- 29 Ağustos 2014
- 2.292
- 1.509
- 38
-
- Konu Sahibi Sylvia Plath
- #21
Ergenlik sendromundan kurtulamadığı barizMerhaba arkadaşlar. Benim bir görümcem var, kendisi 19 yaşında. Ben 26 yaşındayım ve bir ay sonra düğünüm var. Nişanlımla ve ailesiyle toplam 6 aydır tanışıyoruz. Öncesinde birbirimizi hiç tanımıyorduk. Bir eltim var. Evlenince aynı sitede, aynı katta, karşı karşıya oturacağız. Bunlardan daha önce bahsetmiştim ama yinede kısaca özet geçtim. Görümcemle olumsuzluk anlamında öyle büyük bir olay yaşamadık şimdiye kadar. Fakat bazen yaptığı şeyler çok tuhafıma gidiyor. Henüz 19 yaşında olmasına rağmen, her konuda fikri olan ve halk dilinde 'bilgiç' denebilecek bir insan. Kayınvalidem, görümceme göre pasif bir insandır mesela. Her önemli seyde 19 yaşındaki görümcemi sürer öne. Nişan alışverişinde bile, görümcem ‘o şöyle olsun bu böyle olsun’ diyerek yönlendirmeye kalktı beni ve doğal olarak hiç rahat edemedim. Elbiselerimin bazılarını da onun çalıştığı mağazadan aldık ve yine aynı şeyi tekrar etti. Çantamı alırken, satıcıyla iki saat pazarlık yaptı mesela. Annemler bunalıp mağazadan çıktılar, hava alıp geldiler, görümcem hala pazarlık yapıyordu. Nişan alışverişim görümcemin pazarlığıyla geçti.
Görümcem ikili oynuyor sanırm. Mesela, burada daha önce ‘çok soğuk’ diye anlattığım eltimi görünce beni resmen siliyor. Ne konuşuyor benimle, ne hal hatır soruyor. Konuşmayan, güler yüz göstermekten aciz eltimin peşi sıra, dönüp duruyor. Oysa telefonda konuşurken, mesaj atarken beni 'yengelerin bir tanesi' 'gelinlerin bir tanesi' diye seviyor. Görümcemin bu hareketlerini kırıcı bulmama rağmen yinede ‘belki bana öyle gelmiştir’ diyerek unutmaya çalıştım. Sonra dairemi görmek için gittik. Eltim karşımda oturduğu için, annem, ben, kayınvalidem, görümcem, eltimlere geçtik. Gerçi bana kalsa geçmezdim ama mecburdum. Dikkat ettim, görümcem orada da aynı şeyi yaptı. Biz de ölse elini bir şeye vurmayan, yardım etmeyen görümcem, orada mutfaktan hiç çıkmadı. Eltim bize geldiğinde, bir kere bile ‘yardıma ihtiyacın var mı’ diye sormamasına rağmen (kalabalık misafir ağırlıyorduk ve içlerinde eltimle görümcem de vardı) ben defalarca, mutfağa yanlarına gittim. Yardıma ihtiyacınız var mı diye sordum ‘yok’ dediler. Bu esnada görümcem, yengesiyle can ciğerdi ve her defasında mutfaktan yabancı gibi çıkıp gittim. Böyle sorunlarım var görümcemle, aslında görünmeyen sorunlar bunlar ama işte…
En son da şöyle bir olay oldu arkadaşlar: Görümcem bana daha önce telefondan mesaj atmıştı ‘bir parfüm aldım kokusunu beğenmiyorum sen beğenirsin belki sana vericem’ demişti. Ben başta istemedim çok ısrar etti. ‘aynanın önüne koyarsın’ gibisinden şeyler söyledi. Sonra yine bir telefon konuşmamızda bu parfümden bahsetti. Aradan biraz zaman geçti, kayınvalidemle bize geleceklerdi. O günün sabahı ‘parfümü annemle göndereceğim’ dedi. Peki dedim, artık ne diyeyim. Hediyem olsun diyen insana inatla 'hayır' denilemiyor maalesef. Sonra görümcem o gün annesiyle bize geldi. Ben her zamanki gibi mutfakta pasta börek yetiştirirken yanıma gelip ‘yenge parfümü unuttum ama getireceğim, yatak odasına koyarsın olmazsa’ dedi. Bir şey demedim, başımı sallamakla yetindim sadece. Geldik bu güne… Bu gece de mesaj atmış telefondan, mesaj aynen şu: ‘Yenge ben parfümü kullanıyorum. Haberin olsun tamam’ Tamam dedim, ne diyeyim…. Arkadaşlar, sizce sorun ben de mi, yoksa bu ufak şeyler, size de tuhaf geliyor mu?
Merhaba arkadaşlar. Benim bir görümcem var, kendisi 19 yaşında. Ben 26 yaşındayım ve bir ay sonra düğünüm var. Nişanlımla ve ailesiyle toplam 6 aydır tanışıyoruz. Öncesinde birbirimizi hiç tanımıyorduk. Bir eltim var. Evlenince aynı sitede, aynı katta, karşı karşıya oturacağız. Bunlardan daha önce bahsetmiştim ama yinede kısaca özet geçtim. Görümcemle olumsuzluk anlamında öyle büyük bir olay yaşamadık şimdiye kadar. Fakat bazen yaptığı şeyler çok tuhafıma gidiyor. Henüz 19 yaşında olmasına rağmen, her konuda fikri olan ve halk dilinde 'bilgiç' denebilecek bir insan. Kayınvalidem, görümceme göre pasif bir insandır mesela. Her önemli seyde 19 yaşındaki görümcemi sürer öne. Nişan alışverişinde bile, görümcem ‘o şöyle olsun bu böyle olsun’ diyerek yönlendirmeye kalktı beni ve doğal olarak hiç rahat edemedim. Elbiselerimin bazılarını da onun çalıştığı mağazadan aldık ve yine aynı şeyi tekrar etti. Çantamı alırken, satıcıyla iki saat pazarlık yaptı mesela. Annemler bunalıp mağazadan çıktılar, hava alıp geldiler, görümcem hala pazarlık yapıyordu. Nişan alışverişim görümcemin pazarlığıyla geçti.
Görümcem ikili oynuyor sanırm. Mesela, burada daha önce ‘çok soğuk’ diye anlattığım eltimi görünce beni resmen siliyor. Ne konuşuyor benimle, ne hal hatır soruyor. Konuşmayan, güler yüz göstermekten aciz eltimin peşi sıra, dönüp duruyor. Oysa telefonda konuşurken, mesaj atarken beni 'yengelerin bir tanesi' 'gelinlerin bir tanesi' diye seviyor. Görümcemin bu hareketlerini kırıcı bulmama rağmen yinede ‘belki bana öyle gelmiştir’ diyerek unutmaya çalıştım. Sonra dairemi görmek için gittik. Eltim karşımda oturduğu için, annem, ben, kayınvalidem, görümcem, eltimlere geçtik. Gerçi bana kalsa geçmezdim ama mecburdum. Dikkat ettim, görümcem orada da aynı şeyi yaptı. Biz de ölse elini bir şeye vurmayan, yardım etmeyen görümcem, orada mutfaktan hiç çıkmadı. Eltim bize geldiğinde, bir kere bile ‘yardıma ihtiyacın var mı’ diye sormamasına rağmen (kalabalık misafir ağırlıyorduk ve içlerinde eltimle görümcem de vardı) ben defalarca, mutfağa yanlarına gittim. Yardıma ihtiyacınız var mı diye sordum ‘yok’ dediler. Bu esnada görümcem, yengesiyle can ciğerdi ve her defasında mutfaktan yabancı gibi çıkıp gittim. Böyle sorunlarım var görümcemle, aslında görünmeyen sorunlar bunlar ama işte…
En son da şöyle bir olay oldu arkadaşlar: Görümcem bana daha önce telefondan mesaj atmıştı ‘bir parfüm aldım kokusunu beğenmiyorum sen beğenirsin belki sana vericem’ demişti. Ben başta istemedim çok ısrar etti. ‘aynanın önüne koyarsın’ gibisinden şeyler söyledi. Sonra yine bir telefon konuşmamızda bu parfümden bahsetti. Aradan biraz zaman geçti, kayınvalidemle bize geleceklerdi. O günün sabahı ‘parfümü annemle göndereceğim’ dedi. Peki dedim, artık ne diyeyim. Hediyem olsun diyen insana inatla 'hayır' denilemiyor maalesef. Sonra görümcem o gün annesiyle bize geldi. Ben her zamanki gibi mutfakta pasta börek yetiştirirken yanıma gelip ‘yenge parfümü unuttum ama getireceğim, yatak odasına koyarsın olmazsa’ dedi. Bir şey demedim, başımı sallamakla yetindim sadece. Geldik bu güne… Bu gece de mesaj atmış telefondan, mesaj aynen şu: ‘Yenge ben parfümü kullanıyorum. Haberin olsun tamam’ Tamam dedim, ne diyeyim…. Arkadaşlar, sizce sorun ben de mi, yoksa bu ufak şeyler, size de tuhaf geliyor mu?
Bir şey daha anlatayım, kusura bakmayın, biraz doluyum. Nişandan önce, şık bir yerde kapalı çekim yapıldı. Nişandan birkaç gün sonra görümcem başladı 'yenge fotograflarınızı almaya gidelim beraber' diye. Beraber derken ben ve görümcem yani. Ki zaten birkaç foroğrafta görümcem de vardı. Ben ses etmedim, geçiştirdim çünkü fotografları seçmeye nişanlımla ikimiz gidecektik, öyle konuşmuştuk. Sonraki hafta yine görümcem ısrar etti 'ben gidip seçeyim mi' vb diye ve ben yavaş yavaş bozulmaya başladım. Ondan sonraki günlerde de 'şu gün gidip fotografları seçeceğim abim yorgun olur gelemez oradan buraya' deyince ben de yıldım 'tamam seç ama abin kadar benimde düzgün çıktığım fotografları seçmeye dikkat et' dedim. Dedim ama bozuldum. Aradım nişanlımı ve anlattım olanları: 'sen yorgunmuşsun, beraber gidemezmişiz, beni, seni düşünmüyor pozisyonuna düşürüyor' falan dedim sinirle. Nişanlım da bozuldu 'saçmalamış o, ben sevgilimle gidip seçmek istiyorum' vb dedi. Fakat heves mi kaldı. Beraber gitmedik 'hevesim kaçtı' dedim ve ne dediyse ikna olmadım maalesef. Benim de böyle bir huyum var. Hevesim çabuk kaçıyor ve pes ediyorum. Fotograflara baktığımda da sinirledim. Abisinin en karizmatik, benim en olmadık yerlere baktığım pozları seçmiş bir de üstüne 'yengeee manken gibisin' deyip durdu. Elime fotograflardan birini alıp ' bu mu manken gibi! abin kameraya ben aptal aptal havaya bakıyorum! mal gibi görünüyorum!' diyemedim. Diyemedim...
Bir şey daha anlatayım, kusura bakmayın, biraz doluyum. Nişandan önce, şık bir yerde kapalı çekim yapıldı. Nişandan birkaç gün sonra görümcem başladı 'yenge fotograflarınızı almaya gidelim beraber' diye. Beraber derken ben ve görümcem yani. Ki zaten birkaç foroğrafta görümcem de vardı. Ben ses etmedim, geçiştirdim çünkü fotografları seçmeye nişanlımla ikimiz gidecektik, öyle konuşmuştuk. Sonraki hafta yine görümcem ısrar etti 'ben gidip seçeyim mi' vb diye ve ben yavaş yavaş bozulmaya başladım. Ondan sonraki günlerde de 'şu gün gidip fotografları seçeceğim abim yorgun olur gelemez oradan buraya' deyince ben de yıldım 'tamam seç ama abin kadar benimde düzgün çıktığım fotografları seçmeye dikkat et' dedim. Dedim ama bozuldum. Aradım nişanlımı ve anlattım olanları: 'sen yorgunmuşsun, beraber gidemezmişiz, beni, seni düşünmüyor pozisyonuna düşürüyor' falan dedim sinirle. Nişanlım da bozuldu 'saçmalamış o, ben sevgilimle gidip seçmek istiyorum' vb dedi. Fakat heves mi kaldı. Beraber gitmedik 'hevesim kaçtı' dedim ve ne dediyse ikna olmadım maalesef. Benim de böyle bir huyum var. Hevesim çabuk kaçıyor ve pes ediyorum. Fotograflara baktığımda da sinirledim. Abisinin en karizmatik, benim en olmadık yerlere baktığım pozları seçmiş bir de üstüne 'yengeee manken gibisin' deyip durdu. Elime fotograflardan birini alıp ' bu mu manken gibi! abin kameraya ben aptal aptal havaya bakıyorum! mal gibi görünüyorum!' diyemedim. Diyemedim...
Aynı görümceden annemdede var gençken de böyleymiş şimdide böyle hiç değişmedi. Halam hala herşeye karışır bilsede bilmesede her konuda kendi bildiğini ispatlamaya çalışır. dedemler hiç sözünden çıkmazlar , o ne derse inanırlar. Şöyle ki; amcam diş doktoru ama tıp konusunda halama danışırlarMerhaba arkadaşlar. Benim bir görümcem var, kendisi 19 yaşında. Ben 26 yaşındayım ve bir ay sonra düğünüm var. Nişanlımla ve ailesiyle toplam 6 aydır tanışıyoruz. Öncesinde birbirimizi hiç tanımıyorduk. Bir eltim var. Evlenince aynı sitede, aynı katta, karşı karşıya oturacağız. Bunlardan daha önce bahsetmiştim ama yinede kısaca özet geçtim. Görümcemle olumsuzluk anlamında öyle büyük bir olay yaşamadık şimdiye kadar. Fakat bazen yaptığı şeyler çok tuhafıma gidiyor. Henüz 19 yaşında olmasına rağmen, her konuda fikri olan ve halk dilinde 'bilgiç' denebilecek bir insan. Kayınvalidem, görümceme göre pasif bir insandır mesela. Her önemli seyde 19 yaşındaki görümcemi sürer öne. Nişan alışverişinde bile, görümcem ‘o şöyle olsun bu böyle olsun’ diyerek yönlendirmeye kalktı beni ve doğal olarak hiç rahat edemedim. Elbiselerimin bazılarını da onun çalıştığı mağazadan aldık ve yine aynı şeyi tekrar etti. Çantamı alırken, satıcıyla iki saat pazarlık yaptı mesela. Annemler bunalıp mağazadan çıktılar, hava alıp geldiler, görümcem hala pazarlık yapıyordu. Nişan alışverişim görümcemin pazarlığıyla geçti.
Görümcem ikili oynuyor sanırm. Mesela, burada daha önce ‘çok soğuk’ diye anlattığım eltimi görünce beni resmen siliyor. Ne konuşuyor benimle, ne hal hatır soruyor. Konuşmayan, güler yüz göstermekten aciz eltimin peşi sıra, dönüp duruyor. Oysa telefonda konuşurken, mesaj atarken beni 'yengelerin bir tanesi' 'gelinlerin bir tanesi' diye seviyor. Görümcemin bu hareketlerini kırıcı bulmama rağmen yinede ‘belki bana öyle gelmiştir’ diyerek unutmaya çalıştım. Sonra dairemi görmek için gittik. Eltim karşımda oturduğu için, annem, ben, kayınvalidem, görümcem, eltimlere geçtik. Gerçi bana kalsa geçmezdim ama mecburdum. Dikkat ettim, görümcem orada da aynı şeyi yaptı. Biz de ölse elini bir şeye vurmayan, yardım etmeyen görümcem, orada mutfaktan hiç çıkmadı. Eltim bize geldiğinde, bir kere bile ‘yardıma ihtiyacın var mı’ diye sormamasına rağmen (kalabalık misafir ağırlıyorduk ve içlerinde eltimle görümcem de vardı) ben defalarca, mutfağa yanlarına gittim. Yardıma ihtiyacınız var mı diye sordum ‘yok’ dediler. Bu esnada görümcem, yengesiyle can ciğerdi ve her defasında mutfaktan yabancı gibi çıkıp gittim. Böyle sorunlarım var görümcemle, aslında görünmeyen sorunlar bunlar ama işte…
En son da şöyle bir olay oldu arkadaşlar: Görümcem bana daha önce telefondan mesaj atmıştı ‘bir parfüm aldım kokusunu beğenmiyorum sen beğenirsin belki sana vericem’ demişti. Ben başta istemedim çok ısrar etti. ‘aynanın önüne koyarsın’ gibisinden şeyler söyledi. Sonra yine bir telefon konuşmamızda bu parfümden bahsetti. Aradan biraz zaman geçti, kayınvalidemle bize geleceklerdi. O günün sabahı ‘parfümü annemle göndereceğim’ dedi. Peki dedim, artık ne diyeyim. Hediyem olsun diyen insana inatla 'hayır' denilemiyor maalesef. Sonra görümcem o gün annesiyle bize geldi. Ben her zamanki gibi mutfakta pasta börek yetiştirirken yanıma gelip ‘yenge parfümü unuttum ama getireceğim, yatak odasına koyarsın olmazsa’ dedi. Bir şey demedim, başımı sallamakla yetindim sadece. Geldik bu güne… Bu gece de mesaj atmış telefondan, mesaj aynen şu: ‘Yenge ben parfümü kullanıyorum. Haberin olsun tamam’ Tamam dedim, ne diyeyim…. Arkadaşlar, sizce sorun ben de mi, yoksa bu ufak şeyler, size de tuhaf geliyor mu?
Bir şey daha anlatayım, kusura bakmayın, biraz doluyum. Nişandan önce, şık bir yerde kapalı çekim yapıldı. Nişandan birkaç gün sonra görümcem başladı 'yenge fotograflarınızı almaya gidelim beraber' diye. Beraber derken ben ve görümcem yani. Ki zaten birkaç foroğrafta görümcem de vardı. Ben ses etmedim, geçiştirdim çünkü fotografları seçmeye nişanlımla ikimiz gidecektik, öyle konuşmuştuk. Sonraki hafta yine görümcem ısrar etti 'ben gidip seçeyim mi' vb diye ve ben yavaş yavaş bozulmaya başladım. Ondan sonraki günlerde de 'şu gün gidip fotografları seçeceğim abim yorgun olur gelemez oradan buraya' deyince ben de yıldım 'tamam seç ama abin kadar benimde düzgün çıktığım fotografları seçmeye dikkat et' dedim. Dedim ama bozuldum. Aradım nişanlımı ve anlattım olanları: 'sen yorgunmuşsun, beraber gidemezmişiz, beni, seni düşünmüyor pozisyonuna düşürüyor' falan dedim sinirle. Nişanlım da bozuldu 'saçmalamış o, ben sevgilimle gidip seçmek istiyorum' vb dedi. Fakat heves mi kaldı. Beraber gitmedik 'hevesim kaçtı' dedim ve ne dediyse ikna olmadım maalesef. Benim de böyle bir huyum var. Hevesim çabuk kaçıyor ve pes ediyorum. Fotograflara baktığımda da sinirledim. Abisinin en karizmatik, benim en olmadık yerlere baktığım pozları seçmiş bir de üstüne 'yengeee manken gibisin' deyip durdu. Elime fotograflardan birini alıp ' bu mu manken gibi! abin kameraya ben aptal aptal havaya bakıyorum! mal gibi görünüyorum!' diyemedim. Diyemedim...
19 yaşında bir kızın seni parmağında oynatmasına izin verme canım ya. Keşke gerek yok ben kendim seçeceğim deseydin ve bir an önce gidip seçseydin. Ona bu kadar çok fırsat verme. Oha yani nişan fotosuna kadar karışıyor. Hakikaten dünya kendi etrafında dönüyor sankiBir şey daha anlatayım, kusura bakmayın, biraz doluyum. Nişandan önce, şık bir yerde kapalı çekim yapıldı. Nişandan birkaç gün sonra görümcem başladı 'yenge fotograflarınızı almaya gidelim beraber' diye. Beraber derken ben ve görümcem yani. Ki zaten birkaç foroğrafta görümcem de vardı. Ben ses etmedim, geçiştirdim çünkü fotografları seçmeye nişanlımla ikimiz gidecektik, öyle konuşmuştuk. Sonraki hafta yine görümcem ısrar etti 'ben gidip seçeyim mi' vb diye ve ben yavaş yavaş bozulmaya başladım. Ondan sonraki günlerde de 'şu gün gidip fotografları seçeceğim abim yorgun olur gelemez oradan buraya' deyince ben de yıldım 'tamam seç ama abin kadar benimde düzgün çıktığım fotografları seçmeye dikkat et' dedim. Dedim ama bozuldum. Aradım nişanlımı ve anlattım olanları: 'sen yorgunmuşsun, beraber gidemezmişiz, beni, seni düşünmüyor pozisyonuna düşürüyor' falan dedim sinirle. Nişanlım da bozuldu 'saçmalamış o, ben sevgilimle gidip seçmek istiyorum' vb dedi. Fakat heves mi kaldı. Beraber gitmedik 'hevesim kaçtı' dedim ve ne dediyse ikna olmadım maalesef. Benim de böyle bir huyum var. Hevesim çabuk kaçıyor ve pes ediyorum. Fotograflara baktığımda da sinirledim. Abisinin en karizmatik, benim en olmadık yerlere baktığım pozları seçmiş bir de üstüne 'yengeee manken gibisin' deyip durdu. Elime fotograflardan birini alıp ' bu mu manken gibi! abin kameraya ben aptal aptal havaya bakıyorum! mal gibi görünüyorum!' diyemedim. Diyemedim...
Bir şey daha anlatayım, kusura bakmayın, biraz doluyum. Nişandan önce, şık bir yerde kapalı çekim yapıldı. Nişandan birkaç gün sonra görümcem başladı 'yenge fotograflarınızı almaya gidelim beraber' diye. Beraber derken ben ve görümcem yani. Ki zaten birkaç foroğrafta görümcem de vardı. Ben ses etmedim, geçiştirdim çünkü fotografları seçmeye nişanlımla ikimiz gidecektik, öyle konuşmuştuk. Sonraki hafta yine görümcem ısrar etti 'ben gidip seçeyim mi' vb diye ve ben yavaş yavaş bozulmaya başladım. Ondan sonraki günlerde de 'şu gün gidip fotografları seçeceğim abim yorgun olur gelemez oradan buraya' deyince ben de yıldım 'tamam seç ama abin kadar benimde düzgün çıktığım fotografları seçmeye dikkat et' dedim. Dedim ama bozuldum. Aradım nişanlımı ve anlattım olanları: 'sen yorgunmuşsun, beraber gidemezmişiz, beni, seni düşünmüyor pozisyonuna düşürüyor' falan dedim sinirle. Nişanlım da bozuldu 'saçmalamış o, ben sevgilimle gidip seçmek istiyorum' vb dedi. Fakat heves mi kaldı. Beraber gitmedik 'hevesim kaçtı' dedim ve ne dediyse ikna olmadım maalesef. Benim de böyle bir huyum var. Hevesim çabuk kaçıyor ve pes ediyorum. Fotograflara baktığımda da sinirledim. Abisinin en karizmatik, benim en olmadık yerlere baktığım pozları seçmiş bir de üstüne 'yengeee manken gibisin' deyip durdu. Elime fotograflardan birini alıp ' bu mu manken gibi! abin kameraya ben aptal aptal havaya bakıyorum! mal gibi görünüyorum!' diyemedim. Diyemedim...
Nişanlısı ne münasebet ben sevgilimle seçmek istiyorum demiş ama konu sahibi o seçsin hevesim kaçtı demiş. Adam daha ne desin. Kendisi ona sinir olup oturuyor.Görümcenizin nişan resimleri seçme konusunda size baskı yapmasına neden izin verdiniz ki?
Kusura bakmayın ama sizi çok pasif gördüm. Görümce de sizin gibi gelini bulmuş, tepesine biner çok normal yani. Suç sizde.
Siz neden nişanlınıza baskı yapmadınız hadi seçelim hadi zaman ayarla gidelim seçmeye diye???
Görümcenize de sessiz kalmak yerine kibarca "şekerim, biz abinle beraber gidip seçeceğiz, sen merak etme" deyip sınırınızı çizmeniz ve bunu ona hissettirmeniz lazımdı.
Bir de kalkıp demişsiniz ki "benim de güzel çıktığım resimlerden seç"
Yuh diyorum size
Çok pasifsiniz, böyle devam ederseniz tepenize binen çok olur. O sessiz dediğiniz kv bile biner.