İstanbul Üniversitesi eski öğretim üyesi biyo kimya profesörü Prof. Dr. Hulusi Barlas bir doğal ürün firmasının tanıtımı nedeniyle geldiği Adana’da, yaptığı açıklamada, şifalı bitkilerle başlayan, ardından kozmetiğe ve özellikle de saç boylarına sıçrayan "organik" trendini, tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi koşuluyla desteklediğini belirtti.
Gıdadan kozmetiğe ve konfeksiyona kadar ham maddesi organik olan tüm ürünlerin insan sağlığına ve çevreye önemli katkılarının tartışılmaz olduğuna işaret eden Prof. Dr. Barlas, "Ancak, oluşan büyük pazarda fırsatçılara yer verilmemeli" dedi.
Prof. Dr. Barlas, "ambalajında ’organik’ yazan her boyanın organik ya da bitkisel olmadığını, bu durumun özellikle, kimyasal saç boyası kullanmaları yasak olan kadınlar için büyük tehlike yarattığını" savunarak, şunları söyledi: "Kadınların, organik sandıkları kimyasal katkılı boyaları kullanmasının bebeğe vereceği zarar telafi edilemez. Piyasada satışa sunulan tüm ürünler Sağlık Bakanlığının izniyle satışa sunulur. Ambalajın üzerinde tüm ürünlerin katkı maddelerinin tek tek yazılması, oluşabilecek yan etkilerin tüketiciye bildirilmesi zorunludur.
Ticari kaygı güden bazı firmaların, bu yasal zorunluluğu yasak savma şeklinde yerine getirdiğine tanık oluyoruz. Bu firmalar, ürünlerindeki katkı maddelerini tüketicinin anlamadığı teknik terimlerle, üstelik karınca duasını andıran büyüklükteki yazılarla etiketliyor. Ürünün, vücutta oluşturabileceği yan etkiler ise ambalajın hiç görünmeyen en alt tabanına yapıştırılıyor."
Prof. Dr. Barlas, her şeye rağmen geçmişten günümüze kullanılan kına ve türevlerinin, en doğal saç boyası olma özelliğini koruduğuna dikkati çekerek, "Kına gibi hiçbir kimyasal katkı maddesi içermeyen doğal saç boyaları piyasada var, ancak bunların kimyasal boya kadar etkili olduğunu söylemek doğru olmaz. Buna karşın, kişinin beklentilerine cevap verebilir" dedi.
Doğal olanla olmayanı ayırt edin!
Prof. Dr. Barlas, doğal kozmetiğin, doğadaki etken maddeler yardımıyla insan vücudunun bakımı ve güzelliğini amaçladığını, bunların cilde ve çevreye dost ham maddelerle sağlanabileceğini belirterek, şunları kaydetti: "Doğal olduğu iddia edilen ürünlerde BDIH (kontrol edilmiş doğal kozmetik) sertifikası aranmalı. Sentetik koku, renk ve konserve edici madde parafin ve diğer petrol kökenli maddeler içermemeli."
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Evrüke ise hamilelik sırasında annenin aldığı kimyasalların bebeği doğrudan etkilediğini bildirdi. Prof. Dr. Evrüke, gebelikte kimyasal katkılı boyalarla saç boyanması veya perma ve röfle işlemlerinde uygulanan kimyasal ilaçları önermediklerini, bu maddelerin, saç derisinden emilip kana karışabileceğini, bunun da bebekte çeşitli doğumsal anomaliye yol açabileceğini kaydetti.