Hiperaktivite bozukluğu olabilir imiş.

Istanbuldamisin hangi ilcedesin bilmiyorum ama bazi yerlerde gelisim testini ucretsiz sekilde belediyelerin kurdugu isadem adli bi kurum var orada yaptirabilirsin denwer testi diye geciyor bagimsiz devlet okullarinin bazilarinda 3 yas sinifi aciyolar gunde 4 saat egitim oluyo ama galiba kayit icin gec kaldin temmuz ayinda kayitlar bitiyo diye biliyorum spor etkinlikleri icinde belediyelerin bircok ucretsiz kurslari var gecen sene arastirmistim oglum icin jimnastik oglun icin uygun olur bence hem yasina uygun hem enerjisini atar odaklanmayi saglar insallah sorunlarinin hepsi gecer canim belkide gecici birseydir yas dinemiyle ilgili

Gelişim testi için randevu aldım bir hafta sonra yapılacak inşallah. Aslında geçen yıl denedik ama yaşı küçük olduğu için yapılamadı. Bu sene de durup yapacağı konusunda pek emin değilim ama en azından deneyeceğiz. İnşallah geçici bir durumdur. Umudum bu yönde.
 
Daha öncede konunuzu okumuştum. Ama ben mi kaçırdım bilemiyorum. Çocuk tek sizin sorununuz gibi anlıyorum. Eşiniz bu çocuğun bakımının neresinde ne gibi katkısı oluyo merak ettim.

O mevzunun direktif verme kısmında yer alıyor. Aman dikkat et çocuğa düşmesin, sırtı terlemiş koşturmaktan, dikkat et, annesi yemek istiyor, idrak ben deliricem al seni istiyor. Zaten onun pimpirikli ama görev üstlenmeyen hali yüzünden evliliğimiz berbat durumda. Kendi haline bıraktım artık umursamıyorum. Evet çok seviyor oğlunu, evet kendince ilgileniyor. Ama kendince işte. Ona göre bir saat dışarıya çıkarması yeterince büyük bir ilgi.
 
Aynı şeyleri bizde söylemişti üniversite hastanesi...5 yaşında götürmüştük..Okula başlayınca belli olur demişti...Sana şunu sorayım...Hamileleikte karnında çok fazla kıpırdıyormuydu...Uykusu bebekken bile çok azmıydı...Sürekli ağlıyormuydu...Yürümeye başladığında diğer çocuklara zarar veriyormuydu...(ısırma , saç yolma gibi) Oyuncaklarla değilde, ev eşyalrıylamı oynuyordu...eline geçen herşeyi atıyormuydu...Ağlarken arada katılma oluyormuydu...Eski konularınız bilmiyorum, okumadım. Meslea küçük bebekken, benim çocuğum yatağında yatmazdı. uykuya çoooook zor dalar, 20 dk.... da uyanırdı. Kucağımdayken benim kollarımı çimdirir, saçlarımı çekerdi...3-4 yaşlarına kadar kendi yaşıtlarıyla bile yalnız bırakamazdım...onlara zarar verirdi.

Hamileyken sürekli hareket halindeydi. Hatta ben doğum kasılmalarını fark etmedim yine hareket ediyordur diye. Suyum gelince gittim hastaneye. Ağlama huyu yoktu bebekken. Şimdi bile çok ağlamaz aslında. Uyku konusunda hep sıkıntı vardı. Çok geç dalıyor, sık sık uyanıyordu ki hala öyle. Saatler sürüyor uykuya geçişi. Yaşıtlarına zarar vermez ama bana karşı saldırgandı. Isırır tırmalardı sürekli. Şimdilerde azaldı. Oyuncaklara asla çok ilgili olmadı. Ev eşyalarına hala ilgili :) hala her şeyi fırlatıyor sinirlenince.
 
Kendinizle birlikte kreşe götürün bence. Neticede siz de ordasınız. Aksi bir durumda hemen yanında olabilirsiniz. Sizin oğlunuzu ben biliyorum. Ancak bir peygamber sabrı ile bakılabilir.

İşte sıkıntı benim orada olmam. Aksi durumlar sık olursa kendi sınıfımı bırakıp sık sık yanına gitmem sorun olabilir. Benim varlığıma güvenip adapte olmayabilir. Benim oğluma benden başka kimse bakmak istemiyor zaten kendi annem dahil :)
 
Bir de hazır ve ambalajlı yiyecek içeceklerden ve tvden uzak tutmanız lazım çocuğu. Dikkat seviyesini artırmak için de ortamda birden çok uyaran olmasın.. Birçok oyuncak aynı anda elinin altında olmasın. Dikkatini yoğunlaştıracağı aktiviteler bulun. Kısa süreliden başlayıp uzun süre dikkat gerektirene doğru uğraşlarla ilgilenin birlikte. Gerçi siz bunları biliyorsunuzdur öğretmenmişsiniz

Televizyona hiç ilgisi yok zaten. Ancak bazen delirme noktasına gelince telefon veriyorum. Hoş onunla da bir şey izlemek yerine rakam ve harfleri kurcalıyor. Rehberi ezberliyor vs.
 
Arkadaşımın kızı sizinki gibi çok hırçın bir kızdı o çalıştığı için tam gün 3 sene kreşe verdi. Çocuk ilkokula başladığında ilk ay tam 6 sunıf değiştirdi hiçbir öğretmen istemedi. Çeşitli bahanelerle çocuğu başka sınıfa gönderdiler hatta bu çocuk sorunlu özel okula gönder dediler. Çocuğa hiperaktivite teşhisi kondu ve ilaçlara başlandı ama ilaçlar çocuğu dsha kötü yaptı. Son öğretmeni bir pedagog önerdi ona gidildi ilaçları değiştirdiler çok içeriğini bilmiyorum ama hiperaktivite olmadığını söylemiş. Kızımız kısa sğrede düzeldi. Okulunds gayet başarılı. Tek problemi fazla hassas ve sorunlu. Umarım sizde doğru insanla karşılaşırsınız ve böyle problemler yaşamazsınız. Ama denemeden malesef bilemiyceksiniz. Doktorun kötü olur dediği belki çocuğa iyi gelecek kimbilir. Devlet okul öncesine para yardımı yapıyor çalışacağınız kuruma söyleyin ama başvurular ağustostaydı umarım kaçırmamışsınızdır. Onu tam gün olarak alın. Alabilirseniz. 2 sene önce 2700 tl gibi bir rakamdı yanlış hatırlamıyorsam. Sporada gönderirsiniz kendi imkanınızla. Adapte olamazsa o zaman çalışmamayı düşünün. Umarım herşey düzelir.

Uzmanlar yeterince ilgili mi değil, ezbere dayalı mı konuşuyor bilmiyorum ama benim de çevremde yanlış teşhis ile yıllarca gerileyen çok çocuk oldu. Bu yüzden ani kararlar vermek de istemiyorum. Gittiğim uzman kesin tanı koymadığı için ve de önerileri mantıklı olduğu için çok fazla irdelemedim. Şimdilik kreş ile başlayacağız. İşler kötüye giderse elbette başka uzmanlara da götüreceğim.
 
Konunun uzmanı sizsiniz, 3 gün göndermek mantıklı mı?
Sınıf için devamlılığı olmayan çocuk olmayacak mı sizinki?

Diğer konular için inşallah bir yol bulursunuz.

Esasında başlangıç için ve yaşı da düşünülünce en doğrusu üç yarım gün. Ancak ben maddi durumdan ötürü tam beş gün olmasını istedim.
 
Ben de okul öncesi öğretmeniyim. 5-6 yaş hiperaktivite tanısı için çok geç değil mi? Benim 4 yaş sınıfında hiperaktivite raporuyla gelen kaynaştırma öğrencim vardı.
Ücretli öğretmenliğe başvursan devlet okulunda daha rahat edersin. Özeller de çok yüksek maaş vermiyor. 3 gün seninle gelir ya da senin çalıştığın devrede o da anaokuluna gider, 2 gün de spora gider.

Bir meslektaş tavsiyesi ekliyim şuraya; eğer tam gün kreşte çalışıp yanında götürmek zorunda kalırsan çocuğu 3 gün bir sınıfa 2 gün bir sınıfa verme, sürekli tek sınıfı olsun. Gerçekten hiperaktivite varsa ortamının sürekli değişmesi de onun zararına olur.
 
Kardeşimde aynı oğlunuz gibiydi. Prof. Dr. Nevzat tarhana götürdük. Birkaç seans devam ettik. Bilgisayardan oynattıkları oyunlarla çocuğun kapasitesini ve zekasını ölçmeye çalışıyorlardı. Sonuç:hiperaktif dediler ve sakinleştirici ilaç verdiler. Biz zaten biliyorduk hiperaktif olduğunu ama yine de bişey söylemedik.Uzmanlar dedik başladık ilaca. Çocuk bir anda silindi sanki. O masum bakışları hala gözümün önünde. Boş boş oturuyor etrafa bakıyordu. Hiç unutmam. Hemen kestik ilacı.Annem hiç ellemedi. Yeri geldi helekopterini parçaladı kendine vantilatör yaptı. Yeri geldi takılarımızı kırdı içini merak ettim dedi. Annem hep prof. Oğlum benim. Senin oyuncağın istediğin gibi oyna dedi. Biraz büyüdü kareta kursuna futbol vs. gibi istediği dallardaki hobi kurslarına yazdırdı. Derken büyüdü. Şu an o kadar sakin mizaçlı ve aklı selim bir genç oldu şükür. Bırakın Koşsun oynasın keşfetsin. Yönlendirin. Bende bir okul öncesi öğretmeniym. Böyle öğrencilerim benimde oluyor, çok zeki olduğu için duramıyorlar bence.
Kreşe başlayın yanınızda götürün. Sosyalleştikçe hareketleri yönlendirildikçe düzeleceğine inanıyorum.
Sevgiler ❤️

Asla kimyasal kullanmak istemiyorum ki uzmana da belirttim bunu. Ben kırıp dökmesine de ses etmiyorum. Evde sağlam eşya kalmadı zaten. Benim derdim kendine ve bana zarar vermesi. Birazcık nefes alacak vaktimin olması.

İnşallah oğlumun da sonu kardeşiniz gibi olur :)
 
Merhaba. Düğün evinden yazdığınız konuyu hatirliyorum. Durumunuza gerçekten uzuldum. Benim kardeşim de dehb tanılı idi. Bir cümleyi dikkatini uzerimizde tutarak tamamlayamiyorduk bile. Bu durumu yaşamadan bir hayatı ne kadar etkileyebilecegini anlamak da anlatmak da imkansiz.

Siz elbette cocugunuz için her konuda seçici olmuşsunuzdur. Fakat fikir olması açısından yine de yazmak istiyorum. Acaba çocuğunuz ne sıklıkta paketlenmiş gıda tuketiyor? Özellikle şekerleme ve meyve sularinda içerdiği renklendirici ve katkı maddeleri sebebiyle "çocukların dikkat ve aktiviteleri üzerinde olumsuz etkileri bulunabilir" şeklinde bir ibare var. Bu ürünlerin zararlari bu ibareyi yazdıkları kutuya yine cocuklari çekmek için çizgi film kahramanları konduran üreticilerin kanuni düzenlemeler gereği yazmak zorunda kaldıkları bu ibareden çok daha fazladır eminim. Çocuğunuz eğer tüketiyorsa bir müddet onu paketlenmiş ürünlerden uzak tutmanın da mücadelesini verseniz belki bir faydasını gorursunuz.

Çikolata, cips tüketmiyor pek. Ancak soğuk çayın tadını çok seviyor ve içiyor. Çok fazla abur cubur yemediği için içecek konusunda kısıtlamadım ama bu dediğiniz çok dikkatimi çekti. Gerçekten bu kadar etkisi var mı...
 
Ben de okul öncesi öğretmeniyim. 5-6 yaş hiperaktivite tanısı için çok geç değil mi? Benim 4 yaş sınıfında hiperaktivite raporuyla gelen kaynaştırma öğrencim vardı.
Ücretli öğretmenliğe başvursan devlet okulunda daha rahat edersin. Özeller de çok yüksek maaş vermiyor. 3 gün seninle gelir ya da senin çalıştığın devrede o da anaokuluna gider, 2 gün de spora gider.

Bir meslektaş tavsiyesi ekliyim şuraya; eğer tam gün kreşte çalışıp yanında götürmek zorunda kalırsan çocuğu 3 gün bir sınıfa 2 gün bir sınıfa verme, sürekli tek sınıfı olsun. Gerçekten hiperaktivite varsa ortamının sürekli değişmesi de onun zararına olur.

Götürdüğüm iki uzman da 5-6 yaş kesin tanı için uygundur dedi. Zira vakaların yüzde sekseni o yaşta düzelebiliyormuş, uygun eğitim ile. Gelişimsel-dönemsel hiperaktivite olabilirmiş. Bunun için de beklemek ve gözlemlemek gerekiyormuş.

Yok kesinlikle bir sınıfta olmalı ve o sınıf benim sınıfım olmamalı :)
 
Kelimelerle arası iyi. Üç kelimelik birkaç cümle de kuruyor. Ancak cümlelerde devamlılık yok. Hızlıca derdini anlatmak istiyor, konuşurken de sabırsız. Dolayısıyla durup düşünmeden hızlıca kelimeleri art arda söylüyor. Ortaya karışık yani :)
anlatrken konusmalarinda anlamli bi hikaye olusuyor mu? gelisim acisindan degerlendirilecek noktalardan biri de bu. doktorla surekli temasta olun. nasil yonlendirilirse o sekilde devam edecek. sabriniz bol olsun dilerim. insallah bu hareketli kosturmali ziplamali atlamali gunler de geride kalacak:)
 
anlatrken konusmalarinda anlamli bi hikaye olusuyor mu? gelisim acisindan degerlendirilecek noktalardan biri de bu. doktorla surekli temasta olun. nasil yonlendirilirse o sekilde devam edecek. sabriniz bol olsun dilerim. insallah bu hareketli kosturmali ziplamali atlamali gunler de geride kalacak:)

Son iki aydır anlamlı hikayeyi yakaladık ucundan kıyısından çok şükür :) ancak çoğunlukla cümle kuracak kadar beklemek istemiyor dediğim gibi. Hızlıca derdini anlatıyor. İnşallah ben delirmeden geçer bugünler :)
 
İşte sıkıntı benim orada olmam. Aksi durumlar sık olursa kendi sınıfımı bırakıp sık sık yanına gitmem sorun olabilir. Benim varlığıma güvenip adapte olmayabilir. Benim oğluma benden başka kimse bakmak istemiyor zaten kendi annem dahil :)
Bakilacak gibi değil çünkü. Ben de bakmak istemem
 
Merhaba hatunlar
Beni ve oğlumu bazılarınız bilir. Özellikle anne olmak isteyenler oğlumla ilgili yazdıklarımda dehşete kapılıyor. Velhasılı nihayet 36 aya geldik ve ben uzmana götürdüm oğlumu bugün. Görüşme esnasında asla durmadığı için çok verimli bir görüşme olamadı lakin aksini beklemiyordum zaten.

Odadaki damacanayı devirme, klavyeye rastgele basıp sistemi çökertme, sürekli kapıyı açma eylemlerinden fırsat buldukça dinlemeye çalıştı uzmanımız. Gelişim testi istedi onu yaptıracağız.

Gelelim benim tıkandığım noktaya. O kadar yoruldum ki yazmaya takatim yok. Umarım toparlayabilirim cümleleri. Uzman, kesin tanının 5-6 yaştan önce konulamadığını, gelişimsel hiperaktivite bozukluğundan şüphelendiğini, buna ek olarak sosyal iletişim probleminin olduğunu söyledi. Mutlaka üç yarım gün kreşe gitmesi gerektiğini, eğer mümkünse bir de spor dalıyla uğraşması gerektiğini söyledi.

Tam da bu noktada tıkanıyoruz. Ben okul öncesi öğretmeniyim. Devlet memuru değilim, özelde çalıştım yıllarca. Bu yıl çalışmaya başlayacaktım. Planım böyleydi. Oğlumu da tam gün çalıştığım kuruma götürecektim. Lakin uzman, beş tam günün böyle bir çocuğa faydadan çok zarar vereceğini, yarım gün gitmesi gerektiğini söyledi. Oğluma kalan yarım günde bakacak kimse yok, dolayısıyla benim işe başlama hayallerim suya düşüyor ki zaten depresyonun dibindeydim, hepten batacağım... Eşimin maaşı ile oğlumu hem kreşe hem spora göndermem imkansız. Benim çalışmam lazım.

Sabahtan beri ne yapacağımı düşünüyorum. Oğlumun gelişim göstermesi için bu söylenenleri yapmam gerek. Bunlar için, çalışmam gerek. Çalışsam oğluma bakacak kimse yok. Hadi bir şekilde dişimizi sıkalım, mutfak masrafından kısalım gerekirse, yine de oğlumu kreşe göndereyim desem.... Dostlar ben çok yıprandım. Üç yıldır tükendim tam manasıyla. Evden çıkmak istiyorum artık. Çalışmak istiyorum.

Öyle bir durumdayım ki, ya bir sene daha oğlum için fedakarlık yapıp evde olacak ve epey maddi sıkıntı çekeceğim. Ya da bu konuda uzmanı dinlemeyip oğlumu tam gün kreşe götüreceğim. Ne yapmalıyım, nasıl bir yol izlemeliyim bana bir fikir verin. Belki aranızda bu sorunu yaşayanlar ya da bu konuda uzman olanlar vardır. Yönlendirirseniz çok sevinirim.

Ek olarak, İstanbul'da devletin sağladığı 3 yaş aktiviteleri varsa bilgilendirirseniz çok sevinirim.

Edit: şu an oğlum yine çıldırmış durumda. Konuyu zor açtım. Hemen cevap veremeyebilirim. Fırsat bulunca cevap yazacağım.

Merhaba.. ne kadar zor bir durum içerisine girmiş siniz, Allah yardımcınız olsun.

Peki bu durumu anladıklarında götüreceğiniz kurum çocuğunuzla tam olarak ilgilene bilecek mi? Bazen çok hareketli ve etrafına kendine bu hareketlilikten dolayı zarar veren çocuklara "gölge abla" gibi bir kişi istiyorlarmış. Oğlumun kreşinde daha bugün konusu geçti. Bir öğretmeni oğlunuza bağlayamam tartışması vardı.

Bence önce bunu bir araştırın.. ondan sonra opsiyonlarınıza bakarsınız.

Sevgiler..
 
Her çalışana mı acaba. Oğlum sağolsun mağaradan yazıyorum size. Dünyadan haberim yok. Araştırayım bunu da.

Pilot şehirler de belirli kişilere veriliyor şuan. Çok çok az kişi de kadına maalesef. Genelde eşinden ayrılmış ve asgari ücrete çalışan kimselere diye biliyorum ben. Bence siz bunlarsan biri olmaz sınız. Eşiniz çalışıyor çünkü.
 
Şimdi ben size okuduklarımdan gerçekten hissettiklerimi söyleyeyim. Çünkü bence siz var olduğunuz durumu olduğundan çok daha ağır yaşıyor sunuz.

Öncelikle eğer imkanınız varsa bence önce bir psikolojik destek almalısınız, KENDİNİZ İÇİN.

Mesela "şuan bile parmağını musluğa sokuyor" dediniz ya, bunu o kadar tükenmişlikle söylüyor sunuz ki. Halbu ki gayet normal bir çocuğun yapacağı bir şey bu. Fişi çekmiş.. etrafı dağıtıyor.. hangi çocuk yapmıyor?

Ben özür dileyerek söylüyorum ama oğlunuzun size vurması, tırmalaması vb hareketlerinde kesinlikle payınız olduğunu düşünüyorum. Tabi ki bu durumu da onu daha çok agrasif yapıyordur.

Oğlunuz sağlıklı. Siz sağlıklısınız. Oğlunuzu olduğu gibi kabul etmek ve ona yardım etmek zorundasınız. Başkalarının dediklerini takan, bu kadar yorgun bitkin, kendisine ön yargılı, parmağını kıpırdatsa bıkıldığını söylenen bir çocuğun düzelme yoluna gireceğini asla inanmıyorum.

Kreşe başladığında artı hiperaktivite ile ilgilenen bir öğretmen/terapiste ders alması da çok iyi olurdu aslında.

Silkelenin. Sizin hayatınız artık HIZLI. Ve hızlı yaşamak zorundasınız. Oğlunuz da hiperaktivite varsa zaten yerinde durup, sabah kalktığında uzun uzadıya yanınızda uzanmasını beklemek o kadar büyük haksızlık ki...

Bundan sonra evde, dışarıda nasıl davranmanız gerektiğini uzmandan ve araştırma yaparak öğrenin. GAP diyetini araştırın, uygulamaya çalışın.

Daha iyi yaşayabilir siniz. Lütfen şu tükenmişliği bırakın.
 
Son düzenleme:
Benim arkadaşımın çocuğu da aynı şekilde çok hareketli bi yerde durmazdı. Bide otizm demek istedi doktorlar ama shu an çocuk kendi yaşıtları gibi normal davranıyor, okula gidiyor, ve uzun uzun cümleler kurarak konuşuyor. Arkadaşım yeme şeklini değiştirerek işe başlamıştı. Tamamen glutensiz, şekersiz, yumurtasız diyet uyguladı. Harda bütün aile bu diyete uydular ki çocuk evde ordan burdan ekmek, bisküvi gibi şeyler bulup onlar görmediği anda yemesin diye. Ve arkadaşımın dediği diyete başladıktan sonra çocuk daha sakin davranmaya başlamış. Bir yerde durmazdı. Beraber hicbir yere çıkamazdık oturmazdı bizi. Ama 2 sene uğraş sonucu gerçekten güzel sonuçlar aldi. Tabi bu 2 sene de arkadaşım çok yıprandı ama ne kdr erken o kdr iyi. Ve shu an ikinci çocuğuna hamile ve büyüğü kendi başına annesine bağımsız hareket edebiliyor artık her ihtiyacını kendisi karşılıyor. Bu çocuk shu an 4 yaşında. Arkadaşım etrafta böyle bi çocuk gördüğü zaman ilk tavsiyesi diyet ile başlamak. Tabi o bunları kafasına göre yapmadı. Çok fazla kitap okudu geceleri sabaha kadar. Çok emek verdi. Ama çok shukur artık ben bile o çocukla aynı ortadamdayken çok hoşuma gidiyor oturup büyük adamla muhabbet eder gibi konuşuyoruz. Siz de bu diyet konusunu bi araştırsanız.
 
X