunların eline birer tane topkek sıkıştırmış.Aç dönmüş hepsi.Halen güleriz evde.Biz de kaç çeşit yapacağımızı şaşırırız.Ne tuhaf insanlar var yahu.
 
Bir tane simitçi var.Kaç senedir buradayım.Adam dükkanın önünden yirmi kere de geçse dönüp bakıyor dükkana.Anlasın diye ters ters bakıyorum adam malın biri anlamıyor.Çok sinir oluyorum fırsat kolluyorum iki laf etmek için.Allahın işi ya hiç dükkana girmeyen adam bugün birşey için girdi.Siz beni birine mi benzetiyorsunuz dedim.Yok patronun burada oluyor ya onun için bakıyorum dedi.Bilmem her geçmeye bakıyorsunuz da dedim ters ters.Adamda hiç ses yok.Çok bile dayandım bu pisliğe!
 
Sağol Mukaddes abla, 80'lerin şarkılarını hatırladım sayende.

Aslıcım, benim de vardır öyle misafirliğe gidip de aç kalma hikayelerim.
Hatta bir kere de, doğum günüm odluğunu bilen çok samimi iki arkadaşımla birlikte, fakülte arkadaşlarımızla toplandığımız bruncha gittim. Saatlerce bekledim ki, o iki arkadaşım bana minik bir doğum günü pastası sürprizi yaparlar veya küçük bir hediye verirler diye. Yok, hiçbirşey yok. Yaklaşık 20 senelik arkadaşlarım üstelik bunlar. Onlarda hiç bir kıpırtı yok, mekanın sahibi olan kadın, beni o gün ilk kez gören kadın, "bugün benim doğum günüm" dedikten sonra bir baktım bana bir tabakta üstüne mum dikilmiş mozaik pasta ve yanında dondurma getirtti. Yirmi yıllık arkadaşlarım kaç gün önceden, o gün doğum günüm olduğunu bile bile, hiçbirşey yapmadılar. Üstelik o arkadaşlardan birinin benden üç gün önce doğum günü vardı, ben ona doğum günü hediyesiyle gelmiştim o gün. Ama arkadaşım, "tüh, benim hiç vaktim olmadı, sana hediye alamadım", demişti. Amma hayal kırıklığı olmuştu bana o gün. Mesele hediye değil, tahmin edersiniz, mesele önemsenmek, verdiğin değerin karşılığını görmek...
Ama böyle şeyler çok etkiliyor insanı, o olaydan sonra, o iki arkadaşıma karşı içimde bir burukluk var, eskisi gibi değil yani...
 
Günaydınlar.

Şakır şakır yağmur yağıyor burada.

Selen'ciğim arkadaşların çok ayıp etmiş.Bazı insanlar insan kullanmayı çok iyi bilir.Karşındakini de anlamaz sanır en komiği de bu.Ben de soğurdum senin yerinde olsam.Mekanın sahibi kadın da ne kibarmış.Ben de bir arkadaşıma hediye almıştım da gidip değiştirmişti.Bir de aşağalamıştı hediyeyi.Böyle dengesiz,kafadan üç tahta eksik insan çok etrafta.

Mukaddes abla Duygu'yu sormuşsun çocuğu var mı diye.Benim bildiğim yok.Hamile olup da fotoğrafını koymayan görmedim ben:)
 
Bu fotoğraf meselesini iyice abarttılar artık. Facede her anının fotoğrafını paylaşanlardan bıktım artık. En kızdığım da yedikleri yemeklerin fotoğraflarını koyanlar. Hem ayıp hem günah valla. Evlerindeki toplantılarda yaptıkları yemeklerin, kurdukları sofraların fotoğrafları, gittikleri restoranlarda yediklerinin fotoğrafları, yazın gittikleri tatil köylerindeki fotoğrafları. Ne kadar ayıp birşey, görgüsüzlüğün zirvesi. Ve günah da bu dinimizde. Ne zaman böyle duyarsız, böyle kötü insanlar olduk biz. Eskiden ne denirdi, yaptığı bir yemeği anlatırken annelerimiz "ayıptır söylemesi şunu pişirdim, şunu aldım, şunu yaptım". Şimdi nerede söylemesi ayıp diyenler? Herkes saniye saniye yediğini, içtiğini, gördüğünü fotoğraflıyor. Biraz saygı, biraz duyarlılık lazım...
 
Son düzenleme:
Merhabalar efenim.

Ben de seneler evvel dayımın hanımına ev oturmasına giderken hediye götürmüştüm . Bizde bundan çok var diye çok dediği şeyde termos anında torunuyla yollayıp değiştirtti . Dondum kaldım bişey söyleyemedim Be mübrek öldün mü ben gidince değiştir yada kalsın sen de başkasına hediye edersin. Aslında çiğ insan da değildir o gün neden öyle yaptı halen anlamış değilim.

Bu gün Cansel'in Hülya Avşar'la tenis maçı vardı . Kim kazandı acaba ? Yarın magazinler gösterir ,bakmalı.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…