- 27 Ekim 2022
- 4.680
- 13.404
-
- Konu Sahibi karcicegi94
- #141
Yuzsuz insanlar davet edilmedikleri yere oyle gelebiliyorlar. Neyse artik akillanmissiniz sevindim. Hayir demesini ogrenmek onemli bi kere ogrenince rahata eriyor insan.sana kahvaltiya geliyoruz hadiii kendileri yaparmis。 biri sehir disindan gelir turistik yerdeyiz yine oyle。kendileri yardimci oluyorlar guya ama ev de kendi kendini temizliyor hani onu dusunen yok。 ilk hamilelik salaklikti simdi yapmiyorum tabi akillandik
konu haftalık olmuş eşinizden özür dilediniz mi barıştınız mı?Kimse düşük tehlikesi varken bile isteye kavga çıkarmaz, ama daha fazla uzatıp açıklama yapmayacağım, anlamıyorsunuz çünkü. Ben ne yazdığımı gayet iyi biliyorum, evet hala aramadı yazdım, çünkü kavgadan saatler geçmişti ve yine tekrarlıyorum o anki kavgada eşim kasıklarımın nasıl ağrıdığını gördü. Dakika başı arama bekliyorum yazmadım. Kendim için de eşimden telefon beklemedim.
Herkesin kafa dağıtma şekli farklıdır, kimisi film izler kafası dağılır, kimisi yürüyüş yapar kafası dağılır, kimisi de temizlik yapar kafası dağılır.
Aynen bunlari yazmaya geldim. Oyle hamilelikte her canın sikilinca kasıklara agri falan da girmiyo. Konu sahibi ay biraz da şu tarafa nazlanayim, biraz da şöyle ağlaşayım modundaKonu hortlamış. Gerçekten eşine sabır diliyorum konu sahibinin. Daha 10 haftalık hamileyken bu kadar naz yapan insanı ben sonralara doğru düşünemiyorum.
Kendim hamile kalmadan önce böyle konularda “hamilelik neden oluyordur belki” diyordum ama yok, hamilelik hiç böyle bir şey değil. İnsanın kafası durmuyor. Biraz daha duygusal olunuyor o kadar.
Bir de stresten düşük yapmak öyle filmlerdeki gibi eyvah biri bağırdı hemen düşük yaptım olayı değil.
Konu üzerinden zaman geçmiş, umarım biraz daha kendinize gelmişsinizdir. Böyle hayat geçmez.
Kuzum nolur yanlış anlama eşin babamın oğlu değil savunmam ama haksızsın. Bırak dağınık kalsın sadece yiyeceklerin üzerini kapa. Otur dinlen hamilesin keyfine bak emin ol bulaşıklar hiç bir yere kaçmıyor :* ama eşin ya da karnındaki bebeğin için aynı şeyi söyleyemem. Kırmayın birbirinizi üzme tatlı canını. Hamilelik psikolojisi olabilir seni de (her ne kadar istememe ve tedavi görmeme rağmen hamile kalamasamda)anlamaya çalışıyorum fakat bu defa eşin haklı ve bu kadar yıkımların bu kadar ani kaybedişlerin yaşandığı bir zamanda sevdiklerine sımsıkı sarıl. Yarın çok geç olabilirHerkese merhaba, ben 10 haftalık hamileyim. Depremin yaşandığı ilk gün çok kötü oldum, eşimin akrabaları vardı deprem bölgesinde, haber alamadık o anki panikle kasıklarıma ağrılar saplandı. Bebeğe bir şey oluyor sandım hastaneye gittik. Bebek iyiydi çok şükür. Ama doktor düşük önleyici ilaç yazdı. O günden sonra bebeğim için iyi olmaya gayret gösteriyorum elimden geldiğince tabi.
Son iki gündür de çok kötü bel ağrım var, belim tutuldu. Nedenini bilmiyorum ama çok ağrıyor, eğilip kalkarken çok zorlanıyorum. Bugün ev işi yapacaktım, kahvaltı yaptık eşimle, ardından masayı toplamaya başladım ama eşim telefonunu eline alıp kanepeye uzandı. Bende eşime dedim ki insan bir el atar. Eşim de "canım bırak biraz oturalım sonra yaparız, belin de ağrıyor otur uzan biraz" dedi. Ama mutfağı öyle dağınık görmek içime sinmedi. Başladım mutfağı temizlemeye, zor eğilip kalktım belimin acısından, üstelik hamileyim de. Eşim ise karşımda koltukta telefonuyla ilgileniyor. O kadar sinirlerim bozuldu ki, ağlamaya başladım. Mutfak temizliğini bitirmeme yakın eşim ağladığımı gördü ve "ne oldu canım çok mu ağrın var" dedi. Bende bağırmaya başladım nasıl bu kadar duyarsız olabiliyorsun sana inanamıyorum yazıklar olsun dedim. Ben böyle çıkışınca birkaç kez özür diledi sarılmaya çalıştı bebeğimizi düşün kendini üzme dedi ama ittim kendisini. Şu an konuşmak istemiyorum bana dokunma falan dedim. Aradan yarım saat geçti tekrar koşarak yanıma geldi sarıldı. Bırak dedim şu an seninle iletişime geçmek istemiyorum diye üsteledim. Bu sefer de "ben sana sonra beraber yaparız demedim mi, illa benim dediğimin aksini yapacaksın dimi, bu mutfak kaç gündür dağınık illa şu an mı toplaman gerekiyordu" diye çıkıştı.
Ardından hazırlandı ve kapıyı çarptı gitti. Daha da moralim bozuldu, kasıklarıma yine ağrı girdielimde olmadan çok üzüldüm. Normalde kahvaltıdan sonra eşimin memleketinden gelen depremzedelerin yanına gidecektik ziyarete, ama tek başına gitti. Annesini aradım, beraber gelecektik ama eşim bir şey demeden evden çıktı gitti dedim. Annesi de "kızım acil telefon geldi deprem bölgesinden insanlar gelmiş onları otellere yerleştireceklermiş o yüzden acele edip haber vermeden çıkmıştır" dedi. Sen benim yanıma gelmek ister misin dedi hayır dedim. Aradan bir saat geçti, tekrar kayınvalidemi aradım bir haber var mı diye. Kayınvalidem de "kızım bende otele geldim, eşin burada gelenlerle ilgileniyor. Müdürü ve iş arkadaşları da burada. Bizde alışveriş yapacağız birazdan gelenler için" dedi. O kadar üzüldüm ki, kv araba sürmeyi bilmiyor muhtemelen eşim almaya gitmiştir. Bende orada olmak ve gelen kişilere yardımcı olmak isterdim. Herkes orada yardım ediyor ben ise evde tek başıma oturuyorum. Her şeyi geçtim eşim annesine karıma da haber ver isterse gelsin diyemez miydi? Kafam allak bullak oldu. Kim haklı kim haksız bilemiyorum. Sizce hamile olduğum için ben mi olayları fazla abartıyorum yoksa haklı mıyım?
Barışmışlardır benceKuzum nolur yanlış anlama eşin babamın oğlu değil savunmam ama haksızsın. Bırak dağınık kalsın sadece yiyeceklerin üzerini kapa. Otur dinlen hamilesin keyfine bak emin ol bulaşıklar hiç bir yere kaçmıyor :* ama eşin ya da karnındaki bebeğin için aynı şeyi söyleyemem. Kırmayın birbirinizi üzme tatlı canını. Hamilelik psikolojisi olabilir seni de (her ne kadar istememe ve tedavi görmeme rağmen hamile kalamasamda)anlamaya çalışıyorum fakat bu defa eşin haklı ve bu kadar yıkımların bu kadar ani kaybedişlerin yaşandığı bir zamanda sevdiklerine sımsıkı sarıl. Yarın çok geç olabilir
Allah en hayırlı zamanda sağlıklı bi evlat nasip etsin sana inşallahKuzum nolur yanlış anlama eşin babamın oğlu değil savunmam ama haksızsın. Bırak dağınık kalsın sadece yiyeceklerin üzerini kapa. Otur dinlen hamilesin keyfine bak emin ol bulaşıklar hiç bir yere kaçmıyor :* ama eşin ya da karnındaki bebeğin için aynı şeyi söyleyemem. Kırmayın birbirinizi üzme tatlı canını. Hamilelik psikolojisi olabilir seni de (her ne kadar istememe ve tedavi görmeme rağmen hamile kalamasamda)anlamaya çalışıyorum fakat bu defa eşin haklı ve bu kadar yıkımların bu kadar ani kaybedişlerin yaşandığı bir zamanda sevdiklerine sımsıkı sarıl. Yarın çok geç olabilir