• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hayal dünyası mı gerçek Dünya mı

Bizde de genelde tatil vs araştırmak bana düşer, ben daha detaylı daha ince planlarım ama eşim hem bu planlara uyar, hem de mutluluğunu , heyecanını belli eder. Tamam hayat dizi tadında değil de böyle bir adam da insanın yaşam enerjisini sömürür, heyecansız, ruhsuz bir hayat, hiç normal değil. Tamam işkoliktir, yoğun çalışıyordur ana hiç bir şey anın tadını çıkarmaya engel değil. Yılda bir hafta tatili varsa da aman işte denize girip çıkıcaz olarak bakıyorsa da neden zevk alıyor bu adam hayatta, hiç mi onu heyecanlandıran, mutlu eden , işte bu hayat güzel dediği bir şey yok. Bari tatil için heyecan duysun, yaşadığını hissetsin
 
Son düzenleme:
İyi geceler herkese,

Bir konuda fikirlerinizi merak ediyorum. Benim yaşadıklarımı yaşayan var mı ben anormal miyim merak ediyorum.

Konum eşimle ilgili. Eşimle tanıştığımız zaman fikirsel olarak ve hayat beklentisi olarak uyuştuğumuzu düşünüyordum. Evlilikten önce de bu düşüncem sabitti. Evlendikten sonra ise kişiliklerimiz arasındaki fark beni şaşırtmaya başladı.

Ben iflah olmaz bir romantik,hayalperest,ince düşünceli,duygusal bir insanım. Eşim ise tam tersim. Aşırı işkolik, realist, biraz acımasız ve hayal kurmak hiç ona göre değil. Yani onun hayatında boş şeylere hiç yer yok. O sadece çalışmalı, para kazanmalı, kendini geliştirmeli.

Hayata çok farklı bakıyoruz. Ben ona bir filmden, müzikten, manzaradan ne kadar etkilendiğimi anlatırken onun böyle şeylerden hiç etkilenmediğini görüyorum. Yani ilişkimiz aşırı hassas bir insanla hiç hassas olmayan bir insanın ilişkisi.

Şu an çalışmıyorum. Bu yüzden de bazen diyorum ki ben şımarıklık mı ediyorum. Yani o hayat mücadelesinde tek başına. Tabi ki daha sert olacak benim gibi olmayacak. Hayal kurmaya vakti mi var falan filan.

Mesela tatile çıkma planımız vardı. Ben o kadar heyecanlıyım ki. Araştırıyorum neler yaparız ne yeriz şunu mu giysem vs diye. O ise 0 heyecan. Gidicez işte denize girip gelicez modunda.

Birde bazen onu aşırı severken bazen bu tarz olaylardaki bakış açısı yüzünden ondan aşırı derecede soğuyorum. Kendime diyorum ki o beni hiç anlamıyor ne hissettiğimi hiç fark etmiyor.

Sizlere sorum: Erkekler genelde böyle midir? Ben anormalsem nasıl daha vurdumduymaz, nasıl katı, nasıl hissiz olabilirim ? Bu şekilde olmak bana çok acı veriyor. İçime dünyalar kadar umudu, hayali sığdırmaktan çok yoruldum.
Yazdığınız konular bence bir sorun değil, bire bir aynı olmak bence kötü bir durum. Sadece sizin enerjinizin eşinizi korkutması, bıkkınlık yaratması veya ilişkiniz konusunda eşinizi tembellik yaptığını düşünmeniz kötü olurdu.

Mevcut şartlarda şikayet eden, sorun çıkartan yok ise keyfinize bakın, sorun aramayın...
 
Bende ayni sizin gibiyim, ayniiii. Gezmesini tozmasini eğlenmesini eğlendirmesini cok severim. Güzel anlarin tadini çıkarmasını, güzel anılar biriktirmesini cok severim. Tatili organize etmesini, nerde ne yenilir ne icilir diye plan yapmasini hakeza. Ki bence böyle seyleri kendi başınıza veya arkadaslarinizla da yapabilirsiniz. Yani anın tadını çıkarmak için illa kocaya gerek yok ki. Çıkın kendiniz bir yürüyüş yapın, bi cafe ye oturun, oh mis. Benim eski erkek arkadasimda biraz sizin esiniz kafasindaydi, tabii ben baska sebepten dolayı ayrildim. Ki bence erkeklerin geneli odun. Hic esinize bu konulari actiniz mi, o ne diyor? Hep olmasa da arasira size ayak uydurabilecek kıvamda mi?
 
Uykusuzluktan kimse ölmüyor ama uykusuzluk insani o gün yıprattığı genele yayarsak da yaşlandiriyor sürekli halsiz bırakıyor. Ben izinlerde geç yatmaya alışınca ise başladıktan sonra bir hafta düzen oturtamiyorum mesela ve o 1 hafta bitik geçiyor benim için. Ben gece 2de ertesi günün yemeğini yapıp yatan kadın da görmedim kendi cevremde saçlarını süpürge niyetine kullanan kadın yok. Ve evet kadın o erkeği yok her insanın uyuması gereken süre vardır bazısına 3 saat yeter- bunu gördüm üniversitede hocamdı- bazısına 10 saat yeter. Her gün bu duzeni tabii ki sağlayamazsın ama dikkat de etmelisin.
Sorumluluklarını yerine getirmek saçlarını süpürge etmek değildir.
Bu sorumluluklara hayatta görebileceğiniz her şey dahildir.
Ne kadar yoğun çalışmış olursa olsun birey, ailesine vakit ayırmalı, sohbeti gezmesi birlikte paylaşım yapması, sosyalleşmesi vs hepsi dahildir.
Her gün 10 saat uyuyan bir insanın hayatı da boşa gider zaten.
Beni bırakın değil 10, 20 saat uyuyabilirim ama sorumluluklarım buna izin vermiyor, değil mi?

Kısaca, yok yaşlanma yok ertesi günü düşünme, stres, kaygı vs.
Hayatın sadece şu andan ibaret olduğunu görecek kadar küçüklüğümden beri kayıp yaşadım ve aile değil, küçücük gencecik arkadaşlarımdı.
Belki de o yüzdendir ki geleceğe yönelik yaşamak yerine anın doyasıya tadını çıkarabiliyorum, birkaç saat sonrası olamayacağını biliyorum.
Ağzıma pelesenk olmuştur şu ‘tik tak geri sayım devam ediyor, niye erteliyorsun niye yarını düşünüyor şuanı kaçırıyorsun ki’ diye.
Anormal olduğum hissettirilse bile bir son var, bunun farkına varıp dünyevi sıkıntıları gözardı edip yaşayabilen herkes, hakkını vermiştir nefesinin.

Benim gibilerin tek derdi, aynı hakkı onlar da versin, nefes alışları hazza dönüşsün diyedir.
Yoksa romantizm ya da duygusallık işin bambaşka boyutu.
 
Sorumluluklarını yerine getirmek saçlarını süpürge etmek değildir.
Bu sorumluluklara hayatta görebileceğiniz her şey dahildir.
Ne kadar yoğun çalışmış olursa olsun birey, ailesine vakit ayırmalı, sohbeti gezmesi birlikte paylaşım yapması, sosyalleşmesi vs hepsi dahildir.
Her gün 10 saat uyuyan bir insanın hayatı da boşa gider zaten.
Beni bırakın değil 10, 20 saat uyuyabilirim ama sorumluluklarım buna izin vermiyor, değil mi?

Kısaca, yok yaşlanma yok ertesi günü düşünme, stres, kaygı vs.
Hayatın sadece şu andan ibaret olduğunu görecek kadar küçüklüğümden beri kayıp yaşadım ve aile değil, küçücük gencecik arkadaşlarımdı.
Belki de o yüzdendir ki geleceğe yönelik yaşamak yerine anın doyasıya tadını çıkarabiliyorum, birkaç saat sonrası olamayacağını biliyorum.
Ağzıma pelesenk olmuştur şu ‘tik tak geri sayım devam ediyor, niye erteliyorsun niye yarını düşünüyor şuanı kaçırıyorsun ki’ diye.
Anormal olduğum hissettirilse bile bir son var, bunun farkına varıp dünyevi sıkıntıları gözardı edip yaşayabilen herkes, hakkını vermiştir nefesinin.

Benim gibilerin tek derdi, aynı hakkı onlar da versin, nefes alışları hazza dönüşsün diyedir.
Yoksa romantizm ya da duygusallık işin bambaşka boyutu.
Siz sadece kadın yapıyor erkek hiç gördünüz mü dediginiz için öyle dedim. Evde yapacak başkası yoksa tabii ki sorumluluktur ve istediği saatte yapar. Diğer türlüsü evet başka şey.
Uyku derken de uyku ihtiyacından bahsettim. Her bünyeninki farklıdır. Ve günlük temposu da bunu etkiler. Ben tutup uyumayı sevdiği için insan 10 saat uyusun demedim.
Mantık yönü ağır basan insanların hayattan zevk almadığını, anın tadını çıkarmadığını, zamanın kıymetini bilmediğini nerden çıkarıyorsunuz.
 
Sorumluluklarını yerine getirmek saçlarını süpürge etmek değildir.
Bu sorumluluklara hayatta görebileceğiniz her şey dahildir.
Ne kadar yoğun çalışmış olursa olsun birey, ailesine vakit ayırmalı, sohbeti gezmesi birlikte paylaşım yapması, sosyalleşmesi vs hepsi dahildir.
Her gün 10 saat uyuyan bir insanın hayatı da boşa gider zaten.
Beni bırakın değil 10, 20 saat uyuyabilirim ama sorumluluklarım buna izin vermiyor, değil mi?

Kısaca, yok yaşlanma yok ertesi günü düşünme, stres, kaygı vs.
Hayatın sadece şu andan ibaret olduğunu görecek kadar küçüklüğümden beri kayıp yaşadım ve aile değil, küçücük gencecik arkadaşlarımdı.
Belki de o yüzdendir ki geleceğe yönelik yaşamak yerine anın doyasıya tadını çıkarabiliyorum, birkaç saat sonrası olamayacağını biliyorum.
Ağzıma pelesenk olmuştur şu ‘tik tak geri sayım devam ediyor, niye erteliyorsun niye yarını düşünüyor şuanı kaçırıyorsun ki’ diye.
Anormal olduğum hissettirilse bile bir son var, bunun farkına varıp dünyevi sıkıntıları gözardı edip yaşayabilen herkes, hakkını vermiştir nefesinin.

Benim gibilerin tek derdi, aynı hakkı onlar da versin, nefes alışları hazza dönüşsün diyedir.
Yoksa romantizm ya da duygusallık işin bambaşka boyutu.
Ayy çevremde sizin gibi 2-3 insan olsa daha ne isterim. Ne güzel bu farkındalık, anda kalmanın bilinci, hayatın şu andan ibaret olduğunu bilmek... İnsanlar bu seviyeye gelmek için para döküyor eğitimlere😄Ben de eskiden çok kaygılı biriydim ama anda kalmanın bilincini yeni yeni oturtuyorum hayatımda. Son 1 senedir hayat daha keyifli
 
Siz sadece kadın yapıyor erkek hiç gördünüz mü dediginiz için öyle dedim. Evde yapacak başkası yoksa tabii ki sorumluluktur ve istediği saatte yapar. Diğer türlüsü evet başka şey.ü
Uyku derken de uyku ihtiyacından bahsettim. Her bünyeninki farklıdır. Ve günlük temposu da bunu etkiler. Ben tutup uyumayı sevdiği için insan 10 saat uyusun demedim.
Mantık yönü ağır basan insanların hayattan zevk almadığını, anın tadını çıkarmadığını, zamanın kıymetini bilmediğini nerden çıkarıyorsunuz.
Ben çalışma hayatında olan bir erkekle çalışmayan bir kadının aynı sistem içinde olmadıklarını, çalışma hayatındaki yoruculuk ve tempo ile ilişkilendirdiğiniz için, çalışan kadın örneğini vermiştim.

Erkeklerin her türlü şeyden kaçış durumu zaten ‘iş hayatı’, bunu örneklendirdim ben.
 
Ayy çevremde sizin gibi 2-3 insan olsa daha ne isterim. Ne güzel bu farkındalık, anda kalmanın bilinci, hayatın şu andan ibaret olduğunu bilmek... İnsanlar bu seviyeye gelmek için para döküyor eğitimlere😄Ben de eskiden çok kaygılı biriydim ama anda kalmanın bilincini yeni yeni oturtuyorum hayatımda. Son 1 senedir hayat daha keyifli
Çok basit aslında, bir bardak suyumuz var ne kadar dolu olduğunu bilmeden her gün akıtıyoruz onu.
Bazı gün bir damla ama serinleyerek, bazı günler ise saçma sapan şeyleri üzerimize yüklenip damlalarca.
Bir gün tükenecek, her damlanın kıymetini bilip boşa heba etmemek gerek😊
 
Eşiniz normal olan gibi geldi bana. Ben de yapı itibari ile mesela iş varsa diğer her şeyi ikinci plana atabiliyorum. Kendi işim olduğu için böyle, eskiden çalışmayı bile sevmezdim.
Ama olması gereken sizsiniz. Daha anda kalmayı bilen.
Dengeyi kurun biraz. Biraz sizden biraz ondan. Beş senedir nasıl törpülenmediniz ona şaşırdım sadece.
 
5 yıldır bu kadar uçmusunuz hep?
Sanıyorum ki dengelendiğiniz anlar çoğunlukla,çünkü bu kadar yürümezdi ilişki
Yok biz hep böyle zıt takılıyoruz diyorsan olan duygusala oluyor yani sana...
 
Bana siz de eşiniz de çok uç geldiniz. Hayat çiçek böcek değil ama sadece para da değil. Ortası mümkün her erkek eşiniz gibi değil her kadın da siz gibi değil. En büyük yanlışınız bu kadar farklıyken evlenmek olmuş. Bu kadar uç bi karakteri anlamamış olmanıza imkan yok evlenmeden önce. Evlilik herkesi değiştirir daha az romantizme iter belki ama maddesel bi odun yapmaz :) Evlenince değişir sandınız ama elinizde patlamış malesef. Önerim sizin de çalışmaya başlamanız en azından meşgul olunca bu hislere daha az kapılırsınız.
 
hakikaten yorulduğu için de olabilir, belki siz de yoğun çalışsanız onun gibi olurdunuz. ben 6 ay kadar ücretsiz izin kullandım, (3 çocuğum olduğu halde yani evde sürekli iş olduğu halde,) bir kendime geldim, annemi ablalarimi düzenli aradım, ki hep şikayet ederlerdi, 15 gündür tekrar başladım, emin olun saat sekiz, gözlerim uykudan yanıyor, bacaklarım ayakta kalmaktan sızlıyor, miniği uyutayim diye yattık beraber o kaçtı ben yatıyorum hala. demem k ki yorulunca insan sadece hayati şeyleri yapıp geri kalanı es geçiyor.

Ya da bundan bağımsız kişiliğiniz farklı olabilir. bunu en iyi siz bilirsiniz.
 
erkekler hep boyle degildir, cok ince ruhlu hayalperest erkekler de vardir. Ama birbirine zit kisilerin birbirini tamamladigi kanisindayim, sizin iliskiniz gibi olan cok mutlu ciftler goruyorum. Burda sizin idare etmeniz ve oldugu gibi kabullenmeniz lazim. her seyi paylasamamayi kabullenmelisiniz oncelikle ve bu insani öldürmez... Ayrica sizin gibi esiniz de adim atmalidir ama onu anlamakla ve kabullenmekle ilgili ilk adimi siz atin bence
 
Ben sizle yapamazdım mesela çok romantiklik her dk dizi tadinda hayaller kurmak çok itici mesela bana göre
Ben de azicik odunum, Kadin erkek degi bu, yapi meselesi, romantiklik, mum isiginda yemek falan dusununce bile icim sikiliyo benim, kalkip isigi acasim geliyo😐
 
Esin olmasi senle ayni hissedecegi anlamina gelmez..ayni anadan babadan kardesler bile farkli tepkiler veriyor -Ki senin kocanin yemek
Yemeye vakti yok diyorsun.. adam diger konularda sana iyiyse genel olarak yani bu yaptigin simariklik.. butun gun pertim ciksaydi benim kocam romantiklik beklese gicik olurdum herhalde.. ama
Diger yandan bende yeri gelince baya duygusalim.. surekli bir romantizm beklemek hata bence
Sürekli romantizm beklemiyorum aslında. Hatta benim kadar az şikayet eden ve onu çalışması için diğer bütün sorumluluklarından kurtaran bir kişiyi zor bulabilir.
Genel olarak iyi bir insan. Büyük bir problem yok. Sadece ben hayattan zevk alırken en yakınımdaki insanın da mutlu olduğunu görmek isterdim.
 
Bazen hayat şartları insanları buraya getiriyor .romantiklik felan çok gerilerde kalıyor .çünkü bir ekmek kavgası var. Eşinize bunların boş gelmesi çok normal .siz de iş hayatına karışınca bu istekleriniz gider.çünkü eve yorgun geliyorsunuz .işinizin yükü stresi her şey etkiliyor .sevgililik döneminde gibi bir eşin devam etmesi çok zor .çünkü hayat yükü onun omuzlarında .erkeklerin gerçekçi olması her zaman iyidir
Baklısınız ben de çalışırken bu tarz şeylere pek zaman ayıramazdım. Ama yine de çalışmayı hayatımın merkezi değil de yaşamam için gerekli olan şeylerden biri olarak görürdüm. Yani yine planlar, deneyimler beni heyecanlandırırdı.
 
Böyle durumlarda genelde düşen siz olursunuz. Eşiniz takmıyor bile bu durumu hatta farkında bile değildir belki. Sizin de gitgide ona benzemeniz dümdüz bi insan olmanız enerjinizin yok olması kuvvetle muhtemel ne yazıkki
Evet ben onun gibi olmaya başladım. 5 yıl önceki halim yok zaten. Yaşın da etkisi var.
 
Back
X