gittikçe anlamını kaybeden evliliğim...

xpreiaZ

(Eski nick: Xpreia Z )
Kayıtlı Üye
24 Şubat 2014
12.534
23.227
348
Özet: eşimin sevgisini hissedemiyorum, bu tek başına boşanma sebebi mi karar veremiyorum....

Not: son durum sayfa 22 de

nerden başlasam bilemiyorum kızlar... eşimle alakalı bazı sorunlardan bahsetmiştim daha önce. gittikçe uzaklaştığımı hissediyorum kendisinden. evlendiğimizden beri benden uzaklaşmak için hep bahane aradı sanki..

eşimin bazı mide bulandırıcı durumlarını da nikahımız yapıldıktan sonra faceinin şifresini kırarak öğrendim, o zaman başımdan aşağı kaynar sular aktı bu nasıl bir adam böyle diye.. o konuyu da bilenler var.. ama işte basiret bağlanması mı ne , "benden önce olmuş hepsi" dedim ve kapattım konuyu o zaman, nikah yapılmamış olsa sevgili olsak trilyon kere ayrılırdım ondan eminim... O olayla eşimin aşk sevgi adamı olmadığını anladım, kadınlara yaklaşımı maalesef ki berbat durumda...

evlendik evimize gideli 1 hafta olmadan ısrar kıyamet annesini çağırdı yanımıza (ailesine hiç düşkün biri değil oysa) , 1 hafta 10 gün kalır döner diye sesimi çıkarmadım ama annesi gitmek istedikçe hele dur daha yeni geldin dedi durdu. 20. gün ben "benden bu kadar çabuk mu sıkıldın niye göndermiyosun anneni" diye ağlama krizine girince "yaa ayıp olur diye göndermedim niye sıkılayım senden" dedi ve sonraki gün ben annesini de alıp memlekete döndüm , tayin için evrakları bahane ederek, ve sonra tekrar eşimin yanına gittim.

evliliğimiz aşırı hızlı oldu bilenler var, tanıştık 5 ay sonra nikahımız yapılmıştı tayin işi için, nikahtan 3 ay sonra da düğün oldu zaten. eşimi flört ve nişanlılık döneminde sadece günde yarım saatlik tlf konuşmalarından tanıyorum , onlar da "seni çok özledim keşke yanımda olsan"lardan ibaretti. ben o dönem de hep şikayetçi idim durumdan. seni hiç tanımıyorum bırakalım bu özledim sevsem öpsem muhabbetlerini başka konu yok mu konuşacak, paylaşımımız yok hiç diye şikayet ederdim , eşim "evlenince zaten herşeyi senle paylaşıcam merak etme" diye konuyu kapatıyordu.

eşimi tanımıyordum, o da beni tanımıyordu hiç. bu da bende benle acaba maddiyatı düşündüğü için mi evlenmek istiyor sorusunu ister istemez düşündürttü. ki keza arkadaşlarına "nasıl biri ?" diye sordurttuğum arkadaşlarım hep "maddiyatçı , çıkarcı, bencil, eşşeği alnından öpüyorsun" diye tarif ettiler eşimi. (bu arada ben de holding sahibi falan değilim sadece benim maaşım onunkinin 3 katı) ben de bunlar üzerine eşimin yaklaşımını anlamak için "evlendikten sonra 1-2 sene işten ayrılmayı düşünüyorum, sınava hazırlanıp şansımı deneyeceğim" dedim. eşim de "sen bilirsin ben sana çalış da diyemem çalışma da diyemem, çalışmazsan her türlü ihtiyacını da elimden geldiğince karşılarım" tarzı konuştu ve ben de "nasıl böyle kötü düşünebildim ne kadar ayıp ettim" diye kendi kendimi yedim. tayin istedim çıkarsa çalışayım yea , çıkmazsa da sınava çalışırım bir sene diye düşündüm. o dönem sülalesinin yüreğine iniyordu, annesi babası sanki çok vahim bir olaymış gibi vah vah tüh tühlerini eksik etmedi ve eşim tayinimin çıkması için bakanlıkların kapısında saatlerce koşturdu, araya birilerini sokmaya çalıştı ben şok içerisinde izledim sadece ve tayinim onun yanına çıkmayınca ortak nokta olarak avuç kadar bir şehre geldik ikimizde....

ve eşim buraya yerleşir yerleşmez ticarete atılma heveslerine kapıldı. ben istifa edicem zaten yük olmayayım ona diye evlenirken hiçbir talepte bulunmadığım gibi mobilyalarımı inanılmaz uygun fiyatlara aldım. perdelerimi pazardan seçtim düşünün! eşim alelacele girdi ticarete , benim bir senelik maaşı kredi çektirdi bana, dükkan ödeyecek borcu hiç düşünme dedi. benden gizli de gitti kredi çekti, yakaladım, kavga gürültü... o dönem 6 ay bir sene kadar her boş saniyesinde dükkana koştu, avuç kadar şehirde ne arkadaşım var ne arkadaş edinebileceğim bir çevrem var ne de bir sosyal aktivitem.. kafayı yiyordum. her ay eşşek gibi gidip maaşımı yatırdım dükkanın kredisine! o ise kendi işi yeterince yoğun değilmiş gibi dükkana koştu her fırsatta.. bahanesi de boş bırakırsak çalışanlar para çalar vs idi.. neyse dükkan konusu zaten hayatımın en berbat olayı... sonunda ortağından kazık yedi yatırdığımız paranın yarısını alabildik devrettik ve ordan ilçeye tayin istedim ben geldik buraya...

bu sefer eşim sınava hazırlanıcam dedi, yıllık iznini aldı memlekete gitti ders çalışcam diye, sesimi çıkarmadım kazanamazsa bana patlamasın diye.. oysa evde çoluk çocuk yok pek rahat çalışabilirdi evde, ben zaten sabah 8 akşam 5 işteyim ev boştu...

o bitti çocuk konusu ile ilgili ameliyat oldu 20 günlük raporunu yine memlekette geçirdi bensiz(3. günde ayağa kalkmıştı öyle yatak döşeklik durumu yoktu) burda da bahanesi yüksek lisansımı tamamlayacağım olmuştu(oysa evlenmeden önce bana yüksek lisansını bitirdiğini söylemişti)

memlekete ne zaman gitsek, birlikte gezme teklifinde bulunsam ,bir saatin var ona göre derdi, sonra dakika sayardı 43 dakikan kaldı haberin olsun gibi.. benim bütün hevesim kaçar , git sen deyip yollardım arkadaşlarının yanına..

benden her fırsatta kaçtı , uzaklaştı... bin kere benle zaman geçirmekten hoşlanmıyorsan bitsin diye boşanmayı teklif ettim asla razı olmadı. ve ben şu anda zerrece sevildiğimi hissetmiyorum... hiç umrunda değilim onun sanki... kendi halinde yaşıyor... bu arada ne yüksek lisansı bitirdi, ne sınavı kazandı o dönemlerde. şimdi yeniden sınav açılmış ve her boş anında ders çalışcam diye gidiyor yanımdan.. izinler kapalı ama açıldığında ilk fırsatta izin alıp ders çalışcam diye gideceğinden de eminim...

bu sevgisizlik hissi her geçen gün daha çok evliliğimi sorgulatıyor.. yatakta da hissediyorum bunu hani şöyle bir bakış olur aşk dolu, ne bileyim bir okşayış, bir kokumu içine çeksin... yok böyle şeyler... afedersiniz film çekiyor sanki!! İlişkiden sonra kendimden bile nefret ediyorum o kadar aşktan sevgiden uzak oluyor ki...

Şimdi düşünüyorum işte.. Bu evliliği neden devam ettireyim ki diye... Yuva kurmak zor yıkmak kolay tamam da ben evliliğimi yuva olarak tarif edemiyorum ki...

Eşimin iyi huyları da var yemek temizlik olayına evde ise %80-90 yardım eder, eğer ki evde yoksa ve ben yapmamışsam hiç dert etmez niye yemek yok yada niye ev dağınık diye.. Ütüsünü kendi yapar, ailesi için benle hiç tartışmaya girmedi, ailesine para yedirme derdi yok, kıskanç yada kısıtlayıcı değil, sadakatsizliğini yakalamadım...

Kafam çok ama çok karışık
 
Son düzenleme:
ya huyu böle ise.misal babam.annem senelerdir odun adam der sevdiği belli değil der ama bakıyorumda babam annemin ağzına bakar.babamda cimridir mesela annem sevgindede cimrisin der.biraz sal ipini bırak ne hali varsa görsün inadına hayatın tadını tek başına çıkar izle birde.
 
Ortada belirgin bir sorun göremedim. Tanımadan evlendiğiniz için aslında ortak paydanız olmadığını idrak etmişsiniz.
Evliliği devam ettirmek yada ettirmemek bu noktada size kalmış. Bir ömür ruhsuz yaşayamam diyorsanız daha fazla zaman kaybetmeyin derim.
 
e memlekette ne yapıyor yani bu adam takip etmiyor musunuz hiç? sizin bileceğiniz iş ama çocuk yokken neye karar verecekseniz vermeye çalışın. sevgisiz çok zor tabi yürümesi. evlilik terapistine gitmeyi deneyebilirsiniz.
 
Eşin insan olarak iyi biri olabilir ama belli ki sana karşı bir duygusu yok.
Eminim ki çok çok gençsindir,benden küçüksündür de tahminim.
Ben bile lay lay lomlarla davullarla zurnalarla telimle duvağımla evlendiysem sen de hayli hayli yepyeni bir hayat kurabilirsin kendine yeniden.
Yeter ki bunu kendin iste.
Maddi durumun iyi,mesleğin ve maaşın güzel anladığım kadarıyla seni tutan ne bu evlilikte onu düşün,bul,yeniden yatıralım masaya bu konuyu...
 
Çok üzüldüm. Sizin bir konunuz vardı eşiniz tayin isteyecekti eski sevgilisinin olduğu şehiri istemiş öyle mi? Bu konu sizin miydi
 
Bazi yerlerde kendimi gördum acikcasi cunku bende tam tanimadan evlendim. Aranizdaki yas farkini ogrenebilirmiyim acaba? xpreiaZ
 
kısa tanışma süresi evlilik nikah derken çok hızlı gelişmiş herşey. flört döneminizde yapmanız gereken tanışmayı belki şimdi yapabilirsiniz..
yani ikinizde birbirinize şans verebilirsiniz, beraber planlar tatiller yapabilirsiniz. ailesinin yanına koşmaktan ziyade senle kalmak isteyebilir hale gelebilirsiniz.
bunları savaşarak yapın demiyorum elbette, karşılık konuşarak bu evliliği kurtarmak adına.. baktınız olmuyor çok güzel yeniden bir hayata başlayabilirsiniz..
 
Ha evet eşimin kötü huylarından biri de aşırı cimri olması... Bırak beni kendine bile kıyamaz bişey alıyorken.. Daha tanıştığımız buluştuğumuz ilk gün garsonla çayın pazarlığını yapmıştı... Ben de öğrenci parası yok herhalde diye cüzdanıma yeltendim hesabı ödemek için..
 

ablacım iyi de bunlar olması gereken şeyler. adam seni aldatmıyor diye şükredecek halin yok.

sevgi yok, yanında değil, maddi olarak sana yük... yani anlamadım ben. sürekli yanınızdan gitmesi bile boşanma sebebi. niye evli kalmakta ısrar ediyosunuz ki o da siz de?
 
Bence sen çok dolmuşsun canım, bişyler birikmiş birikmiş şuan patlama noktasındasın... Kendini hazır hissettiğinde eşinle açık açık kınuşmanı tavsiye ederim..

bende daha yeni doğum yaptım ve eşimin ilgisini hiç hissedemedim 20 gun boyunca. Sonra karşıma aldım ağlaya zırlaya anlattım nasıl uzulduğumu. Meğer adam çocuğun heyecanından bana nasıl davrandığının farkında bile değil, hemn toparlandı..
sizdede benzeri bişy olabilir.. Kesinlikle adam akıllı açık açık konuş.
 
Okuyayim dedim sonuna dogru fenalik gecirdim esinin yaptiklarindan.
En buyuk hatayi kredi cekerek yapmissin
Cekilir dert degil bu adam bir daha mi geleceksin dunyaya saliver gitsin senin mutlu oldugun tek bir an bile olmamis bulmus senin gibisini iyice sömurmeye kalkmis buna bir son ver.
 

Şiir gibi anlatıp yazan bir kadına böyle muamele pesss.. senin kıymetini anlaması için harekete gecmelisin çok ayrı kalmışsınız ama farklı gerekçelerle. Adamın kaybetme korkusu yok gibi. Evliliginizin gidişatı hakkında düşünmen gerektiğini, ona olan hislerini gözden geçireceğini vs. Söyleyip bir müddet ayrı yaşamayı teklif et bakalım ama ciddi ciddi. Yok sen beni sevmiyorsun istersen boşanalim tarzında değil.
Umarım herşey zamanla düzelir ve bu evlilik kurtulur.
 
Mutsuzum... Bir anlık sinirle de yazmadım bu defa.. Uzun süredir çok ciddi düşünüyorum boşanmayı... Kendisine konuyu açtığımda ciddiye almıyor, evin yarısını ben alırım ama diye şakaya (!) vuruyor işi..
Hani görmezden geldiğim çok olumsuz tarafı var, yalancılığı vs... Ama bu sevgisizlik hissini yok sayamıyorum...
 
Bana biraz çıkar ilişkisi gibi geldi eşiniz açısından sanki sizden daha iyisini bulamamışçasına sizin ayrılmanıza müsaade etmiyor fakat yoğun duygular hissetmediğinden de kafasında ön planda kendi istekleri var keşke evlenmek için acele etmeseydiniz
 
Takip ediyorum, biliyorum yaptığını, aldatma durumu kesinlikle yok. Ama benle vakit geçirmekten hoşlanmıyor, erkek arkadaşları ile takılıyor beni yanında istememe sebebi de siyaset konuşuyoruz vs oluyor... Bu arkadaşları ile yanımda tlfla dahi konuşmaz ama, msjlarını da siliyor... Benle bir saati zorla geçiren adam bu arkadaşları ile saatlerce ne konuşuyor hiç bilmiyorum... Ama onların yanında olduğundan eminim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…