• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hayal dünyası mı gerçek Dünya mı

Mesela ne gibi hayaller kuruyorsunuz? Bana ikiniz de anormal geldiniz bu arada, normali ariyormussunuz ya
Size hayallerimden değil de beklentilerimden bahsedeyim.

Mesela eski iş yerimde erkek iş arkadaşlarım eşleri için yaptıkları planlardan bahsederlerdi. Bir tanesi eşiyle birlikte tren turu yapmak istediğini söylerdi. Diğeri eşiyle gideceği organizasyon biletleri için uygulama indirmişti hep kontrol ederdi. Bir diğeri eşiyle birlikte okuma listesi yapmıştı aynı kitapları okuyorlardı.

Ben de bu tarz bir ilişkim olsun isterdim. Biraz çocuksu belki ama. E bunun için siz ne yaptınız diyebilirsiniz. Ben başlarda çaba gösterdim ama sonra insanın içinden gelmesi gerektiğini fark ettim onu kendi haline bıraktım.
 
Bence gidin güzel aşk romanları alın, romantizmi öyle yaşayın. Sohbetini seveceğiniz kadın arkadaşlar edinin, beraber heyecanlanın güzel şeylere. Sosyal medyayı da kullanabilirsiniz tatil planı detaylarınızın takdiri ve kalıcılığı için. Ama iskolik bir adamdan bunları beklemeyin. Ben beklememeyi öğrendim.
 
Ben de eşimle aynı şeyi hissediyorum bazen.
Benim heyecan duyduğum şeye o normal tepki verirken güzel bir cihazı indirimli bulunca çocuklar gibi sevinebiliyor.

Şahsen ben boyle farklı olmamıza üzülüyorum.
Kendimi bir süre sonra yalnız hissetmeye başlıyorum.
Evet işte yalnız hissediyorsunuz. Bu insanın canımı acıtıyor.
 
Biz de böyleyiz maalesef ,evlenmeden önce böyle yansıtmamıştı ama evlendikten sonra tamamen zıt olduğumuzu farkettim ..

Bir filme bakarken ,bir konuda konuşurken ,ya da bir plan yaparken aynı şeyleri düşünmüyoruz ..

İnsan bi süre sonra yalnız kaldığını düşünüyor paylaşımlar eksik kalıyor ,sanki içe dönüyorum , ilgi alanlarını dibine kadar paylaşıp karşılıklı konuşmak fikir almak istiyorum ama olmuyor

Ben de duygusal kıpır kıpır tezcanlı sempatik biriyim ,eşim de tam tersi sessiz ,genelde uyum sağlayan , hiç bir zaman planı olmayan hep benim dediklerime yönlenen birisi ve aşırı sıkıcı ..

Gerçekten zor 😏
 
Bence gidin güzel aşk romanları alın, romantizmi öyle yaşayın. Sohbetini seveceğiniz kadın arkadaşlar edinin, beraber heyecanlanın güzel şeylere. Sosyal medyayı da kullanabilirsiniz tatil planı detaylarınızın takdiri ve kalıcılığı için. Ama iskolik bir adamdan bunları beklemeyin. Ben beklememeyi öğrendim.
Bunların hepsini yapıyorum. Kalemim biraz iyidir. Benim yaşayamadığım her şeyi yaşayabilen bir karakterin hikayesini de yazacağım yakında. :)

Eski beklentilerim yok. İşiyle arasına girmiyorum.
 
Biz de böyleyiz maalesef ,evlenmeden önce böyle yansıtmamıştı ama evlendikten sonra tamamen zıt olduğumuzu farkettim ..

Bir filme bakarken ,bir konuda konuşurken ,ya da bir plan yaparken aynı şeyleri düşünmüyoruz ..

İnsan bi süre sonra yalnız kaldığını düşünüyor paylaşımlar eksik kalıyor ,sanki içe dönüyorum , ilgi alanlarını dibine kadar paylaşıp karşılıklı konuşmak fikir almak istiyorum ama olmuyor

Ben de duygusal kıpır kıpır tezcanlı sempatik biriyim ,eşim de tam tersi sessiz ,genelde uyum sağlayan , hiç bir zaman planı olmayan hep benim dediklerime yönlenen birisi ve aşırı sıkıcı ..

Gerçekten zor 😏
İşte bazen insanlar diyor ya evlenmeden fark etmedin mi. Etmedim.Sizin gibi bana da hiç yansıtmamıştı. Ben ne dersem neyden hoşlanırsam ondan hoşlanan bir insan vardı karşımda. Bunun erkeklerin bir taktiği olduğunu sonradan öğrendim.

Paylaşımlar eksik kalıyor evet. Neden “biz” olamadık diye sorguluyorsunuz kendinizi ve ilişkinizi.
 
İyi geceler herkese,

Bir konuda fikirlerinizi merak ediyorum. Benim yaşadıklarımı yaşayan var mı ben anormal miyim merak ediyorum.

Konum eşimle ilgili. Eşimle tanıştığımız zaman fikirsel olarak ve hayat beklentisi olarak uyuştuğumuzu düşünüyordum. Evlilikten önce de bu düşüncem sabitti. Evlendikten sonra ise kişiliklerimiz arasındaki fark beni şaşırtmaya başladı.

Ben iflah olmaz bir romantik,hayalperest,ince düşünceli,duygusal bir insanım. Eşim ise tam tersim. Aşırı işkolik, realist, biraz acımasız ve hayal kurmak hiç ona göre değil. Yani onun hayatında boş şeylere hiç yer yok. O sadece çalışmalı, para kazanmalı, kendini geliştirmeli.

Hayata çok farklı bakıyoruz. Ben ona bir filmden, müzikten, manzaradan ne kadar etkilendiğimi anlatırken onun böyle şeylerden hiç etkilenmediğini görüyorum. Yani ilişkimiz aşırı hassas bir insanla hiç hassas olmayan bir insanın ilişkisi.

Şu an çalışmıyorum. Bu yüzden de bazen diyorum ki ben şımarıklık mı ediyorum. Yani o hayat mücadelesinde tek başına. Tabi ki daha sert olacak benim gibi olmayacak. Hayal kurmaya vakti mi var falan filan.

Mesela tatile çıkma planımız vardı. Ben o kadar heyecanlıyım ki. Araştırıyorum neler yaparız ne yeriz şunu mu giysem vs diye. O ise 0 heyecan. Gidicez işte denize girip gelicez modunda.

Birde bazen onu aşırı severken bazen bu tarz olaylardaki bakış açısı yüzünden ondan aşırı derecede soğuyorum. Kendime diyorum ki o beni hiç anlamıyor ne hissettiğimi hiç fark etmiyor.

Sizlere sorum: Erkekler genelde böyle midir? Ben anormalsem nasıl daha vurdumduymaz, nasıl katı, nasıl hissiz olabilirim ? Bu şekilde olmak bana çok acı veriyor. İçime dünyalar kadar umudu, hayali sığdırmaktan çok yoruldum.
Bende sizin gibi biri değilim. Garanticiyim daha çok. Hayal kurmak banada boş gelir esimlede her dk romantik olmak istemem eşimde ilgi manyağıdir sürekli biseyler ister benden malesef yapım değil bu kişilikle alakalı 7yildir eşim gibi biri olamadım sizde olamazsınız bence anca ayak uydurma tarzında işte olabilir
 
Size hayallerimden değil de beklentilerimden bahsedeyim.

Mesela eski iş yerimde erkek iş arkadaşlarım eşleri için yaptıkları planlardan bahsederlerdi. Bir tanesi eşiyle birlikte tren turu yapmak istediğini söylerdi. Diğeri eşiyle gideceği organizasyon biletleri için uygulama indirmişti hep kontrol ederdi. Bir diğeri eşiyle birlikte okuma listesi yapmıştı aynı kitapları okuyorlardı.

Ben de bu tarz bir ilişkim olsun isterdim. Biraz çocuksu belki ama. E bunun için siz ne yaptınız diyebilirsiniz. Ben başlarda çaba gösterdim ama sonra insanın içinden gelmesi gerektiğini fark ettim onu kendi haline bıraktım.
Dünya kadar hayal ve umut demissiniz de ondan sordum. O zaman abartı sanatını fazlasıyla kullanmışsınız .Aslında çok zor şeyler istemiyorsunuz ama eşinizin işine ve yoğunluğuna da bağlı bir şey bu. Bir de içten gelmeye
 
İşte bazen insanlar diyor ya evlenmeden fark etmedin mi. Etmedim.Sizin gibi bana da hiç yansıtmamıştı. Ben ne dersem neyden hoşlanırsam ondan hoşlanan bir insan vardı karşımda. Bunun erkeklerin bir taktiği olduğunu sonradan öğrendim.

Paylaşımlar eksik kalıyor evet. Neden “biz” olamadık diye sorguluyorsunuz kendinizi ve ilişkinizi.
Evet o zaman karşımda beni etkileyen bir tablo vardı ,elde etmek ve evet dedirtmek için türlü türlü romantiklik yapan duygusal adam vardı ..

Şimdi ,hatta evlendikten hemen sonra agresif ,her şeyden elini eteğini çekmiş ,ev arkadaşı gibi davranan bir adam geldi ,ben şok ..

Defalarca söyledim bazı konularda dikkat etmesini ama içten gelmeyince olmuyor ..

Hatta hala söylerim keşke kendini böyle tanıtmasaydın seçimim olmazdın diye ..

Çünkü ben kendime eş değer birini arıyordum evlenince değişenlerden değil ..

mutlu olduğumu bile düşünmüyorum ,aşırı yalnız ve sevgiye heyecana ilgiye aç kalmış biri haline dönüştüm ,ne olacak bilmiyorum ,hiç bilmiyorum ..
 
İşte bazen insanlar diyor ya evlenmeden fark etmedin mi. Etmedim.Sizin gibi bana da hiç yansıtmamıştı. Ben ne dersem neyden hoşlanırsam ondan hoşlanan bir insan vardı karşımda. Bunun erkeklerin bir taktiği olduğunu sonradan öğrendim.

Paylaşımlar eksik kalıyor evet. Neden “biz” olamadık diye sorguluyorsunuz kendinizi ve ilişkinizi.
Siz ne derseniz ve neyden hoşlanırsanız karşımda öyle bir insan vardı demissiniz. Bana evlenmeden önce de çok plan yapan ya da kendi hoşlandıklarını söyleyen biri gibi gelmedi. Bu da dikkatinizi çekmeliydi aslında.
 
Ben evli insanların aynı heyecanlarla coşan, aynı yoğun duygusallıkla yoğrulan, ikiz kişilikli insanlar olduğunu düşünmüyorum.

Mesela bir sevgilim basit bir konuda çırpına çırpına sevinişime biraz da şaşkın bir şekilde "nasıl bu kadar coşabiliyorsun böyle basit bir şeye ya, harikasın" diye gülmüştü. Sonra birbirimize bakıp birlikte gülmüştük :))

Ben küçük şeylerle mutlu olurken veya heyecan duyarken yanımdaki adam neden benim gibi duygulanmıyor, aynı şekilde coşup taşmıyor diye düşünmek ve bunu sorun etmek aklıma bile gelmez benim.

Açıkcası bir erkeğin de benim kadar minnak şeylere coşkulu sevinçler duymasından, duygularını abartmasından, tatilde onu mu giysek bunu mu yesek heyacanlarına kapılmasından , oleyy tatile gidiyoruuzzz modunda sevinmesinden de hoşlanacağımı hiç sanmıyorum. Laf aramızda ben daha çok ağır abi tiplemesini erkeksi bulduğumdandır belki :)
Yani o benimle birlikte olacağı tatil ayarlasın (ya da benim ayarladığımı kabul etsin) ben coşkuyla mutlu olayım, benim bayıldığım şarkıya gülümseyerek başını sallasın, ben film izlerken ağlayınca mendil uzatsın yeter bana. Sevinç krizlerine girmesine, aynı müziğe bayılmasına, filmde benimle birlikte ağlamasına hiç gerek yok, o kısımları bana kalsın, böyle duygusal ve coşkulu olmak bana yakışsın :KK39:

Bence sevdiğinizi olduğu gibi sevmeyi tercih edin. Duygusal ve tepkisel olarak sizinle aynı olmasını beklemeyin. Bana normali bu gibi geliyor
İkiz kişilik olmasını istemezdim tabi o zaman sıkıcı bir ilişki olurdu. Sadece benzer şeylere heyecan duymak ve kendimi yalnız hissetmemek isterdim.

Benim durumumdayken hep kendinizi sorguluyorsunuz. Mesela o iş derdinde ben tatil derdindeyim şımarık mıyım. O erkenden uyandığı için uyuyor ben Güneş’in batışını izleyebileceğim bir yere gitmek istiyorum neden böyleyim büyüyemedim mi hala gibi gibi.

Onun sevdiğim çok yönü var. Belki de haklısınız…
 
bu kadar uc olmasa da biz de nisanlimla boyle farkliyiz. ama durum tam tersi. bizde o daha duygusaldir ben degilim.

mesela tatile cikiyoruz o iste erken uyanip gun dogumunu izleyelim diyor, ben de ne alaka zaten gece icicez sabah uyanmak eziyet olur diyorum. o gelecekle ilgili planlardan bahsediyor cocuk mocuk ben dinliyormus gibi yapiyorum acikcasi. bazen o da sakaya vuruyor cok ilgini cekti bu konu dimi diye :KK70:

ama hep de ayni dongude degiliz yani. birlikte de cok sey paylasiyoruz. hayatta her sey oturup hayal kurmak, plan yapmak degil ki. iki zit karakter ne kadar orta yolu bulabilirse o kadar bulmaya calisin bence.
Sizinki de tam tersiymiş evet :) tabi ki hayatta her şey birlikte hayal kurmak değil.

Onun ruhsuzluğu, hissizliği beni sinirlendiriyor. Ya bir insan bundan da mı etkilenmez yuh artık diyorum. Robotlaştığını düşünüyorum bazen. Sonra da üzülüyorum ona. Yani hayatım zaman zaman ona zaman zaman kendime acımakla geçiyor.
 
Sizinki de tam tersiymiş evet :) tabi ki hayatta her şey birlikte hayal kurmak değil.

Onun ruhsuzluğu, hissizliği beni sinirlendiriyor. Ya bir insan bundan da mı etkilenmez yuh artık diyorum. Robotlaştığını düşünüyorum bazen. Sonra da üzülüyorum ona. Yani hayatım zaman zaman ona zaman zaman kendime acımakla geçiyor.
esiniz muhendis mi? :KK53:
 
Siz ne derseniz ve neyden hoşlanırsanız karşımda öyle bir insan vardı demissiniz. Bana evlenmeden önce de çok plan yapan ya da kendi hoşlandıklarını söyleyen biri gibi gelmedi. Bu da dikkatinizi çekmeliydi aslında.
Çekmedi. Kendim gibi biriyle tanıştığımı sandım ve çok sevindim.

Ben ne dersem aa ben de öyle aa evet ben de orayı görmek isterim vs gibi şeyler söylüyordu. Evlenmeden önce farklı şehirlerdeydik plan yapma gibi bir durumumuz çok nadir oluyordu.
 
İki hayalperest, romantik olmazdı zaten Alice Harikalar Diyarında gibi ama gerçek hayat tam anlamıyla Survivor
Biz eşimle ikimizde gerçekciyizdir, mücadeleciyizdir. Ben biraz duygusalım. O 16 yaşından beri yalnız ayaklarının üstünde durduğu ve babasız büyüdüğü için inanılmaz güçlüdür, mantığını kontrolünü asla kaybetmez. O yüzden benim yetersiz kaldığım yerlerde bana yardım ediyor. Ama romantizm kaybetmemek için çaba harcıyoruz. Bir yemeğe ya da tatile çıkacaksak beraber plan yaparız. Koşullara uyum sağlarız. Küçük şeylerden keyif almaya bakarız.
Sizin eşiniz biraz evlilik motivasyonunu kaybetmiş gibi. Belki çift terapisi alabilirsiniz.
 
İyi geceler herkese,

Bir konuda fikirlerinizi merak ediyorum. Benim yaşadıklarımı yaşayan var mı ben anormal miyim merak ediyorum.

Konum eşimle ilgili. Eşimle tanıştığımız zaman fikirsel olarak ve hayat beklentisi olarak uyuştuğumuzu düşünüyordum. Evlilikten önce de bu düşüncem sabitti. Evlendikten sonra ise kişiliklerimiz arasındaki fark beni şaşırtmaya başladı.

Ben iflah olmaz bir romantik,hayalperest,ince düşünceli,duygusal bir insanım. Eşim ise tam tersim. Aşırı işkolik, realist, biraz acımasız ve hayal kurmak hiç ona göre değil. Yani onun hayatında boş şeylere hiç yer yok. O sadece çalışmalı, para kazanmalı, kendini geliştirmeli.

Hayata çok farklı bakıyoruz. Ben ona bir filmden, müzikten, manzaradan ne kadar etkilendiğimi anlatırken onun böyle şeylerden hiç etkilenmediğini görüyorum. Yani ilişkimiz aşırı hassas bir insanla hiç hassas olmayan bir insanın ilişkisi.

Şu an çalışmıyorum. Bu yüzden de bazen diyorum ki ben şımarıklık mı ediyorum. Yani o hayat mücadelesinde tek başına. Tabi ki daha sert olacak benim gibi olmayacak. Hayal kurmaya vakti mi var falan filan.

Mesela tatile çıkma planımız vardı. Ben o kadar heyecanlıyım ki. Araştırıyorum neler yaparız ne yeriz şunu mu giysem vs diye. O ise 0 heyecan. Gidicez işte denize girip gelicez modunda.

Birde bazen onu aşırı severken bazen bu tarz olaylardaki bakış açısı yüzünden ondan aşırı derecede soğuyorum. Kendime diyorum ki o beni hiç anlamıyor ne hissettiğimi hiç fark etmiyor.

Sizlere sorum: Erkekler genelde böyle midir? Ben anormalsem nasıl daha vurdumduymaz, nasıl katı, nasıl hissiz olabilirim ? Bu şekilde olmak bana çok acı veriyor. İçime dünyalar kadar umudu, hayali sığdırmaktan çok yoruldum.
Hayat görüşünüzün, keyif aldığınız şeylerin uymasıyla alakalı. Karakter meselesi. Erkekler böyledir diyemem çünkü ben de eşim de sizin gibiyiz mesela. Ama muhakkak sinyalleri olmuştur öncesinde. Bazen evlilik büyüdüyle görmezden mi geliyor insanlar bilmiyorum…
 
Back
X