• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Haftalardır kızıyorum kendime

Sevgili konu sahibi,konuyu anlatırken birşey dikkatimi çekti güzel, mutlu, sağlıklı bir evlilikten söz etmişsiniz de o zaman nasıl oluyor da sizin gibi aklıbaşında bir kadın eşi müsade etse bile başka bir erkekle gecenin bir yarısı bot sefasını çıkıyor. Kusura bakmayın da o kadar da masum değilsiniz. Artı evliliğinde anlattığınız kadar sorunsuz değil bence(en azından monotonluktan sıkılma var eşinizden dahil buna)
 
Sevgili konu sahibi,konuyu anlatırken birşey dikkatimi çekti güzel, mutlu, sağlıklı bir evlilikten söz etmişsiniz de o zaman nasıl oluyor da sizin gibi aklıbaşında bir kadın eşi müsade etse bile başka bir erkekle gecenin bir yarısı bot sefasını çıkıyor. Kusura bakmayın da o kadar da masum değilsiniz. Artı evliliğinde anlattığınız kadar sorunsuz değil bence(en azından monotonluktan sıkılma var eşinizden dahil buna)

Çünkü göbeğimiz birlikte kesilmedi, ayrı ayrı hareket edebiliyoruz. Ben suyu seviyorum, eşim hoşlanmıyor. O uçmayı atlamayı zıplamayı seviyor ben hoşlanmıyorum. O yüzden sevdiğimiz şeylerle ilgili bir fırsat yakaladığımızda birbirimize müdahale etmiyoruz, etmedik şimdiye kadar. Müdahale etseydik o zaman monoton bir evliliğimiz olurdu, sıkılırdık. Aklımız yapamadıklarımızda kalır mutsuz olurduk. Defalarca buna benzer ortamlarda bulunduk. Daha uygun ortamlarda karşı cinsle yalnız kaldığımız oldu. Bir şey yaşanmadı, bu da yaşanmamalıydı zaten. Nasıl anlatayım inanın bilmiyorum. Ben orda gitmem desem eşim zorlayacaktı zaten git diye.
 
Fake diyenlere anlam veremiyorum, sizin rutininizin normal kabul ettiğiniz yaşantınızın dışında bir şey yazıldığında hemen yok inandırıcı değil, yok fake diyorsunuz. Gerçek olması için illa kocasının onu aldatması ya da kaynananın burnundan getirmesi mi gerekiyor?

İnsanın olduğu yerde her şey mümkündür ve evli olanları durduran otomatik bir kol yok.

Evlisin mümkün değil mantığı çok saçma, ahlak anlayışına uygun değil ama bi uzaylıyla konuştuğunu anlatır gibi ooo inanılmaz tepkileri vermekte saçmalık. Bu ülkede ensest ilişki yaşayanlar bile var, eşlerini değiştirerek fantezi yapanlar var, var oğlu var hiç bişeyden haberi olmayan mahalle teyzeleri gibi her şeye şaşırmayın.
 
Çünkü göbeğimiz birlikte kesilmedi, ayrı ayrı hareket edebiliyoruz. Ben suyu seviyorum, eşim hoşlanmıyor. O uçmayı atlamayı zıplamayı seviyor ben hoşlanmıyorum. O yüzden sevdiğimiz şeylerle ilgili bir fırsat yakaladığımızda birbirimize müdahale etmiyoruz, etmedik şimdiye kadar. Müdahale etseydik o zaman monoton bir evliliğimiz olurdu, sıkılırdık. Aklımız yapamadıklarımızda kalır mutsuz olurduk. Defalarca buna benzer ortamlarda bulunduk. Daha uygun ortamlarda karşı cinsle yalnız kaldığımız oldu. Bir şey yaşanmadı, bu da yaşanmamalıydı zaten. Nasıl anlatayım inanın bilmiyorum. Ben orda gitmem desem eşim zorlayacaktı zaten git diye.
neyse artık olan olmuş hayat sizin .evliliğinizin dinamiği bu duruma uygun o zaman bizlerede söz düşmez bu durumda.
 
Yani her şey ancak bu kdr rast gelebilir. Bu tip ortamlar olur bizim de var yakın arkadaşlarımız hatta ben bazen erkek arkadaşımızla daha iyi anlaşırım güler eğlenirim dans ederim ama öyle bi ortamda alkollüyken gece vakti botla denize açılmışsınız yukarda yıldızlar falan... resmen ortam hazırlamışsınız yani. Ayrıca eşin endişelenmedi mi her şeyi geçtim nası gidip gelceksiniz diye?
Öpüşme kısmına bişe diyemem yargılamam insnalar hata yapabilir bir daha olmaz diyosanız olmazdır yapacak bişey yok.
 
Çünkü göbeğimiz birlikte kesilmedi, ayrı ayrı hareket edebiliyoruz. Ben suyu seviyorum, eşim hoşlanmıyor. O uçmayı atlamayı zıplamayı seviyor ben hoşlanmıyorum. O yüzden sevdiğimiz şeylerle ilgili bir fırsat yakaladığımızda birbirimize müdahale etmiyoruz, etmedik şimdiye kadar. Müdahale etseydik o zaman monoton bir evliliğimiz olurdu, sıkılırdık. Aklımız yapamadıklarımızda kalır mutsuz olurduk. Defalarca buna benzer ortamlarda bulunduk. Daha uygun ortamlarda karşı cinsle yalnız kaldığımız oldu. Bir şey yaşanmadı, bu da yaşanmamalıydı zaten. Nasıl anlatayım inanın bilmiyorum. Ben orda gitmem desem eşim zorlayacaktı zaten git diye.
Eh iyi de tamam eşin suyu sevmiyor olabilir o girmez sen girersin o sahilde oturur
O uçar zıplar sen onu izlersin
Aman bas git eğlen gel demezsin
Tek bırakmak istemezsin yani
O kırmızıyla işaretlediğim cümle de çok ironik olmuş
İyi ki her aklınıza geleni yapıyorsunuz da içinizde kalmıyor
Pişman da değilmişsin zaten ee konudaki dert ne?
Eşin de senin gibiyse o da onun karısıyla yakınlaşmıştır kimsenin içinde kalmamıştır
Zaten - bana göre- normal bir kadın yakın arkadaş da olsa bir erkekle koylara gitmez
Adam belinden sarılacak aman boynun ağrımasın dicek tepkisiz kalacak falan
Neden bu kadar etkilendin ki?
Bota binmişsin ıssızlara gitmişsin yüzmüşsün sarılmışsınız falan ama öpüşünce dert olmuş :işsiz:
 
. Peki sizin hakaretleriniz? Sizler su hakaretleri kendinize yakistiriyor musunuz? Allah bile sonsuz affedici iken kadinin basina bir taş atmadiginiz kaldi. Sozum hakaret edenlere bu arada....Gerisi uzerine alinmasin...
Ben nerede hakaret etmisim de sizin hakaretleriniz diyorsunuz. Ben sizin pişman demenize cevap verdim o kadar.
 
sonra düşündüm de bence erkekler kendi aralarında swinger kararı almışlar

çocuğu anneme bırakalım diyen de eşiniz miydi acaba

belki ev sahibi kadının da bilgisi vardır bu swinger işinden

eşleri değişip fantezi yapalım diye düşünmüşler

belki sizin gittiğiniz erkek sizin de bildiğinizi düşünüyordur zira kimse yıllardır görüştüğü kadınla bir anda bu kadar hızlı yakınlaşmaya kalkmaz
 
Nasıl hayatlarınız var bilmiyorum. Biz bir erkekle yalnız kaldığımızda üzerine atlamıyoruz normal şartlarda. Daha önce daha uygun mekanlarda da yalnız kaldığımız oldu, hiç bir şey yaşanmadı. Bu ekstrem bir durumdu, olmamalıydı, oldu. Geçmişi değiştiremiyorum, keşke sihirli değneğim olsa da yapabilsem.
Yalnız kaldığında yıllardır eşlerle birlikte görüştüğü kişiyle öpüşen biri, bize bunları yazıyor 😂😂
 
Es degistirme yorumlarina cok sasirdim, KK normalde Turkiye ortalamasindan cok daha az muhafazakar bir yer kadin-erkek iliskileri konusunda ama en az kati, en az muhafazakar uyeler bile arkadasinin esiyle gece vakti yalniz sandalla acilma isini cok anormal bulmus, hemen swingera baglamis. Toplumda o kadar anormal karsilanan bir sey oldugunu sanmiyorum yoksa gitgide muhafazakarlastik mi anlamadim, ben tam tersini dusunurdum. Kaldi ki yukarida biri demis ki Mehmet Rauf'un Eylul romaninda Suad Hanim'i kocasi arkadasiyla tek basina tekne gezintilerine yolluyordu, ki bu roman 1901 senesinde yayinlanmis. Ben 88liyim ama ne bileyim Turkiye'nin eski zamanlarini anlatan romanlara, Sevgi Soysal'a, Vedat Turkali'ye, Melih Cevdet Anday'a filan bakinca cok daha yakin, daha az kati kadin-erkek iliskileri, cok daha toleransli evlilikler goruyoruz. Bu platformda her turden iliski, evlilige sahip uyeler varken, uyelerin mentalitelerinin geleneksellik - marjinallik skalasi bu kadar genisken, bu kadar cesitlilik gosteriyorken, bu kadar kati yorumlar gormek beni sasirtti... Yanlis anlamayin sadece gozlemimi soyledim.
 
Es degistirme yorumlarina cok sasirdim, KK normalde Turkiye ortalamasindan cok daha az muhafazakar bir yer kadin-erkek iliskileri konusunda ama en az kati, en az muhafazakar uyeler bile arkadasinin esiyle gece vakti yalniz sandalla acilma isini cok anormal bulmus, hemen swingera baglamis. Toplumda o kadar anormal karsilanan bir sey oldugunu sanmiyorum yoksa gitgide muhafazakarlastik mi anlamadim, ben tam tersini dusunurdum. Kaldi ki yukarida biri demis ki Mehmet Rauf'un Eylul romaninda Suad Hanim'i kocasi arkadasiyla tek basina tekne gezintilerine yolluyordu, ki bu roman 1901 senesinde yayinlanmis. Ben 88liyim ama ne bileyim Turkiye'nin eski zamanlarini anlatan romanlara, Sevgi Soysal'a, Vedat Turkali'ye, Melih Cevdet Anday'a filan bakinca cok daha yakin, daha az kati kadin-erkek iliskileri, cok daha toleransli evlilikler goruyoruz. Bu platformda her turden iliski, evlilige sahip uyeler varken, uyelerin mentalitelerinin geleneksellik - marjinallik skalasi bu kadar genisken, bu kadar cesitlilik gosteriyorken, bu kadar kati yorumlar gormek beni sasirtti... Yanlis anlamayin sadece gozlemimi soyledim.
Türkiye ortalamasına göre daha az muhafazakar olabilir ama burası bir Avrupa değil yine de. Ben baya açık görüşlü olmama rağmen çok garip geldi gece vakti eşler evdeyken botla başbaşa çıkmak ? Birlikte yüzmek beline sarılmak ?Evli değilsem bile normal arkadaşımla yapmazdım sevgilisi varsa yanlis anlaşılır diye, ülkemizin dinamikleri belli bu kadar rahat bir millet değiliz yani. Konu sahibi de 2. Üyelik almışsa ne tepkiler geleceğini biliyordur burda canının sıkılmasına gerek yok daha ilk okur okumaz burası karışır dedim
 
Çünkü göbeğimiz birlikte kesilmedi, ayrı ayrı hareket edebiliyoruz. Ben suyu seviyorum, eşim hoşlanmıyor. O uçmayı atlamayı zıplamayı seviyor ben hoşlanmıyorum. O yüzden sevdiğimiz şeylerle ilgili bir fırsat yakaladığımızda birbirimize müdahale etmiyoruz, etmedik şimdiye kadar. Müdahale etseydik o zaman monoton bir evliliğimiz olurdu, sıkılırdık. Aklımız yapamadıklarımızda kalır mutsuz olurduk. Defalarca buna benzer ortamlarda bulunduk. Daha uygun ortamlarda karşı cinsle yalnız kaldığımız oldu. Bir şey yaşanmadı, bu da yaşanmamalıydı zaten. Nasıl anlatayım inanın bilmiyorum. Ben orda gitmem desem eşim zorlayacaktı zaten git diye.
Sizin uydugunuz şeytana eşinle o kadında uymuş olabilir mi ???
 
Ben konu açma amacınızı anlamadım. Adamla kendi isteğinizle birşeyler yaşamışsınız, pişman değilsiniz, eşinize söylememeye karar vermişsiniz, bir daha yapmam diyorsunuz. Dur şuraya bir konu açayım yorumlar gelsin, ortalık karışsın mı dediniz. Üyelerden ne bekliyorsunuz onuda anlamadım.
Kadın erkek ilişkileri kendilerinin dünya görüşlerine hastır, kimisi açık ilişki yaşar, kimisi kıskanır. Eşiniz salak değilse gece yarısı sarhoş karısını plaj kıyafeti ile, romatizim yaşamak için başka bir erkekle bir botla denize açılmasına izin veriyorsa zaten yaşanacaklara izin veriyordur. Zira bu eşim bana güvenirle ilgili bir konu değil ki zaten. Güvenmek zaten eşinin karşı cins ile yanlış olacağını bildiği bir ortama girmediğini düşünmektir. Siz bile isteye girmişsiniz, eşinizde arkanızdan el sallamış. Gece yarısı başbaşa sarhoş halde iki karşı cinsin ay ışığı altında, denizin ortasında yarı çıplak turistlik gezi yapacağını düşünecek kadar saf bir eşiniz olduğunu düşünmüyorum. Dünyanın herhangi bir milletinden de eğer kişiler açık ilişki yaşamıyorsa buna aman canım gitsin ne olacak diyeceğinide sanmıyorum. Onlar sadece bu tür durumları kabullenmekte bizden daha rahatlar o kadar, yoksa ben eşime güveniyorum yapmaz kafası ile hareket etmiyorlar yani.Zira siz giderken ister kendinize itiraf edin ister etmeyin niyet belliymiş zaten. Ben eşinizin söylesenizde buna çok büyük bir tepki vereceğini sanmıyorum o yüzden.
 
Peki arkanızda kalan eşleriniz de sizin gibi pismanlık duymuyacagı birseyler yaptıysa ? Ne hissederdiniz merak ettim. Alkol aldıgınızda kendinize sahip cıkamadıgınızı biliyosunuzdur illaki gitmemeliydiniz. Ve bu isin alkolle ilgisi oldugunu da düsünmüyorum. Bence vicdan azabı çekmelik birsey yaptıgınız.
 
Ya bu konuya 105. kere yorum yazisim ve begenmedim gelebilir haklilar da buna ama konu beni cok etkiledi. Sabah toplantiya girdik mesela ve dikkatimi veremedim bile bu konuyu dusunmekten. Neden bilmiyorum. Cunku sanirim evliligin dogasi ile ilgili... Ondan sorgulamalara yol acmis olabilir bende.

Konu sahibi, ben evli degilim ama evlilik ve iliskiler hakkinda cok dusunen biriyim, bu yuzden belki size yardimci olabilir gozlemlerim...

Evliligin su anki varsayilan seklinde biri icin digerlerinden vazgecmek var, her ne kadar benim annem gibi eski kusaktan kadinlar "babandan baskasiyla asla olamazdim, midem almazdi, igrenc" dese de ve zihnen kendilerini tamamen kapatsalar da gunumuz Tinder toplumunda aslinda insan dogasiyla ve secenekleriyle cok da uyumlu olmayan evlilikler icindeyiz.

Neden insan dogasina uygun degil diyorum? Cunku evlilik ezelden beri bu sekilde islemiyor. Sadakat yukumlulugunun ahlaki boyutu dinden gelmiyor mesela, oyle olsa musluman toplumlarinda erkekler cok esli olmazdi, veya evlilik her zaman tek esli romantik ask uzerine kurulmamisti cok yakin zamana kadar, oyle olsaydi benim anneannem dedemle gorucu usulu evlendirilmezdi ve simdi cok dindar bir adam olan dedem zamaninda Ankara pavyonlarinda paralari ezmezdi.

Su anki sadakat yukumlulugunun ahlaki boyutunu romantik aska, durustluge, ahde vefaya ve karsindaki insanin kiskanclik, guvensizlik ve yetersizlik hislerini tetikleyerek ona "zarar vermeme ilkesine" dayandirabiliriz...

Bunlar iyilikle ve kotulukle alakali. Insan iyi veya kotu olmayi secer. Bu secimi yapmasi icin psikolojik olarak guclu olmasi gerekir. Insan evlenirken bir yola giriyor. Bu yola girince zaaflari yok olmuyor bir anda. Mesela capkinlik, flort, heyecan bunlar ihtiyac ve evlenince zaaflara donusuyorlar. Bazi insanlar bunu tamamen kapatabiliyor. Bazilari da bu zaaflarin varligina ragmen, esine olan sevgisinden dolayi aldatmamayi seciyor. O yuzden aldatan eslere "karaktersiz" denmesine katilmiyorum. O kisi kotuluk yapti, ama karakterini toptan cope atmak bence mantikli degil. Vicdan azabi duymadigi ve surekli yaptigi zamanlar haric, o zaman da o kiside bir sosyopatlik filan vardir diye dusundum, yani bir sekilde vicdan kalibresi arizalidir...

Siz de bu zamana kadar esinizi aldatmamissiniz ve hatta belki de bu zaaflari hissetmiyordunuz bile.

Burada acilan "esimi aldattim nolur yargilamayin, evli adamla beraberim yargilamayin, eskiden asla yapmam derdim, cok kinardim" konularinda bence uyeler samimi. Asla yapmam derdi cunku kim kendine "ben birini bile bile kirarim, kendi ihtiyaclarima baskasini kirmak pahasina oncelik veririm, ben kotuluk yapabilecek kalibrede bir insanim" der. Bunu hicbirimiz demeyiz. Ama cogumuz da kendimizi yeterince tanimiyoruz. Farkli durumlarda ne tepki verirdik bilmiyoruz. Jung'un dedigi gibi "golge tarafimizin" farkinda bile degiliz, cunku golgemizi ortaya cikaracak gun isigina hic maruz kalmadik.

Bu durumlarda evlilik terapistleri heyecan ve yenilik arayislarini farkli alanlara, hobilere, kariyere, adrenalin iceren sporlara, esle beraber yapilan yeni aktivitelerin cogaltilmasina, esle olan paylasimin kuvvetlendirilmesine yonlendirmeyi oneriyorlar. Internette okudugum sabun kopugu bir makaleden veriyorum bu tavsiyeyi ama bence dogru bir tavsiye... Cunku evliliginizi surdurmek istiyorsunuz, esinizi seviyorsunuz, zaaflariniz evliliginize agir basmamis, pismansiniz.

Olanlara gelince, verecegim tavsiye hic durustce olmayabilir hatta baya baya kotucul ama ben olsam sanirim oyle yapardim, ki siz de "soylemeyecegim" dediginiz icin bunu yaziyorum: unutmak. Tamamen yasanmamis kabul etmek. Hatta bu siteye yazili bir kanit birakmaniz bile iyi olmamis. Eger unutursaniz esinize karsi davranislariniz da normallesir gibime geldi, yani iletisiminiz kopmaz, uzaklasmazsiniz manasinda. Ama cok zor bir durum. Yapilabilir mi bilmiyorum. Gerekirse bir psikologdan yardim alabilirsiniz. Cunku bazen yalan soylemenin vicdan azabi iliskide uzaklasmalara da yol acabilir, bilmiyorum. Umarim iyi olur sizin icin her sey...
 
Son düzenleme:
Ya bu konuya 105. kere yorum yazisim ve begenmedim gelebilir haklilar da buna ama konu beni cok etkiledi. Sabah toplantiya girdik mesela ve dikkatimi veremedim bile bu konuyu dusunmekten. Neden bilmiyorum. Cunku sanirim evliligin dogasi ile ilgili... Ondan sorgulamalara yol acmis olabilir bende.

Konu sahibi, ben evli degilim ama evlilik ve iliskiler hakkinda cok dusunen biriyim, bu yuzden belki size yardimci olabilir gozlemlerim...

Evliligin su anki varsayilan seklinde biri icin digerlerinden vazgecmek var, her ne kadar benim annem gibi eski kusaktan kadinlar "babandan baskasiyla asla olamazdim, midem almazdi, igrenc" dese de ve zihnen kendilerini tamamen kapatsalar da gunumuz Tinder toplumunda aslinda insan dogasiyla ve secenekleriyle cok da uyumlu olmayan evlilikler icindeyiz.

Neden insan dogasina uygun degil diyorum? Cunku evlilik ezelden beri bu sekilde islemiyor. Sadakat yukumlulugunun ahlaki boyutu dinden gelmiyor mesela, oyle olsa musluman toplumlarinda erkekler cok esli olmazdi, veya evlilik her zaman tek esli romantik ask uzerine kurulmamisti cok yakin zamana kadar, oyle olsaydi benim anneannem dedemle gorucu usulu evlendirilmezdi ve simdi cok dindar bir adam olan dedem zamaninda Ankara pavyonlarinda paralari ezmezdi.

Su anki sadakat yukumlulugunun ahlaki boyutunu romantik aska, durustluge, ahde vefaya ve karsindaki insanin kiskanclik, guvensizlik ve yetersizlik hislerini tetikleyerek ona "zarar vermeme ilkesine" dayandirabiliriz...

Bunlar iyilikle ve kotulukle alakali. Insan iyi veya kotu olmayi secer. Bu secimi yapmasi icin psikolojik olarak guclu olmasi gerekir. Insan evlenirken bir yola giriyor. Bu yola girince zaaflari yok olmuyor bir anda. Mesela capkinlik, flort, heyecan bunlar ihtiyac ve evlenince zaaflara donusuyorlar. Bazi insanlar bunu tamamen kapatabiliyor. Bazilari da bu zaaflarin varligina ragmen, esine olan sevgisinden dolayi aldatmamayi seciyor. O yuzden aldatan eslere "karaktersiz" denmesine katilmiyorum. O kisi kotuluk yapti, ama karakterini toptan cope atmak bence mantikli degil. Vicdan azabi duymadigi ve surekli yaptigi zamanlar haric, o zaman da o kiside bir sosyopatlik filan vardir diye dusundum, yani bir sekilde vicdan kalibresi arizalidir...

Siz de bu zamana kadar esinizi aldatmamissiniz ve hatta belki de bu zaaflari hissetmiyordunuz bile.

Burada acilan "esimi aldattim nolur yargilamayin, evli adamla beraberim yargilamayin, eskiden asla yapmam derdim, cok kinardim" konularinda bence uyeler samimi. Asla yapmam derdi cunku kim kendine "ben birini bile bile kirarim, kendi ihtiyaclarima baskasini kirmak pahasina oncelik veririm, ben kotuluk yapabilecek kalibrede bir insanim" der. Bunu hicbirimiz demeyiz. Ama cogumuz da kendimizi yeterince tanimiyoruz. Farkli durumlarda ne tepki verirdik bilmiyoruz. Jung'un dedigi gibi "golge tarafimizin" farkinda bile degiliz, cunku golgemizi ortaya cikaracak gun isigina hic maruz kalmadik.

Bu durumlarda evlilik terapistleri heyecan ve yenilik arayislarini farkli alanlara, hobilere, kariyere, adrenalin iceren sporlara, esle beraber yapilan yeni aktivitelerin cogaltilmasina, esle olan paylasimin kuvvetlendirilmesine yonlendirmeyi oneriyorlar. Internette okudugum sabun kopugu bir makaleden veriyorum bu tavsiyeyi ama bence dogru bir tavsiye... Cunku evliliginizi surdurmek istiyorsunuz, esinizi seviyorsunuz, zaaflariniz evliliginize agir basmamis, pismansiniz.

Olanlara gelince, verecegim tavsiye hic durustce olmayabilir hatta baya baya kotucul ama ben olsam sanirim oyle yapardim, ki siz de "soylemeyecegim" dediginiz icin bunu yaziyorum: unutmak. Tamamen yasanmamis kabul etmek. Hatta bu siteye yazili bir kanit birakmaniz bile iyi olmamis. Eger unutursaniz esinize karsi davranislariniz da normallesir gibime geldi, yani iletisiminiz kopmaz, uzaklasmazsiniz manasinda. Ama cok zor bir durum. Yapilabilir mi bilmiyorum. Gerekirse bir psikologdan yardim alabilirsiniz. Cunku bazen yalan soylemenin vicdan azabi iliskide uzaklasmalara da yol acabilir, bilmiyorum. Umarim iyi olur sizin icin her sey...

Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Yazdıklarınız benim de düşünce olarak yakın olduğum şeyler.

Söylemeyi düşünmüyorum. Kendime yediremiyorum daha doğrusu. Yalan söylediğimi düşünmüyorum, gerçekleri gizliyorum. Olur da eşim sorsa böyle bişey oldu mu diye söylerim, söylemesem yalan olur o zaman.

İlişkimizde bir değişiklik yok. Her şey yolunda şimdilik. İnanın zaten çok fazla hobisi olan, hareketli bir çiftiz. Dedim ya göbeğimiz birlikte kesilmiş gibi yaşamıyoruz normal şartlarda. Farklı ilgi alanlarımız da var birlikte zaman geçirdiğimiz ilgi alanlarımız da. Ama marttan beri birbirimizden maksimum 1 saat ayrı kalmışızdır ve bu gerçekten bizim için bir ilk. Bu kadar bir arada olmayı mı kaldıramadık acaba diye düşünüyorum ara ara. Evde yaptıklarımız dışında her şeye ara verdik. Hayatımız evden çıkmadan çalışma odasında çalış, yemek ye, dizi ya da film izle üçgenine sıkıştı. Terapi almayı düşünebilirim ancak bu süreçte nasıl olacak bilmiyorum. Bir araştırmam gerek.

Tekrar teşekkür ediyorum.
 
Çoğunluk aynı şeyi düşünmüş bende düşündüm. Ya eşiniz de birşeyler yaşadıysa ve size söylemeye çekiniyorsa ... bunu hiç düşündünüz mü? Benim aklıma ilk bu gelirdi herhalde. Belkide o adamın size ilgisi vardı alkollü olmanızdan cesaret aldı. Görüşmeyi azaltın
 
Back
X