Uzun zamandır yazmaktan kaçındığım bir konuyu, sabahın köründe yine aynı rüyalarla hoplayınca, açmaya karar verdim.
Taa üniversite yıllarından tanıdığım bir çocuk vardı. İkimizde birbirimizden hoşlanıyorduk ama o zaman farklı triplerdeydik. Onunla sevgili olursak ve bir gün ayrılırsak okulda yüz yüze bakmak çok büyük acı olacaktı ve onu kaybetmiş olacaktım o yüzden onunla olmak istemiyordum. Bir defa onu reddettim ama sebep olarak sevgili ilişkisi, sorumluluğu istemiyorum vs dedim. Tabi bu daha birinci senemizde oldu. İkimizde başkalarıyla çıktık hep farklı ilişkilerimiz oldu. Olay şu ki ben ne zaman onun bir metre yakına gelsem inanılmaz bir çekim hissediyordum. Ama böyle bir çekimi bunca yıl eşim dahil hiçbir erkekte hissetmedim. Kimyasal bir uyumdu resmen...Ve her ne kadar ben de başkalarıyla birlikte olsamda onun birlikte olduğu her kızı kıskanıyordum ve ona karşı hırçınlaşıyordum. Karşılığında ona sataşıp aşağılıyordum. Sonraki yıllarda bir kaç sefer o bir metreden yakın olduğumuz ve ikimizinde sevgilisiz olduğu dönemlerde birlikte olduk. Evli bir kadın olarak utanç verici bir itiraf olsada hayatımda yaşadığım en iyi anlardan biriydi. Ama hiç sevgili olmadık. Aramızda bir anlaşma var gibiydi. Ertesi gün bir şey olmamış gibi hayata devam ediyorduk... hiçbir arkadaşımız hiçbir zaman bu durumu bilmedi. Bir gün benim doğum günümde o zamanki evimde arkadaşlarla toplandık. Tabi o yaşta bir sürü kadın ve erkeği içebileceklerinden fazla alkolle bir eve kapatırsan ne olacaksa o oldu. Ben ona olan bütün intikamımı aldım. Gecenin başında onunlaydık sonunda en yakın arkadaşıylaydım ve en yakın arkadaşı olan çocuk bana aşkını itiraf ediyordu. Ertesi sabah neler olduğunu anladığımda her şey için çok geçti. Bir daha o hayatımın erkeği olacağına inandığım adamla hiç olmadık. Ben ondan hayatımın intikamını aldım o da beni hiç affetmedi. Zavalı en yakın arkadaşı da ertesi gün sevgiliymişiz gibi devam etti bende oyunu bozmayıp bir süre sevgilisi kalıp ayrıldım.
Neyse bu en baştan beri bahsettiğim çocukla aramızdaki anlaşma hep şuydu biz bir gün evleneceğiz zamanı gelince sevgili olacağız ama birbirimiz için hazır olana kadar sevgili olup bu ilişkiyi harcamamalıyız. Hatta bunu bir kere sözlü olarak dile getirdi. Biz 4 yılımızı hep birbirimizi sevip bu sevgiye direnerek ama her fırsattada gençliğimizin hormonlarına teslim olarak geçirdik. Derken her şey bir gün harcanıp gitti. O olaydan sonra okula gelmedi, yaşadığı şehre döndü sınavlara girmedi, derslerden kaldı, geldiğinde artık ortalamadan dolayı üstten ders alamayacak durumdaydı dolayısıyla dönemlerimiz farklı oldu ve farklı insanlarla derse girip benden kaçarak bitirdi okulu.
Gelelim konuya. Son zamanlarda artan bir saplantıyla bu çocuğu rüyalarımda görüyorum. Kıyaslarsak eşimden daha yakışıklı değil. Ama onun tenindeki sıcaklığı ve çekimi kimsede bulamadım ömrümde. Eşim benim en iyi arkadaşım. Yatakta tutkuluyuz. Onu seviyorum. O benim hayat ortağım ve bu çocukla evli olsaydım belki daha iyi bir evliliğim olmazdı. Ama işte düşünmedende edemiyorum. Nasıl olurdu.... rüyalarımın içeriğini anlatmasamda tahmin edersiniz... bu iğrenç bir durum bitsin istiyorum ama bitsin istedikçe artan bir saplantıyla geri dönüyor her şey.
Merakım şu acaba şu anki evliliğimde yaşadığım genel hayat tatminsizliği sonucu açığa çıkan bir durum mu bu? Acaba beynim arayışlar içinde mi? Yoksa bu çocukla olan yaşanmamışlıklar mı beni bu noktaya getiriyor. Bir çeşit hırs mı?
Rüyalarıma engel olamadığım için eşimi aldattığımı düşünmüyorum. AmA yıllardır düşünmediğim bir adam bir anda su üstüne çıktı bende bu unuttuğum anılara döndüm son birkaç aydır. Şu an eşimi o dahil hiçbir erkeğe tercih etmem. Eşim benim için kaybetmeyi tercih etmeyeceğim kadar değerli. Hatta o çocuktan milyonlarca kat değerli. Hani dedimya onda yaşadığım duyguyu hiçbir erkekte bulamadım diye. Belkide sevgili olmadan yaşadığımızdan doğan heyecandandır. Belkide mekanların absürtlüğü ve heyecan vericiliğinden... ne bileyim yasak elmaya dokunma arzusudur belki o zamanki. Belki bu sebeplerden o kadar iyiydi. Belki evlilikte artık sürpriz kalmadığından eşimin neyi sevip neyi sevmediğini ezbere bildiğimden ilişkiler bir rutine döndüğünden bu kıyası yapıyorumdur. O çocukla bugün evli olsam belki daha bile kötü olacaktı o heyecen o zevk...
Zaten işin cinsel boyutunu tartışmak için açmadım konuyu sadece beni anlamanızı sağlayacağını düşündüğüm bir detay olduğu için bahsettim. Sorunumun özeti şu neden sevdiğim çoğu sorunu aştığım, güvendiğim, hayatı paylaştığım ve o çocuk dahil kimseye değişmeyeceğim bir adamla evliyken kafamda bu çocuk var hala? BilinçAltım bana ne anlatmak istiyor? Ben evlilik insanı mı değilim? Elimdekinin değerini mi bilemiyorum? Bu beynimin bir arayışa girmesinin ilk sinyalleri mi?( aldatmak olarak değil eşimden ayrılıp bekar bir hayata geçmekten bahsediyorum) hatta geçen gün eşimle karşılıklı otururken biraz şaraptan sonra şu cümleyi kurdum;" x biz seninle erken evlendik..." neden kurdum bu cümleyi? Halbuki ben çocuk sahibi olmak istiyorudum en iyi baba ve aile erkeği adayı eşimdi ve eşimle yaşlanmak istediğimi ondan hiç bıkmayacağımı düşünüp evlendim. Şimdi bana ne oluyor ki?