• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Annem hayatı babama dar ediyor dayanamıyorum

Merhabalar. 22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Ailem başka şehirde ben başka şehirdeyim. Yaz tatillerinde veya ara tatillerde eve döndüğümde psikolojim inanılmaz bozuluyor. Annemin ne söylediklerini ne de yaptıklarını aklım almıyor artık.

Ben yaklaşık 7 8 yaşındayken babam böbrek taşı düşürüyordu. O zamanlar o kadar iyi hatırlıyorum ki annem sadece gülüyordu. Ben çocuk halimle babamın o eski model telefonunu kurcalayıp birilerini aramaya çalışmıştım.

12 yaşımdayken duvardan düşmüştüm ağlıyordum ve annem sadece camdan bakıp gülüyordu.

Korona zamanlarının sonunda beni evden atmıştı. Senin gibi bir evladım yok benim demişti. Tam üniversitelerin açılacağı zamanlardı. Bir hafta babaannemlerde kalıp sonra üniversite yurduna yerleşmiştim. Bir daha eve dönmek gibi bir niyetim yoktu ama babam telefonda yalvarınca eve dönmeye karar verdim.

6 şubat depremi zamanlarında babam kalp krizi geçirmişti. Ben ve kardeşim evde değildik. Annem bilerek ambulansı çağırmamış. Yengemler neden ambulansı çağırmadın diye sorduklarında gülerek "Ben o ambulansın siren sesini sevmiyorum" dedi. Babam kendi kendine hastaneye gitmiş. Öğrenir öğrenmez hemen döndüm eve. Birkaç gün sonra anjiyoya alındı. Anjiyodan sonra babam eve geldiğinde annem babama sen artık eksiksin sakatsın demişti. O gün sadece susmuştum. Çünkü annemin ne dediğini bilmeden konuşmasına çok alıştık. Sürekli he diyip geçiştiriyorduk. Ahlakının komple bozuk olduğuna emindik. Kafası gidip geliyor diyordu babam.

Şubat tatilinde yine eve geldim. 1 hafta evde kaldım. Bugün yurda geri dönüyorum. Çünkü annem bir kez daha babama sakat dedi. Bir defa değil birkaç defa dedi. Babama baktım. Sadece susuyordu. Alışmıştı. Ama ben cinnet geçirdim. Neden mutfakta keskin bir bıçak yoktu ki? Birkaç dakika onu o an öldürsem ne olur diye düşündüm. Mutfağa gitmek için ayağa kalktım ama geri oturdum. Ve kavga etmeye başladım. Çünkü biz sustukça daha çok babamın üzerine gidiyordu. Söyleminde hala ısrarcıydı. "Baban zaten sakat yalan mı" diyordu. Seni öldürürüm diyerek üzerine yürüdüm. Babam beni tuttu.

Bu arada annem dindar birisi. Bütün namazlarını kılar. Bütün kandillerde kuran okur. Ama içine şeytan kaçmış gibi hayatı bize zehir ediyor. Babanla problemi ne diyecek olursanız babam kamyon şoförü ve hava şartlarından dolayı kış aylarında çalışamıyor. Maddi olarak çok zorlanan bir aileyiz. Ben aldığım burslarla okuyorum. Annemi devlet hastanelerinde tedavi ettirmek istiyoruz ama ısrarla kendisinin değil bizim deli olduğumuzu söylüyor. Maalesef ki bi psikologa verebilecek paramız yok. Babama boşan diyoruz elalem ne der diye kabul etmiyor. Ama benim de kardeşimin de babamın da hayatını mahvediyor.

Bu kadar şeyden sonra merak ettiğim tek bir şey var. Rabbim senin adaletin yok mu?
Tamam anneniz sorunlu , hasta , dengesiz ama babanız da az değil. Kendi yönetemediği evliliğinin yükünü çocuklarının üzerine atmış . Çocuklarına kötü davranan annenize gerekli tepkiyi öğretemiyor, onu gerekli tedaviyi alma konusunda zorlamıyor. Bence babanız , annenizin baskısı davranışları biraz size yönelsin diye çağırıyor sizi. Siz gelince ilgi ve özellikle öfke size kayıyor.
Babanızı siz koruyamazsınız, çünkü babanızın korunmaya ihtiyacı yok , o bu ilşkinin dinamiklerini bir şekilde kabul etmiş ve yaşamını böyle sürdürüyor . Siz kendi hayatınıza bakın, babanıza da dersiniz, ister boşan , ister çek kendi kararın.
 
Merhabalar. 22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Ailem başka şehirde ben başka şehirdeyim. Yaz tatillerinde veya ara tatillerde eve döndüğümde psikolojim inanılmaz bozuluyor. Annemin ne söylediklerini ne de yaptıklarını aklım almıyor artık.

Ben yaklaşık 7 8 yaşındayken babam böbrek taşı düşürüyordu. O zamanlar o kadar iyi hatırlıyorum ki annem sadece gülüyordu. Ben çocuk halimle babamın o eski model telefonunu kurcalayıp birilerini aramaya çalışmıştım.

12 yaşımdayken duvardan düşmüştüm ağlıyordum ve annem sadece camdan bakıp gülüyordu.

Korona zamanlarının sonunda beni evden atmıştı. Senin gibi bir evladım yok benim demişti. Tam üniversitelerin açılacağı zamanlardı. Bir hafta babaannemlerde kalıp sonra üniversite yurduna yerleşmiştim. Bir daha eve dönmek gibi bir niyetim yoktu ama babam telefonda yalvarınca eve dönmeye karar verdim.

6 şubat depremi zamanlarında babam kalp krizi geçirmişti. Ben ve kardeşim evde değildik. Annem bilerek ambulansı çağırmamış. Yengemler neden ambulansı çağırmadın diye sorduklarında gülerek "Ben o ambulansın siren sesini sevmiyorum" dedi. Babam kendi kendine hastaneye gitmiş. Öğrenir öğrenmez hemen döndüm eve. Birkaç gün sonra anjiyoya alındı. Anjiyodan sonra babam eve geldiğinde annem babama sen artık eksiksin sakatsın demişti. O gün sadece susmuştum. Çünkü annemin ne dediğini bilmeden konuşmasına çok alıştık. Sürekli he diyip geçiştiriyorduk. Ahlakının komple bozuk olduğuna emindik. Kafası gidip geliyor diyordu babam.

Şubat tatilinde yine eve geldim. 1 hafta evde kaldım. Bugün yurda geri dönüyorum. Çünkü annem bir kez daha babama sakat dedi. Bir defa değil birkaç defa dedi. Babama baktım. Sadece susuyordu. Alışmıştı. Ama ben cinnet geçirdim. Neden mutfakta keskin bir bıçak yoktu ki? Birkaç dakika onu o an öldürsem ne olur diye düşündüm. Mutfağa gitmek için ayağa kalktım ama geri oturdum. Ve kavga etmeye başladım. Çünkü biz sustukça daha çok babamın üzerine gidiyordu. Söyleminde hala ısrarcıydı. "Baban zaten sakat yalan mı" diyordu. Seni öldürürüm diyerek üzerine yürüdüm. Babam beni tuttu.

Bu arada annem dindar birisi. Bütün namazlarını kılar. Bütün kandillerde kuran okur. Ama içine şeytan kaçmış gibi hayatı bize zehir ediyor. Babanla problemi ne diyecek olursanız babam kamyon şoförü ve hava şartlarından dolayı kış aylarında çalışamıyor. Maddi olarak çok zorlanan bir aileyiz. Ben aldığım burslarla okuyorum. Annemi devlet hastanelerinde tedavi ettirmek istiyoruz ama ısrarla kendisinin değil bizim deli olduğumuzu söylüyor. Maalesef ki bi psikologa verebilecek paramız yok. Babama boşan diyoruz elalem ne der diye kabul etmiyor. Ama benim de kardeşimin de babamın da hayatını mahvediyor.

Bu kadar şeyden sonra merak ettiğim tek bir şey var. Rabbim senin adaletin yok mu?
Babanız bayağı sabırlı biri, başka erkek olsa bu durumlarda ağzını gözünü kırardı.
Anneniz hasta mı yoksa kötü mü bilemedim.
Babanız adına da çok üzüldüm.
 
Siz sakin olun ne demek bicak alip annemi öldürecektim demek.Bakin siz onlarin evladisiniz ama onlar kari koca belki de babaniz maddi ve manevi olarak cok sorumsuz davrandi ve kadin ruhen hasta oldu.Siz sakin olun derim...
 
Çocuğu duvardan düşünce gülecek bir annenin varlığına inanmıyorum.
Madem bu kadar korkunç, niye boşanmadı babanız? Çok saçma geldi bu okuduklarım açıkçası. Topluca iletişiminizi kesin olsun bitsin.
 
Tam yaprak dökümü fikret olmuşsunuz. Babanızın da aklı fikri var.
 
şimdi linç yiyeceğim qma sağlam bir sopa ger şeyi çözer
Ay valla ben bile böyle düşündüm. Konuyu okuyunca kadının kesin psikolojik sıkıntıları var diye düşünüyor insan ama bir yandan da belki biz normal olduğumuz için bir insanın sorunu olmasa böyle yapmaz diyerek bu kanıya varıyoruzdur. Bir insan sadece kötü olamaz mı? Kötü olmak için illa psikolojik bir sorun mu gerekir bilemedim..
 
Sadece annenizde değil, babanızda da sorun var.
Anneniz belli ki sağlığı yerinde olmayan, mantıklı düşünme melekelerini yitirmiş bir insan.
Babanız neden bunca zamandır buna bir çare bulmadı?
Herşey maddiyat değil, benim annem bipolar, ama bunun çözümünü vaktinde arayıp bulduğumuz için, şu an kontrol altında, sürekli kullandığı ilaçları ve düzenli gittiği doktorları var.
Devlet hastanesine gidiyor bu arada, özel kliniklere değil.
Bu alanda destek veren bir çok devlet hastanesi mevcut, siz araştırın yeter ki.

Babanız bence uğraşmaya üşenmiş.
Fakat sizin oturup bu konuda sorumluluk almanızı gerektiren bir durum da yok.
Babanız sizin onu sevdiğiniz kadar, sizi sevseydi eğer, annenize en başından bir çare bulmanın yollarını arardı.
Çünkü bu tarz psikolojik rahatsızlıklar en çok çocukları yıpratıyor ve gereksiz sorumluluklar alıp küçük yaşta kaygılı bireylere dönüşmesine sebep veriyor.
Adınıza üzüldüm gerçtekten.
 
Back
X