Bakın ben zaten işeri eşit bölüşsünler, aman fazladan bir bardak kaldırmasında demiyorum. Ben hem 12 yıllık bir avukat hemde 11 yıllık evli bir bayanım. Emin olun yüzlerce evli çift ve boşanma gördüm. Yani Türk aile yapısınada, evlilik tiplerinede çok uzak değilim. Ben koşsun avukata boşansında demiyorum. Emin olun meslek hayatımda bana boşanmak için başvuran ancak gerçekten boşanma nedeni olarak görmediğim, eşinin kendisini gerçekten sevdiğini ve merhameti olduğunu düşündüğüm birçok müvekkilime terapist yolunu ben öneriyorum. Ama dediğim gibi olay sevgi ve merhametle ilgili.
Bakın benim eşimde ev işini gram sevmez, kayınvalidem iç çamaşırına hatta çorabına kadar ütüleyen, kocası, oğlu istedi diye gece 12 de sarma sarıp birde önüne koyan bir kadın, kayınpederimin bunca yıllık evliliklerinde kayınvalidem evdeyken yumurta kırdığını görmedim o kadar söyleyeyim. Ancak daha evliliğimiz gerçekleşmeden konuştuk ve eşim büyük ev işlerini anlamadığını yapmayada hevesi olmadığını ancak tüm işi bana yıkmanın merhametsizce olacağını söyledi, bende zaten yardımsız yapamayacağımı söyledim, sonra yardımcı işini teklif etti ben kabul ettim, yemek yapmayı sevdiğini ancak toplamayı sevmediğini söyledi o işide öyle çözdük, genede küçük işeri genelde ben daha çok yaparım ama en azından ütü, temizlik, çamaşır gibi büyük yükler olmadığı için zor gelmiyor, yüklenmiyorum yaşayıp gidiyoruz. Yardımcı için ödenen parada bizim için aynı kira fatura gibi zorunlu bir gider.
Ev işi bu konuda erkeklik ile ilgili bir zihniyet meselesi değil, eğer zihniyet işi olsa ve öyle zihniyette olduğu için karısının parasını almak ve harcamak, karısının bekarken dişinden tırnağından arttırdığı birikim ile altına arabak çekmek de zor gelirdi. Kadın hem çalışsın, hem ev işi yapsın zihniyeti kadını sömüren erkek çakallığından başka birşey değil.
Ben sizden farklı birşey söylemedim aslında , böyle sessiz direnişten çok gerekirse profesyonel yardım alarak konuşsun açık açık seçenekleri önüne koysun dedim sadece , zaten olay sadece ev işi ise çözülür, tutarsın haftada bir eğer iş yükün çoksa bir tam bir yarım gün yardıncı evin pırıl pırıl olur, çamaşırların ütün halledilir. Yemek işi zaten ufak yardımla bile halledilir, eğer iki gün gün yardımcı alırsan o günler için yemek işi ondanda talep edilebilir, yaşar giderler. Haftada iki gün yardımcının maliyetide kadının maaşının dörtte biri kadar en fazla. Haftada bir yeter, birde robot süpürge yeter diyorlarsa çok daha az. Bu ortak gelirden ufak bir fedakarlıkla çözmek varken evliliğin en güzel zamanlarını eşine zehir edip, trip atarak onu terbiye etmeye çalışmak neden ? El üstünde tutmak böyle birşey zaten, çalışan kadının yardımcı almasına bile itiraz ederek tüm ev işini üstüne yıkan adam nasıl el üstünde tutarki karısını ne yapıyor yani. Çocuk olayı farklı birşey diyemem. Eşim ciddi manada korkardı bebekken kızımdan mesela hata yapacağım canı yanacak diye kucağına bile alamamıştı. O zamanda da kayınvalidemle görüşmüş eşim o yardım etti bana her konuda, şimdi kızım büyüdü benim kadar olmasada gayet ilgili ve başbaşa vakit geçirip bana nefes aldırdıkları zamanları var. Bunu benim içinde değil kendi kızı için yapıyor asla fedakarlık olarak bile görmem yani. Bakın evliliği yürütmek için emek vermek kadının misyonu değildir, iki taraf içinde zorunludur. Aslında bu olay buralara gelmeden de çözülürdü , çalışan bir kadın neden yardıncı kadın için ona yardımcı bile olmayan eşinin iznine tabi ki? Eşinden ev işlerinde paylaşım ve yardımm beklersin; yapmazsa hiç polemeğe bile girmezsin tutarsın yardımcı bir kadın , alırsın robot süpürge geçersin, bunları düşersin gelirinden biter gider yani. Bunu yaptın diye evlilik bitiren, sana küsen trip atan huzur bozan adamla zaten yol arkadaşı olunmaz. Zaten karısını el üstünde tutan değer veren seven merhamet eden adamda üç kuruş için ev huzurunu bozmaz.
Alacak davasına baktığım ev hanımı bir müvekkilimle sohbet etmiştik, çocukları olunca eşi kendisine söylemeden iş yerine gelen temizlik şirketi ile görüşüp süpriz yapmış ve 15 günde bir temizlik için yardımcı ayarlamış çok sevindiğini anlatmıştı. Eşe merhamet ve gerçek sevgi bu bana göre yoksa arada sırada iki dal çiçek almak romantik laflar etmek, yemeğe çıkmak değil ki ? Bu hikayedeki adamda öyle yüksek paralar kazanan elit çevresi olan biride değil , orta direk gelirli lise mezunu bir adam. Sadece birbirlerine bakarken bile anlıyor insan eşine sevgisini merhametini. Sevgi merhametin kardeşidir derdi annannem, merhamet etmeyen bir adam gerçekten sevemezde bana göre.