- 2 Nisan 2014
- 887
- 589
- 38
- Konu Sahibi mihribanbalik
- #621
heh neyse gelişmeleri kaldığım yerden bildiriyorum.
ben dedim ki önce bi konuşalım sonra barışalım. yok dedi barışalım. iyi dedim konuşmak için barışmak mı istiyorsun. tamam barıştım.
sonra meseleleri açtım. hiç canı istemese de.
uzun uzun yazmıyım zaten konuları biliyorsunuz.
konuştuktan sonra, onun söylediklerini yazıyım: "sen ne kadar vazgeçmişsin evlilikten. böyle değildin. ben evliliği kurtarmaya çalışıyorum" dedi.
ben de "çocuğum için ne iyiyse o olsun. zaten onun için ayrılmak istedim en çok da. huzursuz bir ev ortamındansa ayrı ama mutlu anne baba olalım daha iyi. bu evlilik yürürse yürür yürümezse yürümez zaten ben aklıma koymuştum boşanmayı. sen niye döndünki?" dedim.
o da "benim dinen sorumluluğum var bu yuvanın kurtulması için elimden geleni yapmam gerekiyordu. ondan döndüm."
- ben sana hakkımı helal ederdim. dönmeseydin. inan sen gittin. ayağımı uzattım tv'de filmimi izledim. meyvemi yedim yattım. kendi kendime evliyken çok ağladım bundan sonra ağlamıycam dedim
- bunları bana niye söylüyorsun (canı sıkıldı böyle oluşuma)
- yani artık kafam rahatlamıştı. özgürlüğümü elde ettim. terapit bile hem hamile hem boşanma aşamasında bir kadın ancak bu kadar kendinden emin olabilir dedi. senden izin almak zorunda olmadan anneme abimlere gidebileceğimi memlekete gidebileceğimi düşündüm. çok rahattım mutluydum inan.
-sen onları kızgınlıkla düşünmüşssün. 6 ay sonrası 12 ay sonrası 5 yıl sonrasında yaşayacağın zorluları düşünmedin herhalde. bana bişey olmazdı. sana ve babasız kalacak oğluma olurdu.
- kızgınlık anlıktır. benim sana olan duygularım öldü içimde. zorluklar olacaktır. ama zaten benim çocuğum babasız da annesiz de olmayacak. bunu kp'ye de söylemiştim.
-herneyse bak ben evliliğimi sürdürmek istiyorum. sen benden ne istiyorsun?
-mesele de bu. ben senden bişey istemiyorum. sadece saygı bekliyorum. ben anneme abime giderken senden izin al-mıy-cam. bunu bil. ama şu var. arayıp ben burdayım derim. bildiririm o ayrı.
-ya nasıl bir zihniyet bu anlamıyorum. izin almıycam ne.? sen zırt pırt gidemezsin ki karşıdayken.
-öyle bir giderim ki.
-bak gideceksen beni beklersin. akşam ben gelince beraber gideriz.
-bazen öyle olur bazen ben annemde olurum. sen de gelirsin beraber döneriz. Allah'ını seversen ne var bunda mevzu olacak?
-ben eve geldiğimde eşim evde olmasını istiyorum. prensiplerim var.
- e zaten hep evdeyim. haftanın 5 günü akşam evde bulursun. 2 günü yokum. bunları bil. önceden her şeyine tamam diyordum ama şimdi yapabileceğimi kaldırabileceğimi söylerim. ayrıca bu prensip nedir? dini kural mı nedir yani?
-sen evliliği sürdürmek istemiyorsun.
-ya asıl sen istemiyorsun. 5 akşam evde bulursun 2 akşam yokumdur. dert mi bu? ben sana diyorum. istediğin gibi git gez arkadaşlarınla. seni kısıtlamıyorum. saygı duyuyorum. olabilir işin vardır görüşürsün. ne olacak?
-(düşündü biraz) tamam adım adım gidelim. taşınalım önce.
-tamam taşınalım. ama sana söyledim. bana saygı duymalısın.
(bu sırada ev baktığı yerleri gösteriyor. görümcemin oturduğu bölgede)
dedim ki: madem ailelerden uzaklaşıcaz, görümceme de yakın oturmak istemiyorum.
- senin onunla arkadaş olmanı istiyorum.
-abimle ne kadar arkadaş oldun 1.5 senede.?
-o benden küçük (abim 85'li, eşim 82'li)
-senin en yakın arkadaşlarının doğum tarihlerine bi bakalım istersen hemen burdan. (çoğu kendinden küçük ve en çok sevdiği arkadaşı 85'li)
-ya senin abin çok çocuk.
-acaba bir gün hadi gel bugün bi yerlere gidelim kayınço dedin mi? demedin. eee benden de bekleme.
- o dedi mi? demedi.
-mesele o değil. sana açık açık yine söylüyorum. görümcemlerin semtine taşınırsam abime ne kadar gidersem ona da o kadar giderim.
-sen işi yokuşa sürüyorsun. kardeşim sana ne yaptı?
-senle bu meselemizde bi arayıp sorabilirdi.
-ben aramasını istemedim.
-olabilir. seni dinlemek zorunda deği. bizimde gelinlerimiz var. aha yüzleri. onlara hep derim abimlerle bi sıkıntınız olur çözemezsiniz. müracaat babama ya da banadır. siz onu yeni tanırsınız biz onun dilini biliriz dedim.
-kardeşim iyi niyetli.
-ben niyetinden haberim yok.
(cidden de mesafeli olmayı düşünüyorum kızlar)
-iyi madem senle anlaşamıycaz. (eşim diyor bunu)
-tamam zaten geç oldu ben yatıyorum. (aklıma makinede yıkanmış çamarşırlar geliyor. gidip makinadan alıp balkona asmaya çıkıyorum. arkamdan geliyor)
eşim: her neyse her şey senin dediğin gibi olsun.
ben: benim şartlarım yok ki bana saygı duymandan başka.
- tamam her şeyi kabul ediyorum. çünkü evliliğimi kurtarmak üzerime farz.
- yok böyle dinen farz falan deme bana. ben sana hakkımı helal ediyorum. için rahat etsin. tamam sen elinden geleni de yaptın. sorun yok.
- yok yok tamam sen helal etsen de olmaz. benim evliliğimi kurtarmam lazım. sen ne dersen o.
(işte konuşma burda bitiyor)
arkadaşları haftaya avrupa seyehatine çıkıyormuş. dedim "sen de gitsene.", bi sevindi. "gidiyim mi?" dedi. dedim "elbette git. bak ben öyle biri değilim. ya git gez. kafanı dağıt. benden yana için rahat etsin" dedim. çok mutlu oldu.
ay sanki 1.5 senede adama şunu yap bunu yapma demişim de sevinmesini anlayamadım.
her neyse. konuyu şuan böyle bağladık.
akşama kv, kp ve babam geliyor yemeğe. ama eşim maçta olacak. sonra çaya gelecek.
haftasonu şehirdışında da düğün varmış. oraya gidicez inşallah.
akşama kv'ye "bakın işte oğlunuz. maçı var yemeğe gelmedi. siz her zaman mı geliyorsunuz? hayır. eee demek ki neymiş böyle şeyleri ben değil, oğlunuz önemsemiyormuş" diyesim var.
işte kızlar durum bu.
herhalde çocuk 10 yaşına gelene kadar kafanızı şişirmeye devam edicem gibi. he şöyle de olabilir. eşimin mantığı "prensibi" değişir, bende "happy ending" diyip bitiririm.
elbette ikincisini isterim.
adam birden beyaz bayrak açtı. sabah da sen çok değiştin dedi. ben de "iyi manada mı? kötü manada mı?" dedim. bunu söylemiycem dedi.
durum bu.
Kizlar gece gece dayanamadim buraya hemen yazayim dedim.
Esim isten geldi sarildi. Optu yine ozurler falan. Neyse ben yemekten sonra uzandim tv ye bakiyirum bi yandan da elimde telefondan internetteyim. Bu geldi. Kanepeye zor hal sigdi.
Neyse iste sariliyo ozlemisim mozlemisim. Ben hic orali degilim. Ittirsem sonunda cocuguma ters bi hareket olmasindan endiseleniyorum neyse ben uyudum oyle. O surekli sariliyo opuyo uyaniyorum falan.
En sonunda kalktim yatagima geldim. O da geldi.
Iste yine ayni sirnasik hareketler. O kadar saf(burda aslinda sal.k gibi demek istiyorum) gorunuyorki sinirlensem mi uzulsem mi gulsem mi bilemedim.
Once dedim bana sarilma beni sevme. Once seninle sorunlarimizi konusalim dedim. Konusuruz dedi. Bos ver dedi.
Simdi barisalim dedi.
(Offffff yazamiyorum rahat neyse geliyo yine basima yarin ise gelir gelmez yazicam kizlar, ya iyi ki varsiniz. Ben yazinca desarj oluyorum)
Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
ben dedim ki önce bi konuşalım sonra barışalım. yok dedi barışalım. iyi dedim konuşmak için barışmak mı istiyorsun. tamam barıştım.
sonra meseleleri açtım. hiç canı istemese de.
uzun uzun yazmıyım zaten konuları biliyorsunuz.
konuştuktan sonra, onun söylediklerini yazıyım: "sen ne kadar vazgeçmişsin evlilikten. böyle değildin. ben evliliği kurtarmaya çalışıyorum" dedi.
ben de "çocuğum için ne iyiyse o olsun. zaten onun için ayrılmak istedim en çok da. huzursuz bir ev ortamındansa ayrı ama mutlu anne baba olalım daha iyi. bu evlilik yürürse yürür yürümezse yürümez zaten ben aklıma koymuştum boşanmayı. sen niye döndünki?" dedim.
o da "benim dinen sorumluluğum var bu yuvanın kurtulması için elimden geleni yapmam gerekiyordu. ondan döndüm."
- ben sana hakkımı helal ederdim. dönmeseydin. inan sen gittin. ayağımı uzattım tv'de filmimi izledim. meyvemi yedim yattım. kendi kendime evliyken çok ağladım bundan sonra ağlamıycam dedim
- bunları bana niye söylüyorsun (canı sıkıldı böyle oluşuma)
- yani artık kafam rahatlamıştı. özgürlüğümü elde ettim. terapit bile hem hamile hem boşanma aşamasında bir kadın ancak bu kadar kendinden emin olabilir dedi. senden izin almak zorunda olmadan anneme abimlere gidebileceğimi memlekete gidebileceğimi düşündüm. çok rahattım mutluydum inan.
-sen onları kızgınlıkla düşünmüşssün. 6 ay sonrası 12 ay sonrası 5 yıl sonrasında yaşayacağın zorluları düşünmedin herhalde. bana bişey olmazdı. sana ve babasız kalacak oğluma olurdu.
- kızgınlık anlıktır. benim sana olan duygularım öldü içimde. zorluklar olacaktır. ama zaten benim çocuğum babasız da annesiz de olmayacak. bunu kp'ye de söylemiştim.
-herneyse bak ben evliliğimi sürdürmek istiyorum. sen benden ne istiyorsun?
-mesele de bu. ben senden bişey istemiyorum. sadece saygı bekliyorum. ben anneme abime giderken senden izin al-mıy-cam. bunu bil. ama şu var. arayıp ben burdayım derim. bildiririm o ayrı.
-ya nasıl bir zihniyet bu anlamıyorum. izin almıycam ne.? sen zırt pırt gidemezsin ki karşıdayken.
-öyle bir giderim ki.
-bak gideceksen beni beklersin. akşam ben gelince beraber gideriz.
-bazen öyle olur bazen ben annemde olurum. sen de gelirsin beraber döneriz. Allah'ını seversen ne var bunda mevzu olacak?
-ben eve geldiğimde eşim evde olmasını istiyorum. prensiplerim var.
- e zaten hep evdeyim. haftanın 5 günü akşam evde bulursun. 2 günü yokum. bunları bil. önceden her şeyine tamam diyordum ama şimdi yapabileceğimi kaldırabileceğimi söylerim. ayrıca bu prensip nedir? dini kural mı nedir yani?
-sen evliliği sürdürmek istemiyorsun.
-ya asıl sen istemiyorsun. 5 akşam evde bulursun 2 akşam yokumdur. dert mi bu? ben sana diyorum. istediğin gibi git gez arkadaşlarınla. seni kısıtlamıyorum. saygı duyuyorum. olabilir işin vardır görüşürsün. ne olacak?
-(düşündü biraz) tamam adım adım gidelim. taşınalım önce.
-tamam taşınalım. ama sana söyledim. bana saygı duymalısın.
(bu sırada ev baktığı yerleri gösteriyor. görümcemin oturduğu bölgede)
dedim ki: madem ailelerden uzaklaşıcaz, görümceme de yakın oturmak istemiyorum.
- senin onunla arkadaş olmanı istiyorum.
-abimle ne kadar arkadaş oldun 1.5 senede.?
-o benden küçük (abim 85'li, eşim 82'li)
-senin en yakın arkadaşlarının doğum tarihlerine bi bakalım istersen hemen burdan. (çoğu kendinden küçük ve en çok sevdiği arkadaşı 85'li)
-ya senin abin çok çocuk.
-acaba bir gün hadi gel bugün bi yerlere gidelim kayınço dedin mi? demedin. eee benden de bekleme.
- o dedi mi? demedi.
-mesele o değil. sana açık açık yine söylüyorum. görümcemlerin semtine taşınırsam abime ne kadar gidersem ona da o kadar giderim.
-sen işi yokuşa sürüyorsun. kardeşim sana ne yaptı?
-senle bu meselemizde bi arayıp sorabilirdi.
-ben aramasını istemedim.
-olabilir. seni dinlemek zorunda deği. bizimde gelinlerimiz var. aha yüzleri. onlara hep derim abimlerle bi sıkıntınız olur çözemezsiniz. müracaat babama ya da banadır. siz onu yeni tanırsınız biz onun dilini biliriz dedim.
-kardeşim iyi niyetli.
-ben niyetinden haberim yok.
(cidden de mesafeli olmayı düşünüyorum kızlar)
-iyi madem senle anlaşamıycaz. (eşim diyor bunu)
-tamam zaten geç oldu ben yatıyorum. (aklıma makinede yıkanmış çamarşırlar geliyor. gidip makinadan alıp balkona asmaya çıkıyorum. arkamdan geliyor)
eşim: her neyse her şey senin dediğin gibi olsun.
ben: benim şartlarım yok ki bana saygı duymandan başka.
- tamam her şeyi kabul ediyorum. çünkü evliliğimi kurtarmak üzerime farz.
- yok böyle dinen farz falan deme bana. ben sana hakkımı helal ediyorum. için rahat etsin. tamam sen elinden geleni de yaptın. sorun yok.
- yok yok tamam sen helal etsen de olmaz. benim evliliğimi kurtarmam lazım. sen ne dersen o.
(işte konuşma burda bitiyor)
arkadaşları haftaya avrupa seyehatine çıkıyormuş. dedim "sen de gitsene.", bi sevindi. "gidiyim mi?" dedi. dedim "elbette git. bak ben öyle biri değilim. ya git gez. kafanı dağıt. benden yana için rahat etsin" dedim. çok mutlu oldu.
ay sanki 1.5 senede adama şunu yap bunu yapma demişim de sevinmesini anlayamadım.
her neyse. konuyu şuan böyle bağladık.
akşama kv, kp ve babam geliyor yemeğe. ama eşim maçta olacak. sonra çaya gelecek.
haftasonu şehirdışında da düğün varmış. oraya gidicez inşallah.
akşama kv'ye "bakın işte oğlunuz. maçı var yemeğe gelmedi. siz her zaman mı geliyorsunuz? hayır. eee demek ki neymiş böyle şeyleri ben değil, oğlunuz önemsemiyormuş" diyesim var.
işte kızlar durum bu.
herhalde çocuk 10 yaşına gelene kadar kafanızı şişirmeye devam edicem gibi. he şöyle de olabilir. eşimin mantığı "prensibi" değişir, bende "happy ending" diyip bitiririm.
elbette ikincisini isterim.
adam birden beyaz bayrak açtı. sabah da sen çok değiştin dedi. ben de "iyi manada mı? kötü manada mı?" dedim. bunu söylemiycem dedi.
durum bu.
Son düzenleme: