Güzelliğinizle ilgili sorularınız

canim benim cildim fazlaca gözenekli bir kac sefer güzelik merkezinde temizletim biraz iyi geldi yaklasik iki senedir yaptirmadim kendim yapiyorum iz kaliyo simdi ben cildimi yani gözeneklerimi SIKILASMASI icin seyler yapiyorum ama gözeneklerin icinde sert yag bezeleri gibi seyler cikiyo benim yaptigim seyler bosami gidiyo önce iyice temizleip ondan sonrami gözeneklerimi SIKILASTIRMALIMIYIM insallah anlatabilmisim dir sorunu simdiden sagol canima.s.
 
tretin adlı kremi bir araştır istersennn.etkili olduğu söyleniyor..
 
roaccutane kullandım ve ilerde çocuk sahibi olmak istediğimde çocuğumda bi problem olurmu

sanırım çocuğu sakat olan ve daum sendromlu çocuğu olan varmış roaccutane kullandıktan sonra biri 3 yıl biri 1 yıl sonra hamile kalmış

ya bende çok korktum şimdi lütfen yardımcı olun
bu iacı kullanıpta çocuk sahibi olanınız varmı veya tanıdığınız
 

Bu ilacı kullanırken hamile kalıdnığı takdirde anomali olma ihtimali oluyor.İlacın yan etkilerinden dolayı kullanım süresince doktorunuz belli testler istiyor periyodik olarak.

Bebeklerde down senrdromu hücre bölünmesi sırasında hücrenin bölünemeyip bir kromozomun oluşamamasından kaynaklanıyor.Çoğunlukla genetik oluyor ve genelde akraba evliliklerinde görülüyor.

Öceden kullanılan bir ilacın ileride anomaliye sebep olacağını sanmıyorum.Boşuna panik olmuşsunuz.Bu örnekler genele yayıldığında küçük kalır ve bize bir sonuç vermez.
Ama yine de ileride bir gün bebek sahibi olmaya karar verdiğinizde 3-4 ay önceden ilaç kullanmamaya çalışmalı folik asit almaya başlamalısınız diye düşünüyorum.

Ayrıca kendi kişisel bilgim doğrultusunda cevapladım kendinizi bu konuda lütfen üzmeyin bir hekime danışsanız çok daha rahatlatıcı cevaplar alırsınız ama genç kızlara bile bu ilaç yazıldığına göre ileride bu sonucu doğurması ihitmali olsaydı gözardı edilmezdi böyle düşünün.
 

Hexe mesajını şimdi gördüm kusura bakma,
gözenekleri kendin sıkarsan iz kalır ve sivilcelenme sorunu yaşarsın, cilt bakımına 2 ayda bir en azından devam etsen düzenli olarak sorunun çoğunu çözersin.
Ama kendim yapacağım diyorsan kendini çoğu zaman gözenekleri sıkarken buluyorsan bundan vazgeçmelisin.Düzenli olarak derinlemesine temizleyici jellerden alıp yüzünü temizlemeli, haftada 1 peeling yapmalı ve her gün temizliğinden sonra sıkılaştırıcı tonik kullanmalısın.
Yüzünü temizlemeden gözenekleri sıkılaştırdığın için kir ve yağ gözenek içinde kalıp sert yağ bezeleri dediğin şeyleri oluşturuyor.
Kesinlikle önce temizlik.Cildini temiz tutarsan gözeneklerin de bu kadar olmayacak.
 
selam, ben de bişey sormak istiyorum, zayıf olmama rağmen yüzümde çok çabuk yağ birikimi oluyo, yani yüzüme kilo alıyorum da diyebiliriz, burda foruma sayfa da açtım ama ilgilenen olmadı, bu gold shape face veya jeanne piaubert visagist facial slimming care ürünleri hakkında bilginiz var mı acaba? ve sürekli kullanmam gerekir mi? yardımcı olursanız çok sevinicem.şimdiden çok teşekkür ederim..
 

Canım söylediklerin hakkında hiç bilgim yok ilk defa duydum ama bence kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeliyiz bir yere kadar genetik mirasımıza karşı çıkabiliriz.Yüzde yağlanma olmaz bu senin yapındır.Yüzümüz çok önemlidir cilt yapısını yormamalıyız.Sen kilo almamaya çalış canım bence yerimseniben
 
merhaba cüvcüv
canım bilmiyorum sen ilgileniyo musun ama sana da sormak istedim.
benim göğüs aramda sivilce gibi bişeyler çıktı, kırmızı kırmızı ama sivilce değil. hafiften yara gibi oldu. ben önce sivilcedir geçer dedim.bi ara geçer gibi oldu ama izleri kaldı tabi.ben sadece nemlendirici krem sürdüm yumuşak kalsın diye. bu bikaç gündür tekrar çıktı. acayip kaşınıyo. ben de iz kalır diye kaşıyamıyorum. ne olabilir bu acaba? bu akşam dayanamadım madecassol sürdüm. belki iyi gelir diye. niye geçmiyo bu. 1 ay önce oluşmaya başladı. sadece göğüs aramda. ne yapabilirim lütfen yardım ett
 

Aklıma ilk gelen ben olabilir ama kaşınıyor diyorsun ne desem boş canım mutlaka cilt uzmanı doktora git bence ilaç falan da sürme Şeniz
 
merhaba cıvcıv ben suan 19 yasındayım kac yasında kırısıklık kremı kullanmam lazım.kendım arastırdım ama bı uzmana sormadım.20 yasından ıtıbaren goz cevresını korumak lazımmıs.25 ten sonra mımık kırısıklıkları ıcın vıchy mıyokıne.35 e kadar boyleymıs sonrada.gece gunduz kremı(goz cevresıne devam tabı)kullanılmalıymıs.dısardan c vıtamını ve a vıtamını alınmalıymıs hap olarak.urnler mutlaka Qten ıcermelıymıs kolejen olmalıymıs falan fılan.sencede dogru mu bunlar ıse yararmı yanı cevabın ıcın sımdıden tessekkur ederım.
 

Aslında söylenilenler kısmen doğru, yapılan herşey yaşlanma sürecini geciktirmek amacıyla yapılıyor.Ancak mecbur yaşlanıyoruz.
Cilt yapısı çok önemli aslında genetik yapımıza bağlı olarak bazı ciltler hiç yaşlanma belirtisi göstermiyor mimik çizgileri oluşmuyor pırıl pırıl bir cilde sahip oluyor, bazı ciltler var ki daha 25 e gelmeden kırışıklıklar başlıyor.
Yağlı ciltler yaşlanma etkileri açısında şanslı ciltlerdir.

Bana göre 25 yaşından itibaren göz çevresi bakımına başlanmalı, 30 dan sonras gece kremlerine başlanmalı, 25 ten itibaren vitaminler alınmaya başlanmalı folic asit, c,a, kalsiyum, çinko içerikli vitaminler alınmalı ya da çok doğru beslenmeye çalışmalı.
Q10 yaşlanma etkilerini geciktirici olarak kozmetiklerde sunuluyor, 35-40 yaşlarından sonra kullanılır, kollajen de öyle.
Senin yapacağın eğer geleceğine gerçekten yatırım yapmak istiyorsan doğru beslenmek, iyi dinlenmek, sigara alkolu kullanmamak, bol su içmeye özen göstermek, olabiliyorsa düzenli spor yapmak.Ve cildini temiz tutmak düzenli olarak temizliğini yaparsan güzel ve canlı bir cilde sahip olursun. :teselli:
 
slm bende yeni uye oldum benımde sorunum cıldımın yaglı olması ve bu yuzden ssivilce problemımın olması.. herseyı denedım ama olmadıı.. suanda herbalife urunlerını kullanıorum 2 aydır ama hala bı fark yok onerebılcenız bısıler varmı
 
merhaba, ben de cildimdeki sivilce lekeleri ve izleri için oksijen terapi yaptırmak istiyorum.bulunduğum yerde bunu yapan bir güzellik merkezi var, acaba yaşım bunun için erken mi veya bu konuda herhangi bir güzellik uzmanına güvenebilir miyim?
size soruyorum çünkü oradaki güzellik uzmanına pek güvenemedim açıkçası.cilt bakımı yaptırmaya gittiğimde yüzümdeki sivilce izleri nasıl geçer acaba demiştim o da bana dermabrazyon yaparız eylülden sonra geçer dedi.sonradan araştırdığımda bu yöntemin gerçekten işe yaradığını ama yan etkilerinin de çok olduğunu öğrendim.eğer ben tamam desem beni hiç uyarmadan yapıcaktı.
birde oksijen tedavide de dermabrazyon gibi yan etki söz konusu mu?
amma yazmışım
 

Bol su içmek, stressten uzak durabilmek, meyve sebze ağırlıklı ve sağlıklı beslenmek,abur cuburdan yağlı yiyeceklerden uzak durmak...Düzenli olarak cildi temizlemek (Akşamları özellikle jel,tonik ile temizlemek), haftada bir maske yapmak (Yoğurt ve bir kaç damla limon ile yapacağın maske cildini fazla yağlı olmasını engeller), ve sivilcelerle asla oynamamak.Tavsiye edebileceklerim.
Ürün olarak ne kullanırsanız kullanın düzenli kullanmak önemli, ayrıca yağlı ciltler için temizlik çok önemli jel ile temizleikten sonra gözeneklerin sıkılaşması için tonik uygulanmalı ki gözenekler tıkanıp sivilce oluşturmasın.
:teselli:
 

Canım; bu söylediklerin çok derin izler için yapılan uygulamalar lütfen bu kadar genç yaşta bunları yaptırma.
Ticari kaygıyla insanlar mucizeler vaadedebiliyor.Güven konusu tabi ki önemli ama güvenemediğin bir yere de sakın gitme.
Zaman öyle bir zaman ki insanlar para için neler yapıyorlar.
Bence önce (hastanede çalışan) bir cilt hekimine git çünkü izleri inceleyerek
sana krem merhem önerebilir.
Derbrazyonu bir operasyon olarak görüyorum buna gerek yok bence.
Oksijen terapi de bir derece yapılabilir ama önce doktora git canım lekelerin çok derin olduğunu sanmıyorum.Hemen yapalım diye sana anlattılarsa eğer o kişilere de güvenmemeni öneririm çünkü önce riskleri, olabilecekları sana açıklamaları gerekirdi.
 
Oxycur (Oksijen terapi)
Cilde doğal oksijen verilerek yapılan oksijen terapi yurtdışında yıllardır uygulanmaktadır. Cilt ve vücut bakımında da uygulanan oksijen basıncı 0,6 bar ile 1 bar arası değişmektedir. Yoğunlaştırılmış bu oksijenin basıncı uygulamaların sonuçlarını ve oksijen aktivitörlü ürünün etkilerini arttırmaktadır. Bu bakımlarda kullanılan özel kozmetik ürünün içerisinde A,C,E vitaminleri, aleo vera bitki özü ve oksijen aktivitörlü sıvı bulunmaktadır. Yukarıda içeriğini belirttiğimiz özel ürün ve oksijen cilde ilk püskürtüldüğü anda bile, 1 bar basıncında etkisi ile cildin alt katmanlarına ulaşabilme özelliğindedir. Dolayısı ile ürünün herhangi bir baskı yöntemi ile yedirilmesine gerek yoktur.

Oksijen terapi uygulanmaya başlandığı ilk andan itibaren, oksijen aktivitörlü ürün ve oksijen cildin alt katmanlarına kadar ulaşarak kan dolaşımını hızlandırır, toksinlerin atılmasını sağlar, cildin hücre metabolizmasını çalıştırarak hücre yaşlanmasını geciktirir.
Oksijen terapi cilde belirli bir basınçla uygulandığı için masaj etkisi yapar ve böylelikle kolajen ve elastin sentezini uyarır.

Cildimizdeki hücrelerin görevlerini yerine getirebilmeleri için enerjiye ihtiyaçları vardır, genç ciltlerde bu tarz problemler yoktur. Çünkü epidermisleri yeteri kadar oksijen ve besini rahatlıkla alabilmektedirler. Yaş ilerledikçe serbest radikaller, hatalı beslenme, yanlış kullanılan kozmetikler, sigara tüketimi ve özellikle güneşin zararlı etkileri cilt hücrelerimize zarar vermektedir, böylece cildimiz yıpranmaya, incelmeye, lekelenmeye, kırışmaya ve sarkmaya başlamaktadır. Kısacası oksijen olmazsa hayat olmaz, metabolizma çalışmaz, cilt ve vücut hücrelerine enerji gitmez, hücreler yenilenmez ve böylece yaşlanma süreci başlamış olur.

Oksijen terapi ne sağlıyor
1. Cildin alt katmanlarına ulaşan oksijen metabolizmayı hızlandırarak, vücutta biriken toksinleri atılmasını sağlıyor. Bunun sonucu toksin birikimine bağlı oluşan akne, sivilce ve siyah nokta oluşumu gibi sorunlar ortadan kalkıyor. Bir başka deyişle cildin yağ salgılaması dengeleniyor.
2. Dokuların canlanmasına yardımcı oluyor.
3. Cildin destek dokusunu oluşturan kolajen ve elastin seviyesini arttırıyor.
4. A,C,E vitaminleri antioksidan etkisi gösteriyor.
5. Cildin nem ihtiyacını sağlıyor.
6. Gözaltı torbalarının giderilmesini sağlıyor.
7. Güneş ve sivilce izlerinin açılmasını sağlıyor.
8. Kırışıklıklarda gözle görülür bir azalma sağlanıyor.
9. Cilt canlı, berrak ve pürüzsüz bir görünüm alıyor.
10. Ciltteki sarkma ve deformasyonları azaltarak gergin bir görünüm sağlıyor.
11. Vücut bakımlarında özellikle oksijenin yağ yakıcı özelliğinden dolayı selülit bakımlarında da son derece iyi neticeler alınmaktadır.
12. Cilt bakımlarında olduğu gibi vücut bakımlarında da deforme olmuş ve sarkmış dokunun sıkılaştırılmasında da güvenle kullanılmaktadır.

Aşamalı oksijen uygulamaları
Günümüzde artık hemen hemen her insan oksijenin ne anlama geldiğini öğrenmeye başladı. Ögrenmeye başladı diyoruz, çünkü birçok insan oksijenin ne anlam ifade ettigi konusunda pek düşünmez. Oksijen her canlının varlığını sürdürebilmesi için olmazsa olmazlardan en başta gelenidir. Normal koşullarda ve deniz seviyesinde havada maksimum düzeyde % 21 oranında oksijen bulunmaktadır. Ancak çevre kirliliği, çevre kirliliğine sebep olan gazların yarattığı sera etkisi, ozon tabakasının delinmesi, yeşil alanların azlığı, oksijenin varlığını olumsuz şekilde etkilemektedir. Yani sadece çok temiz ortamlarda bu % 21’lik oran söz konusu olmaktadır. Zaten bu oran da insanların oksijen ihtiyacını karşılamak için yeterli değildir.

Oksijen yetersizliği sonucunda vücudumuzda bir çok fonksiyon yeterince çalışmamaktadır. Bunun sonucunda ise anlam veremediğimiz rahatsızlıklar meydana gelmektedir. Kendimizi zinde hissetmeyişimiz, moral bozukluğu, mutsuzluk, sinirlilik hali, çoğu zaman oksijenin vücudumuzda yeteri kadar olmayışından kaynaklanmaktadır. Ufak sorunlar gibi gözükse de her ufak sorun peşinden daha büyük sorunlar getirmektedir. Tüm sorunlar bir araya geldiğinde içinden çıkılması güç durumlar yaratmaktadır.

İlerleyen teknoloji ile günümüzde artık bu oksijen yetersizliğini ve bundan ileri gelebilecek sorunları gidermek mümkün. Öncelikle kanımızda var olan oksijen miktarını belirleyip, daha sonra bu eksikliğin giderilmesi için oksijen takviyesi yapılıyor.

Öncelikle kanımızda varolan oksijen miktarının belirlenmesi önemlidir. İleri teknoloji ürünü olan oksijen basınç ölçer ile bu kolayca yapılabilir. Bu aynı zamanda vücudumuzun enerji düzeyini de ortaya koymaktadır. Çünkü oksijen ile enerji paralel olarak varlığını sürdürmektedir. Oksijen varolduğu sürece vücudumuz enerji üretebilmektedir. Oksijen eksikliği ne yazık ki birçok insanın ortak sorunudur. Bizler pek farkında olamıyoruz, ancak çevre faktörleri, eksik ve yanlış beslenme, yaşam tarzı, stres dahil olmak üzere daha pek çok faktör vücudumuzdaki oksijen oranının eksik olmasının tetikleyicileri arasındadır.
Vücudumuzda belirlenen bu oksijen eksikliği aşamalı oksijen kürü ile kolayca giderilebilmektedir. Sadece eksiklik giderilmez, oksijen yetersizliği durumlarında ortaya çıkabilen birçok sorunun da giderilmesi sağlanmış olur. Oksijen takviyesi zihinsel, fiziksel, sinirsel performansımızda mutlak bir iyileşme sağlanmaktadır. Üstelik bu anlık bir olay değildir. Vücudumuza giren oksijen etkisini 3-4 aya kadar devam ettirebilmektedir. Bu sebeple aşamalı oksijen kürünün 10 seans olacak şekilde yılda 4 kez tekrarlanması sağlık açısından son derece faydalıdır.

Aşamalı oksijen kürünün faydaları
1. Her türlü kan dolaşımı bozukluğunun düzenlenmesi
2. Çeşitli akciğer ve bronsiyal hastalıklarda oksijen alımının en iyi şekilde sağlanması
3. Kan basıncı ile ilgili düzensizliklerin giderilmesi
4. Kanser tedavisi sırasında oluşan olumsuz etkilerin azaltılması
5. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi
6. Ameliyat öncesi risklerin azaltılması
7. Iç kulakta mikro sirkülasyon bozukluklarından kaynaklanan seslerin azaltılması
8. Iç kulaktaki dengenin korunması
9. Görme keskinliginin artması
10. Kalp ritm düzensizlikleri
11. Migren ve çesitli baş ağrıları
12. İlerleyen yaşlarda ortaya çıkan unutkanlık sorunlarının hafifletilmesi
13. Zihinsel ve fiziksel performansın arttırılması
14. Yorgunluk, uykusuzluk, unutkanlık, depresif durumlarda genel durumundüzeltilmesi


Alıntı
 
Cildinize onarım tedavisi uygulamayı düşünüyor iseniz...

Dermabrazyon çoğunlukla, kazalar veya daha önce uygulanan operasyonlar sonucu kalan izleri ve ağız kenarında görülen ince yüz kırışıklıklarını düzeltmek için uygulanır. Dermabrazyon , bazen keratoses denilen kanser öncesi oluşumları çıkartmak için de yapılabilir.

Dermaplaning derin akne izlerini tedavi etmek amacıyla çok sık uygulanan bir yöntemdir.

Dermabrazyon ve dermaplaning prosedürlerinin her ikisi de, küçük bir cilt bölümüne veya tüm yüz üzerine uygulanabilirler. Sadece tek prosedür olarak uygulanabilmenin yanı sıra, yüz germe, iz düzeltme veya kimyasal yöntemle yapılan cilt soyma (sıyırma) işlemleri ile birlikte kullanılabilirler.

Cildinizi yenilemek (rötuşlamak) için bir operasyon geçirmeyi düşünüyor iseniz, bu bilgiler prosedürün, hangi durumlarda yararlı olacağı, nasıl yapıldığı ve ne tür sonuçlar beklenebileceği konusunda size ışık tutabilirler.

Tüm sorularınız yanıt bulamayabilir çünkü sorularınızın yanıtları sizin kişisel durumunuza bağlıdır. Anlamadıklarınızı lütfen doktorunuza sorunuz.


Dermabrazyon ve dermaplaning yöntemleri derinin etkilenmiş tabakalarını çıkartmak için cerrahi aletler kullanılmasını gerektirmektedir.

Kimyasal olarak soyma (sıyırma) işleminde ise kostik (yakıcı) bir solüsyon kullanılr.

Çoğu plastik cerrah her üç prosedürü de kullanırlar. Ancak, hastanın durumuna ve problemine uygun olan yöntemi seçerek, sadece tek işlemi veya kombinasyon halinde üç işlemi birlikte uygulayabilirler. Bazıları tüm yüzün onarımı için tek tekniği tercih ederler.

Genel olarak, kimyasal soyma (sıyırma) işlemi ince kırışıklıkları tedavi etmek için, dermabrazyon ve dermaplaning ise sıklıkla akne izleri gibi daha derin kusurları düzeltmek için kullanılır. Cilt renkleri daha koyu olan kişilerde kimyasal olmayan bir yöntemin tercih edilmesi daha doğru olabilir.

Özellikle, yüzün belirli kısımlarının tedavi edildiği durumlarda, dermabrazyon ve dermaplaning büyük farklılıklar ve renk değişiklikleri yaratmamaları açısından tercih edilebilirler.


DERMABRAZYON İÇİN EN İYİ ADAYLAR

Dermabrazyon ve dermaplaning görünümünüzü olumlu etkileyebilir ve kendinize olan güveninizi arttırabilir. Ancak, her iki tedavi de tüm izleri ve kusurları yok edemez veya yaşlanmanızı önleyemez.

Cilt onarımı tedavisine başlamaya karar vermeden önce, beklentileriniz konusunda dikkatle düşünmeli, bunları doktorunuz ile konuşup tartışmalısınız.

Her yaşta kadın ve erkekler, genç veya yaşlı erişkinler dermabrazyon ve dermaplaning işlemlerinden yararlanabilirler. Yaşlı kişiler daha yavaş iyileşebilirler. Ancak, yaştan daha önemli olan faktörler, cildinizin tipi, rengi ve medikal (tıbbi) geçmişinizdir.

Siyah deri, Asya tipi deri ve diğer koyu deri rengi olan kişilerde, deri onarımı tedavisi sonucu kalıcı olan renk değişimleri ve lekelenmeler görülebilir.

Allerjik döküntüler veya başka cilt reaksiyonları yaşayabilen kişiler ya da sık sık uçuk çıkaran kişiler bu durumların alevlendiğini gözleyebilirler. Eğer cildinizde çiller varsa tedavi edilen bölgede yok olduklarını göreceksiniz.

Pek çok plastik cerrah, aknenin aktif olduğu safhalarda ( enfeksiyon riski daha fazla olabileceği için ) tedaviye başlamak istemezler. Radyasyon tedavisi, kötü bir yanık veya daha önce yapılmış olan kimyasal soyma işlemi geçirmiş olmanız da tedaviye başlamaya engel olan faktörler arasında sayılabilir.

TÜM OPERASYONLAR BAZI RİSKLER VE TAHMİN EDİLEMEYEN SONUÇLAR TAŞIR
Dermabrazyon ve dermaplaning, uzman ve deneyimli doktorlar tarafından uygulandığı takdirde güvenli olan prosedürlerdir.

En çok rastlanan risk, deri pigmentasyonunda (deriye renk veren madde) görülen değişikliktir. Operasyondan sonraki günler ve aylar içinde, güneşe maruz kalma sonucu olarak sürekli bir cilt koyulaşması görülebilir.

Diğer yanda, bazı hastalar ise tedavi edilen cilt bölgelerinin biraz daha açık renkli ve lekeli bir görünüm taşıdığını gözlerler.

Operasyondan sonra minik beyaz noktalar (whiteheads) oluşabilir. Bunlar genellikle, kendiliklerinden yok olurlar veya aşındırıcı bir ped ya da sabun kullanılarak yok edilirler. Nadir olarak, bir cerrah tarafından alınmaları gerekir.

Gözeneklerinizde genişleme görülebilirsede, bu genişleme şişler inince normal boyutlara döner.

Deri onarımı tedavilerinde enfeksiyon ve iz kalması çok nadir rastlanan durumlar olmasına karşın, olasıdırlar. Bazı kişilerde fazla miktarda yara izi dokusuna rastlanır.

Bunlar genellikle izleri yumuşatan steroid ilaçların sürülmesi veya enjekte edilmesi ile tedavi edilirler.

Yetkin bir plastik cerrah seçerek, onun tavsiyelerini yakından izlemek riskleri aza indirebilmenizi sağlar.

OPERASYONUN PLANLANMASI

Bu tedavilerin yetersiz eğitime sahip kişiler tarafından yapılıyor olması, sizin bu konularda eğitilmiş ve deneyimli bir doktora (genellikle, plastik cerrah veya dermatolog) başvurmanızı önemli kılmaktadır.

Sonuçta Dermabrazyon ve dermaplaning vücudunuzun en çok görülen kısmı olan yüzünüzü ilgilendirmektedir.

İlk randevunuzda, beklentilerinizi doktorunuzla açık olarak konuşunuz. Aklınıza gelebilecek soruları ve endişelerinizi kendisi ile paylaşınız. Doktorunuz da, sizinle aynı şeffaflıkla konuşup, prosedürü ve sonuçları etkileyebilecek olan faktörleri anlatacaktır.

Bunlar arasında: yaşınız, cildinizin durumu ve daha önce geçirmiş olduğunuz plastik cerrahi operasyonlarını sayabiliriz.

Doktorunuz tıbbi geçmişinizi değerlendirecek, rutin bir muayene yapıp, yüzünüzün resmini çekecektir. Size prosedürün detaylarını anlatacak, risk ve yararlarını, iyileşme sürecini ve maliyetini kapsayan bilgiler verecektir.

Kozmetik prosedürler, genellikle sigorta poliçeleri kapsamına alınmazlar. Ancak, kanser öncesi deri büyümeleri veya geniş yara izleri için uygulanan dermabrazyon ve dermaplaning sigorta poliçeniz kapsamına girebilir.

Bu konuda emin olmak için, poliçenizi kontrol edip, sigortacınız ile konuşmanızda yarar vardır.

OPERASYONA HAZIRLANMAK
Doktorunuz operasyona hazırlanmanız konusunda talimatlar verecektir. Bunlar, yemek içmek, aspirin ve kan pıhtılaşmasını engelleyen diğer ilaçları alıp almamanız konularını kapsar.

Operasyon öncesinde, cildinizin bakımı ile ilgili özel hususlar size söylenecektir. Sigara kullanıyor iseniz, operasyon öncesi ve sonrasında bir, iki hafta süreyle bırakmanız istenecektir çünkü sigara cildin kan dolaşımını azaltarak, iyileşmeye engel olur.

Hazırlık yaparken, sizi operasyon sonrasında eve götürecek birinin olmasını ve gerektiğinde bir, iki gün yardımcı olmasını sağlamanızda yarar vardır.

OPERASYON NEREDE YAPILACAK?
Tedavi doktorunuzun ofisinde, bir cerrahi merkezinde veya bir hastanede yapılabilir. Genellikle, yatmak gerektirmez. Bu da prosedürün daha ekonomik olarak yapılması yanı sıra size kolaylık sağlar. Ancak, çok geniş çaplı bir tedavi yapılacak ise hastaneye yatmanız gerekebilir.

ANESTEZİ TÜRLERİ
Dermabrazyon ve dermaplaning tedavi edilecek olan bölgeyi uyuşturan, lokal anestezi altında uygulanabilir. Operasyon sırasında uyanık olmanıza karşın, kullanılan yatıştırıcılar ile gevşemiş olacak ve en az düzeyde rahatsızlık hissedeceksiniz.

Bazen lokal anestezinin yanı sıra veya sadece etil klorür tipinde bir uyuşturucu spray kullanılabilir. Daha ciddi vakalarda, doktorunuz genel anestezi kullanmak isteyebilir. Bu durumda tüm prosedür süresince uyku halinde olursunuz.


OPERASYON
Dermabrazyon ve dermaplaning oldukça hızlı uygulanabilir. Tedavi edilecek olan yörenin genişliğine bağlı olarak, birkaç dakikadan, yarım saat veya bir saate kadar süren bir zaman gerekebilir.

Geniş cilt bölgelerinin tedavisi durumunda veya izlerin derin olması halinde, prosedürün bir kereden fazla yapılması veya birkaç etapta uygulanması da sık görülen bir olasılıktır.

Dermabrazyon sırasında, cerrah cildin en üst tabakasını sert bir tel fırça ile veya elmas parçaları ile doldurulmuş, dönen yuvarlak bir testere (frez) takılı olan motorlu bir aletle sıyırır.

Cerrah, sıyırma işlemine, kırışıklıkları veya yara izini en az görünür duruma getirebileceği, güvenli bir seviyeye inene kadar devam edebilir.

Dermaplaning prosedüründe ise, cerrah dermatome denilen bir aletle çalışır. Elektrikli traş makinasına benzeyen, dermatome, ileri geri gidip gelen ve titreşen bir bıçak ile ciltteki kraterlerin veya diğer kusurların çevresindeki derinin en üst tabakasını eşit olarak sıyırır.

Bu sıyırma işlemi, en altta kalan akne izinin, çevre deri ile daha eşit bir konuma gelmesine kadar devam eder.

Operasyon sonrasında, doktorunuz cildi türlü şekillerle tedavi edebilir. Merhemler, ıslak ve yapışkan bandajlar, kuru tedaviler veya bunların kombinasyonu kullanılabilir.


OPERASYON SONRASI


Prosedür sonrasında, cildiniz oldukça kırmızı ve şiş olacaktır. Yemek yemek ve konuşmak zor olabilir. Sızlama, yanma ve acı hissedebilirsiniz. Hissedebileceğiniz ağrılar doktorunuz tarafından önerilen ilaçlarla kontrol altına alınacaktır.

Şişmeler birkaç gün sonra ya da bir hafta içinde inmeye başlarlar. Çocukken düştüğünüzde oluşan sürtünme yaralarını hatırlamanız, bu operasyon sonrasında hissedebilecekleriniz konusunda size fikir verebilir.

Yara iyileşmeye başlayınca üzerinde bir kabuk oluşacaktır. Pembe, sıkı ve yeni bir tabaka deri oluşumu sonucunda bu kabuk düşecektir.

Yeni deri oluşmaya başladığında yüzünüz kaşınabilir. Doktorunuz sizi rahatlatmak için bir merhem verecektir. Operasyondan sonra merhem hemen sürülürse, yara hemen hemen hiç kabuk bağlamaz.

Doktorunuz operasyon sonrasında, cildinizin bakımı ile ilgili detaylı talimatlar verecektir. Erkekler için bu talimatlar arasında, traş olmayı bir süre ertelemek, daha sonra da elektrikli traş makinası kullanmak olacaktır.

Doktorunuzun talimatlarını iyi anlayıp, onlara sadık kalmak en olumlu iyileşmeyi sağlamak açısından çok önem taşır.

Tedavi edilen bölgenin iyi olması gerekirken daha köyüye gittiğini gözlerseniz, örneğin kızarıklıklar çok artar, kabarır ve kaşınırsa, bu anormal yara izlerinin oluşmaya başladığının işaretidir. Doktorunuza derhal haber vermeniz ve tedavinin hemen başlaması gerekir.

NORMALE DÖNÜŞ
Yeni cildiniz, birkaç hafta süreyle biraz şiş, hassas ve parlak pembe bir renkte olacaktır. Bu süre içinde normal aktivitelerinize geri dönmeye başlayabilirsiniz.

İki hafta sonra işinize geri dönebilirsiniz. Doktorunuz iki hafta süreyle yüzünüze gelebilecek olan darbelerden kaçınmanızı önerecektir. Daha aktif olan sporlar, özellikle, topla uygulanan sporlardan 4-6 hafta arası uzak durmalısınız.

Yüzerken kapalı havuzları tercih etmeli, güneş ve rüzgardan uzak kalmalısınız. 4 hafta süreyle yüzünüzü havuzun klorlu suyuna sokmamalısınız. Yüzünüzde bir kızarıklık olmadan alkol alabilmeniz için en az 3-4 hafta süre geçmesi gerekmektedir.

Hepsinden önemli olan, cildinizi 6-12 ay süreyle, pigment 'lerin (cilde renk veren maddelerin) tümünün cildinize geri gelmelerine kadar, güneşten korumanızdır.

YENİ GÖRÜNÜMÜNÜZ
Deri onarım tedavileri, cildinizin yüzeyinde çok önemli ve olumlu değişiklikler yaratabilir, ancak kesin sonuçları görebilmeniz bir süre alacaktır.

Yüzünüzün pembe renginin açılması 3 ay kadar sürer..)

Yeni cildinizin rengi, pigmentleri tamamen oluşunca çevre derisi ile aynı olacak, geçirilen tedavinin anlaşılması mümkün olmayacaktır.


Alıntı
 
bu kadar çabuk cevap vermeni beklemiyodum canım çok teşekkürlera.s.en iyisi senin dediğin gibi bir doktora danışıyım o yaptır derse yaptırıyım.
 
cüvcüv merhaba iyine ben geldim sana bu konu hakkında daha önce de danışmıştım aslında şu güzellik merkezlerinde siyah nokta temizlettirmeyle ilgili ..işte o günden beri hala temizleticem fakat hiç biryere güvenemedim.bende özel bir hastahaneye bir cilt uzmanına danışmaya karar verdim.yani sorum şu o tür hasathanelerdeki cilt uzmanları temizlettirebiliyormu hastalarının siyah noktalarını bir bilgin varmı? ya artık kurtulmak istiyorum şunlardan..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…