Hayat Pahaliligi

Masallah masallah canim. 1 yıl koru kendini. Benim esimde temizlik vs yapiyor ama 2 yumurtayı ayni tavaya kıramaz. Oyüzden yemek işi bende.
bizimki de öyle idi.
temizlik bilirdi.2 senedir kek kurabiye tatlı yapmaya başladı.
yemek hiç bilmezdi.
Hastalığına sebeb netten baka baka geçen pirinç pilavı sonra da sebzeli bulgur pilavı yaptı.mecbur kalınca
 
Cok tesekkur ederim. Kadin kadinligini bilmeli herseye atlamamali . Erkegin yapacagi isleri erkege bırakmali. Heleki sezeryanla doğum yaptiysa ömür boyu kendini korumalı. Rabbim size yaşatmasin
Bende aynı durumdauim evin badaanasi boyası duvar sivamasini bile ben yaptım derzleri ben çekerdim hastalığımin da verdiği zararlar ile kamburluk başlamış katır kuitur tum sırtım

Hala da içim rahat etmiyor
 
Son bir yıldır farkettiğimden beri dikkat ettiğim birşey var belki birilerinizin işine yarar. Benim aldığım yoğurdun peynirin yumurtanın sucuğun vs marketi farklıdır. O yüzden ayda bir kez farklı marketlere girdiğimden fiyat karşılaştırması yapmak kolay oluyor. Ben kaliteli ürünlerle beslenmeye dikkat ederim. İçim veya pınarın organik sütü Migros gibi büyük marketlerde 8.90 dan başlıyor. Aynı süt A101 veya Şok markette 5.90, yahut 6 küsür gibi fiyatlara satılıyor. A101 de cumhuriyet sucuk 33 lirayken getir de aynı sucuk 45 liradan fazla. Ben getir ve Migros’u çok kullanan biri olarak diğer marketlerle aralarındaki uçurumu farkettiğimden beri gerçekten tasarruf yapabiliyorum.
 
Daha dün 5 intihar haberi okudum. Can kıymetlidir, cana kıymak için bir damlacık umudu kalmamalı insanın. Bu insanlar birilerinin babası, abisi, evladı.
Bir iaf var, "baban öldüğünde uyursun ama açken uyuyamazsın" diye. İnsanımız hangi ara bu kadar acımasız oldu anlamak mümkün değil.
Ben çok ama çok üzülüyorum çaresizlik içinde kıvranan insanlar için.
Kimbilir şuan nefes alan ama kafasından ölümü geçiren kaç kişi vardır. İki gün sonra aramızda olmayacak kaç insan vardır. Bunları düşünmek bile hayat enerjisini aliyor insanın.
Ortalık yangın yeri olmuş, hala inatla particilik yapan insanlar var. Bütün partiler toplansa benim evlatlarımın bir damla gözyaşı kadar kıymeti yok gözümde.
O nedenle anlamiyorum, anlayamıyorum.
 
Öyle maalesef keşke herkes bu gerçeklerin farkında olsa gerçi çoğu farkında ama cebinden daha değerli bulmuyor insanların canını..
 
Gurbetçiler
Onları ununutma
Ben de yurt disinda yasiyorum. Buna oyle sinir oluyorum ki!!! Insanlar yasamadiklari bir ulkenin yonetimini belirleme konusunda nasil soz sahibi olabilir sacmalik otesi.
Bir de agizlarini yaya yaya ekonomi cok iyi, Turkiye cok ucuz diyorlar. Birak gel desen hik mik kem kum.. Nefretlik bir durum yani.
 

Bunu bende anlamıyorum ama vardır devletin bir bildiği
Geçen sokak röportajında iki kadın kendini yırttı. Ama nasıl bağırıyorlar
Almanyada sürünüyorlarmış. Burada insanlar çok şanslıymış. Kiloyla meyve sebze alabiliyormuşuz, herkeste akıllı telefın varmış.

E dön türkiyeye. Dön diyince dönmüyorlar bende bunu anlamıyorum. Sonuçta anavatanın. Vatandaşısın. İzin vs gibi uğraşların yok. Bin uçağa dön, rahatla, niye sürünüyorsun almanyada bacım
 
Euro 50 kuruş olsa görün siz o atıp tutanları, bırakın 180 derece dönmeyi, fırıldak olurlar...
 
Borç istersiniz diye korkuyorlardır sanıyorlar ki gözümüz paralarında. Bir tanıdığım ha bire şikayetlenir, yok şöyle yok böyle, şuna para gidiyor buna para gidiyor, yok şu kadar kredi ödüyoruz Geçen sene iki tane daire aldı. Sorsan krediyle almış, o krediyi ödemeye gözün de almalı değil mi. Yok anam yok. Biz çekiyoruz bu memleketin sıkıntısını.
 
Son düzenleme:
Haklısınız. En basit şeyleri alıyoruz 60-70 tl tutuyor. Lüks yok içinde Marketten her çıkan sizin gibi düşünüyor.
 
demekki hepsi aynı bunların
 
Dün bende markete uğradım,2 poşet dolmadı bile ama 200 lira verdim çıktım,içinde et,deterjan vs yok.Peynir ,yoğurt,ekmek,süt vs aldıklarım. Ben eve atıştırmalık sokmuyorum zaten,ıvır zıvırda yok,illaki olacaksa kuruyemiş,meyve olur ama onlarda uçmuş ,azar azar alıyorum.
Sürekli aldığım 450 gr lık bir paket beynir 45 lira olmuş,ki 29 liraydı eskiden aynı peynir,600 gr'dı ayrıca. Zam yapılmasi yetmiyormuş gibi gramajda azalıyor.
Yine, ben asgari ücretle 4 kişilik ailemle zorlanmıyorum,üzerine birikim yapıyorumcular gelir birazdan ama bizim bahsettiğimiz böyle birşey değil. Ekmekle de karın doyar,makarna ile de ama nitelikli bir beslenme olur mu tartışılır. Hele evde çocuk varsa et yemesin,makarna yesin denmez,meyve de ,peynir de yemeyiversin denmez. Tabi ki herkes imkanı doğrultusunda alıyor ama gıdadan kısılmaz diye düşünenlerdenim. Çıkıp yazlık birşeyler almayabilirim kendime,masraf olmasın diyebilir,geçen yıl gidiklerimi giyebilirim ki öyle yapacağım ama oğlum ,kızım köfte seviyor ve yemeleri gerekiyor,et almayayım diyemem. Her öğün tabi ki oturup et yemiyoruz ama haftada 2 gün pişirmeye gayret ederim,2 gün sebze,1 tavuk,1-2 bakliyat,arada pizza,arada tost ama dengeli bir menü oluşturmak isterim.
Bunu yapmakta inanın pahalı,çok pahalı. Allah herkese yardım etsin.
Dışarı çıkamıyoruz,harcamıyoruz belki dışarda uzun zamandır ama evde yeniliyor,iciliyor yine de harcanıyor.
Aldıklarım bellidir genelde ama her seferinde daha pahalıya alıyorum ,kasada ne aldim ki ya ben oluyorum içten içe.
Yanlız değilsiniz konu sahibi.
 
+1000
 

Ben her şeyi hep 3 5 kilo alirim canim tabi kii:)
Siz almiyor musunuz?

 
Bence bir ülkenin refah düzeyini emekliler belli ediyor.Çoğu Avrupa ülkesinde emekliler dünyayı gezerken,hatta çoğunun sağlık sorunu bile yokken bizde emekliler geçim derdinde hala.Kaç yaşına gelmiş insanlar,ömürleri boyunca çalışmışlar ama karşılığı koca bir sıfır.Kim bilir biz emekli olunca ne olacak.Hayat pahalı değil aslında bizim ülkemiz pahalı.Of neler yazmak istiyorum da ban yemeyi de geçtim başka şeyler gelir kesin başıma.
 
belki siz büyükşehirde yaşıyorduysanız? aynı yaştayız.

ben küçük bir şehirde yaşıyordum.

babamın çalıştığı kurumda zaten çalışan kadın yoktu :) kira veren de yoktu pek çünkü lojman diye bir şey vardı. lojmanlar çok uygundu. bahçeliydi.

ama mutfak tüpü senede 1 kere değişirdi (çünkü bahçede odun ateşinde pişerdi tüm yemekler ve ekmekler, + çamaşırlar da orada kaynatılırdı, banyoda da soba vardı, çalı çırpı toplanır yakılırdı). herkes okula işe yürüyerek giderdi. ben servis diye bir şey olduğunu ankaraya taşınınca öğrendim... ya da yoğurdun markette satılan ambalajlı bir şey olduğunu! marketten sadece belli şeyleri alırdık biz.

yani biz memurduk ama taşra hayatı yaşadık: sadece bayramdan bayrama kıyafet alınırdı herkesin 3-4 çocuğu vardı. buna göre de mesela kışa girerken 15 litrelik bidonlara turşu kurulur 50şer kilo 2 çuval patates alınırdı. un filan çuvalla alınırdı. kışın portakal elma 5'er 7'şer kilo alınırdı. boğazdan hiç kısılmazdı yani. bizim gibi yapmayan memur aileleri -mesela günlük bakkaldan alışveriş yapanlar ve herşeyini bakkaldan alanlar, içki sigara kullananlar vs.- rahat geçinemezdi net hatırlıyorum. anneme ekmek parası borç istemeye gelirdi komşular. ki biz ekmeği nadiren satın alırdık...(e kredi kartı yoktu o zamanlar)

şimdi bu şekilde yaşayacak bir memur ailesi yok..."memurların durumu iyiydi" algısı bence biraz o zamanlar bizim gibi taşra hayatı yaşayan çooook memur olmasından kaynaklanıyor. başka masraf yoktu, boğaza bakım çok iyiydi. o zamanlar için bunlar mükemmel görülüyordu. (yani bizde başka masraf yoktu; sizin gibi ev kirası yol parası veren yoktu).

şimdi ise herkes sizin o zamanlar yaşadığınız gibi yaşıyor üstüne başka masraflar da geldi zaman gereği..mesela internet, mesela çocuk bakıcısı, mesela kuru temizleme.

neyse işte bu aileler sadece babanın emekli ikramiyesi-maaşıyla 90'larda ev aldı üstüne de ya oğlana küçük bir dükkan açtı ya da kızının çeyizini (e kızları da çalışmıyordu 90'larda) kesme bardağından fiskos masasına kadar aldı.

benim babam bu yıl emekli oldu 200 bin lira aldı ikramiye. evin ancak bi odasını alır...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…