- 8 Ağustos 2014
- 1.894
- 3.443
-
- Konu Sahibi Sylvia Plath
- #81
Valla bundan sonra ne olursa olsun ona fırsa verme canım. Ne o öyle ya parmağında oynatıyor insanı. Taviz tavizi doğurur. Sen aman ara bozulmasın diye taviz verdikçe bu böyle uzar gider. Bazı arkadaşlar yazmış ya yarın eşyalarınızı da gider o alır bu gidişle. Sakın fırsat verme canım. İnsan sinir hastası olur bununla
görümceni ailesi evin büyüğü gibi yapmış..samimi olma..yoksa hayatını duman eder...
Valla nişanlın sana hak veriyorsa, sende bundan sonra görümcen senin hangi işine burnunu sokacağını hissettiğin anda orda durHatalıyım. Abinle gideceğiz dememe rağmen arkasında duramadım. İnanın ilk defa muhatap oluyorum böyle bir insanla ve ne yapacağımı bilemiyordum ta ki bu konuyu buraya açana kadar. Kırmayayım, initmeyeyim derken kendimi mahvettim bunca zaman. Yarandığımı da sanmıyorum hiç, kim bilir arkamdan neler söylüyor.
Görümceme vermem gereken tepkiyi vermeyip, hiçbir şeyden haberi olmayan nişanlıma patlamam da hataydı. Bundan sonra bir şey yapmadan önce iki kere düşüneceğim ve kendimi ön plana koyacağım. Görümcemin ne diyeceğini, ne düşüneceğini değil.
Merhaba arkadaşlar. Benim bir görümcem var, kendisi 19 yaşında. Ben 26 yaşındayım ve bir ay sonra düğünüm var. Nişanlımla ve ailesiyle toplam 6 aydır tanışıyoruz. Öncesinde birbirimizi hiç tanımıyorduk. Bir eltim var. Evlenince aynı sitede, aynı katta, karşı karşıya oturacağız. Bunlardan daha önce bahsetmiştim ama yinede kısaca özet geçtim. Görümcemle olumsuzluk anlamında öyle büyük bir olay yaşamadık şimdiye kadar. Fakat bazen yaptığı şeyler çok tuhafıma gidiyor. Henüz 19 yaşında olmasına rağmen, her konuda fikri olan ve halk dilinde 'bilgiç' denebilecek bir insan. Kayınvalidem, görümceme göre pasif bir insandır mesela. Her önemli seyde 19 yaşındaki görümcemi sürer öne. Nişan alışverişinde bile, görümcem ‘o şöyle olsun bu böyle olsun’ diyerek yönlendirmeye kalktı beni ve doğal olarak hiç rahat edemedim. Elbiselerimin bazılarını da onun çalıştığı mağazadan aldık ve yine aynı şeyi tekrar etti. Çantamı alırken, satıcıyla iki saat pazarlık yaptı mesela. Annemler bunalıp mağazadan çıktılar, hava alıp geldiler, görümcem hala pazarlık yapıyordu. Nişan alışverişim görümcemin pazarlığıyla geçti.
Görümcem ikili oynuyor sanırm. Mesela, burada daha önce ‘çok soğuk’ diye anlattığım eltimi görünce beni resmen siliyor. Ne konuşuyor benimle, ne hal hatır soruyor. Konuşmayan, güler yüz göstermekten aciz eltimin peşi sıra, dönüp duruyor. Oysa telefonda konuşurken, mesaj atarken beni 'yengelerin bir tanesi' 'gelinlerin bir tanesi' diye seviyor. Görümcemin bu hareketlerini kırıcı bulmama rağmen yinede ‘belki bana öyle gelmiştir’ diyerek unutmaya çalıştım. Sonra dairemi görmek için gittik. Eltim karşımda oturduğu için, annem, ben, kayınvalidem, görümcem, eltimlere geçtik. Gerçi bana kalsa geçmezdim ama mecburdum. Dikkat ettim, görümcem orada da aynı şeyi yaptı. Biz de ölse elini bir şeye vurmayan, yardım etmeyen görümcem, orada mutfaktan hiç çıkmadı. Eltim bize geldiğinde, bir kere bile ‘yardıma ihtiyacın var mı’ diye sormamasına rağmen (kalabalık misafir ağırlıyorduk ve içlerinde eltimle görümcem de vardı) ben defalarca, mutfağa yanlarına gittim. Yardıma ihtiyacınız var mı diye sordum ‘yok’ dediler. Bu esnada görümcem, yengesiyle can ciğerdi ve her defasında mutfaktan yabancı gibi çıkıp gittim. Böyle sorunlarım var görümcemle, aslında görünmeyen sorunlar bunlar ama işte…
En son da şöyle bir olay oldu arkadaşlar: Görümcem bana daha önce telefondan mesaj atmıştı ‘bir parfüm aldım kokusunu beğenmiyorum sen beğenirsin belki sana vericem’ demişti. Ben başta istemedim çok ısrar etti. ‘aynanın önüne koyarsın’ gibisinden şeyler söyledi. Sonra yine bir telefon konuşmamızda bu parfümden bahsetti. Aradan biraz zaman geçti, kayınvalidemle bize geleceklerdi. O günün sabahı ‘parfümü annemle göndereceğim’ dedi. Peki dedim, artık ne diyeyim. Hediyem olsun diyen insana inatla 'hayır' denilemiyor maalesef. Sonra görümcem o gün annesiyle bize geldi. Ben her zamanki gibi mutfakta pasta börek yetiştirirken yanıma gelip ‘yenge parfümü unuttum ama getireceğim, yatak odasına koyarsın olmazsa’ dedi. Bir şey demedim, başımı sallamakla yetindim sadece. Geldik bu güne… Bu gece de mesaj atmış telefondan, mesaj aynen şu: ‘Yenge ben parfümü kullanıyorum. Haberin olsun tamam’ Tamam dedim, ne diyeyim…. Arkadaşlar, sizce sorun ben de mi, yoksa bu ufak şeyler, size de tuhaf geliyor mu?
19 yasındakı kıza bu kadar yetkının verılmesı bıle yanlış...o ne anlar nısan alısverısınden neden
gıcık olurum yaşını yaşamayan o büyümüş kızlardan...Bir görseniz, sanki kırk yıllık evli derdiniz. Kayınvalidemin de işine geliyor kızının davranışları. Alışverişte, görümcem vasıtası ile ucuza kaçmak istediler sanırım. Düşünsenize, ayakkabı alacağız, gidiyoruz, bana ''şimdi gideceğimiz yer özel modeller üreten, ayakkabılarının bir eşi daha olmayan bir yer' dedi durdu. Ben de çok merak ettim. Bir gittik, bizim kırk yıldır ayakkabı, terlik aldığımız yerdi. İçimden 'burası mı özel modeller üreten o şahane yer' demeden edemedim. Annem de güldü :)
Gorumceniz kadar sizde ilgincsiniz.Bir şey daha anlatayım, kusura bakmayın, biraz doluyum. Nişandan önce, şık bir yerde kapalı çekim yapıldı. Nişandan birkaç gün sonra görümcem başladı 'yenge fotograflarınızı almaya gidelim beraber' diye. Beraber derken ben ve görümcem yani. Ki zaten birkaç foroğrafta görümcem de vardı. Ben ses etmedim, geçiştirdim çünkü fotografları seçmeye nişanlımla ikimiz gidecektik, öyle konuşmuştuk. Sonraki hafta yine görümcem ısrar etti 'ben gidip seçeyim mi' vb diye ve ben yavaş yavaş bozulmaya başladım. Ondan sonraki günlerde de 'şu gün gidip fotografları seçeceğim abim yorgun olur gelemez oradan buraya' deyince ben de yıldım 'tamam seç ama abin kadar benimde düzgün çıktığım fotografları seçmeye dikkat et' dedim. Dedim ama bozuldum. Aradım nişanlımı ve anlattım olanları: 'sen yorgunmuşsun, beraber gidemezmişiz, beni, seni düşünmüyor pozisyonuna düşürüyor' falan dedim sinirle. Nişanlım da bozuldu 'saçmalamış o, ben sevgilimle gidip seçmek istiyorum' vb dedi. Fakat heves mi kaldı. Beraber gitmedik 'hevesim kaçtı' dedim ve ne dediyse ikna olmadım maalesef. Benim de böyle bir huyum var. Hevesim çabuk kaçıyor ve pes ediyorum. Fotograflara baktığımda da sinirledim. Abisinin en karizmatik, benim en olmadık yerlere baktığım pozları seçmiş bir de üstüne 'yengeee manken gibisin' deyip durdu. Elime fotograflardan birini alıp ' bu mu manken gibi! abin kameraya ben aptal aptal havaya bakıyorum! mal gibi görünüyorum!' diyemedim. Diyemedim...
Ben çözdüm bu isi mesafeli olana daha çok SAYGI gösteriyorlarDiğer altim, sadece görümceme de değil genel olarak eşinin tüm ailesine karşı çok soğuk bir insan. Mesela kandillerde eşi arar annesini babasını, kandillerini kutlar ama eşi yanında olmasına rağmen telefonu alıp, kutlamaz. Görümcem ve eltimi beraberlerken çok gözlemledim. Eltim hep susuyor, görümcem konu üstüne konu açıyor, konuşturabilmek için. Dediğin gibi görümceme eden yarıyor maalesef. Bundan böyle ben de, eski ben olmayacağım. Üzülmek istemiyorum bu konuda artık.
hata ediyosun canım hevesin kaçmamalıydı ikna olmalıydın. senn nişan pozunu niye görümcen seçsin Allah Allah? bak çekinmeden sakin güler yüzlü art niyetsiz bi şekilde gereken yerde gereken cevabı ver. mesela foto için gülerek "kız nişan bizim nişanımız sen niye seçesin resimlerimizi sen merak etme ben senn en güzel olduklarından seçerim" falan deseydin. yani rahat relaks bi tavırla laf sokar gibi değil. utanıp çekinmelerin başına iş açabilir. benm açtı ilk dönem herkes öyle kırılgan utangaç oluyo ama elinden geldiği kadar relaks olarak o anda aklına geleni sohbet havasında söylemeni tavsiye ederim. kayınpederime "ben eşimsiz uyuyamamki, zaten 1 hafta ayrı kalıcaz" demişliğim varBir şey daha anlatayım, kusura bakmayın, biraz doluyum. Nişandan önce, şık bir yerde kapalı çekim yapıldı. Nişandan birkaç gün sonra görümcem başladı 'yenge fotograflarınızı almaya gidelim beraber' diye. Beraber derken ben ve görümcem yani. Ki zaten birkaç foroğrafta görümcem de vardı. Ben ses etmedim, geçiştirdim çünkü fotografları seçmeye nişanlımla ikimiz gidecektik, öyle konuşmuştuk. Sonraki hafta yine görümcem ısrar etti 'ben gidip seçeyim mi' vb diye ve ben yavaş yavaş bozulmaya başladım. Ondan sonraki günlerde de 'şu gün gidip fotografları seçeceğim abim yorgun olur gelemez oradan buraya' deyince ben de yıldım 'tamam seç ama abin kadar benimde düzgün çıktığım fotografları seçmeye dikkat et' dedim. Dedim ama bozuldum. Aradım nişanlımı ve anlattım olanları: 'sen yorgunmuşsun, beraber gidemezmişiz, beni, seni düşünmüyor pozisyonuna düşürüyor' falan dedim sinirle. Nişanlım da bozuldu 'saçmalamış o, ben sevgilimle gidip seçmek istiyorum' vb dedi. Fakat heves mi kaldı. Beraber gitmedik 'hevesim kaçtı' dedim ve ne dediyse ikna olmadım maalesef. Benim de böyle bir huyum var. Hevesim çabuk kaçıyor ve pes ediyorum. Fotograflara baktığımda da sinirledim. Abisinin en karizmatik, benim en olmadık yerlere baktığım pozları seçmiş bir de üstüne 'yengeee manken gibisin' deyip durdu. Elime fotograflardan birini alıp ' bu mu manken gibi! abin kameraya ben aptal aptal havaya bakıyorum! mal gibi görünüyorum!' diyemedim. Diyemedim...
Merhaba arkadaşlar. Benim bir görümcem var, kendisi 19 yaşında. Ben 26 yaşındayım ve bir ay sonra düğünüm var. Nişanlımla ve ailesiyle toplam 6 aydır tanışıyoruz. Öncesinde birbirimizi hiç tanımıyorduk. Bir eltim var. Evlenince aynı sitede, aynı katta, karşı karşıya oturacağız. Bunlardan daha önce bahsetmiştim ama yinede kısaca özet geçtim. Görümcemle olumsuzluk anlamında öyle büyük bir olay yaşamadık şimdiye kadar. Fakat bazen yaptığı şeyler çok tuhafıma gidiyor. Henüz 19 yaşında olmasına rağmen, her konuda fikri olan ve halk dilinde 'bilgiç' denebilecek bir insan. Kayınvalidem, görümceme göre pasif bir insandır mesela. Her önemli seyde 19 yaşındaki görümcemi sürer öne. Nişan alışverişinde bile, görümcem ‘o şöyle olsun bu böyle olsun’ diyerek yönlendirmeye kalktı beni ve doğal olarak hiç rahat edemedim. Elbiselerimin bazılarını da onun çalıştığı mağazadan aldık ve yine aynı şeyi tekrar etti. Çantamı alırken, satıcıyla iki saat pazarlık yaptı mesela. Annemler bunalıp mağazadan çıktılar, hava alıp geldiler, görümcem hala pazarlık yapıyordu. Nişan alışverişim görümcemin pazarlığıyla geçti.
Görümcem ikili oynuyor sanırm. Mesela, burada daha önce ‘çok soğuk’ diye anlattığım eltimi görünce beni resmen siliyor. Ne konuşuyor benimle, ne hal hatır soruyor. Konuşmayan, güler yüz göstermekten aciz eltimin peşi sıra, dönüp duruyor. Oysa telefonda konuşurken, mesaj atarken beni 'yengelerin bir tanesi' 'gelinlerin bir tanesi' diye seviyor. Görümcemin bu hareketlerini kırıcı bulmama rağmen yinede ‘belki bana öyle gelmiştir’ diyerek unutmaya çalıştım. Sonra dairemi görmek için gittik. Eltim karşımda oturduğu için, annem, ben, kayınvalidem, görümcem, eltimlere geçtik. Gerçi bana kalsa geçmezdim ama mecburdum. Dikkat ettim, görümcem orada da aynı şeyi yaptı. Biz de ölse elini bir şeye vurmayan, yardım etmeyen görümcem, orada mutfaktan hiç çıkmadı. Eltim bize geldiğinde, bir kere bile ‘yardıma ihtiyacın var mı’ diye sormamasına rağmen (kalabalık misafir ağırlıyorduk ve içlerinde eltimle görümcem de vardı) ben defalarca, mutfağa yanlarına gittim. Yardıma ihtiyacınız var mı diye sordum ‘yok’ dediler. Bu esnada görümcem, yengesiyle can ciğerdi ve her defasında mutfaktan yabancı gibi çıkıp gittim. Böyle sorunlarım var görümcemle, aslında görünmeyen sorunlar bunlar ama işte…
En son da şöyle bir olay oldu arkadaşlar: Görümcem bana daha önce telefondan mesaj atmıştı ‘bir parfüm aldım kokusunu beğenmiyorum sen beğenirsin belki sana vericem’ demişti. Ben başta istemedim çok ısrar etti. ‘aynanın önüne koyarsın’ gibisinden şeyler söyledi. Sonra yine bir telefon konuşmamızda bu parfümden bahsetti. Aradan biraz zaman geçti, kayınvalidemle bize geleceklerdi. O günün sabahı ‘parfümü annemle göndereceğim’ dedi. Peki dedim, artık ne diyeyim. Hediyem olsun diyen insana inatla 'hayır' denilemiyor maalesef. Sonra görümcem o gün annesiyle bize geldi. Ben her zamanki gibi mutfakta pasta börek yetiştirirken yanıma gelip ‘yenge parfümü unuttum ama getireceğim, yatak odasına koyarsın olmazsa’ dedi. Bir şey demedim, başımı sallamakla yetindim sadece. Geldik bu güne… Bu gece de mesaj atmış telefondan, mesaj aynen şu: ‘Yenge ben parfümü kullanıyorum. Haberin olsun tamam’ Tamam dedim, ne diyeyim…. Arkadaşlar, sizce sorun ben de mi, yoksa bu ufak şeyler, size de tuhaf geliyor mu?
Valla nişanlın sana hak veriyorsa, sende bundan sonra görümcen senin hangi işine burnunu sokacağını hissettiğin anda orda durdemesini bil we lafını yutma konuş. Kötü olursan da ol aynii çokta tın boşversene..
Nişanlın sonuçta neyin ne olduğunu görüyor...
hiç aldırış etme...
sen kendi düzenini kur..
umursama..
kendi bildiğine bak..
her şeyini sorma..
senin zevkin aklın kararın var ..
gıcık olurum yaşını yaşamayan o büyümüş kızlardan...
Gorumceniz kadar sizde ilgincsiniz.
Ne munasebet fotograflari kendi seciyor sizin fotograflarinizi.
Agziniz yokmu.diyemedinizmi sen dert etme canim biz abinle uygun zamanda seceriz diye.
Benim kucuk gorumcemde birebir sizinkisi gibiydi..ama ben hep cevabini verdim.simdi ise cok farkli davraniyor bana.
Siz susarsaniz daha cok konu acarsiniz buraya.
Elti konusuna gelince bi evlenin daha yenisiniz...birazda soguk bi yapiniz var gibi hissettim.siz sicak kanli olur.baktiniz olmuyor mesafeyi koyarsaniz.
Niye bu kadar taviz verdiniz ki? Benim de bir görümcem var (3 tane de eltim) yaşı sizin görümcenizden baya büyük öyle herşeye karışmazlar çünkü ne yapıp ne ettiğimizden pek haberleri olmuyor herşeyi kendimiz yaptığımız için, bazen güya akıl verdikleri de oluyor. Ama ben duymuyor yine kendi bildiğimi yapıyorum en mantıklı olarak, ben olsam hiç çekinmez tavrımı koyardım. İstersen sende gel tabii de, ben kendi resimlerimi kendim seçmek istiyorum derdim en basiti, ayakkabıyı beğenmediysem sırf o övüyor veya beğendi diye almazdım.
Ben çözdüm bu isi mesafeli olana daha çok SAYGI gösteriyorlar